- 6 Ağustos 2014
- 17.656
- 31.609
- 598
Merhaba arkadaşlar,
Neresinden tutup başlayacağımı bilmiyorum inanın. İçimdeki duyguları anlatmak o kadar zor geliyor ki.
Kısaca olaylar ve içimde yine neden bu duygularımın ortaya çıktığından bahsedeyim.
Biz 4 kardeşiz ancak ablam ve benim yaşım çok yakın ve birlikte büyüdük. Diğer ikisi yaşça bizden epeyce küçükler.
Annemin ablama karşı olan hisleri hastalıklı idi. Onu hep kayırır beni hep yererdi. Kötü çocuk bendim. Çünkü ben ben olmayı seviyor isteklerimi de istemediklerimi de ifade ediyordum. Ortaokula başladığım günden itibaren doktora bile kendi başıma gittim işlerimi kendim üstlendim bunun için bile suçlu oldum. Gerçi yapamam sen de gelir misin dediğimde bile kendin hallet sözünü çok erken duydum. Bu bile öyle acı geliyor ki o zamandan kalan izleri çok derinmişte yaşım büyüdükçe anladım.
Ablamın düşünce ve duygularını ise tabiri caizse ipotek altına almayı seviyor. Ablam kendim hallederim dediği şeyler için bile sen yapamazsın deyip yapardı. Ablam ise başta uysal ama bir süre sonra olmaması gereken yerlerde parlayan öfkelenen bir çocuktu. Hala da öyle gereksiz yere sabreder en sabretmesini gereken yerde bağırır çağırır.
Ben evin isyankar çocuğu. İsyankar dediysem aslında hayatımın yönü bellidir. Sadece herşeyi eleştiren bir insan olduğu için insani ilişkilerimi anneme anlatmayı, ona açmayı tercih etmem. Yıllarca bana duygusal anlamda eziyet etti çocukluğumdan beri işitmediğim söz hakaret kalmadı. Psikolojik şiddetin dibini gördüm. Sonrasında da hastasın sen git ilaç kullan gibi söylemlerle ötelemeye çalıştı. İsyan ettiğim günlerden birinde beni sen hasta ettin ben senin yüzünden sevgiyi hissetmedim anne kelimesine sığınamadım ilaçlara sığındım en ufak bağırma sesine tahammülüm yok anlıyor musun diye bağırdım çağırdım sonrasında zaten ayrı eve çıktım bir şekilde hayatımı kurdum o sırada zaten nişanlı idim.
Evlendim çok şükür huzurluyum şu anda da.
Üniversite okurken kaygı bozukluğu tedavisi gördüm bunun suçlusu da ben oldum yanlış tercihlerde bulunduğum için kaygılanıyormuşum. Sürekli eleştirilmekle ilgisi yok yani. Eşimle liseden beri beraber olmamız kendim onlara sormadan evleneceğini adama karar vermem bile sorun oldu.
Ben evlenmeden hemen önceki ay ablam evlendi ancak 20 gün içerisinde yaşadığı bir talihsizlik sonucu boşandı. Aracı ile tanıştışar ama her bir adımını anneler ile karar verdi bunu da özellikle söylemek istiyorum.
Yine en mutlu günlerimde ben leş gibi bir duygu ile evlendim anlamın olayları yüzünden. Bunu eşime bile anlatamadım ama o anladı kelimelerle olmasa da anladık birbirimizi çok şükür.
Daha anlatamadığım içime sığdıramadığım ama dağa taşa haykıra haykıra ağladım yığınlarca olay, hissetirilen kötü duygular var.
Yanlış anlaşılma olmasın dışarıdan gayet elit anlayışlı görünen annem evin içinde bambaşka bir kişi evlatlarına karşı. Çok daha fazla öfkelendiren bir şey bu da.
Dedim ya ablam boşandı ilk etapta aşırı destekti ablamın morali bozulmasın diye neler neler yaptı ama aynı biz bekarken yaptığı gibi yine baskılamaya çalıştı. Ablam ise annemin ona karşı bu hastalıklı bağını görerek kurtulmaya çalıştı. Ve ilk isyanında ablama resmen evde mobbing uyguluyormuş. Ablam işte her gün annemin ona yaptıklarını anlatıyor. Ben tepki vermeden dinliyorum. Aslında çok kızgınım. Annem bana eziyet ederken ablam bana sen isyankarsın biraz evet desen sabretsen böyle olmayacak dediği, annem onunla konuşma dediği için benimle konuşmadığı günler aklıma geliyor. Ama bir taraftan içim nasıl acıyor çünkü neler hissedebildiğini sadece evde yaşayan anlar.
Diyorum ya ablam anlattıkça içimden kopan parçaları anlatmam.kendimi hatırladığım günden beri ağladıklarım aklıma geliyor.
Buraya yine yazamıyorum çünkü çok doluyum sıralayamıyorum. Kalbimi aklımı dizginleyemiyorum.
Ne yardım edemediğim için üzüntüm geçiyor, ne de içimdeki o eski günlere karşı öfkeleri diniyor.
