Annem neden böyle davranıyor?

Uzakbirtepe

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
12 Şubat 2012
59
4
Merhaba,
Bu satırları artık çaresizce ağlarken bir apartman girişinde yazdım.
Nereden başlayıp nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Öncelikle lise sona kadar annemle çok fazla muhatap değildim, o zamanlar güzeldi. Annemin beni bir gün sarılarak karşıladığını hatırlamıyorum ya da öptüğünü, tebrik ettiğini.
İlk tepkisi ortaokulda zayıf gelen bir dersimden sonra oldu; okumakta gözün yoksa bırak o okulu. Bu arada çocukken babamdan değil ama annemden şiddet de gördüm, soba maşasıyla döverdi.
Bir keresinde 23 Nisan töreninden döndüğümüzde( ablam ve ben) evdeki parayı alıp almadığımızı sordu ve bizi çocuk bayramında dövdü. (Hiç kimsenin bir kuruşuna dokunacak tipler değiliz.)
Daha fazla dövmesin diye örtünün altına girip uyuyormuş gibi yaptık. O para da dolabın üzerinde çıktı, kendi kaldırıp unutmuş. Özür dilemedi, yediğimiz dayakla kaldık. Her 23 Nisan'da aklıma gelir.
Bu arada yalnız beni değil ablamı da kucakladığı görmedim, ağzından bizi öven bir cümle çıkmadı.
Yalnız bize karşı özellikle temizlik konusunda çok hassastı, okula bir gün kirli gitmedik, saçlarımız derli toplu, elbiselerimiz ütülüydü, her sabah kahvaltı yaptırırdı. Sorumluluk tarafı güçlüydü, kimsenin lafının ona gelmesini istemezdi. Ama dediğim gibi bizi sevdiğini hiç hissedemedik.

Bir gün anneme öğretmenler ablam için üvey mi diye bile sormuşlar, dersane hocamız da bize siz öz kardeş misiniz demişti.

Zaman böyle geçti, babam çok yoğun çalışırdı, bir gün bize el kaldırdığını görmedim bazen çok çok ufak sözlü hareketleri olurdu, onlarda da mutlaka annemin etkisi olurdu.

7. sınıftan sonra büyüdüğüm için sokağa çıkmam yasaklandı, artık sıfır kollu da giymek yasaktı. (annem tarafından)
Lisede okul arkadaşlarımla eve geliyorum diye o erkek senle yürüyemez dedi, utana sıkıla benimle gelmemesini söyledim arkadaşıma. (Muhafazakar bir aile değiliz, iki tarafım da seküler. )

Üniversite zamanı istediğim puanı alamadım, hocam annemi çağırdı ve benim 1 sene geç gitmemi istediğini söyledi. Annem hocamın yanına da tercihlerime de gelmedi, kim kaç puan aldıysa başının çaresine baksın dedi. Okuduğum bölümü istemeyerek yazdım ve 2 senem depresyonda geçti, bir gün neyin var demedi.
Mezun olduğum yıl kursa gidip sınavlara hazırlanmak istediğimi söyledim, yine annem devreye girdi ve para vermediler. Mezuniyetten bir hafta sonra çalışmaya başladım ve kursa da kendi biriktirdiğim paramla gittim, bu yüzden yarım dönemi kaçırdım, sınav kötü geçti. Sonuçlar açıklanınca hakaret etti, elimden zaten ne bok geliyormuş ki. Bu arada bu parayı biriktirmek için girdiğim işte aldığım parayla da dalga geçti, millete asgari ücrete kölelik yapıyor dedi. Ne özgüven bıraktı ne umut.
(Bu parayı vermeyecek kadar darda değildi, ekonomik durumumuz iyi.) Okuduğum dönemde eğitim mastafim bir yol parasıydı.

