“Başarı” mutsuz etti mi sizi hiç?

Mecburiyetle 39 yıl yaşadığım o sehir koca bir köy bencede ...ama avukatsan vukuat coooook iyi para kazanırsın adana adliyesinden başka meşhur yermi var

Aynısını düşünüyorum, sürekli kavga gürültü vuruş kırış Adana bir Texas yani sürekli ekşın Bir avukat burda iş yapmazsa nerde yapsın yani
 
Ben sizi anlıyorum. Ben de hukuk mezunuyum turkiyede ilk yüze girmezsen seni kabul etmeyen fakültelerden. Bizim mezunlarda mutlaka sadece bazı burolara girme isteği var. Hangi büroları kast ettiğimi biliyorsunuzdur zaten bir elin parmağını gecmiyorlar. Mobbing ve uykusuzluk yuvası hepsi. Sanki İstanbul dışına çıkarsan ocak dışısın gibi bir algı var doğru. O yüzden Adana'ya gitmekten korkmanizi da anlıyorum. Ben hiçbir zaman o burolardan birine girmedim daha butik bi yere girdim yine de korkunçtu tabi, stajdan sonra bıraktım başka bi sektöre geçtim. Ama yine de yıllardır asla öğle arası yapmadım. Sabah 9 akşam 6 çalışamadım. Hep bir yoğunluk hep bir yorgunluk koşturmaca. Yine de avukatlık bürosu ile kıyaslanamaz tabi ki daha insani şartlar.

Simdi tavsiyeme geçeyim. Alanı seviyorsanız kalın bence. Yurtdisi olanaklarını araştırın ama avukatlıkta bu nasıl olur bilmiyorum. Belki master ve is başvurusu. En azından sevdiğiniz işi yaparsanız daha az yorulursunuz. Adanaya gidip gitmemek size kalmış. Emin olamadım nasıl daha iyi hissedecekseniz.
 
haahhaah guluyorum cunku tam su an bu durum yuzunden aglarken bu konuyu gordum

ben su an dunyanin en iyi okullarindan birinde master yapiyorum, seneye bitecek. undergrad yaptigim okul da yine ayni sekildeydi. ama ben master bitince turkiyeye donecegim. normal sartlarda benim egitimimi alan insanlar silikon vadisinden cikmiyorlar, asla baska bir secenekleri bile yok yani hepsi cok dev sirketlerde calisiyorlar.

ben de denedim ama olmadi. mutlu olamadim yani. depresyona girdim resmen facebookta ve googleda calisirken. simdi kendi isimi yapiyorum kafam rahat.

babam tabi benim turkiyeye donecegimi duyunca cildiriyor. bunun icin mi okudun, git ev hanimi ol diye saydiriyor. nisanlimin egitimi de benimle ayni o da turkiyeye donup babasinin isinin basina gececek. bizim planimizi duyan bi garipsiyor, bazi bos bogazlar arkamizdan vizyonsuz diyor vs.

ama kacirilan nokta su ki egitim bizim egitimimiz. nerede olursak olalim biz bu egitimi aldik, bos oturmayacagiz, yine kendimizi gelistirmeye devam edecegiz. gunun birinde bu sectigimiz hayattan pisman olup bizim dengimiz insanlar gibi calismak istersek biz yine calisabilecegiz. o yuzden ben hic de mutsuz degilim.

sana da aynisini tavsiye ederim. simdi canin adanaya mi gitmek istiyor, git. onu da dene. olmadi mutsuz mu oldun geri don istanbula, senin egitimin yine ayni. adanada da evde oturmayacaksin. istersen yine o zamanin sartlarinda cok iyi imkanlara sahip bir is zaten bulursun.
 
Staj geçici bir dönem biliyorsunuz. Belki devamında daha çok memnun kalırsınız durumunuzdan. İstanbul sonradan bağlar kendine bu arada Acele karar vermeyin derim.
Hakim/savcı olmayı düşünmediniz mi? Maddi manevi daha tatmin edici olabilir belki. Gerçi tayin sorununuz da olur ama..
 
Yakın zamanda Adanayı gördüm. Kim köy diyor şaşırdım. benzer yollardan geçen biri olarak, birikiminizi başkasını zengin etmek pahasına kölelikte geçirmeyin derim eğer mutlu etmiyorsa. Kimi beyaz yakalı olmayı sever, kimi özgür takılmayı. Bu ülkede beyaz yakalı olmak öyle özenilcek, uzun sürdürülebilirliği olacak bir durum değil. Maddi yönden iyi olsanız bile beraberinde bir sürü meslek hastalığı getiriyor. Hazır da müvekkil çevresi var ise neden olmasın? Neyi seviyorsanız onu yapın, şu durumda da iki halde para kazanırsınız gibi duruyor. Eğitiminiz sizi mutsuz etmiyor, mevcut durumunuz mutsuz ediyor.
 
