- 22 Aralık 2014
- 957
- 652
- Konu Sahibi Life Garden
- #1
Aşkın evreleri
Soru hep şudur: Birine nasıl aşık oluruz? Cevap da hiç değişmez: Bunu kimyayla açıklayabiliyoruz. Vücudumuz ve beynimiz çok sayıda hormonu aynı anda salgılıyor, hoop bir de bakıyoruz ki aşığız! Açıklayamadığımız şey: Kime, ne zaman aşık olacağımız. Bir kez aşık olduğumuz zaman çeşitli evrelerden geçiyoruz. İşte o evreler...
1-30 GÜN: AKIL BİR KARIŞ HAVADA
Heyecanın dorukta olduğu, hormonların kol gezdiği, bulutların üzerinde dolaştığımız dönem... Harikadır ve bir daha yaşanmayacaktır. Bu yüzden ilk 1 aylık dönemde “Ne olacağız biz?” diye düşünmek yerine anın, günün tadınıçıkarmak gerekir. Henüz çiftler birbirini hiç tanımamaktadır. Aslında bu dönemde karşı tarafın yaptığı her şey hoşa gider.
Çünkü beyin, dopaminin etkisi altında olduğundan değerlendirme yetisini kaybetmiştir. Yani kişinin muhakeme gücü yoktur. İyi, kötü, doğru, yanlış, güzel, çirkin gibi kavramları ayıramamaktadır. Elbette bazı konularda kafasında soru işaretleri oluşmaktadır ama bunların cevaplarını henüz bulamamaktadır.
1-3 AY: KAFADA DELİ SORULAR...
Çiftlerin birbirini tanıma aşamasına girdiği dönemdir. Artık yapılan hareketler anlamlandırılmaya başlanır. “Neden böyle dedi?”, “Neden böyle davrandı?” gibi soruların cevapları yavaş yavaş bulunur. Taraflar birbirinin zaaflarını, yanlış yönlerini keşfetmeye başlar. Ama tabii aşkın ve hormonların etkisi devam etmektedir. Bu nedenle bazı davranışlar aykırı gelse bile hep “Belki düzelir...” yargısı vardır.
Ayrıca bu dönemde “Ne oluyor, nereye gidiyoruz, acaba ilişki devam edecek mi?” gibi sorular zihni sürekli meşgul eder. Sevgi sözcüklerinin söylenmesi yetmez, geleceğe dönük bazı cümleler de istenir. Söylenmediği zamanda yüzlerce soru insanın kafasında dolaşır durur.
3-6 AY: TAMAM MI DEVAM MI?
Beyindeki dopaminin etkisi neredeyse yok olmuştur. “Aşkın gözü kördür” denilen dönem bitmiştir. Gözler açılmış, kusurlar görülmüştür. Karakterler arasındaki uyuşmazlıklar gün yüzüne çıkmıştır. İşte bu dönem “Tamam mı, devam mı?” kararının alınacağı dönemdir. Farklılıklarınızı kabullenebiliyor musunuz? Birlikte vakit geçirirken eğlenebiliyor musunuz? Paylaşımlarınız arttı mı? Yavaş yavaş gelecekten söz ediyor musunuz? Birlikte plan yapıyor musunuz? Bu sorulara cevabınız “Evet” ise “Devam” seçeneği sizin için uygundur.
Ama birbirinizden sıkıldıysanız, buluşmamak için bahaneler uyduruyorsanız, buluştuğunuzda susup oturuyorsanız, farklı insanlar ilginizi çekiyorsa, başkalarıyla vakit geçirmek size daha cazip geliyorsa o zaman “Tamam” deyip başka bir yola dümen kırmalısınız. Bu ilişki sizin kaderiniz değil, dilediğiniz zaman bitirme hakkınız var.
6 AY-1 YIL: GELECEK ENDİŞESİ
İlişkiniz devam ediyorsa artık “Nereye gidiyoruz?” sorusunun da cevabını bulmanız gereken döneme girdiniz. Herkes; emek harcadığı, zaman harcadığı ilişkisinin hangi yöne doğru yol aldığını bilmek ister. Artık gelecekle ilgili konuşmak gerekir. Her iki taraf da birbirine çok açık olmalıdır. Evlilik istiyorsanız ya da tam tersiyse bunu sevgilinize açıkça söylemelisiniz.
Çünkü bu noktada ayrışmalar yaşanabilir. Taraflardan biri diğerinin isteğine cevap veremeyebilir. Örneğin siz evlenmek isteyebilirsiniz ama o istemeyebilir. Ya da “Henüz bunu konuşmak için erken” diyebilir. Bu durumda karar vermeniz gerekecek. Ya bulunduğunuz konumu koruyarak devam edeceksiniz ya da sizin isteğinize cevap verecek başka birini tercih edeceksiniz.
