Canım benim, ablayım tabi, istersen abla da diyebilirsin severim ablalığı dört kardeşim var:))) Adım da Aynur bu arada:))
Bak senle ortak bir noktamız, bizde de ilk atak benden gelmişti. Buluş buluş adam elimi tutmuyor. Daha küçüğüz biz ama. O 16 ben 17 :)) Dur bende anlatayım:)
Şindiii ben tabiri caizse oldukça inek ve kimsenin pek çıkmak istemediği sıkıcı tiplerdendim.Daha önce hiç sevgilim olmamıştı. En büyük hayalim kaymakam olmaktı ve harıl harıl çalışıyordum. Birgün kızkardeşim yanıma geldi ve ıkına sıkına sana birşey söyleyeceğim dedi. Epey bir uğraştan sonra söyledi. Bana çok yakışıklı ve çok çalışkan birini bulmuş. O da yalnızmış. O dönemki sevgilisinin arkadaşıydı benimki. Bizim kızla sevgilisi buluşacağı zaman eşim nöbetçilik yaparmış onlara. Neyse çok kızdım tabi. Asla olmaz dedimn. Çok ısrar etti kardeşim. En sonunda terliği kafasına fırlatıp "Çok beğendiysen sen al" diye bağırdım. Tabi çöpçatan yılmadı, bir cumartesi günü okul formasını göyip çıktı evden. Sorduk ne ayak, dedi tek ders sınavım var. Biz de inandık annemle. Yıllar sonra öğrendim ki o gün eşime benim fotoğrafımı götürmek için gitmiş okula. Bizimki meğersem üniversiteyi kazanmış, o pazartesi kayıt için Elazığa gidecekmiş. Çocuk görmüş beğenmiş, hatta aşık olmuş benim haberim yok:))
Birgün kardeşim beni öyle bir tongaya düşürdü ki, eşimin önünde tam bir saat damızlık inek gibi beni döndürdü durdu. Okula kızkardeşimi görmeye gitmiştim. Nasıl olduysa bahçede dolaşırken bilekliğim düştü. Annemin doğum günü hediyesi. Död dön aradık. Sonra başımı yukarı bir kaldırdım çocuk burnumun dibinde. Bunu mu arıyorsunuz demez mi:))) Tezgahh...Ben onun kardeşimin sözüne ettiği çocuk olduğunu bilmiyorum ama. Neyse kardşeim duruma atladı tabi, ayak üstü bizi tanıştırdı. Çok kızmıştım.
Sonra ısrarlı aramalar altı ay sürdü. Tabi pes ettim. Ama yüzünü bile haturlmıyordum. Sadece o tanışma anında on dakika görmüştüm onu. Ve üniversite için gitmişti. Dönem sonu çıktı geldi. Buluşmak istedi. benim de yeminim var, eğer biriyle çıkacaksam bunu asla babamdan gizlemeyeceğim diye. O akşam gittim babamın odasına koydum önüne mektupları ve çocuğun fotoğraflarını. Okudu baktı, gülümsedi. Canım babam. Buluşmama da izin verdi. Yalnız bir şartla annem de bizimle gelecekti. Yerde kar bir metre ve biz köydeyiz. Babam kürekle kasabaya kadar yolu açtı. Annemle biz buluşma yerine gittik. Bana bakın ki buluşmak için şehir kütüphanesini seçtim:))) Annemle geldiğimi görünce mosmor oldu, utandı. Bari baban da gelseydi dedi. Bir dahakine dedim. Neyse biz annemi kütüphanede bıraktık. Hesapta bir saat sonra dönecektik. Annem ben eşimle tanışdığımda 33 yaşındaydı:) Gencecik ve çok güzeldi. Sonradan öğrendim ki kütüphaneci buna asılmış. Annem de korkmuş kızınında canı cehenneme namusum gidecek deyuuu kaçmış ordan doğru eve. Ben altı saat sonra geri geldiğimde annemin yerinde yeller esiyordu:)))
Eylül 19 da tanıştık. bir yıl sonra eylül 19 da nişanlandık. Yaklaşık 4 yıl sonra da eylül 17 de evlendik:)) 13 yıldır yıkılmadık ayaktayız be ya:))))
Hey gidi günler...