- 18 Aralık 2020
- 166
- 51
- 13
- 26
Kendimi gördüm nedenseEvet artık iyileşebilmem için gitmem gerektiğine inandırdım kendimi iyiden iyiye, hadi kalayım dedim, evlilik düzelse de ben eski ben olamıyorum bi türlü, içim donuk, hissizleştim, sessizleştim, hiçbir beklentim yok, bomboş geliyo her şey..
Bencede değişmezlerNormal. Öyle devam edecek çünkü.
Eşinizin mucizevi değişimi de gerçek değil, hala tam bir narsist oldugunu destekler şekilde davranıyor, yalnız kalamazlar çünkü, belli ki anlamış gitmeyi kafaya koydugunuzu. Akıllı oluyor bu tipler.
Boşanın bence. Bu kişilik bozukluğuna sahip olup da değişen görmedim ben. Eşinizle yaşadığınız hayat hayat değil, challenge.
İkinizde aynı kişiye aşıksınız çünkü, siz ona o kendine..
Boşanmaya yanaşmaz tabi ki dediğim gibi yalnız kalamazlar ki, elinin altında üstünden ego tatmini sağladığı hali hazırda bir kurban var, niye boşansın.Bencede değişmezlerAynı modelden bi tane de bende var çünkü açık açık ben buyum değişmem işine geliyosa diyo ama boşanmaya da yanaşmıyo ve oğlumla tehdit ediyo sürekli. Bende çocuğum için katlanıyorum şu anlık ama bir ömür bu adamı çekebilceğimi sanmıyorum. O kadar farklıyız ki yaptığı her kareket gözüme batıyo. Küfür, hakaret, fiziksel şiddet ne deseniz var Kendime acıyorum artık böyle bi hayata kendi irademle hep merhametim yüzünden mecbur bıraktım kendimi halbuki daha nişanlıyken anlamiştım az çok ne mal olduğunu. Off içimi döktüm resmen ama bu yazıyı okuyunca kendimi gördüm sanki. Emin olun değişmezler. Benimkinin deģişimi 5 dkka sürüyo.
Kızlar merhaba,
Benim de fikirlerinize ihtiyacım var ve kısa tutacağım umarım :) 5 yıldır evliyim ve öncesinde aşık olarak başladığımız 1 yıllık bir flört dönemimiz oldu. Yapı olarak ben fazlasıyla fedakar ve hiç isteyemeyen, hep veren bir kadın(d)ım. Güzel bi mesleğim var ve hep güçlü kalmaya çalıştım. Evliliğin başında fiziksel, psikolojik şiddet sonrasında boşanma kararı aldım ve eşimin düzeleceğine dair vaatleriyle psikoloğa gittik (daha önce hep gitmemiz gerektiğini söylüyordum ama eşim kendinin halledebileceğini düşünüyordu, tabi başaramadı ben boşanacağım diyene kadar). Bi süre ayrı kaldıktan ve psikolojik yardım aldıktan sonra bir daha hiç fiziksel şiddet sorunumuz olmadı fakat eşimin garip davranışlarınının sebebinin narsistik kişiliği olduğunu öğrendim.
Tam bir narsist değil ama hep bir onay bekleme, hep benim dediğim olsun, hep takdir isteği, insanlara daima şüphe ile yaklaşma, asosyal-arkadaşsız, işkolik ve takıntılı bir adam ve sürecin devamında yalnız bırakılan ve değersiz hissetirilen bir kadın. Eşimle hiçbir zaman dibine kadar eğlenemedik, ben duygusalım o mantıklı, ben yeni şeyler denemeye bayılırım o garantici, ilgi alanlarımız farklı ve kaliteli iletişim neredeyse sıfır ve yine ben bunun kaliteli bi evlilik olmadığını, bir şeylerin ters gittiğini söyledğimde evliliklerin böyle olduğunu, tv izlerken zaten bi şeyler paylaştığımızı düşünen ama sevdiğini söyleyen bir adam.