Sınavın başarısız geçmesi ile babamın yanında çalışmaya başladım, burada 2 kişilik iş yapıyordum. Yorgunluktan gecem gündüzüm yoktu. Yine hakaret ettiler. (Kredi borçları böyle kapandı, çalıştığım zaman boyunca ne maaş aldım ne de sigorta istedim.) Sonuç bize yapıştın yakamızı bırak oldu.

Annem sürekli erkekler hakkında katı davranırdı, kimse omzuna dokunamaz, delikanlı ol, öyle böyle derken bir sevgilim bile olmadı. Herkesle arama duvar ördüm, uzak durmalarını istedim. Şimdi de yakama yapışmış vaziyette evlen diye ama bende özgüven bırakmadılar, o kadar mutlu insandım gözümün ışığı söndü üstelik bunları yapan annem.

Daha önce onunla dişçiye gittik, implant yapılması gereken yerde 6 tane disim kesildi, 3 dişim çekildi ve köprü yapıldı. ( yaşım 18'di, çok cahildim, annem diyerek güvendim.) Bununla ilgili cok uzun dönem sıkıntı çektim en sonunda kendim bir yerle anlaşıp ciddi bir tedavi ücreti ödedim. Bana burada da memnun olamazsın, sende karakter yok dedi. Şimdi oraya tedaviye gittiklerinde herkes bana selam söylüyor, seni seviyorlar diyor.
Oysa hayatım boyunca bütün suçu hep bende buldu, bir gün ya kızım sen de haklısın demek mi insan Allah rızası için demedi.

Yakın zamanda zorla gittiği lazer merkezine yazdırmak istedi beni, araştırmak istiyorum dedim o gece uyurken gelip hakaret edip yüzüme tükürdü kabul etmediğim için, sabah benimle tartışmasın diye gidip yazıldım araştırınca ipl (sonradan kılların çıktığı uygulama) uyguladıklarını öğrendim ve sözleşmemi iptal ettirdim.

Yine suçlu ben oldum, uğursuzum, işlerim rast gitmiyor. Ettiği küfürleri yazsam bir annenin kızına söyleyebileceği şeyler değil. (Derse giderken git kendimi ne yaptır gel diyen birisi.)

Şimdi de yanlarında çalıştığım için geçen zaman sebebiyle iş bulmakta zorlanıyorum ve her gün hakaret işitiyorum. Ne bekarlığım, ne çocuksuzluğum, ne işsizliğim bitiyor. Sadece kesme şekeri işaretli yerden açtığım için bile benle kavga ediyor, kitap okuduğum için bile hakaret işitiyorum.

Ne yapacağım gerçekten bilmiyorum.
Buraya kadar okuyan varsa teşekkür ederim.

Bu arada annem baba tarafımdan nefret ediyor, onlarla yaşadığı dönem(4 sene) çok zulüm etmişler, bize de kaç kere onlarla konuşursanız hakkımı helal etmem dedi. Biz o zaman doğmuşuz, bize bakınca onları hatırlıyor olabilir mi? Diğer kardeşime farklı davranıyor, onlar farklı yerde doğmuşlar.
 
Son düzenleme:
Canim ne kadar zor bir birey için öz annesinden destek görmemek. Sana tek tavsiyem evlilik konusunda sakın baskı altında evlenme ki annen bunu uygulayacak birine benziyor lazer de bile bunları diyen anne . Seni anlayan bir eşe denk gelirsin tatlım inşallah senin yükünü hafifletecek birine . Hayatının bir dönemini zaten özgü en eksikligiyle yaşamışsın diğer yarısı bari güzel geçer inşallah
 
Çorbanın ateşini birde kazandan sorun.
Anneniz neler yaşadı da sizi sevgisiz bıraktı?
Normalde böyle konularda yorum yapan biri değilim ama yorumunuza çocukların ne suçu var ki demek istedim. Ne yaşarsa yaşasın gerçekten çocuklarına bunu yaşatmaya hakkı varmıydı ki. Çok acımasızca geldi bana yaşattıkları diğer krdeşlerine farklı davranrken ( tartışmak değil amacım asla yanlış anlamyın lütfen)
 
Annenizin sorunları var .Çok kötü seyler yaşamış olabilir anlamakla beraber sizlere bunları yasatmaya hakki yok .Ne demek bize hiç sarılmadi ?İnsan çocuklarını sevmek için yapmıyor mu ? Ben mi yanlış biliyorum yani. Başka yerde iş arayın .Paranızı biriktirin ,ayrı eve çıkabilecek konuma gelin .Zamanla da mesafenizi koyarsınız .

