- 28 Ağustos 2024
- 197
- 335
Merhaba herkese. Bu konuyu açıp açmamak konusunda çok kararsız kaldım. Etrafımda kimseyle konuşamıyorum bunu belki burada anlatırsam biraz rahatlarım dedim. Uzun olacak galiba bu yüzden şimdiden kusura bakmayın.
Babam ben çok küçükken vefat etmiş. Hatırlamıyorum bile. Annem bizi tek başına büyüttü. Kimseye muhtaç etmedi ama hiçbir şeye de izin vermezdi. O zamanlar biraz kızardım bu duruma ama şimdi anlıyorum. Tek başına bir kadının çocuklarını büyütüp okutması asla kolay değil.
Gelelim benim için sorunların başladığı kısma. Ben annemden hiç sevgi görmedim. Sevmiştir tabi ki beni. Ama bunu ne dile getirdi ne de bir kere başımı okşadı. Ben dizine yatınca bile bir bahaneyle kalkardı. Baba eksikliği değil de anne eksikliği hissettim her zaman. Bu yüzden sevgi görme isteğiyle hayatım boyunca anneme beğendirmeye çalıştım kendimi. Yaşıtlarım gibi ergenlik nazları yapmadım. Yemek yapardım temizlik yapardım ergenliğimden beri. Annem bir aferin desin diye ama o genelde eleştirirdi beni. Mesela o bir iş için dışarı çıkardı bütün evi temizlerdim. Ona sürpriz yapardım. Heyecanla gelmesini beklerdim. O banyodaki kovaya yeni poşet koymamışım diye "Bir iş yapıyorsun onu da yarım yapıyorsun" derdi. Ya da ramazan aylarında sahuru her gün hep ben kalkıp hazırlardım. Ramazan bitince bunu unuturdu. "Ne zaman hazırladın sahur bir kere hazırlamışsındır onu hatırlıyorsun" gibi şeyler söylerdi. Bende bunlar ters tepmezdi. Çok sinirlenirdim ama asla saygısızlık yapmazdım. Annemi üzmekten beni sevmemesinden çok korkardım. Çünkü onun istemediği bir şey yapınca çok ağır konuşurdu. Asla yüzüme bakma derdi.
Böyle böyle ben artık evde yemekten sorumlu kişi olmuştum. Hatta annem yemek yapmayı unutmuştu. Ben senin gibi yapamıyorum derdi. Bu bile bana yeterdi. Çok mutlu olurdum beni beğendiği için.
2 sene kadar önce biriyle tanıştım. Şimdi eşim olur kendisi. Her anlamda çok iyi biriydi. İyi bir ailesi vardı. Mesleği vardı. Beni de gerçekten seven biri. Anneme en başında söyledim. Görüş tabi dedi. Biz görüştük çok iyi anlaştık. Birkaç ayda iş ciddiye bindi. Ciddiye binince anneme bir şeyler oldu. İstememeye başladı. Ben o zamana kadar kazandığım paranın büyük kısmını anneme verirdim. Çeyiz almam lazım artık anne dedim. "Ne güzel ben doğurayım büyüteyim meyvesini başkaları yesin. Ben daha ne hayrını gördüm ki hemen evlilik diyorsun" dedi. Kendimi suçlu hissettim o böyle söyleyince. Biraz yavaştan alalım dedim. Ama aileler tanışsın adı konsun dedik. Ailesi bana kızları gibi davrandı. İlerde ufak tefek sorunlar yaşasak da bana kötü bir davranışları hiç olmadı. Ama annem sevmedi onları. Her laflarının altında bir şey aradı.
İşin tuhafı eşim anneme o kadar sayılı davranırdı ki. Annecim annecim derdi en başından beri. Ama annem soğuktu. Görüşmemize hep laf ederdi. Haftada bir buluşurduk zaten. Ona rağmen "erkeğin gözünde hafifsin şuan her istediğinde tamam deyip gidiyorsun" diyordu.
Öyle böyle bir şekilde evlendik. Kına ve nikah yaptık. Kınamı bana zehir etti annem. Hala hatırlamamak için video kaydını bile almadım gidip. Sürekli yanıma gelip şu kaynanan şöyle bir hareket yaptı çok fena yapacağım sen bir şey demezsen deyip durdu. Haklı olabilir ama bütün kına boyunca on defa gelip bana bunu dedi. Ben defalarca ağladım. Makyajım mahvoldu. Somurtup oturdu kınamda. Kınam yakılırken ben ona bakıyordum ama o benden tarafa bakmıyordu bile. Nikahımda da aynı şekilde sorunlar oldu. Kayınvalidemler annemlere ısrar etti. Gelin yemek yiyelim bizde hep birlikte lütfen kırmayın dediler. Annem sağ olun biz dışarıda yiyeceğiz dedi. Öyle böyle bir şekilde bitti ama unutulmuyor ister istemez.
