Bana sanki birikim sonucu bu hale gelmiş gibi geldi. Sürekli sese, bir şey silkelemeye maruz kalınca belki tahammül azalmıştır. Benim üst katımda çocuk yok. İki ergen var, gece onbirde annesi, kızı, oğlu oturma odamızda maç yapıyorlar resmen. Sürekli halı çırpıyor, bir şey silkeliyor. Her hafta sonu balkonumun içine kadar battaniye, nevresim asıyor. Bir de sanırım koşu bandı gibi bir şey var, her akşam bir saat tepemizde dan dun ses yapıyor.
İlk önce kibarca söyledim. Sonra bir gün kahvaltı yaparken balkonda soframıza kıl çırpınca çileden çıktım, kapısına çıktım elimde tabağımla. Lütfen dikkat eder misiniz dedim. Bunun karşılığında seslerde azalma olmadığı gibi selamı sabahı kesti. Sonra bir gün kapıma gelip ne dese beğenirsiniz. Eşin balkonda sigara içiyor, yeni yıkadığım şeyler kokuyor, arka tarafta içsin. Hayatımın şoku resmen.
Artık ben de yöneticiye gidiyorum direkt. Çünkü çok saygısızlar. Her gece muhakkak ses var. Eşi burada emniyet amiri olduğu için "polisi arayın da görün" diye sesleniyor ses için tepki verdiğimizde.
Hep denir ya kötü komşu insanı mal sahibi yapar diye, doğru. Ben hiç duvara vurmadım ama herkesin tahammülü de görgüsü de bir değil. Komşunuz bebek ağlaması için bunu yapıyorsa çok ayıp ama bahsettiğiniz dolap kapaklarının pat küt kapanmasına yapıyorsa haklı yönü olabilir. Yine de konuşmak yerine duvara vurmak hoş değil tabi.