Her tartışmamızın ardından yine değişeceğini söyledi ama göstermelik birkaç denemeden sonra her şey yine aynıydı. En nefret ettiğim şeyse hemen her şeye sinirlenmesi, bağırması, her şeyi kafasından geçirdiği gibi yapmamı beklemesi ve küfretmesi idi. Bu psikolojik şiddet de böyle devam etti, ta ki bende somatizasyon, zona ve depresyon başlayana kadar. Özsaygım, özgüvenim tamamen sarsılmıştı ve hep manipüle edildiğimi farkettim ve yine evi terketmeye karar verdiğim bir gün eşim son bir şans ver bana psikoloğa gidelim dedi, yine gittik, ve birkaç ayın sonunda o tamamen değişmiş durumda şu an. Ev ile ilgili, benimle ilgili, beni eğlendirmeye çalışıyo ama bunların hiçbiri bana samimi, içten gelmiyor çünkü o kadar debelenirken hep yalnızdım ben ve şu an eşimi affetmek içimden gelmiyor. Böyle olsa bile kişiliklerimiz hala zıt ve kesinlikle eğlenemiyorum onunla, hep yalnız yaşama isteğim var son 3 aydır ve artık bir karar vermek istiyorum. Ortada bir sevgi var evet ama bende heyecan, tutku, umut her şey tükenmiş durumda. Bu süreçte de ben psikolojik destek aldım, ve eşim kalitesiz bir çocukluk geçirdiği için ona kıyamaya kıyamaya onun koruyucu meleği olmak için çok çabaladığım ve kendime ettiğim için özgüven ve sınır çizme çalışmaları yaptık ve şu an daha da açık görebiliyorum her şeyi. Diğer tarafta eşimin mucizevi bi şekilde değişmiş gibi görünüyor olması beni şaşırtıyor ama mutlu etmiyor, çok uzaklaşmışım ondan ve yeniden ısınamıyorum bile. Yalnızlığa o kadar alışmışım ki varlığına hiç ihtiyaç duymuyorum bile. Sanki evliliğime devam edersem heyecansız, tutkusuz ve sade, sadece alışkanlık sebebiyle devam edecek gibi hissediyorum, bu normal mi, siz ne dersiniz?
Yaa nasıl anlatsam bilmiyorum ki.. Biz doğuluyuz öyle çat diye boşanmak olmuyo malesef. Boşanınca da evlenince de öyle bir kişiyle bitmiyo mesele. Şu an sabrediyorum oğlumun biraz büyümesini bekliyorum. Çalışmaya da başlarsam belki biraz uzaklaşmak iyi gelir. Zaten yediģim bi lokma ekmeģi bile ben aldım haram zıkkım olsun diyen bir kocam varBoşanmaya yanaşmaz tabi ki dediğim gibi yalnız kalamazlar ki, elinin altında üstünden ego tatmini sağladığı hali hazırda bir kurban var, niye boşansın.
Yerinizde olsam onu onun silahıyla vurup çat diye boşardım, boş tehditleri görsün o zaman.
Fiziksel ve psikolojik şiddet gösteren biri bir kez yaptı mi devamı gelir ki gelmişte sonrasında. Şimdi değiştiğini söylüyor ama sizden giden gitti tabi duygusal anlamda bitirmişsiniz ilişkiyi. Birkac aya tekrar eski haline dönerse bu defa verdiğiniz kararın arkasında durun ve boşanma dilekçesi gonderinKızlar merhaba,
Benim de fikirlerinize ihtiyacım var ve kısa tutacağım umarım :) 5 yıldır evliyim ve öncesinde aşık olarak başladığımız 1 yıllık bir flört dönemimiz oldu. Yapı olarak ben fazlasıyla fedakar ve hiç isteyemeyen, hep veren bir kadın(d)ım. Güzel bi mesleğim var ve hep güçlü kalmaya çalıştım. Evliliğin başında fiziksel, psikolojik şiddet sonrasında boşanma kararı aldım ve eşimin düzeleceğine dair vaatleriyle psikoloğa gittik (daha önce hep gitmemiz gerektiğini söylüyordum ama eşim kendinin halledebileceğini düşünüyordu, tabi başaramadı ben boşanacağım diyene kadar). Bi süre ayrı kaldıktan ve psikolojik yardım aldıktan sonra bir daha hiç fiziksel şiddet sorunumuz olmadı fakat eşimin garip davranışlarınının sebebinin narsistik kişiliği olduğunu öğrendim.
