...
içeri girdin.. biraz dinlenseydin?? olmaz.. annesin sen.. hemen mutfağa koştun be annem. hani ben sana hizmet edicektim geldiğinde, sen koltuğa kurulacaktın?
yine dayanamadın. dolapta ne varsa bir anda yemeğe dönüştü. benim bir tencere yemeği binbir zahmetle saatlerce pişiremediğim o mutfakta, 1 saatte 2 tencere yemek pişti. hiç mi dağınıklık olmaz, hiç mi tezgah tabaklar kirlenmez.. kirlenmez işte. Annemin sihirli eli değdi çünkü.. şimdi ben o yemeklere bakıp ağlıyorum. yeseydin bari bir tabak? olmaz dedin, onlar sizin için ve oturdun kendine kahvaltı hazırladın. hani ben sana güzel yemekler yapıcaktım? elim ayağıma dolandı işte yapamadım. sen geliyosun die öyle bir heyecanlandım ki hiçbirşey yapamadım..
bu evliliğin hasret kısmı çok zormuş be annecim..mutfağa gidip gelip ağlıyormuş insan... rondo varya hani bana aldığın..onu bile çok seviyormuş, gidip gelip dokunuyormuş, nereye koyucağını bilemiyormuş insan annesi aldı die..
geçen gün, hani bana bir yağlık almıştın ya, onu kırdım yanlışlıkla tencerenin kapağına çarptı..her yer yağ oldu ama benim gözüm görmedi bile pisliği.. oturdum ufacık cam bir şey için ağladım.. ben yine ağladım anne..sen aldın ya onu!!
evimizde kırdığım onca şey içinde bunun lafı bile olmaz aslında..ne tabaklarını kırdım, ne vazolarını sen hiç bir şey demedin. bilmiyordum o zamanlar eşyaların gün gelipte bu kadar değerli olabileceğini, cam bir yağlığa bu kadar anlamlar yüklenebileceğini.. oysa kendi evimde de neler kırdım, yemek takımımı bozdum, bayıla bayıla aldıgım salata kasemi kırdım umurumda bile olmadı. sadece temizledim yenisini alırım dedim..
ama o yağlık için 1 saat ağladım. sen aldın ya onu.. senin elin değdi ya..
bu kadar düşünceli olma anne ne olur.. gelmiyorsun kalmıyorsun. yeni evlisiniz diyorsun. rahatsız ederim diye korkuyorsun.Annem sen bana sadece mutluluk verirsin.
ben gelip kalayım diyorum. olmaz eşinin yanında ol, onunla gel, onunla dön diyorsun.
biliyorum aslında çok istiyorsun gelmemi ama dönerken çok ağlıyorum di mi? çok üzülüyorsun.
Alış diyorsun, kendi evin var artık, kendi ailen var. alışamadım annem ya alışamadım.. hala çok özlüyorum..
Evden eşyalarım çıkarken da çok ağlamıştım..sen sadece " gözyaşlarının bile bu kadar anlamsız olduğu başka bir an yoktur herhalde " dedin sustun..
kızın büyüdü evlendi.. 3 ay oldu ama hala ağlıyor..
yalnız olmasaydım, sana yakın olsaydım belki bu kadar dokunmazdı, bu kadar çok acıtmazdı..
mutluyum çok iyiyim ama içimde bir yer var işte hep acıyor geçmiyor...
kimse anne gibi olmuyor..
angelica..