Anne çocuğuna düşman olur mu?

Anneyi bir bakım evine yatırıp şuan kaldığı evi kiraya verin. Kira parasıyla aylığını ödersiniz bakım evinin. Anneniz muhtemelen her ziyaretinizde oradan çıkmak istediğini söyleyecek vs. Ama inanın daha iyi olacak onun için. Bu tarz hastaların düzene, rutine ve etrafında insana ihtiyacı var. 25 kediyle tek başına yaşamak tercih ettiği birşey olabilir ama onun için doğru olan bu değil. Bakımevinde yemek saatleri uyku saatleri ilaç saatleri dışarı çıkıp hava alma saatleri belli olur. Hastabakıcılar zaten alışıktır bu hastaların huysuzluklarına daha rahat eder.
 
Bi annenin cocuguyla surekli zitlasmasi, moralini bozmasi, manipule etmesini psikolog varsa aciklarsa daha iyi olur.
 
Sorunuz; anne çocuğuna düşman olur mu? El cevap: evet, olur.

anneniz toksik bir karakter. Bunu kabul etmeniz gerekiyor. Ondan beklentiyi sıfıra indirmeniz ve onu olduğu gibi kabullenmeniz gerekiyor.

bence biraz da hormonlar yüzünden, anne olmanın verdiği empatik duygular sebebiyle fazla duygusal bakıyorsunuz duruma.

üç kardeşiz, benim annem en çok benimle uğraştı, en çok beni üzdü. Tek kız bendim çünkü ve kıskandı. Tabi ben bunu anlayana kadar, kaç kez tren çarpmışa döndüm. Evliliğimin, hamileliğimin, bebeğimin ilk yılları annemden her döndüğümde ama her döndüğümde ağlayarak geçti.

bir anne neden yapar ki bunu çocuğuna? Başka anneler torununa doyamazken, neden benim annem bu çocukla hayatını mahvettin der?

Benim de oğlum var. Ergenlikte, kırk dereden su getirmeye çalışıyorum onun İçin, gönlü İçin, sağlığı ve geleceği için, bir güzel gülümsemesi ve ona güzel anılar bırakmak için.

öncelikle bilin ki, annelik böyle bir şey. oğlum ben bunları yaptığım için bana bir şey borçlu değil. Allah onu bana nasip etti, emanet etti. Doğurmayı bildiysem, en iyi şekilde bakmaya da çalışacağım.

siz de annenize bir şey borçlu değilsiniz. Şu ana kadar çok güzel şeyler yapmışsınız onun İçin. Kadir kıymet bilmiyorsa, bu onun sorunu, sizin değil.

onu terk etmek zorunda değilsiniz. Yalnızca hiçbir şey beklemeyin ondan. Yaptığınızı Allah rızası ve onun iyiliği için yapın ama karşılığında bir iyilik, güzel söz, ya da takdir beklemeyin.

takdir beklemediğiniz gibi, kötü sözleri de işlemesin size. Böyle insanlarla baş etmenin en iyi yolu, onları önemsememektir.

kavga kıyametle, bağıra çağıra “ben seni önemsemiyorum” demek değil. Bu hala çok fazla önemsemek. Kafanızda bitireceksiniz ve annenizin düzgün bir psikolojisi olmadığını, bu yüzden ondan sağlıklı tepkiler gelmeyeceğini bileceksiniz.

bir de açık yaralarınızı çok göstermeyeceksiniz böyle insanlara. Özellikle oraları hedef alırlar. Şeytani bir şey değil bu. Ya da sizinle ilgili bir şey değil. Karakterleri bu, başka türlü davranamıyor. Tamamen kendisiyle ilgili çözülememiş sorunlarını size yansıtıyor.

ben de sizin gibi çok şey feda ettim annem için. O kıymetini bilmiyor ama Allah biliyor, ben biliyorum. O bana yeter. Onun eksikliğini kapatarak çok kişiye yardım ettim. Onlar bunu görmese de benim için bir şey değiştirmez.

dediğim gibi çok üzdü beni. Evim de uzaktı ona. Ona rağmen hep travmatik konuşmalar yaptık. Evden de kovdu kaç defa, evini temizlediğim, ona ameliyatlıyken baktığım İçin.