Tam bir narsist değil ama hep bir onay bekleme, hep benim dediğim olsun, hep takdir isteği, insanlara daima şüphe ile yaklaşma, asosyal-arkadaşsız, işkolik ve takıntılı bir adam ve sürecin devamında yalnız bırakılan ve değersiz hissetirilen bir kadın. Eşimle hiçbir zaman dibine kadar eğlenemedik, ben duygusalım o mantıklı, ben yeni şeyler denemeye bayılırım o garantici, ilgi alanlarımız farklı ve kaliteli iletişim neredeyse sıfır ve yine ben bunun kaliteli bi evlilik olmadığını, bir şeylerin ters gittiğini söyledğimde evliliklerin böyle olduğunu, tv izlerken zaten bi şeyler paylaştığımızı düşünen ama sevdiğini söyleyen bir adam.
Her tartışmamızın ardından yine değişeceğini söyledi ama göstermelik birkaç denemeden sonra her şey yine aynıydı. En nefret ettiğim şeyse hemen her şeye sinirlenmesi, bağırması, her şeyi kafasından geçirdiği gibi yapmamı beklemesi ve küfretmesi idi. Bu psikolojik şiddet de böyle devam etti, ta ki bende somatizasyon, zona ve depresyon başlayana kadar. Özsaygım, özgüvenim tamamen sarsılmıştı ve hep manipüle edildiğimi farkettim ve yine evi terketmeye karar verdiğim bir gün eşim son bir şans ver bana psikoloğa gidelim dedi, yine gittik, ve birkaç ayın sonunda o tamamen değişmiş durumda şu an. Ev ile ilgili, benimle ilgili, beni eğlendirmeye çalışıyo ama bunların hiçbiri bana samimi, içten gelmiyor çünkü o kadar debelenirken hep yalnızdım ben ve şu an eşimi affetmek içimden gelmiyor. Böyle olsa bile kişiliklerimiz hala zıt ve kesinlikle eğlenemiyorum onunla, hep yalnız yaşama isteğim var son 3 aydır ve artık bir karar vermek istiyorum. Ortada bir sevgi var evet ama bende heyecan, tutku, umut her şey tükenmiş durumda. Bu süreçte de ben psikolojik destek aldım, ve eşim kalitesiz bir çocukluk geçirdiği için ona kıyamaya kıyamaya onun koruyucu meleği olmak için çok çabaladığım ve kendime ettiğim için özgüven ve sınır çizme çalışmaları yaptık ve şu an daha da açık görebiliyorum her şeyi. Diğer tarafta eşimin mucizevi bi şekilde değişmiş gibi görünüyor olması beni şaşırtıyor ama mutlu etmiyor, çok uzaklaşmışım ondan ve yeniden ısınamıyorum bile. Yalnızlığa o kadar alışmışım ki varlığına hiç ihtiyaç duymuyorum bile. Sanki evliliğime devam edersem heyecansız, tutkusuz ve sade, sadece alışkanlık sebebiyle devam edecek gibi hissediyorum, bu normal mi, siz ne dersiniz?
Aslında çoğu erkekte narsistlik var mı yoksa eşlerimiz mi narsizme yakın bu ayrıma varamıyorum. Benim eşimde de takdir edilme isteği, kendini çok sevme ve övme mevcut. O bu şekilde davrandıkça ben aksini söylüyorum, onun kendini övmesiyle dalga geçmeye çalışıyorum mesela. Kendini çok önemsemesiyle de...Kızlar merhaba,
Benim de fikirlerinize ihtiyacım var ve kısa tutacağım umarım :) 5 yıldır evliyim ve öncesinde aşık olarak başladığımız 1 yıllık bir flört dönemimiz oldu. Yapı olarak ben fazlasıyla fedakar ve hiç isteyemeyen, hep veren bir kadın(d)ım. Güzel bi mesleğim var ve hep güçlü kalmaya çalıştım. Evliliğin başında fiziksel, psikolojik şiddet sonrasında boşanma kararı aldım ve eşimin düzeleceğine dair vaatleriyle psikoloğa gittik (daha önce hep gitmemiz gerektiğini söylüyordum ama eşim kendinin halledebileceğini düşünüyordu, tabi başaramadı ben boşanacağım diyene kadar). Bi süre ayrı kaldıktan ve psikolojik yardım aldıktan sonra bir daha hiç fiziksel şiddet sorunumuz olmadı fakat eşimin garip davranışlarınının sebebinin narsistik kişiliği olduğunu öğrendim.