Bu arada yardım aldırmak için çaba sarf etmissinizdir diye düşünüyorum . Gerekiyorsa ilaç tedavisi başlanır .Belki sakinleşir. Yani siz çabalayin yine de kabul etmezse başka seçenek kalmıyor .
 
Annenizin sorunları var .Çok kötü seyler yaşamış olabilir anlamakla beraber sizlere bunları yasatmaya hakki yok .Ne demek bize hiç sarılmadi ?İnsan çocuklarını sevmek için yapmıyor mu ? Ben mi yanlış biliyorum yani. Başka yerde iş arayın .Paranızı biriktirin ,ayrı eve çıkabilecek konuma gelin .Zamanla da mesafenizi koyarsınız .

Bu arada yardım aldırmak için çaba sarf etmissinizdir diye düşünüyorum . Gerekiyorsa ilaç tedavisi başlanır .Belki sakinleşir. Yani siz çabalayin yine de kabul etmezse başka seçenek kalmıyor .
Tedavi aldı, ben yardımcı oldum yaklaşık 1 sene o dönem biraz daha iyiydi.
 
Normalde böyle konularda yorum yapan biri değilim ama yorumunuza çocukların ne suçu var ki demek istedim. Ne yaşarsa yaşasın gerçekten çocuklarına bunu yaşatmaya hakkı varmıydı ki. Çok acımasızca geldi bana yaşattıkları diğer krdeşlerine farklı davranrken ( tartışmak değil amacım asla yanlış anlamyın lütfen)
Anlıyorum sizi. Konu sahibinin annesi gibi bir annem var benim, onu en iyi ben anlayabilirim. Hepimiz sevgisiz büyüdük. Bu yara ne yazik ki hic bir zaman kapanmayacak.

Yalniz annemin hayatina bakinca bize neden böyle davrandi anliyorum. Olayin kaynağıni gösterdim konu sahibine. Cunku bayan annem niye böyle sizce diye sormuş..
 
Merhaba,
Nereden başlayıp nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Öncelikle lise sona kadar annemle çok fazla muhatap değildim, o zamanlar güzeldi. Annemin beni bir gün sarılarak karşıladığını bilmiyorum ya da öptüğünü. İlk tepkisi ortaokulda zayıf gelen bir dersimden sonra oldu; okumakta gözün yoksa bırak o okulu. Bu arada çocukken babamdan değil ama annemden şiddet de gördüm, soba maşasıyla döverdi. Bir keresinde 23 Nisan töreninden döndüğümüzde( ablam ve ben) evdeki parayı alıp almadığımızı sordu ve bizi çocuk bayramında dövdü. Daha fazla dövmesin diye örtünün altına girip uyuyormuş gibi yaptık. O para da dolabın üzerinde çıktı, kendi kaldırıp unutmuş. Özür dilemedi, yediğimiz dayakla kaldık. Her 23 Nisan'da aklıma gelir. Bu arada yalnız beni değil ablamı da kucakladığı görmedim, ağzından bizi öven bir cümle çıkmadı. Yalnız bize karşı özellikle temizlik konusunda çok hassastı, okula bir gün kirli gitmedik, saçlarımız derli toplu, elbiselerimiz ütülüydü, her sabah kahvaltı yaptırırdı. Sorumluluk tarafı güçlüydü, kimsenin lafının ona gelmesini istemezdi. Ama dediğim gibi bizi sevdiğini hiç hissedemedik.