1-2 YIL: SON KARARIM...
İlişki için kritik bir dönemdir. Çevreniz sizi bir çift olarak kabullenmiştir. Siz de artık sanki birbiriniz olmadan tek başınıza hiçbir şey yapamaz hale gelmişsinizdir. Ama bu durum tehlikelidir. Kendinizi; birey olma duygusunu yitirmiş gibi ya da özgürlüğünüzü kaybetmiş gibi hissedebilirsiniz. Birbirinizin hayatının ayrılmaz bir parçası olabilirsiniz, fakat bu aşamada ilişkiyi tüketmemek için kesinlikle kendinize ayrı, sevgilinizden bağımsız bir yaşam alanı açmalısınız.
Birbirinizi özleme duygusunu yeniden tatmalısınız. Zaten evlilik kararı almışsanız bu dönemi evlilik hazırlıklarıyla geçireceksiniz. Bu da yıpratıcı bir durumdur. Ama unutmayın, aranızdaki duygu artık aşk aşamasını geçmiş, sevgiye ve bağlılığa dönüşmüştür. Bu sizin sahip olduğunuz bir değerdir, bunu kaybetmemeye çalışın.
2 YILDAN SONRA: SÜRÜNÜYORUM...
Hala evlenmemişseniz, evlilik kararı da almamışsanız ve aklınızdaki soruların yanıtını bulamamışsanız ilişkiniz sürüne sürüne ilerliyordur. Beklentileriniz yok olmuştur, heyecanınız körelmiştir. Ayrılmak da istemiyorsunuzdur, çünkü evet, onu seviyorsunuzdur. Olayı tamamen akışına bırakmışsınızdır, inceldiği yerden kopmasını bekliyorsunuzdur.
Birkaç kez ayrılmayı denemiş ama ağlayarak geri dönmüşsünüzdür. Bu noktada yapılacak en iyi şey, içinde bulunduğunuz durumu kabullenmek ve “Gittiği yere kadar” demektir. Radikal çözüm için güç toplamalısınız. Çünkü belli ki bu ilişki devam etmeyecek. Ayrılık zamanını beklemekten başka çare yok.
Mehmet Coşkundeniz
Soru hep şudur: Birine nasıl aşık oluruz? Cevap da hiç değişmez: Bunu kimyayla açıklayabiliyoruz. Vücudumuz ve beynimiz çok sayıda hormonu aynı anda salgılıyor, hoop bir de bakıyoruz ki aşığız! Açıklayamadığımız şey: Kime, ne zaman aşık olacağımız. Bir kez aşık olduğumuz zaman çeşitli evrelerden geçiyoruz. İşte o evreler...
1-30 GÜN: AKIL BİR KARIŞ HAVADA
Heyecanın dorukta olduğu, hormonların kol gezdiği, bulutların üzerinde dolaştığımız dönem... Harikadır ve bir daha yaşanmayacaktır. Bu yüzden ilk 1 aylık dönemde “Ne olacağız biz?” diye düşünmek yerine anın, günün tadınıçıkarmak gerekir. Henüz çiftler birbirini hiç tanımamaktadır. Aslında bu dönemde karşı tarafın yaptığı her şey hoşa gider.
Çünkü beyin, dopaminin etkisi altında olduğundan değerlendirme yetisini kaybetmiştir. Yani kişinin muhakeme gücü yoktur. İyi, kötü, doğru, yanlış, güzel, çirkin gibi kavramları ayıramamaktadır. Elbette bazı konularda kafasında soru işaretleri oluşmaktadır ama bunların cevaplarını henüz bulamamaktadır.
1-3 AY: KAFADA DELİ SORULAR...
Çiftlerin birbirini tanıma aşamasına girdiği dönemdir. Artık yapılan hareketler anlamlandırılmaya başlanır. “Neden böyle dedi?”, “Neden böyle davrandı?” gibi soruların cevapları yavaş yavaş bulunur. Taraflar birbirinin zaaflarını, yanlış yönlerini keşfetmeye başlar. Ama tabii aşkın ve hormonların etkisi devam etmektedir. Bu nedenle bazı davranışlar aykırı gelse bile hep “Belki düzelir...” yargısı vardır.
Ayrıca bu dönemde “Ne oluyor, nereye gidiyoruz, acaba ilişki devam edecek mi?” gibi sorular zihni sürekli meşgul eder. Sevgi sözcüklerinin söylenmesi yetmez, geleceğe dönük bazı cümleler de istenir. Söylenmediği zamanda yüzlerce soru insanın kafasında dolaşır durur.