Tam bir narsist değil ama hep bir onay bekleme, hep benim dediğim olsun, hep takdir isteği, insanlara daima şüphe ile yaklaşma, asosyal-arkadaşsız, işkolik ve takıntılı bir adam ve sürecin devamında yalnız bırakılan ve değersiz hissetirilen bir kadın. Eşimle hiçbir zaman dibine kadar eğlenemedik, ben duygusalım o mantıklı, ben yeni şeyler denemeye bayılırım o garantici, ilgi alanlarımız farklı ve kaliteli iletişim neredeyse sıfır ve yine ben bunun kaliteli bi evlilik olmadığını, bir şeylerin ters gittiğini söyledğimde evliliklerin böyle olduğunu, tv izlerken zaten bi şeyler paylaştığımızı düşünen ama sevdiğini söyleyen bir adam.
Her tartışmamızın ardından yine değişeceğini söyledi ama göstermelik birkaç denemeden sonra her şey yine aynıydı. En nefret ettiğim şeyse hemen her şeye sinirlenmesi, bağırması, her şeyi kafasından geçirdiği gibi yapmamı beklemesi ve küfretmesi idi. Bu psikolojik şiddet de böyle devam etti, ta ki bende somatizasyon, zona ve depresyon başlayana kadar. Özsaygım, özgüvenim tamamen sarsılmıştı ve hep manipüle edildiğimi farkettim ve yine evi terketmeye karar verdiğim bir gün eşim son bir şans ver bana psikoloğa gidelim dedi, yine gittik, ve birkaç ayın sonunda o tamamen değişmiş durumda şu an. Ev ile ilgili, benimle ilgili, beni eğlendirmeye çalışıyo ama bunların hiçbiri bana samimi, içten gelmiyor çünkü o kadar debelenirken hep yalnızdım ben ve şu an eşimi affetmek içimden gelmiyor. Böyle olsa bile kişiliklerimiz hala zıt ve kesinlikle eğlenemiyorum onunla, hep yalnız yaşama isteğim var son 3 aydır ve artık bir karar vermek istiyorum. Ortada bir sevgi var evet ama bende heyecan, tutku, umut her şey tükenmiş durumda. Bu süreçte de ben psikolojik destek aldım, ve eşim kalitesiz bir çocukluk geçirdiği için ona kıyamaya kıyamaya onun koruyucu meleği olmak için çok çabaladığım ve kendime ettiğim için özgüven ve sınır çizme çalışmaları yaptık ve şu an daha da açık görebiliyorum her şeyi. Diğer tarafta eşimin mucizevi bi şekilde değişmiş gibi görünüyor olması beni şaşırtıyor ama mutlu etmiyor, çok uzaklaşmışım ondan ve yeniden ısınamıyorum bile. Yalnızlığa o kadar alışmışım ki varlığına hiç ihtiyaç duymuyorum bile. Sanki evliliğime devam edersem heyecansız, tutkusuz ve sade, sadece alışkanlık sebebiyle devam edecek gibi hissediyorum, bu normal mi, siz ne dersiniz?