Bir gün anneme öğretmenler ablam için üvey mi diye bile sormuşlar, dersane hocamız da bize siz öz kardeş misiniz demişti.

Zaman böyle geçti, babam çok yoğun çalışırdı, bir gün bize el kaldırdığını görmedim bazen çok çok ufak sözlü hareketleri olurdu, onlarda da mutlaka annemin etkisi olurdu.

7. sınıftan sonra büyüdüğüm için sokağa çıkmam yasaklandı, artık sıfır kollu da giymek yasaktı. (annem tarafından)
Lisede okul arkadaşlarımla eve geliyorum diye o erkek senle yürüyemez dedi, utana sıkıla benimle gelmemesini söyledim arkadaşıma. (Muhafazakar bir aile değiliz, iki tarafım da seküler. )

Üniversite zamanı istediğim puanı alamadım, hocam annemi çağırdı ve benim 1 sene geç gitmemi istediğini söyledi. Annem hocamın yanına da tercihlerime de gelmedi, kim kaç puan aldıysa başının çaresine baksın dedi. Okuduğum bölümü istemeyerek yazdım ve 2 sene depresyona gitmiştim. Mezun olduğum yıl kursa gidip sınavlara hazırlanmak istediğimi söyledim, yine annem devreye girdi ve para vermediler. Mezuniyetten bir hafta sonra çalışmaya başladım ve kursa da yarım dönem geç kendi biriktirdiğim paramla gittim, sınav kötü geçti. Sonuçlar açıklanınca hakaret etti, elimden zaten ne geliyormuş ki. Bu arada bu parayı biriktirmek için girdiğim işte aldığım parayla da dalga geçti, millete asgari ücrete kölelik yapıyor dedi. Ne özgüven bıraktı ne umut.
(Bu parayı vermeyecek kadar darda değildi, ekonomik durumumuz iyi.) Okuduğum dönemde eğitim mastafim bir yol parasıydı.

Sınavın başarısız geçmesi ile babamın yanında çalışmaya başladım, burada 2 kişilik iş yapıyordum. Yorgunluktan gecem gündüzüm yoktu. Yine hakaret ettiler. (Kredi borçları böyle kapandı, çalıştığım zaman boyunca ne maaş aldım ne de sigorta istedim.) Sonuç bize yapıştın yakamızı bırak oldu.

Annem sürekli erkekler hakkında katı davranırdı, kimse omzuna dokunamaz, delikanlı ol, öyle böyle derken bir sevgilim bile olmadı. Herkesle arama duvar ördüm, uzak durmalarını istedim. Şimdi de yakama yapışmış vaziyette evlen diye ama bende özgüven bırakmadılar, o kadar mutlu insandım gözümün ışığı söndü üstelik bunları yapan annem.

Daha önce onunla dişçiye gittik, implant yapılması gereken yerde 6 tane disim kesildi ve köprü yapıldı. ( yaşım 18'di, çok cahildim, annem diyerek güvendim.) Bununla ilgili cok uzun dönem sıkıntı çektim en sonunda kendim bir yerle anlaşıp ciddi bir tedavi ücreti ödedim. Bana burada da memnun olamazsın, sende karakter yok dedi. Şimdi oraya gittiklerinde herkes bana selam söylüyor, bütün suçu hep bende buluyor.

Yakın zamanda zorla gittiği lazer merkezine yazdırmak istedi beni, araştırmak istiyorum dedim o gece uyurken gelip hakaret edip yüzüme tükürdü kabul etmediğim için, sabah benimle tartışmasın diye gidip yazıldım araştırınca ipl (sonradan kılların çıktığı uygulama) uyguladıklarını öğrendim ve sözleşmemi iptal ettirdim.

Yine suçlu ben oldum, uğursuzum, işlerim rast gitmiyor. Ettiği küfürleri yazsam bir annenin kızına söyleyebileceği şeyler değil.

