Aziz Nesin

Elif

Onur Üyesi
Pro Üye
12 Temmuz 2006
34.885
29.989
60
1915 yılında İstanbul’da doğdu.Kuleli Askeri Lisesi’ni, Harp Okulu’nu (1937) bitirdi, subaylıktan gazete fıkra yazarlığına geçti (1944), birçok gazetede yazdı. Sabahattin Ali ile birlikte, biri kapatılınca öteki, Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Alibaba (1646/47) ve tek başına Zübük (1962) adlı mizah dergilerini çıkardı; yazılarından ötürü hapse girdi, sürüldü. Bir ara Düşün Yayınevi’ni (1956) kurdu, dağıttı. Hayatını bağımsız yazar olarak sürdürdü. 6 Temmuz 1995 tarihinde öldü.

Sanata şiirler, gerçekçi hikayeler (Millet Dergisi, 1944) ile başlamıştı, dünyaca tanınan güçlü bir mizah yazarı oldu. Cumhuriyet Döneminde Türk Mizahı (1973) adında bir de antoloji düzenlemiş olan yazar, Türkiye’de ve başka ülkelerde yayımlanacak, oynanacak kitap ve oyunlarının telif hakları ve dileyenlerin yardım ve bağışlarıyla yürütülmek üzere, 1972’de bir NESİN VAKFI kurdu; bu vakfın amacı “Vakfın yurduna her yıl alınacak dört kimsesiz ve yoksul çocuğu, ilkokuldan başlatarak yüksek okulu, meslek okulunu bitirinceye ya da bir meslek edininceye dek, her türlü gereksinimlerini sağlayarak barındırmak, yetiştirmektir.” Vakıf her yıl bir edebiyat yıllığı çıkarıyor. İlk Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı 1976’da çıktı.

Kazandığı ödüller, armağanlar; A) Türkiye’de; Üç Karagöz Oyunu (bas. 1968) ile Milliyet gazetesinin 6. Karacan Armağanı birinciliğini (1968), Çiçu ile Türk Dil Kurumu 1970 Tiyatro Ödülü’nü, Pırlatan Bal oyunuyla Arkın Çocuk Edebiyatı Ödülleri ikinciliğini (1974) kazandı. B) Yurt dışında aldığı uluslar arası ödüllerse altı tanedir: Üst üste iki yıl Altın Palmiye (İtalya 1956, 1957), Altın Kirpi (Bulgaristan, 1966), Krokodil (Sovyetler Birliği, 1069) ve Lotüs (Asya-Afrika Yazarlar Birliği tarafından Filipinler’in Manila kentinde, 1975) ödülleri. Son olarak Gabrova kentinde (Bulgaristan) kik yılda bir düzenlenen Gülmece ve Yergi Şenliği’nde, Uluslar arası Gülmece Kitapları Yarışması’nda Büyük Ödül’ü ( Hitar Petar Ödülü, 1977) kazandı.

ESERLERİ
İlk baskı yıllarına göre eserleri:

Hikaye kitapları : Geriye Kalan (1948), İt Kuyruğu (1955), Yedek Parça (1955), Fil Hamdi (1955), Damda Deli Var (1956), Koltuk (1957), Kazan Töreni (1957), Toros Canavarı (1957), Deliler Boşandı (1957), Mahallenin Kısmeti (1957), Ölmüş Eşek (1957), Hangi Parti Kazanacak (1957), Havadan Sudan (1958), Bay Düdük (1958), Nazik Alet (1958), Gıdıgıdı (1959), Aferin (1959), Kördöğüşü (1959), Mahmut ile Nigar (1959), Gözüne Gözlük (1960), Ah Biz Eşekler (1960), Yüz Liraya Bir Deli (1961), Bir Koltuk Nasıl Devrilir (1961), Biz Adam Olmayız (1962), Sosyalizm Geliyor Savulun (1965), İhtilali Nasıl Yaptık (1965), Rıfat Bey Neden Kaşınıyor (1965), Yeşil renkli Namus gazı 81965), Bülbül Yuvası Evler (1968), Vatan Sağolsun (1968), Yaşasın Memleket (1969), Büyük Grev (1978), Hayvan Deyip Geçme (1980), 70 Yaşım Merhaba (1984), Kalpazanlık Bile Yapılamıyor (1984), Maçinli Kız İçin Ev (1987), Nah Kalkınırsın (1988).