merhaba, böyle bir konuda en doğru kararı yine kendiniz vereceksiniz, çünkü dışardan biri tam anlayamaz yaşanılan ve yaşatılanları.Kızlar merhaba,
Benim de fikirlerinize ihtiyacım var ve kısa tutacağım umarım :) 5 yıldır evliyim ve öncesinde aşık olarak başladığımız 1 yıllık bir flört dönemimiz oldu. Yapı olarak ben fazlasıyla fedakar ve hiç isteyemeyen, hep veren bir kadın(d)ım. Güzel bi mesleğim var ve hep güçlü kalmaya çalıştım. Evliliğin başında fiziksel, psikolojik şiddet sonrasında boşanma kararı aldım ve eşimin düzeleceğine dair vaatleriyle psikoloğa gittik (daha önce hep gitmemiz gerektiğini söylüyordum ama eşim kendinin halledebileceğini düşünüyordu, tabi başaramadı ben boşanacağım diyene kadar). Bi süre ayrı kaldıktan ve psikolojik yardım aldıktan sonra bir daha hiç fiziksel şiddet sorunumuz olmadı fakat eşimin garip davranışlarınının sebebinin narsistik kişiliği olduğunu öğrendim.
Tam bir narsist değil ama hep bir onay bekleme, hep benim dediğim olsun, hep takdir isteği, insanlara daima şüphe ile yaklaşma, asosyal-arkadaşsız, işkolik ve takıntılı bir adam ve sürecin devamında yalnız bırakılan ve değersiz hissetirilen bir kadın. Eşimle hiçbir zaman dibine kadar eğlenemedik, ben duygusalım o mantıklı, ben yeni şeyler denemeye bayılırım o garantici, ilgi alanlarımız farklı ve kaliteli iletişim neredeyse sıfır ve yine ben bunun kaliteli bi evlilik olmadığını, bir şeylerin ters gittiğini söyledğimde evliliklerin böyle olduğunu, tv izlerken zaten bi şeyler paylaştığımızı düşünen ama sevdiğini söyleyen bir adam.
Her tartışmamızın ardından yine değişeceğini söyledi ama göstermelik birkaç denemeden sonra her şey yine aynıydı. En nefret ettiğim şeyse hemen her şeye sinirlenmesi, bağırması, her şeyi kafasından geçirdiği gibi yapmamı beklemesi ve küfretmesi idi. Bu psikolojik şiddet de böyle devam etti, ta ki bende somatizasyon, zona ve depresyon başlayana kadar. Özsaygım, özgüvenim tamamen sarsılmıştı ve hep manipüle edildiğimi farkettim ve yine evi terketmeye karar verdiğim bir gün eşim son bir şans ver bana psikoloğa gidelim dedi, yine gittik, ve birkaç ayın sonunda o tamamen değişmiş durumda şu an. Ev ile ilgili, benimle ilgili, beni eğlendirmeye çalışıyo ama bunların hiçbiri bana samimi, içten gelmiyor çünkü o kadar debelenirken hep yalnızdım ben ve şu an eşimi affetmek içimden gelmiyor. Böyle olsa bile kişiliklerimiz hala zıt ve kesinlikle eğlenemiyorum onunla, hep yalnız yaşama isteğim var son 3 aydır ve artık bir karar vermek istiyorum. Ortada bir sevgi var evet ama bende heyecan, tutku, umut her şey tükenmiş durumda. Bu süreçte de ben psikolojik destek aldım, ve eşim kalitesiz bir çocukluk geçirdiği için ona kıyamaya kıyamaya onun koruyucu meleği olmak için çok çabaladığım ve kendime ettiğim için özgüven ve sınır çizme çalışmaları yaptık ve şu an daha da açık görebiliyorum her şeyi. Diğer tarafta eşimin mucizevi bi şekilde değişmiş gibi görünüyor olması beni şaşırtıyor ama mutlu etmiyor, çok uzaklaşmışım ondan ve yeniden ısınamıyorum bile. Yalnızlığa o kadar alışmışım ki varlığına hiç ihtiyaç duymuyorum bile. Sanki evliliğime devam edersem heyecansız, tutkusuz ve sade, sadece alışkanlık sebebiyle devam edecek gibi hissediyorum, bu normal mi, siz ne dersiniz?
Ne kadar da haklısınOna bunları söyle ve git Gerçekten korkma! Duygusal hönün seni ona mecbur bırakmasın suçluluk oluşmasın. SEN BU HALE GELENE KADAR AKLI NEREDEYMİŞ bunu da ona söyleBeni bu kadar üzdüğünün farkında değilmiş önceden, dank etmiş onun tabiriyle ama bu yalnız geçirdiğim uzun süreçte o kadar yıpranmışm ki gerçekten değiştiyse bile sevinemiyorum artık, sanki artık her şey için çok geç kalmış ve onun için bi adım daha atmamı haketmiyor hissi var şu an..