Şimdi de yanlarında çalıştığım için geçen zaman sebebiyle iş bulmakta zorlanıyorum ve her gün hakaret işitiyorum. Ne bekarlığım, ne çocuksuzluğum, ne işsizliğim bitiyor. Sadece kesme şekeri işaretli yerden açtığım için bile benle kavga ediyor.

Ne yapacağım gerçekten bilmiyorum.
Buraya kadar okuyan varsa teşekkür ederim.

Bu arada annem baba tarafımdan nefret ediyor, onlarla yaşadığı dönem(4 sene) çok zulüm etmişler, bize de kaç kere onlarla konuşursanız hakkımı helal etmem dedi. Biz o zaman doğmuşuz, bize bakınca onları hatırlıyor olabilir mi? Diğer kardeşime farklı davranıyor, onlar farklı yerde doğmuşlar.
Seni o kadar iyi anlıyorum ki. Anlattıklarında kendimi gördüm. Ben sana o yılların bitip evlenip çocuk sahibi olduğun yıllardan yazıyorum. Sakın onlara kızıp da aceleyle biriyle evlenme. Sevsen bile bir iki sene dişini sık iyice tanı sevdiğin adamı. O evden kurtulmak için ömrünün geri kalan kısmını heba etme.
Madem bunca yıl sabrettin az daha dişini sık. Çok sevdiğin çok çok iyi tanıdığın biriyle gönlüne göre bir evlilik yap.
(Babadan yana şanslıymışsın. Bende baba daha beterdi)
Bir an evvel de kpss ye gir veya sağlam bir işe gir yüksel kendini ispat et. Kendi ayaklarının üzerinde dur. Bu hepsinden çok daha önemli Benden sana abla tavsiyesi.
 
Merhaba,
Nereden başlayıp nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Öncelikle lise sona kadar annemle çok fazla muhatap değildim, o zamanlar güzeldi. Annemin beni bir gün sarılarak karşıladığını bilmiyorum ya da öptüğünü. İlk tepkisi ortaokulda zayıf gelen bir dersimden sonra oldu; okumakta gözün yoksa bırak o okulu. Bu arada çocukken babamdan değil ama annemden şiddet de gördüm, soba maşasıyla döverdi. Bir keresinde 23 Nisan töreninden döndüğümüzde( ablam ve ben) evdeki parayı alıp almadığımızı sordu ve bizi çocuk bayramında dövdü. Daha fazla dövmesin diye örtünün altına girip uyuyormuş gibi yaptık. O para da dolabın üzerinde çıktı, kendi kaldırıp unutmuş. Özür dilemedi, yediğimiz dayakla kaldık. Her 23 Nisan'da aklıma gelir. Bu arada yalnız beni değil ablamı da kucakladığı görmedim, ağzından bizi öven bir cümle çıkmadı. Yalnız bize karşı özellikle temizlik konusunda çok hassastı, okula bir gün kirli gitmedik, saçlarımız derli toplu, elbiselerimiz ütülüydü, her sabah kahvaltı yaptırırdı. Sorumluluk tarafı güçlüydü, kimsenin lafının ona gelmesini istemezdi. Ama dediğim gibi bizi sevdiğini hiç hissedemedik.

Bir gün anneme öğretmenler ablam için üvey mi diye bile sormuşlar, dersane hocamız da bize siz öz kardeş misiniz demişti.

Zaman böyle geçti, babam çok yoğun çalışırdı, bir gün bize el kaldırdığını görmedim bazen çok çok ufak sözlü hareketleri olurdu, onlarda da mutlaka annemin etkisi olurdu.