Romanları: kadın Olan Erkek (1955), Gol Kralı Sait Hopsait (1957), Erkek Sabahat (1957), saçkıran (1959), Zübük (1961), Şimdiki Çocuklar Harika (1967), Tatlı Betüş (1974), Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (1977), Surname (1976), Tek Yol (1978).
Anıları: Bir Sürgünün Hatıraları (1957), Böyle Gelmiş Böyle Gitmez (1. Bölüm 1966, 2. Bölüm 1976), Poliste (1967), Yokuşun Başı (1982), Salkım Salkım Asılacak Adamlar (1987), Rüyalarım Ziyan Olmasın (1990).
Masalları: Memleketin Birinde (1987), Hoptirinam (1960), Uyusana Tosunum (1971), Aziz Dededen Masallar.
Taşlama: Azizname (1970).
Fıkralar: Nutuk Makinası (1958), Az Gittik Uz Gittik (1959), Merhaba (1971), Suçlanan ve Aklanan Yazılar (1982), Ah Biz Ödlek Aydınlar (1985), Korkudan Korkmak (1988),
Gezi: Duyduk Duymadık Demeyin (1976), Dünya Kazan Ben Kepçe (1977),
Oyunlar: Biraz Gelir misiniz (1958), Bir Şey Yap Met (1959), Toros Canavarı (1963), Düdükçülerle Fırçacıların Savaşı (1968), Çiçu (1970), Tut Elimden Rovni (1970), Hadi Öldürsene Canikom (1970), Beş Kısa Oyun (1979), Bütün Oyunları Adam Yayınları’nda çıktı (1982).
Barbaros’un Torunu, Hakkımı Ver Hakkı, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz oyunları basılmadı.
Şiir kitapları: Sondan Başa (1984), Sevgiye On Ölüme Beş Kala (1986), Kendini Yakalamak (1988), Hoşçakalın (1990), Sivas Acısı (1995)
Konuşmalar: İnsanlar Konuşa Konuşa (1988), Çuvala Doldurulmuş Kediler (1995). 1995’te çeşitli türdeki kitaplarından yaptığı seçki Sizin Memlekette Eşek Yok mu? adıyla yayınlandı.
kaynak:biyografi.net
 
çok değerli aydın bi insandı aziz nesin paylaşımın için tşkler
 
çok keskin zekaya sahip,hınzır,hayatı bütün çarpıklıklarıyla değerlendirip,kitaplarıyla hayata katan biriydi.türk edebiyatı için vazgeçilmez bir usta.teşekkürler elif paylaşımın için
 
Aziz nesin edebiyatın her alanında eser vermiştir. Bundan dolayı onu sadece mizahçı olarak ele almak hata olur. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki o büyük bir mizah ustasıdır. 100’ü aşkın kitap, öykü, roman, deneme, oyun, şiir, anı,....Çevrildiği diller: 34,( kaçak çeviri ve yayınları saymazsak) ... sayısız ödül...200 takma ad, yaklaşık 250 kez yargılanmak...toplam 5 buçuk yıl hapis ve onlarca çocuk (aziz nesin vakfı çocukları). Gerisi insan onurunu sonuna dek savunma...insanlara onurlu bir yaşamı benimsetme çabası.

Aziz nesin en küçük öyküsünden en kapsamlı romanına dek Türkiye toplumunu yansıtmıştır. Toplumun her kesiminden insanı, yaşanılan düzenin olumsuzlukları, çelişkileri ile yansıtır. Mizah onun için bir araçtır. Kendi ağzından dinleyecek olursak “mizah deyince halk yararına işlevi olan, görevci mizahı anladığımızı baştan söylemeliyim, tarihte hemen her ülkede görevci mizahın şahlandığı dönemler vardır. Büyük baskı yönetimi altında halkın sıkıntıya düştüğü, bunalıma girdiği dönemler...Beni mizah yazarlığına iten dış etken, o günkü ortamın koşullarıydı. İç etken dediğimiz şeyde mizah yazarının kendi yetişme koşullarıdır. Kısaca şunu söyleyeyim: genellikle yoksulluk yaşamından gelen bir kızgınlık, bir öfke, bir hınç alma biçimidir mizah.