şimdi üst katında oturuyorum. Her Türlü sorunuyla ilgileniyorum. Ama bana bir zararı dokunamıyor. Yeri geliyor market alışverişini yapıyorum, yeri geliyor bağıra çağıra kızıyorum. Ama kapımı kapattığım anda o kavga aklımdan çıkıyor.

çünkü kafamda bitirmişim ben onun bana anne olmadığını. Kızdıramıyor. Bir iyiliğini veya onayını da beklemiyorum.

kişiselleştirmiyorum yaptığı şeyleri. Hatta tamamen ona havale ediyorum. Umrumda değil. Ben yaptığıma bakarım.

sinir hastalığım var, erken yaşımda çok çektiğim için onun yerini doldurmaya çalışıp kendimden sonsuz ödün verdiğim için. Ömrüm boyunca ilaç kullanacağım.

geçen eşim kızının şifası İçin dua et diyor. Bir dua çıkamıyor ağzından. Antidepresanlar kullandığım İçin çok kilo aldım, daha iki gün önce bana şişko diyor. Sinir hapı kullanıyorum diyorum, yok sen boş yere tüp bebek tedavilerine gittin, hep ondan diyor. Ama kılım kıpırdamıyor. O kadar umrumda değil ki sözleri. Eskiden olsa, bir torba ağlardım, için dışına çıkana kadar.

yeri geliyor, öyle sert çıkıyorum ki, dışarıdan biri ne kötü evlat der. Ama bilmiyorlar ki bazen yalnızca bu işe yarıyor. Yani onların ne dediği, düşündüğü de önemli değil.

bir kalkan geliştirip, kendi savunma sisteminizi geliştirmeniz lazım. Siz onun psikolojisini düzeltemezsiniz. Siz onun annesi değilsiniz, doktoru hiç değilsiniz. O böyle bir insan, öylece kabullenin.

siz kendi evladınızla kurduğunuz sağlıklı ilişkiye bakın ve bunun tadını çıkarın. Çünkü o geçmiş yaraları kendi çocuğunuzla aranızdaki şefkat, sevgi çok güzel iyileştiriyor.

ben oğlumu çok sevdim, çok öptüm, çok kokladım, devamlı sevdiğimi söyledim. Çünkü bunlar benim annemle yapamadığım şeylerdi. Tadını çıkardım.

hakeza, eşim yetim büyümüş, babasını hiç görmemiş. O da oğlumda babalığın güzelliğini tattı.

yani herkesin ayrı bir hikayesi var. Mağdur değilsiniz. Kırk yaşında kendinize, çocuğunuza sahip çakabilecek kapasitede bir insansınız. Anneniz bunu sorgulatmasın size.

derdinizi anlatmayın. Onun dertlerini de kafaya takmayın. Elinizden geleni yapın, gerisini hiç sallamayın.
Sizin yorumlarınıza denk geliyorum bazen öyle güzel yazıyorsunuzki içim rahatlıyor bazen benim annemde böyle ama ben takmamayı başaramıyorum çünkü dışarıya melek gibi anlatsan kimse inanmaz e bunu bilerek yapıyor sinir hastası eti beni çocuklarımın yanında eşimin yanında rezil ediyor artık onlarında saygısı kalmadı benden nefret ediyor bunu anladım 44 yaşındayım bir gün demedim anne neden böyle yapıyorsun korkuyorum çünkü bagırtısı kulagımda hala hiç gitmez şehir degiştirdik sırf bu yüzden insan annesinden kaçarmı dayanamıyorum artık rabbim yardımcımız olsun çekmeyen bilmez
 
Sizin yorumlarınıza denk geliyorum bazen öyle güzel yazıyorsunuzki içim rahatlıyor bazen benim annemde böyle ama ben takmamayı başaramıyorum çünkü dışarıya melek gibi anlatsan kimse inanmaz e bunu bilerek yapıyor sinir hastası eti beni çocuklarımın yanında eşimin yanında rezil ediyor artık onlarında saygısı kalmadı benden nefret ediyor bunu anladım 44 yaşındayım bir gün demedim anne neden böyle yapıyorsun korkuyorum çünkü bagırtısı kulagımda hala hiç gitmez şehir degiştirdik sırf bu yüzden insan annesinden kaçarmı dayanamıyorum artık rabbim yardımcımız olsun çekmeyen bilmez
Gerçekten anlaşılmıyor. Yeri geliyor, duygu sömürüsü yapıyorlar dışarıdan, annen değil mi, bir anneye bakamıyor musun, annelik hakkı vs. Vs.