Çocuğunuz yoksa ayrılmayı düşünebilirsiniz, ben normalde şans vermekten yanayımdır ama şiddet göstermiş size.İnsanlar çok zor değişiyor maalesef.Kızlar merhaba,
Benim de fikirlerinize ihtiyacım var ve kısa tutacağım umarım :) 5 yıldır evliyim ve öncesinde aşık olarak başladığımız 1 yıllık bir flört dönemimiz oldu. Yapı olarak ben fazlasıyla fedakar ve hiç isteyemeyen, hep veren bir kadın(d)ım. Güzel bi mesleğim var ve hep güçlü kalmaya çalıştım. Evliliğin başında fiziksel, psikolojik şiddet sonrasında boşanma kararı aldım ve eşimin düzeleceğine dair vaatleriyle psikoloğa gittik (daha önce hep gitmemiz gerektiğini söylüyordum ama eşim kendinin halledebileceğini düşünüyordu, tabi başaramadı ben boşanacağım diyene kadar). Bi süre ayrı kaldıktan ve psikolojik yardım aldıktan sonra bir daha hiç fiziksel şiddet sorunumuz olmadı fakat eşimin garip davranışlarınının sebebinin narsistik kişiliği olduğunu öğrendim.
Tam bir narsist değil ama hep bir onay bekleme, hep benim dediğim olsun, hep takdir isteği, insanlara daima şüphe ile yaklaşma, asosyal-arkadaşsız, işkolik ve takıntılı bir adam ve sürecin devamında yalnız bırakılan ve değersiz hissetirilen bir kadın. Eşimle hiçbir zaman dibine kadar eğlenemedik, ben duygusalım o mantıklı, ben yeni şeyler denemeye bayılırım o garantici, ilgi alanlarımız farklı ve kaliteli iletişim neredeyse sıfır ve yine ben bunun kaliteli bi evlilik olmadığını, bir şeylerin ters gittiğini söyledğimde evliliklerin böyle olduğunu, tv izlerken zaten bi şeyler paylaştığımızı düşünen ama sevdiğini söyleyen bir adam.
Her tartışmamızın ardından yine değişeceğini söyledi ama göstermelik birkaç denemeden sonra her şey yine aynıydı. En nefret ettiğim şeyse hemen her şeye sinirlenmesi, bağırması, her şeyi kafasından geçirdiği gibi yapmamı beklemesi ve küfretmesi idi. Bu psikolojik şiddet de böyle devam etti, ta ki bende somatizasyon, zona ve depresyon başlayana kadar. Özsaygım, özgüvenim tamamen sarsılmıştı ve hep manipüle edildiğimi farkettim ve yine evi terketmeye karar verdiğim bir gün eşim son bir şans ver bana psikoloğa gidelim dedi, yine gittik, ve birkaç ayın sonunda o tamamen değişmiş durumda şu an. Ev ile ilgili, benimle ilgili, beni eğlendirmeye çalışıyo ama bunların hiçbiri bana samimi, içten gelmiyor çünkü o kadar debelenirken hep yalnızdım ben ve şu an eşimi affetmek içimden gelmiyor. Böyle olsa bile kişiliklerimiz hala zıt ve kesinlikle eğlenemiyorum onunla, hep yalnız yaşama isteğim var son 3 aydır ve artık bir karar vermek istiyorum. Ortada bir sevgi var evet ama bende heyecan, tutku, umut her şey tükenmiş durumda. Bu süreçte de ben psikolojik destek aldım, ve eşim kalitesiz bir çocukluk geçirdiği için ona kıyamaya kıyamaya onun koruyucu meleği olmak için çok çabaladığım ve kendime ettiğim için özgüven ve sınır çizme çalışmaları yaptık ve şu an daha da açık görebiliyorum her şeyi. Diğer tarafta eşimin mucizevi bi şekilde değişmiş gibi görünüyor olması beni şaşırtıyor ama mutlu etmiyor, çok uzaklaşmışım ondan ve yeniden ısınamıyorum bile. Yalnızlığa o kadar alışmışım ki varlığına hiç ihtiyaç duymuyorum bile. Sanki evliliğime devam edersem heyecansız, tutkusuz ve sade, sadece alışkanlık sebebiyle devam edecek gibi hissediyorum, bu normal mi, siz ne dersiniz?