Aziz nesin toplumsal gerçekliği yansıtmada yergisel gülmeceye başvurur. Yaşadıklarının içinde var olan eleştirel güç onu defalarca iktidarla ve onun ideolojisiyle karşı karşıya getirmiştir. Ancak bu onu asla yıldırmamıştır. Sadece yazmak veya anlatmakla kalmaz, ilerici bir yazar sorumluluğu ile mücadele eder. Mesela gericiliğe karşı mücadele eder sürekli ve bu mücadelede aktif olunmasını ister. Brecht’ in dediği gibi” düşman karşısında tarafsızlık düşmanın yanında olmaktır” Aziz Nesin’de Brecht gibi edilgen davranmayı, karşı tarafa katılmak olarak kabul eder.

Bu nedenle de pek çok sefer cezaevi havasını solumuştur. Hapishanenin ona neler verip neler aldığını kendisi şöyle ifade etmiştir. “Tutukluluk hiçbir şey götürmedi ama çok şey getirdi. Müthiş bir kültür getirdi. Tüm Marksist kültürü hapishanede öğrendim. Sonsuz bir insan bilgisi edindim. Her sınıftan insan tanıdım. Pek çok şeyi cezaevinden öğrendim. Onun için beni hapse atanlara müteşekkirim.” der

Belki de ''Yaşar ne yaşar ne yaşamaz'' oyununun cezaevinde geçmesi onun mahpusluk yaşantısının bir sonucudur.

Kitaplarıyla ortaokul yıllarında tanıştığım bu büyük ustayı saygı ve rahmetle anıyorum. Onu böyle birkaç mesaja sığdırmak çok zorda olsa Elifciğime teşekkürler konuyu açtığı için...
 
adali delimm... delidir ne yapsa yeridir diyceksin cok kurcalamiycaksin..

ögüdüne minnettarim

Uslanma hiç hep deli kal
Büyüme sakın çocuk kal
Es deli deli böyle kal
Son harmanında sevdanın
Tüken toz toz savrula kal
Suçüstü bulmalı ölüm
Ölürken de sevdalı kal ...
 
bu siirinide nasil severim


Yüreğim gövdeme sığmıyor
Gövdem odama
Odam evime sığmıyor
Evim dünyaya
Dünyam evrene sığmıyor
Patlayacağım

Acımın acısından susmuşum
Ki suskunluğum göklere sığmıyor
Böyle bir acıyı kimlere nasıl anlatacağım
Gönül dar geliyor sevgime
Kafam beynime
Ah şakaklarım
Çatlayacağım
Anladım artık anladım
Kimselere anlatamayacağım
 
aziz nesin yaşarken tanışma şerefine nail olduğum ,imzaladığı kitaplarıma gözüm gibi baktığım,okuduğum her kitabın da kahkahalarla gülüp ,hayatın acımasız yüzünü ,bu kadar kolay ve yalın bir dille ,anlatmasına şaşırdığım ,öldüğü gün bir yakınımı kaybetmiş gibi ağladığım .büyük bir yazar ,büyük insan
 
Bkz: Sizin Memlekette Eşek Yok Mu?
Beğenerek, keyifle okuduğum bir öykü.
 
Havadan Sudan adlı öyküsünü defalarca okumuşumdur ve her okuyuşumda hem müthiş neşelenmiş hem de günümüzün insanını düşünüp günümüzün olaylarına pek yakıştırıp dertlenmişimdir.
 
Aziz Nesin... Başka birşey demeye gerek kalmıyor ki zaten.... Kendi adına kurduğu vakıfla da daha çok insana ulaşıldığını düşünüyorum...Umarım ellerinde daha çok imkan oulr da çok daha güzel işlere imza atarlar... Başlığı açan arkadaşa teşekkürler..
 
X