ya ben annelerin çocuklarının hayatlarını nasıl kolaylaştırdıklarını, güzelleştirdiklerini görüyorum etrafımda. Benimse hayatımı nasıl zorlaştırdığını, hiçbir zaman sevgi görmediğimi de.

istekleri mi var? Bana uyanı yapıyorum, uymayanı yapmıyorum. Telefonu yüzüme mi kapatıyor? Hiç takmıyorum.

çocukların saygısı kalmadı diyorsunuz. Size mi annenize mi anlamadım. Umarım size karşı değildir. Annenize ise çok umurunuzda olmasın.

Bu da bir ikilem biliyorum. Benim oğlum da, sen bana saygılı ol diyorsun ama sen annene kızıyorsun diyordu. Her seferinde anlattım, oğlum ananen normal değil. Benim çocukluğum seninkinden çok farklı geçti. Bazen kızmadan durmuyor. Seninle bizim ilişkimiz farklı.

ya da pratik örnekler veriyorum. Sen mesela para istediğinde ben soruyorum, veriyorum, bazen sen istemeden veriyorum ama ben küçükken ananenden istediğimde paraları yerlere atardı hınçla, biz yerden toplardık. Ya da biz seninle sarılıyoruz, seni seviyorum diyoruz ama ben hiç yapamadım bunları gibi..

Çocuğunu da bir miktar mesafeli tutmak gerekiyor çünkü böyle bir ilişkiden. Eğer kendi çocukların da çok yakın olursa, çocuklara da size davrandığı gibi davranmaya çalışabilir.

şehir de değiştirilir, inanırım. Ben değiştirmiştim, kardeşim daha da artırarak ülke değiştirmişti 😀 liseden itibaren şehir dışında okudum, üniversiteden sonra hemen evlendim, kardeşim hemen yurt dışına gitti. Şimdi görüyorum ki, annemden kaçmaya çalışmışız bilinç altında. Bu kaç senelik şehir dışı okul hayatımda istisnasız bir kere aramamıştır nasılsın diye.

En başta normal, sonra bir şeylerin farkına varınca üzücü, sonra her şeyin farkına varınca çok da tınn geliyor.

anne olmayınca belli bir yalnızlık oluyor insanın hayatında, üzücü bu biraz. Üzüldüğü bir şey olunca insan gidip anlatabilmek istiyor, ya da o da çok üzülür deyip anlatmamak ama orada olduğunu bilebilmek..

Ama günün sonunda bize lazım olan; iki sağlam bacağımız. Kendi ayaklarımız üstünde durmak, ve kendi çocuklarımız İçin birer dağ olmak, inşallah.

daha önce yazmıştım sanırım: Napolyon’a sen kral oluyorsun ama asilzade değilsin demişler. O da “asalet benden başlasın o zaman” demiş. Bunun gibi, annelik de bizden başlasın.

annelerimiz gibi insanlar, korkulacakinsanlar değil. O çocukluğunuzdan kalma bir şey. Çocukken bağırmalarından korkardık, o yüzden içinize işlemiş.

onlar üzülünecek insanlar. Hayatında sevgiyi tatmamış. Çocuğu koynuna girince, kucağına atlayınca içleri sevgi dolamamış, dünyanın en güzel duygusundan mahrum kalmış insanlar.

o yüzden korkuyu, ondan onay ve sevgi beklemeyi, kızgınlığı hep geride bıraktım. Yalnızca üzülüyorum onun İçin. Ve hayatımda ve aklımda ben ona yer verdiğim kadar olacak artık.
 
Gerçekten anlaşılmıyor. Yeri geliyor, duygu sömürüsü yapıyorlar dışarıdan, annen değil mi, bir anneye bakamıyor musun, annelik hakkı vs. Vs.

ya ben annelerin çocuklarının hayatlarını nasıl kolaylaştırdıklarını, güzelleştirdiklerini görüyorum etrafımda. Benimse hayatımı nasıl zorlaştırdığını, hiçbir zaman sevgi görmediğimi de.

istekleri mi var? Bana uyanı yapıyorum, uymayanı yapmıyorum. Telefonu yüzüme mi kapatıyor? Hiç takmıyorum.

