- 2 Aralık 2015
- 32.970
- 109.230
- 598
Yıllar önce Müge Anlı 'da izlemiştim buna benzer bir konuşma olmuştu.Müge Anlı, Arif Verimli arasında geçen konuşma;Dün akşam çarşıdayken bir suriyeli anne ve oğlu gözüme ilişti. Çocuk sürekli koşuyor etrafımızda sürekli. Annesi alışveriş yapıyor. Hiç umrunda değil. Çocuk beklenildiği üzere yere düştü tabi ama yuvarlandı yapıştı yere. Kadın hiç oralı olmadı. Çocuk annesinin gözlerinin içine baktı tuttu kaldırsın diye. Ben gidip tutacaktım elinden nerdeyse ama yapmam tabi o derece baktı çocuk. Kalktı elini filan silkeledi gittiler. Kadının gözleri hala vitrindeydi. Biraz yürüyelim derken benim kızım düştü bu kez. Babası ve ben iki yandan kalkmasına yardım ettik sorduk bişeyin varmı acıdımı vs diye. Sonra düşündüm acaba hangimizin davranışı doğru? Bana göre benimki kadına göre kendininki. Özellikle dışarıda bende çok görüyorum ama müdahale noktasında beni rahatsız edecek bir durum yoksa karışmam. Çünkü bir evladı annesinden daha fazla kimse düşünemez. Buna dayanarak müdahale edemez. Keyfi bir durum olur. Buda can sıkıcı.
MA-Tatilde ne kadar ağlayan çocuk varsa bizlerin,turistlerin çocuklarına bakıyorum uslu uslu duruyor.
AV-Anneleri gözlemle ,düşen çocukları kaldıran hep Türk,turistler rahat
MA-Ama hocam ,anne yüreği ,insan kıyamıyor
AV-Turistlerin ki anne yüreği değil mi?
Bu konuşmadan sonra kendimi sorguladım.Gerçekten de bizler çok üzerine düşüyoruz çocukların,hiç kendi hallerine bırakmıyoruz