Evleneli 1 yılı geçti. Annemin sonraki bazı tavırları bana şunu düşündürttü. Acaba evinin hizmetçisi gidiyor diye mi böyle hırçındı. Çünkü ben evden gelin çıkarken bile kızına veda eden bir anne tavrı yoktu. Bir sitem vardı hal hareketlerinde. Küs gibiydik. Yine de böyle düşünmek istemiyorum.
Ben evliliğimde çok mutluyum. Eşim çok iyi biri. Ailesi de öyle. Annesi bazen oyy canım kızım deyip öpüyor beni şoka giriyorum anlık. Alışkın değilim çünkü böyle bir şeye. Ama annem hala eleştirmeye devam ediyor. Beni mutlu görünce mutlu olmuyor sanki. Geçen ondan öğrendiğim bir tatlı vardı ondan yaptım eşime. Eşim dedi ki ben nasıl bir sevap işledim de senin gibi bir eş nasip oldu dedi. Bunu laf arasında anneme söyledim. "Baban asla böyle değildi erkek gibi davranırdı. Ben sevmem öyle erkek adam ağır olur biraz" dedi. Yorum yapamadım. Ne desem boş. Konuşulabilen bir insan değil annem. Neden böyle yapıyorsun anne dediğimde tamam ben dünyanın en kötü annesiyim der durur bağırır çağırır yine sen haksız çıkarsın.
Annem hep böyleydi o yüzden bana anormal gelmiyordu. Sevmeyi bilmiyor çok zor şeyler yaşamış derdim. Fakat son zamanlarda bir şey fark ettim. Annem sevmeyi biliyormuş. Sadece bana göstermiyormuş. Benim evime gelir etrafında pervane olurum ama yengem bir çay koyar. Güzel kızım Allah razı olsun der. "Güzel Kızım" bu laf bende kaynar su etkisi yaratmıştı. Çünkü bir kere bile duymadım annemden bu lafı. Bir akrabamızın kızına da "Sen balsın zaten" demişti o zaman da aynı böyle hissetmiştim. Konuşulabilen biri olsaydı sormak çok isterdim. Acaba farkında mı değil bunun bilmiyorum.
Sadece içimi dökmek istedim. Aile konularını insan arkadaşlarıyla bile konuşamıyor nedense. Basit gibi gözüken şeyler insanın içinde çocukluğundan beri geçmeyen yaralar olarak kalıyor. Merak ediyorum yorumlarınızı. Ne dertler var bunlar da dert mi diyebilirsiniz belki. Allah büyük dermansız dertler vermesin hiçbirimize.
Babam ben çok küçükken vefat etmiş. Hatırlamıyorum bile. Annem bizi tek başına büyüttü. Kimseye muhtaç etmedi ama hiçbir şeye de izin vermezdi. O zamanlar biraz kızardım bu duruma ama şimdi anlıyorum. Tek başına bir kadının çocuklarını büyütüp okutması asla kolay değil.
Gelelim benim için sorunların başladığı kısma. Ben annemden hiç sevgi görmedim. Sevmiştir tabi ki beni. Ama bunu ne dile getirdi ne de bir kere başımı okşadı. Ben dizine yatınca bile bir bahaneyle kalkardı. Baba eksikliği değil de anne eksikliği hissettim her zaman. Bu yüzden sevgi görme isteğiyle hayatım boyunca anneme beğendirmeye çalıştım kendimi. Yaşıtlarım gibi ergenlik nazları yapmadım. Yemek yapardım temizlik yapardım ergenliğimden beri. Annem bir aferin desin diye ama o genelde eleştirirdi beni. Mesela o bir iş için dışarı çıkardı bütün evi temizlerdim. Ona sürpriz yapardım. Heyecanla gelmesini beklerdim. O banyodaki kovaya yeni poşet koymamışım diye "Bir iş yapıyorsun onu da yarım yapıyorsun" derdi. Ya da ramazan aylarında sahuru her gün hep ben kalkıp hazırlardım. Ramazan bitince bunu unuturdu. "Ne zaman hazırladın sahur bir kere hazırlamışsındır onu hatırlıyorsun" gibi şeyler söylerdi. Bende bunlar ters tepmezdi. Çok sinirlenirdim ama asla saygısızlık yapmazdım. Annemi üzmekten beni sevmemesinden çok korkardım. Çünkü onun istemediği bir şey yapınca çok ağır konuşurdu. Asla yüzüme bakma derdi.
Böyle böyle ben artık evde yemekten sorumlu kişi olmuştum. Hatta annem yemek yapmayı unutmuştu. Ben senin gibi yapamıyorum derdi. Bu bile bana yeterdi. Çok mutlu olurdum beni beğendiği için.