çocukların saygısı kalmadı diyorsunuz. Size mi annenize mi anlamadım. Umarım size karşı değildir. Annenize ise çok umurunuzda olmasın.

Bu da bir ikilem biliyorum. Benim oğlum da, sen bana saygılı ol diyorsun ama sen annene kızıyorsun diyordu. Her seferinde anlattım, oğlum ananen normal değil. Benim çocukluğum seninkinden çok farklı geçti. Bazen kızmadan durmuyor. Seninle bizim ilişkimiz farklı.

ya da pratik örnekler veriyorum. Sen mesela para istediğinde ben soruyorum, veriyorum, bazen sen istemeden veriyorum ama ben küçükken ananenden istediğimde paraları yerlere atardı hınçla, biz yerden toplardık. Ya da biz seninle sarılıyoruz, seni seviyorum diyoruz ama ben hiç yapamadım bunları gibi..

Çocuğunu da bir miktar mesafeli tutmak gerekiyor çünkü böyle bir ilişkiden. Eğer kendi çocukların da çok yakın olursa, çocuklara da size davrandığı gibi davranmaya çalışabilir.

şehir de değiştirilir, inanırım. Ben değiştirmiştim, kardeşim daha da artırarak ülke değiştirmişti 😀 liseden itibaren şehir dışında okudum, üniversiteden sonra hemen evlendim, kardeşim hemen yurt dışına gitti. Şimdi görüyorum ki, annemden kaçmaya çalışmışız bilinç altında. Bu kaç senelik şehir dışı okul hayatımda istisnasız bir kere aramamıştır nasılsın diye.

En başta normal, sonra bir şeylerin farkına varınca üzücü, sonra her şeyin farkına varınca çok da tınn geliyor.

anne olmayınca belli bir yalnızlık oluyor insanın hayatında, üzücü bu biraz. Üzüldüğü bir şey olunca insan gidip anlatabilmek istiyor, ya da o da çok üzülür deyip anlatmamak ama orada olduğunu bilebilmek..

Ama günün sonunda bize lazım olan; iki sağlam bacağımız. Kendi ayaklarımız üstünde durmak, ve kendi çocuklarımız İçin birer dağ olmak, inşallah.

daha önce yazmıştım sanırım: Napolyon’a sen kral oluyorsun ama asilzade değilsin demişler. O da “asalet benden başlasın o zaman” demiş. Bunun gibi, annelik de bizden başlasın.

annelerimiz gibi insanlar, korkulacakinsanlar değil. O çocukluğunuzdan kalma bir şey. Çocukken bağırmalarından korkardık, o yüzden içinize işlemiş.

onlar üzülünecek insanlar. Hayatında sevgiyi tatmamış. Çocuğu koynuna girince, kucağına atlayınca içleri sevgi dolamamış, dünyanın en güzel duygusundan mahrum kalmış insanlar.

o yüzden korkuyu, ondan onay ve sevgi beklemeyi, kızgınlığı hep geride bıraktım. Yalnızca üzülüyorum onun İçin. Ve hayatımda ve aklımda ben ona yer verdiğim kadar olacak artık.
Öncelikle güzel yazınız için teşekür ederim çocuklarım anneme kırgınlar bayramda dahi gitmiyorlar beni onların yanında hep bagırır azarlar hiç bişey yoken kavka çıkarır benim kırıla kırıla artık hislerim kalmadı en son gelirken oglum çok kızdı bana senin kendine olan saygındamı yok cevap vermiyorsun öylece bakıyorum aglamamak için kendimi sıkıyorum yegenleriyle yavrumlu kuzumlu konuşur yanımızda bak diyor oglum bilerek yapıyor en son g.......den çıkma dedi bana 25 yaşındaki oglumun yanında çok utandım işte ozaman bana çok kızdı yavrum ben artık vazgeçtim işi düşerse kendi arar ben iletişimi kesdim mesafe koydum inşallah sizin gibi takmamayıda başarabilirim çok çok teşekür ederim ❤
 
X