- 31 Mart 2012
- 10.869
- 7.484
- 448
- Konu Sahibi askitotomsu
-
- #1
Hayat-ül hayvan kitabında bildirildiği söylenir, doğrusunu Allah bilir:
Süleyman aleyhisselam bütün hayvanlarla konuşurdu. Bu onun mucizelerinden biriydi. Bir gün baykuş Süleyman aleyhisselama selam verdi. Süleyman aleyhisselam selamını alıp ona sordu ki:
"Ey baykuş neden topraktan bitenlerden yemezsin?"
"Hz. Âdem topraktan biten şey (hububat vb) sebebiyle cennetten çıkarıldı." dedi.
"Niçin su içmezsin?" diye sordu;
"Çünki Nûh aleyhisselâmın kavmi suda boğuldu." dedi.
"Neden îmar edilmiş mâmur yeri terk edip harabeleri mesken tutarsın."
"Harabeler Allah'ın mirasıdır ben de Allah'ın mîrâsında otururum.
"Harabe üstüne konduğunda ne dersin?"
"Ey dünya nimetlerine aldananlar! Burada yiyip içerek geçinenler hani nerededir?" derim.
"Ya îmar edilmiş yer üzerinden geçsen ne dersin?";
"Yazık Âdemoğlu sana ki arkanda bu kadar isyan ve günah, önünde de bu kadar keder ve bela, nice güçlükler varken nasıl rahat uyumaktasın? nasıl dünya nimetlerinden lezzet alıp neşelendiğinize şaşarım.
"Niçin gündüz uyur da gece uyumazsın?"
"Ey Allah'in nebisi, gündüz ademoğullarinin nefislerine uyup zulumlerinin çoğaldiği zamandir. Onlardan kaçarim ki zulümleri bana erismesin. Gündüz uyurum ki onlarin yaptiklarini gözlerim görmesin."
"Öterken ne dersin?"
"Ey insanlar, uykunuzu ve gafleti bırakın artık .Ahiret için tedarik görüp, azık hazırlayın ." Sonra beni yaratan Allahü Azimüssanı noksan sıfatlardan tenzih ederim. 'Subhane hâlikun Nur' diye zikrederim." dedi.
Bunun üzerine Hz. Süleyman (a.s.) şöyle buyurdu: "Kuşlar içinde insanoğluna bu kadar güzel nasîhat eden ve bundan daha şefkatli olanı yoktur. Câhillerin ondan nef.ret etmeleri onu uğursuz saymaları ne acayip şeydir!.."
Süleyman aleyhisselam bütün hayvanlarla konuşurdu. Bu onun mucizelerinden biriydi. Bir gün baykuş Süleyman aleyhisselama selam verdi. Süleyman aleyhisselam selamını alıp ona sordu ki:
"Ey baykuş neden topraktan bitenlerden yemezsin?"
"Hz. Âdem topraktan biten şey (hububat vb) sebebiyle cennetten çıkarıldı." dedi.
"Niçin su içmezsin?" diye sordu;
"Çünki Nûh aleyhisselâmın kavmi suda boğuldu." dedi.
"Neden îmar edilmiş mâmur yeri terk edip harabeleri mesken tutarsın."
"Harabeler Allah'ın mirasıdır ben de Allah'ın mîrâsında otururum.
"Harabe üstüne konduğunda ne dersin?"
"Ey dünya nimetlerine aldananlar! Burada yiyip içerek geçinenler hani nerededir?" derim.
"Ya îmar edilmiş yer üzerinden geçsen ne dersin?";
"Yazık Âdemoğlu sana ki arkanda bu kadar isyan ve günah, önünde de bu kadar keder ve bela, nice güçlükler varken nasıl rahat uyumaktasın? nasıl dünya nimetlerinden lezzet alıp neşelendiğinize şaşarım.
"Niçin gündüz uyur da gece uyumazsın?"
"Ey Allah'in nebisi, gündüz ademoğullarinin nefislerine uyup zulumlerinin çoğaldiği zamandir. Onlardan kaçarim ki zulümleri bana erismesin. Gündüz uyurum ki onlarin yaptiklarini gözlerim görmesin."
"Öterken ne dersin?"
"Ey insanlar, uykunuzu ve gafleti bırakın artık .Ahiret için tedarik görüp, azık hazırlayın ." Sonra beni yaratan Allahü Azimüssanı noksan sıfatlardan tenzih ederim. 'Subhane hâlikun Nur' diye zikrederim." dedi.
Bunun üzerine Hz. Süleyman (a.s.) şöyle buyurdu: "Kuşlar içinde insanoğluna bu kadar güzel nasîhat eden ve bundan daha şefkatli olanı yoktur. Câhillerin ondan nef.ret etmeleri onu uğursuz saymaları ne acayip şeydir!.."