3-6 AY: TAMAM MI DEVAM MI?
Beyindeki dopaminin etkisi neredeyse yok olmuştur. “Aşkın gözü kördür” denilen dönem bitmiştir. Gözler açılmış, kusurlar görülmüştür. Karakterler arasındaki uyuşmazlıklar gün yüzüne çıkmıştır. İşte bu dönem “Tamam mı, devam mı?” kararının alınacağı dönemdir. Farklılıklarınızı kabullenebiliyor musunuz? Birlikte vakit geçirirken eğlenebiliyor musunuz? Paylaşımlarınız arttı mı? Yavaş yavaş gelecekten söz ediyor musunuz? Birlikte plan yapıyor musunuz? Bu sorulara cevabınız “Evet” ise “Devam” seçeneği sizin için uygundur.
Ama birbirinizden sıkıldıysanız, buluşmamak için bahaneler uyduruyorsanız, buluştuğunuzda susup oturuyorsanız, farklı insanlar ilginizi çekiyorsa, başkalarıyla vakit geçirmek size daha cazip geliyorsa o zaman “Tamam” deyip başka bir yola dümen kırmalısınız. Bu ilişki sizin kaderiniz değil, dilediğiniz zaman bitirme hakkınız var.
6 AY-1 YIL: GELECEK ENDİŞESİ
İlişkiniz devam ediyorsa artık “Nereye gidiyoruz?” sorusunun da cevabını bulmanız gereken döneme girdiniz. Herkes; emek harcadığı, zaman harcadığı ilişkisinin hangi yöne doğru yol aldığını bilmek ister. Artık gelecekle ilgili konuşmak gerekir. Her iki taraf da birbirine çok açık olmalıdır. Evlilik istiyorsanız ya da tam tersiyse bunu sevgilinize açıkça söylemelisiniz.
Çünkü bu noktada ayrışmalar yaşanabilir. Taraflardan biri diğerinin isteğine cevap veremeyebilir. Örneğin siz evlenmek isteyebilirsiniz ama o istemeyebilir. Ya da “Henüz bunu konuşmak için erken” diyebilir. Bu durumda karar vermeniz gerekecek. Ya bulunduğunuz konumu koruyarak devam edeceksiniz ya da sizin isteğinize cevap verecek başka birini tercih edeceksiniz.
1-2 YIL: SON KARARIM...
İlişki için kritik bir dönemdir. Çevreniz sizi bir çift olarak kabullenmiştir. Siz de artık sanki birbiriniz olmadan tek başınıza hiçbir şey yapamaz hale gelmişsinizdir. Ama bu durum tehlikelidir. Kendinizi; birey olma duygusunu yitirmiş gibi ya da özgürlüğünüzü kaybetmiş gibi hissedebilirsiniz. Birbirinizin hayatının ayrılmaz bir parçası olabilirsiniz, fakat bu aşamada ilişkiyi tüketmemek için kesinlikle kendinize ayrı, sevgilinizden bağımsız bir yaşam alanı açmalısınız.
Birbirinizi özleme duygusunu yeniden tatmalısınız. Zaten evlilik kararı almışsanız bu dönemi evlilik hazırlıklarıyla geçireceksiniz. Bu da yıpratıcı bir durumdur. Ama unutmayın, aranızdaki duygu artık aşk aşamasını geçmiş, sevgiye ve bağlılığa dönüşmüştür. Bu sizin sahip olduğunuz bir değerdir, bunu kaybetmemeye çalışın.
2 YILDAN SONRA: SÜRÜNÜYORUM...
Hala evlenmemişseniz, evlilik kararı da almamışsanız ve aklınızdaki soruların yanıtını bulamamışsanız ilişkiniz sürüne sürüne ilerliyordur. Beklentileriniz yok olmuştur, heyecanınız körelmiştir. Ayrılmak da istemiyorsunuzdur, çünkü evet, onu seviyorsunuzdur. Olayı tamamen akışına bırakmışsınızdır, inceldiği yerden kopmasını bekliyorsunuzdur.
Birkaç kez ayrılmayı denemiş ama ağlayarak geri dönmüşsünüzdür. Bu noktada yapılacak en iyi şey, içinde bulunduğunuz durumu kabullenmek ve “Gittiği yere kadar” demektir. Radikal çözüm için güç toplamalısınız. Çünkü belli ki bu ilişki devam etmeyecek. Ayrılık zamanını beklemekten başka çare yok.
Mehmet Coşkundeniz