7. sınıftan sonra büyüdüğüm için sokağa çıkmam yasaklandı, artık sıfır kollu da giymek yasaktı. (annem tarafından)
Lisede okul arkadaşlarımla eve geliyorum diye o erkek senle yürüyemez dedi, utana sıkıla benimle gelmemesini söyledim arkadaşıma. (Muhafazakar bir aile değiliz, iki tarafım da seküler. )

Üniversite zamanı istediğim puanı alamadım, hocam annemi çağırdı ve benim 1 sene geç gitmemi istediğini söyledi. Annem hocamın yanına da tercihlerime de gelmedi, kim kaç puan aldıysa başının çaresine baksın dedi. Okuduğum bölümü istemeyerek yazdım ve 2 sene depresyona gitmiştim. Mezun olduğum yıl kursa gidip sınavlara hazırlanmak istediğimi söyledim, yine annem devreye girdi ve para vermediler. Mezuniyetten bir hafta sonra çalışmaya başladım ve kursa da yarım dönem geç kendi biriktirdiğim paramla gittim, sınav kötü geçti. Sonuçlar açıklanınca hakaret etti, elimden zaten ne geliyormuş ki. Bu arada bu parayı biriktirmek için girdiğim işte aldığım parayla da dalga geçti, millete asgari ücrete kölelik yapıyor dedi. Ne özgüven bıraktı ne umut.
(Bu parayı vermeyecek kadar darda değildi, ekonomik durumumuz iyi.) Okuduğum dönemde eğitim mastafim bir yol parasıydı.

Sınavın başarısız geçmesi ile babamın yanında çalışmaya başladım, burada 2 kişilik iş yapıyordum. Yorgunluktan gecem gündüzüm yoktu. Yine hakaret ettiler. (Kredi borçları böyle kapandı, çalıştığım zaman boyunca ne maaş aldım ne de sigorta istedim.) Sonuç bize yapıştın yakamızı bırak oldu.

Annem sürekli erkekler hakkında katı davranırdı, kimse omzuna dokunamaz, delikanlı ol, öyle böyle derken bir sevgilim bile olmadı. Herkesle arama duvar ördüm, uzak durmalarını istedim. Şimdi de yakama yapışmış vaziyette evlen diye ama bende özgüven bırakmadılar, o kadar mutlu insandım gözümün ışığı söndü üstelik bunları yapan annem.

Daha önce onunla dişçiye gittik, implant yapılması gereken yerde 6 tane disim kesildi ve köprü yapıldı. ( yaşım 18'di, çok cahildim, annem diyerek güvendim.) Bununla ilgili cok uzun dönem sıkıntı çektim en sonunda kendim bir yerle anlaşıp ciddi bir tedavi ücreti ödedim. Bana burada da memnun olamazsın, sende karakter yok dedi. Şimdi oraya gittiklerinde herkes bana selam söylüyor, bütün suçu hep bende buluyor.

Yakın zamanda zorla gittiği lazer merkezine yazdırmak istedi beni, araştırmak istiyorum dedim o gece uyurken gelip hakaret edip yüzüme tükürdü kabul etmediğim için, sabah benimle tartışmasın diye gidip yazıldım araştırınca ipl (sonradan kılların çıktığı uygulama) uyguladıklarını öğrendim ve sözleşmemi iptal ettirdim.

Yine suçlu ben oldum, uğursuzum, işlerim rast gitmiyor. Ettiği küfürleri yazsam bir annenin kızına söyleyebileceği şeyler değil.

Şimdi de yanlarında çalıştığım için geçen zaman sebebiyle iş bulmakta zorlanıyorum ve her gün hakaret işitiyorum. Ne bekarlığım, ne çocuksuzluğum, ne işsizliğim bitiyor. Sadece kesme şekeri işaretli yerden açtığım için bile benle kavga ediyor.

Ne yapacağım gerçekten bilmiyorum.
Buraya kadar okuyan varsa teşekkür ederim.