Su yazdıklarınız o kadar ben ki.. bir musluk tıkandı diye neden önceden söylememişim kavgası çıkarmıştı nerden bileceksem tıkanacagını halbuki bağır çağır beni kaç saat ağlatmıştı bu sebepten evlendikten sonra tam bir anacı olmustu ben gitmek istemedikçe de zorla götürdü bir kez olsun fikrimi sormadan . Küfür siddet hakaret hepsini gördüm boşanıyorum çok şükür üzüldüğüm tek şey kızım babasız büyüyecek oluşu beni üzüyor ama böyle kavga gürültü her gün ağlayan anne yanında büyüyeceğine benimle huzurla ve yalnız büyüsün razıyım bazılarımız icin hayat hic de kolay degil ne yazık ki gönül isterdi ki boşanmalar hic olmasın ama bir adamın merhamet edecek mi diye eline bakmak da artık bu çağda olabilecek birsey degilKüfür, hakaret ,şiddet ,mutsuzluk yeterince sebeplerin var boşanmak için. Aslaa düzelmezler. Eski eşimden bilirim. O bilir onun dediği olmalı insanı sindiren tipler. Bunlar mutsuz çocukluklarını eşlerine sevgililerine ödeten tipler. Hasta eder seni. Bir bakmışsın adamın annesi gibi kıyamıyorsun. Ama onlar kıyar sana. Ben dayanamamıştım bu iskenceye. Şimdi evliyim ve anladım ki evlilik huzurmus. Her an yaninda sinirlenen ne yapacağı belli olmayan bir es evlilik değil kabusmus. O dönemler hata yapmayım kızmasın bağırmasın dediğim günlerdi. Ise gidince huzur bulurdum. Kendinize bu kabusu yasatmayin.
Benim de kizim var çok ta mutlu. Sinirli agresif adamla hayat geçmez ki. Aynı şeyler hep. Bir gün balkonu kapatacak çalışanlar gitti kendisi buldu kendisi anlaştı. Köşesi olmamış diye bana bağırıyordu saatlerce. Nasıl bir manyaksa. Allah aşkına bu tür adamlarla asla evlenmesin hicbir kadın. Bunlar çok hasta.Su yazdıklarınız o kadar ben ki.. bir musluk tıkandı diye neden önceden söylememişim kavgası çıkarmıştı nerden bileceksem tıkanacagını halbuki bağır çağır beni kaç saat ağlatmıştı bu sebepten evlendikten sonra tam bir anacı olmustu ben gitmek istemedikçe de zorla götürdü bir kez olsun fikrimi sormadan . Küfür siddet hakaret hepsini gördüm boşanıyorum çok şükür üzüldüğüm tek şey kızım babasız büyüyecek oluşu beni üzüyor ama böyle kavga gürültü her gün ağlayan anne yanında büyüyeceğine benimle huzurla ve yalnız büyüsün razıyım bazılarımız icin hayat hic de kolay degil ne yazık ki gönül isterdi ki boşanmalar hic olmasın ama bir adamın merhamet edecek mi diye eline bakmak da artık bu çağda olabilecek birsey degil
Bilemiyor ki insan kendilerini nasıl gizliyorsa artık narsistler ve üzülerek söylüyorum ki artık heryerdelerBenim de kizim var çok ta mutlu. Sinirli agresif adamla hayat geçmez ki. Aynı şeyler hep. Bir gün balkonu kapatacak çalışanlar gitti kendisi buldu kendisi anlaştı. Köşesi olmamış diye bana bağırıyordu saatlerce. Nasıl bir manyaksa. Allah aşkına bu tür adamlarla asla evlenmesin hicbir kadın. Bunlar çok hasta.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?