"Yaşadığımız her duygusal arızanın ya da elimize yüzümüze bulaştırdığımız her aşk macerasının sebebini, dönüp çocukluğumuzun incinmişliklerine bağlamak zorunda değiliz. Ama öyle yapıyoruz çoğu zaman. Ve ne vakit çocukluğumuzu bir başkasına anlatmaya kalksak, temel bir figür öne çıkıyor hatıralarımızda: Annemiz. "Kadınlar ve anneleri" başlı başına bir yazı konusu, "erkekler ve anneleri" ise apayrı. Siyasette, sporda, medyada, akademide, sanatta ve iş dünyasında başarılı ve etkin olan erkeklerin çoğunun arkasında sanıldığı gibi azimli bir "eş" değil, iddialı bir "anne" var aslında.