Bu arada annem baba tarafımdan nefret ediyor, onlarla yaşadığı dönem(4 sene) çok zulüm etmişler, bize de kaç kere onlarla konuşursanız hakkımı helal etmem dedi. Biz o zaman doğmuşuz, bize bakınca onları hatırlıyor olabilir mi? Diğer kardeşime farklı davranıyor, onlar farklı yerde doğmuşlar.
Acaba anneniz nasıl bir ailede yetişti?Sevgisiz ve mutsuz bir çocukluk mu geçirdi?Belki de o da ailesinden böyle gördü,böyle büyüdü.Belki de annenizin doğuştan bir psikolojik sorunu vardı.Babanizla mutlu muydu?Seviyor seviliyor muydu?Bunlari bilmeden yorum yapmak yanlış olur diye düşünüyorum.Babam cok yoğun çalışırdı diyorsunuz.Belki de 2 çocuğun bütün sorumluluğu ondaydi bu da onu yordu ve yıprattı.Sonucta tahammülsüz bir insan oldu.Babaniz kötü söz soylemezmis hatta el bile kaldirmamis size ama 2 çocuğun bütün yükünü ve sorumluluğunu annenizin üzerine atmış.Bence babanız da en az anneniz kadar sorumlu bu durumdan.Ama siz onlar gibi olmayın.Pes etmeyin.Anneniz yardım almayı reddediyorsa siz yardım alın.Ruhen mutlu olan insanlar kendiyle sorunu olmayan insanlar sevmenin de sevilmenin de kıymetini bilir.
 
Acaba anneniz nasıl bir ailede yetişti?Sevgisiz ve mutsuz bir çocukluk mu geçirdi?Belki de o da ailesinden böyle gördü,böyle büyüdü.Belki de annenizin doğuştan bir psikolojik sorunu vardı.Babanizla mutlu muydu?Seviyor seviliyor muydu?Bunlari bilmeden yorum yapmak yanlış olur diye düşünüyorum.Babam cok yoğun çalışırdı diyorsunuz.Belki de 2 çocuğun bütün sorumluluğu ondaydi bu da onu yordu ve yıprattı.Sonucta tahammülsüz bir insan oldu.Babaniz kötü söz soylemezmis hatta el bile kaldirmamis size ama 2 çocuğun bütün yükünü ve sorumluluğunu annenizin üzerine atmış.Bence babanız da en az anneniz kadar sorumlu bu durumdan.Ama siz onlar gibi olmayın.Pes etmeyin.Anneniz yardım almayı reddediyorsa siz yardım alın.Ruhen mutlu olan insanlar kendiyle sorunu olmayan insanlar sevmenin de sevilmenin de kıymetini bilir.
Annem babası ve annesinden genel olarak memnun, hatta babam bana fiske bile vurmadı diye sık sık söyler. Birbirlerine çok bağlı bir aile. Bütün kardeşleri sık sık arar, dediğim gibi çok bağlılar birbirlerine. Fakirdik ama mutluyduk diye söyler.
 
Mümkündür, evlenmemden bahsederken de sürekli milletten bahsediyor ana plan ben değilim hatta aklıma uygun bir damat dedi geçenlerde, ben yokum hiç elalem var, kendisi var. Gerçekten üzgünüm ne diyebilirim ki. Bir gün vefat ederse üzülür müyüm diye düşüyorum.
Anneniz narsist ya da ona yakın biri.
Size temiz bakması da elalem için.
Üzgünüm.
Tülay Kök'un

Bu videosunu dinelemenizi tavsiye ederim.
Ayrica sınırlar ile ilgili birçok videosu var onları da dinleyin muhakkak.
Kendiniz için dinleyin.
Annenizi düzeltmek için değil.
 
Mümkündür, evlenmemden bahsederken de sürekli milletten bahsediyor ana plan ben değilim hatta aklıma uygun bir damat dedi geçenlerde, ben yokum hiç elalem var, kendisi var. Gerçekten üzgünüm ne diyebilirim ki. Bir gün vefat ederse üzülür müyüm diye düşüyorum.
İnsan en çok yasayamadiklari için üzülüyor.
Normal bir insanı her vefat üzer.
En yakını olunca daha çok üzer.
Burda önemli olan sizin kendinizi düzeltmeniz.
Kendi ruh sağlığınız için çabalayın.
 