2 sene kadar önce biriyle tanıştım. Şimdi eşim olur kendisi. Her anlamda çok iyi biriydi. İyi bir ailesi vardı. Mesleği vardı. Beni de gerçekten seven biri. Anneme en başında söyledim. Görüş tabi dedi. Biz görüştük çok iyi anlaştık. Birkaç ayda iş ciddiye bindi. Ciddiye binince anneme bir şeyler oldu. İstememeye başladı. Ben o zamana kadar kazandığım paranın büyük kısmını anneme verirdim. Çeyiz almam lazım artık anne dedim. "Ne güzel ben doğurayım büyüteyim meyvesini başkaları yesin. Ben daha ne hayrını gördüm ki hemen evlilik diyorsun" dedi. Kendimi suçlu hissettim o böyle söyleyince. Biraz yavaştan alalım dedim. Ama aileler tanışsın adı konsun dedik. Ailesi bana kızları gibi davrandı. İlerde ufak tefek sorunlar yaşasak da bana kötü bir davranışları hiç olmadı. Ama annem sevmedi onları. Her laflarının altında bir şey aradı.
İşin tuhafı eşim anneme o kadar sayılı davranırdı ki. Annecim annecim derdi en başından beri. Ama annem soğuktu. Görüşmemize hep laf ederdi. Haftada bir buluşurduk zaten. Ona rağmen "erkeğin gözünde hafifsin şuan her istediğinde tamam deyip gidiyorsun" diyordu.
Öyle böyle bir şekilde evlendik. Kına ve nikah yaptık. Kınamı bana zehir etti annem. Hala hatırlamamak için video kaydını bile almadım gidip. Sürekli yanıma gelip şu kaynanan şöyle bir hareket yaptı çok fena yapacağım sen bir şey demezsen deyip durdu. Haklı olabilir ama bütün kına boyunca on defa gelip bana bunu dedi. Ben defalarca ağladım. Makyajım mahvoldu. Somurtup oturdu kınamda. Kınam yakılırken ben ona bakıyordum ama o benden tarafa bakmıyordu bile. Nikahımda da aynı şekilde sorunlar oldu. Kayınvalidemler annemlere ısrar etti. Gelin yemek yiyelim bizde hep birlikte lütfen kırmayın dediler. Annem sağ olun biz dışarıda yiyeceğiz dedi. Öyle böyle bir şekilde bitti ama unutulmuyor ister istemez.
Evleneli 1 yılı geçti. Annemin sonraki bazı tavırları bana şunu düşündürttü. Acaba evinin hizmetçisi gidiyor diye mi böyle hırçındı. Çünkü ben evden gelin çıkarken bile kızına veda eden bir anne tavrı yoktu. Bir sitem vardı hal hareketlerinde. Küs gibiydik. Yine de böyle düşünmek istemiyorum.
Ben evliliğimde çok mutluyum. Eşim çok iyi biri. Ailesi de öyle. Annesi bazen oyy canım kızım deyip öpüyor beni şoka giriyorum anlık. Alışkın değilim çünkü böyle bir şeye. Ama annem hala eleştirmeye devam ediyor. Beni mutlu görünce mutlu olmuyor sanki. Geçen ondan öğrendiğim bir tatlı vardı ondan yaptım eşime. Eşim dedi ki ben nasıl bir sevap işledim de senin gibi bir eş nasip oldu dedi. Bunu laf arasında anneme söyledim. "Baban asla böyle değildi erkek gibi davranırdı. Ben sevmem öyle erkek adam ağır olur biraz" dedi. Yorum yapamadım. Ne desem boş. Konuşulabilen bir insan değil annem. Neden böyle yapıyorsun anne dediğimde tamam ben dünyanın en kötü annesiyim der durur bağırır çağırır yine sen haksız çıkarsın.
Annem hep böyleydi o yüzden bana anormal gelmiyordu. Sevmeyi bilmiyor çok zor şeyler yaşamış derdim. Fakat son zamanlarda bir şey fark ettim. Annem sevmeyi biliyormuş. Sadece bana göstermiyormuş. Benim evime gelir etrafında pervane olurum ama yengem bir çay koyar. Güzel kızım Allah razı olsun der. "Güzel Kızım" bu laf bende kaynar su etkisi yaratmıştı. Çünkü bir kere bile duymadım annemden bu lafı. Bir akrabamızın kızına da "Sen balsın zaten" demişti o zaman da aynı böyle hissetmiştim. Konuşulabilen biri olsaydı sormak çok isterdim. Acaba farkında mı değil bunun bilmiyorum.
Sadece içimi dökmek istedim. Aile konularını insan arkadaşlarıyla bile konuşamıyor nedense. Basit gibi gözüken şeyler insanın içinde çocukluğundan beri geçmeyen yaralar olarak kalıyor. Merak ediyorum yorumlarınızı. Ne dertler var bunlar da dert mi diyebilirsiniz belki. Allah büyük dermansız dertler vermesin hiçbirimize.