Hayata bir kere geliyoruz sizi ne mutlu edecekse öyle yaşayın. Ama yerinizde olsam iş hayatını İstanbul'da denemek isterdim. Staj ile aynı olmayabilir. Kararınızın netleşmesi için bu önerim yok ben eminim benim kararım net diyorsanız kimin ne dediğinin , ne düşündüğünün bir önemi yok hayat sizin, gönlünüzce yaşayın.
 
Mutlu olduğun yerde olmalısın diyorum.
 
Siz daha siz neyin mutsuz ettiğinin farkında değilseniz bence.Burada sizi mutsuz eden başarılarınız değil,çalışma hayatından dolayı oluşan hayat tarzınız.
 
Büyük şehirde görev yapan bir meslektaşınız olarak söylüyorum. Bence biran önce ayaklarınız yere bassın. Ben ortada iyi bir eğitim hayatı dışında mesleki anlamda başarı görmüyorum ki o da sizi en fazla şuan staj yaptığınız bürolarda staj şansı verir. Ondan sonra artık sizin için herşey sıfırlanır zira zaten oraya sizin gibi yeni giren stajerlerde sizin vasıflarınıza haizdir.( Büro sahibinin yakını ve referanslı olmayı yani torpille gireni saymıyorum.) Bunu sizi aşağlamak ya da küçümsemek için söylemiyorum ama mesleğin daha çok başındasınız. Daha gerçek anlamda aldığınız bir sorumluluk yok. Avukatlık mesleğinin yarısı okulda yarısı sahada öğrenilir. Yani öyle diploma notu yüksek olunca ya da iyi bir okuldan mezun olunca çok iyi avukat olacaksın diye birşey yok. Bende İstanbul'da çon iyi bir devlet üniversitesinden bundan tam 10 küsur sene önce derece ile mezun oldum. Okul döneminde burs aldığım elit bir yardım kurumu vardı, bu kurum her sene belli toplantılarla burs verdiği öğrencileri kendi mesleğinde başarılı burs verenlerle buluşturuyordu. Orada tanıştığım bir meslektaşım bana hayatımın dersini vermişti. Bana dediği şey hukuk bürosunda sağ kolu olarak çalışan avukatın, okulu 6 senede uzatarak bitirdiğini, ancak çok sosyal ve tuttuğunu koparan biri olduğunu, sahaya çıkınca okul başarısının her zaman yetmediğini, bu yüzden mezun olmaya , sosyal yönlerimizi geliştirmeye ve dil öğrenmeye yönelmemizi söylemişti. Geçenlerde de ben okula başladığım sene son sınıftan derece ile mezun olan ve yüksek lisansıda bulunan bir arkadaşımın avukatlıkta başarılı olamayınca doğunun bir ilçesinde noterliğe başladığını duyunca ne demek istediğini daha iyi anladım. Bakın avukatlık diğer mesleklerden biraz daha farklıdır, iyi bir okul mezuniyeti ve diploma notu sadece yüksek lisansta ve iyi bir büroya stajer olarak girerken işe yarar ve kimse size bunun için çok lütufkar davranmaz, zira ülkemiz en kolay avukatlık ruhsatı veren ülkelerden olduğu için, çok fazla kişi var. Bizim zamanımızda çok az kişide olan hukuk ingilizcesi artısı bile artık bir artı olarak kabul edilmiyor ve bazı büyük firmalar ikinci bir dil istiyor. Sizin savaşınız yeni başlıyor, eğer bu meslekte başarılı olmak istiyorsanız, aynı eğitim hayatında yaptığınız gibi özveri gösterip en azından bir dört beş sene hem fiziksel hem ruhsal olarak çok yorulacaksınız. Buna varsanız devam edin, yok yapamam derseniz, babanızın yanında korunaklı bir şekide mesleği yapmaya devam edersiniz.
 
Sizi mutsuz eden 14 saat süren mesai saatiniz.
Kendi hukuk bürosu olan arkadaşım var. Kendi iş yeri olan her işveren gibi gecesi gündüzü yok. İşinde çok iyi, Çorlu gibi küçük bir yerde yapmasına rağmen bindiği araba Porsche Panamera.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…