Yine ağlıyorum yine bütün bilinçaltım elime düşmüş gibi.
Neresinden tutup başlayacağımı bilmiyorum inanın. İçimdeki duyguları anlatmak o kadar zor geliyor ki.
Kısaca olaylar ve içimde yine neden bu duygularımın ortaya çıktığından bahsedeyim.
Biz 4 kardeşiz ancak ablam ve benim yaşım çok yakın ve birlikte büyüdük. Diğer ikisi yaşça bizden epeyce küçükler.
Annemin ablama karşı olan hisleri hastalıklı idi. Onu hep kayırır beni hep yererdi. Kötü çocuk bendim. Çünkü ben ben olmayı seviyor isteklerimi de istemediklerimi de ifade ediyordum. Ortaokula başladığım günden itibaren doktora bile kendi başıma gittim işlerimi kendim üstlendim bunun için bile suçlu oldum. Gerçi yapamam sen de gelir misin dediğimde bile kendin hallet sözünü çok erken duydum. Bu bile öyle acı geliyor ki o zamandan kalan izleri çok derinmişte yaşım büyüdükçe anladım.
Ablamın düşünce ve duygularını ise tabiri caizse ipotek altına almayı seviyor. Ablam kendim hallederim dediği şeyler için bile sen yapamazsın deyip yapardı. Ablam ise başta uysal ama bir süre sonra olmaması gereken yerlerde parlayan öfkelenen bir çocuktu. Hala da öyle gereksiz yere sabreder en sabretmesini gereken yerde bağırır çağırır.
Ben evin isyankar çocuğu. İsyankar dediysem aslında hayatımın yönü bellidir. Sadece herşeyi eleştiren bir insan olduğu için insani ilişkilerimi anneme anlatmayı, ona açmayı tercih etmem. Yıllarca bana duygusal anlamda eziyet etti çocukluğumdan beri işitmediğim söz hakaret kalmadı. Psikolojik şiddetin dibini gördüm. Sonrasında da hastasın sen git ilaç kullan gibi söylemlerle ötelemeye çalıştı. İsyan ettiğim günlerden birinde beni sen hasta ettin ben senin yüzünden sevgiyi hissetmedim anne kelimesine sığınamadım ilaçlara sığındım en ufak bağırma sesine tahammülüm yok anlıyor musun diye bağırdım çağırdım sonrasında zaten ayrı eve çıktım bir şekilde hayatımı kurdum o sırada zaten nişanlı idim.
Evlendim çok şükür huzurluyum şu anda da.
Üniversite okurken kaygı bozukluğu tedavisi gördüm bunun suçlusu da ben oldum yanlış tercihlerde bulunduğum için kaygılanıyormuşum. Sürekli eleştirilmekle ilgisi yok yani. Eşimle liseden beri beraber olmamız kendim onlara sormadan evleneceğini adama karar vermem bile sorun oldu.
Ben evlenmeden hemen önceki ay ablam evlendi ancak 20 gün içerisinde yaşadığı bir talihsizlik sonucu boşandı. Aracı ile tanıştışar ama her bir adımını anneler ile karar verdi bunu da özellikle söylemek istiyorum.
Yine en mutlu günlerimde ben leş gibi bir duygu ile evlendim anlamın olayları yüzünden. Bunu eşime bile anlatamadım ama o anladı kelimelerle olmasa da anladık birbirimizi çok şükür.
Daha anlatamadığım içime sığdıramadığım ama dağa taşa haykıra haykıra ağladım yığınlarca olay, hissetirilen kötü duygular var.
Yanlış anlaşılma olmasın dışarıdan gayet elit anlayışlı görünen annem evin içinde bambaşka bir kişi evlatlarına karşı. Çok daha fazla öfkelendiren bir şey bu da.
Dedim ya ablam boşandı ilk etapta aşırı destekti ablamın morali bozulmasın diye neler neler yaptı ama aynı biz bekarken yaptığı gibi yine baskılamaya çalıştı. Ablam ise annemin ona karşı bu hastalıklı bağını görerek kurtulmaya çalıştı. Ve ilk isyanında ablama resmen evde mobbing uyguluyormuş. Ablam işte her gün annemin ona yaptıklarını anlatıyor. Ben tepki vermeden dinliyorum. Aslında çok kızgınım. Annem bana eziyet ederken ablam bana sen isyankarsın biraz evet desen sabretsen böyle olmayacak dediği, annem onunla konuşma dediği için benimle konuşmadığı günler aklıma geliyor. Ama bir taraftan içim nasıl acıyor çünkü neler hissedebildiğini sadece evde yaşayan anlar.
Diyorum ya ablam anlattıkça içimden kopan parçaları anlatmam.kendimi hatırladığım günden beri ağladıklarım aklıma geliyor.
Buraya yine yazamıyorum çünkü çok doluyum sıralayamıyorum. Kalbimi aklımı dizginleyemiyorum.
Ne yardım edemediğim için üzüntüm geçiyor, ne de içimdeki o eski günlere karşı öfkeleri diniyor.
Yine ağlıyorum yine bütün bilinçaltım elime düşmüş gibi.