Annem babası ve annesinden genel olarak memnun, hatta babam bana fiske bile vurmadı diye sık sık söyler. Birbirlerine çok bağlı bir aile. Bütün kardeşleri sık sık arar, dediğim gibi çok bağlılar birbirlerine. Fakirdik ama mutluyduk diye söyler.
Bahsettiğim gibi tek bir nedene bağlayıp şu nedenden dolayı böyledir demek çok zor.Yasanan acılar ve zor günler herkeste farklı bir etki bırakır.Kimi çok sabırlıdır içine atar,kendini hasta eder.Kimi de bütün hırsını çevresinden ve sevdiklerinden çıkarır.Babanizin annenizle ilişkisi nasıldı?Yani sabırlı,düşünceli ve anlayışlı bir eş miydi?Babanızın ailesiyle annenizin sorunları olduğundan bahsetmissiniz.Bu durumda babanızın tutumu nasıldı?Çok mu yalnız bıraktı ya da ona destek oldu mu?Ya da evliliği ve çocukların sorumluluğunu kaldıramadı.Ben annenizin sizi sevdiğini düşünüyorum.Bizi okula her zaman temiz gönderirdi.Kahvaltimizi hazırlar,aç göndermezdi demişsiniz.Evlatlarini sevmeyen anne bunu bile yapmaya gerek duymazdi.Bir seyler olmuş,bir şeyler yaşanmış ve sabır eşiği tükenmiş belli ki.Anneniz yıllardır içinde biriktirdiği öfkeyi yanlış kişilerden çıkarmış.Ablaniz da sizin gibi halen ailenizle mi yaşıyor?
 
Bahsettiğim gibi tek bir nedene bağlayıp şu nedenden dolayı böyledir demek çok zor.Yasanan acılar ve zor günler herkeste farklı bir etki bırakır.Kimi çok sabırlıdır içine atar,kendini hasta eder.Kimi de bütün hırsını çevresinden ve sevdiklerinden çıkarır.Babanizin annenizle ilişkisi nasıldı?Yani sabırlı,düşünceli ve anlayışlı bir eş miydi?Babanızın ailesiyle annenizin sorunları olduğundan bahsetmissiniz.Bu durumda babanızın tutumu nasıldı?Çok mu yalnız bıraktı ya da ona destek oldu mu?Ya da evliliği ve çocukların sorumluluğunu kaldıramadı.Ben annenizin sizi sevdiğini düşünüyorum.Bizi okula her zaman temiz gönderirdi.Kahvaltimizi hazırlar,aç göndermezdi demişsiniz.Evlatlarini sevmeyen anne bunu bile yapmaya gerek duymazdi.Bir seyler olmuş,bir şeyler yaşanmış ve sabır eşiği tükenmiş belli ki.Anneniz yıllardır içinde biriktirdiği öfkeyi yanlış kişilerden çıkarmış.Ablaniz da sizin gibi halen ailenizle mi yaşıyor?
Ben ve ablam dışarıda sürekli övgü alan kişileriz, ikimiz iyi okullarda eğitim aldık, dışarıdan bakılınca böyle bir hayatımız olduğu tahmin edilemez güçlü görünüyoruz. O da evli değil, ona da benden farklı davranmadı.
Ama ne zaman bir araya gelsek ikimiz de sebebini sorguluyoruz; ne yaşadı da bize bu kadar zulüm ediyor diye.

Babam anneme son derece sadık, yediği yemeği bile paket yapıp eve getirir, eve yardım eder sırf annem sebebiyle bütün ailesine arkasını dönmüş vaziyette. Yalnız kaldı resmen, senelerce ailesiyle konuşmadı.

Ben doğru dürüst baba tarafımla konuşmuş değilim, yolda görsem tanımam. Yıllarca bana(annem söylüyor bunları) senin adın bile yoktu 2 ay "kız" dediler sana en son ben isim verdim dedi.
 
X