- 20 Temmuz 2014
- 2.031
- 2.472
- 133
- Konu Sahibi Papatya129
- #1
Arkadaşlar merhaba.
Kendimizi geliştirmeyi,iyi bir üniversite mezunu olmayı, akademik anlamda başarılı olmayı hepimiz istiyoruzdur. Ama son zamanlarda sahip olduğum yetkinliklerim beni mutsuz etmeye başladı. Kendini beğenmiş olarak yorumlayanlar olacaktır ama konunun anlaşılması için şeffaf davranacağım.
Türkiye’nin en iyi üniversitesinden onur öğrencisi olarak mezun oldum. Yurtdışında dil eğitimi aldım. Şimdi kurumsal ve uluslararası bir büroda avukatlık stajımı yapıyorum. Ama mutsuzum.
(Şuan anlattıklarım tüm kurumsal bürolar için geçerli) Sabah 9 akşam 8.30-9 hatta bazen 11e dek süren çalışma saati, ek mesai ücreti olmayışı, ev kirasına istanbulda dünya para ödeyişim, patronlarımdan ve kendini beğenmişliklerinden ve en çok da emir almaktan nefret edişim,bu mesleği sevmediğimi düşünmeye başlamam vs vs.
Babamın memlekette bürosu ve çevresi var. Memleket Adana bu arada. Memlekete dönüp babamla ortak iş yapmayı ve hatta kendi büromu açmayı düşünüyorum. Ama çevremdekiler ve özellikle ailem hööhhh şaka mısın, bu kadar eğitimden sonra adanaya mı döneceksin, burası köy burada iş yok, sen metropolde yaşamalısın modundalar.
Yani anlayacağınız akademik başarım şuan beni mutsuz ediyor. Kendimi istanbulda, ultra beyaz yakalı bir hayatta devam etmek zorunda hissediyorum. Bir yandan da çalışmak zulüm geliyor.
Belki de ben o dizilerdeki her an topuklu marka çantalı plazalı kadınlardan olamıyorumdur. Sizce ben ne yapmalıyım…
Kendimizi geliştirmeyi,iyi bir üniversite mezunu olmayı, akademik anlamda başarılı olmayı hepimiz istiyoruzdur. Ama son zamanlarda sahip olduğum yetkinliklerim beni mutsuz etmeye başladı. Kendini beğenmiş olarak yorumlayanlar olacaktır ama konunun anlaşılması için şeffaf davranacağım.
Türkiye’nin en iyi üniversitesinden onur öğrencisi olarak mezun oldum. Yurtdışında dil eğitimi aldım. Şimdi kurumsal ve uluslararası bir büroda avukatlık stajımı yapıyorum. Ama mutsuzum.
(Şuan anlattıklarım tüm kurumsal bürolar için geçerli) Sabah 9 akşam 8.30-9 hatta bazen 11e dek süren çalışma saati, ek mesai ücreti olmayışı, ev kirasına istanbulda dünya para ödeyişim, patronlarımdan ve kendini beğenmişliklerinden ve en çok da emir almaktan nefret edişim,bu mesleği sevmediğimi düşünmeye başlamam vs vs.
Babamın memlekette bürosu ve çevresi var. Memleket Adana bu arada. Memlekete dönüp babamla ortak iş yapmayı ve hatta kendi büromu açmayı düşünüyorum. Ama çevremdekiler ve özellikle ailem hööhhh şaka mısın, bu kadar eğitimden sonra adanaya mı döneceksin, burası köy burada iş yok, sen metropolde yaşamalısın modundalar.
Yani anlayacağınız akademik başarım şuan beni mutsuz ediyor. Kendimi istanbulda, ultra beyaz yakalı bir hayatta devam etmek zorunda hissediyorum. Bir yandan da çalışmak zulüm geliyor.
Belki de ben o dizilerdeki her an topuklu marka çantalı plazalı kadınlardan olamıyorumdur. Sizce ben ne yapmalıyım…