- 10 Şubat 2013
- 516
- 577
- 123
Beklenen Huzur
Narin 24 yaşına gelmişti. Evlenip Allah'ın emrini yerine getirmek hemde kalbine karşılık bir kalbe sahip olmak istiyordu.
Narin çıtı pıtı sevecen, duygularını genelde içinde yaşayan, Allah'ın yarattığı her şeyi sevmeye çalışan ve herkesin iyi yanlarını görmeye çalışan ve en önemlisi müslümanca yaşamaya çalışan bir kızdı.
Güzel ve huzurlu bir aile özlemi kuruyordu. Ailesinde de çoğu zaman huzuru bulamıyordu. Annesi babası genelde incir çekirdeğini bile doldurmayacak sebeplerden kavga ederlerdi. Buna narin ve küçük kardeşleri çok üzülür, yuvaları için hep huzur dilerlerdi. Narin'in huzurlu bir yuva kurma özlemi galiba bundandı. Çünkü sevgi ve huzur Narin için olmazsa olmazlardandı.
Narin dini vecibelerine büyük bir titizlik gösterir, bidat ve hurafelerden uzak durmak için adeta çırpınırdı.
Ailesine de bu telkinlerde bulunurdu.
Evlilik hakkında 2-3 sene öncesine kadar bir şey bilmiyordu demek tabiri caizse doğru sayılırdı. Çünkü daha önceleri evlilik denilince aklına anne ve babasının kavgalı çekişmeli, sen haklısın hayır ben haklıyım serzenişleri.. Akrabalarında ve komşularında da gözlemledikleri farksız sayılmazdı. Hep ortada şu muhabbetler dönerdi: kocanın her dediğini yapmayacaksın ki daha fazlasını istemesin sakın ola tepene çıkmasın sonra önünü alamazsın kuralları, evde daha çok senin dediğin olmalı, kendini ezdirmeyeceksin haykırışları, kayın validenin her dediğini yapmayacaksın ben yaptımda ne oldu kıymetim mi oldu akılları evlilik bu olamaz dedittiriyordu Narin'e.
Bir yerden başlamalı evliliği öğrenmeliydi. Evlilik kötü bir şey olamazdı. Allahü Teala emredermiydi dermiydi “Sükûna ermeniz için size kendinizden zevceler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koyması onun (kudretinin delillerindendir) ayetlerindendir. Şüphesiz ki bunda düşünen toplumlar için ibretler vardır.” Rum Suresi 21. Ayet Peygamberi (s.a.v) dermiydi Nikâh (evlenme) benim sünnetimdendir. Sünnetimi terkeden benden değildir. Düşündü çok düşündü.
Karar verdi öğrenecekti. Çevresini düşündü sorabileceği kimse yoktu.En iyi öğrenebileceği kaynakların kitap olduğuna karar verdi. Kur'an' ı ve sünneti baz alan yazarları araştırdı önce sonra yavaş yavaş bu kitapları aldı okudu adeta içti. Bunlarda yetmiyordu daha çok şey öğrenmek istiyordu. İnternetten kitaplarını okuduğu yazarların makalelerini, görüntülü ve sesli programlarını bulup bulup okuyor ve izliyordu bu öğrendikleri günlük hayatına da faydalar katar nitelikteydi.
Ve sonraları Rabbine aklına geldikçe şükrediyordu. Ya bundan 2-3 sene önce evlenseydi. Aman Allahım düşünmek bile istemiyordu. Ama zihninde şunlar canlanıyordu: Evlendikten 1 kaç sene sonra kucağında çocuğuyla şiddetli geçimsizlikten!!! boşanmış bir Narin, yada her gün hak davası güdülen çevreden duyduklarını uygulayan hır gür dolu seneler boyu devam eden istenilmeyen bir şekilde devam eden ve her fırsatta her yerde hatta eşine bile bıktım artık senden serzenişleriyle seslenilen bir evlilik huzur için çaba sarf edilmeyen bir evlilik...Sadece ortak noktalarının başları üstündeki çatı olan evlilik...
Narin şükür üstüne şükür etti. Ellerini kaldırdı semaya Rabbim dedi sanki buyur kulum nidasını duyar gibiydi hıçkırıklara boğuldu. Allahım ben Senin emrettiğin gibi bir eş olacağım ve bana Senin emrettiğin gibi bir eş ver.
Kalbime karşılık bir kalp ver Allahım huzur bulayım. Yuvamızda ne benim ne eşimin sözü geçsin Senin sözün geçsin Rabbim ve etti etti istedi Mevlasından yüreğinden geçenleri her aklına geldikçe günlerce belkide senelerce artık bekliyordu huzurla Rabbinin karşısına çıkaracağı huzur kaynağını...
Hakaik
Narin 24 yaşına gelmişti. Evlenip Allah'ın emrini yerine getirmek hemde kalbine karşılık bir kalbe sahip olmak istiyordu.
Narin çıtı pıtı sevecen, duygularını genelde içinde yaşayan, Allah'ın yarattığı her şeyi sevmeye çalışan ve herkesin iyi yanlarını görmeye çalışan ve en önemlisi müslümanca yaşamaya çalışan bir kızdı.
Güzel ve huzurlu bir aile özlemi kuruyordu. Ailesinde de çoğu zaman huzuru bulamıyordu. Annesi babası genelde incir çekirdeğini bile doldurmayacak sebeplerden kavga ederlerdi. Buna narin ve küçük kardeşleri çok üzülür, yuvaları için hep huzur dilerlerdi. Narin'in huzurlu bir yuva kurma özlemi galiba bundandı. Çünkü sevgi ve huzur Narin için olmazsa olmazlardandı.
Narin dini vecibelerine büyük bir titizlik gösterir, bidat ve hurafelerden uzak durmak için adeta çırpınırdı.
Ailesine de bu telkinlerde bulunurdu.
Evlilik hakkında 2-3 sene öncesine kadar bir şey bilmiyordu demek tabiri caizse doğru sayılırdı. Çünkü daha önceleri evlilik denilince aklına anne ve babasının kavgalı çekişmeli, sen haklısın hayır ben haklıyım serzenişleri.. Akrabalarında ve komşularında da gözlemledikleri farksız sayılmazdı. Hep ortada şu muhabbetler dönerdi: kocanın her dediğini yapmayacaksın ki daha fazlasını istemesin sakın ola tepene çıkmasın sonra önünü alamazsın kuralları, evde daha çok senin dediğin olmalı, kendini ezdirmeyeceksin haykırışları, kayın validenin her dediğini yapmayacaksın ben yaptımda ne oldu kıymetim mi oldu akılları evlilik bu olamaz dedittiriyordu Narin'e.
Bir yerden başlamalı evliliği öğrenmeliydi. Evlilik kötü bir şey olamazdı. Allahü Teala emredermiydi dermiydi “Sükûna ermeniz için size kendinizden zevceler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koyması onun (kudretinin delillerindendir) ayetlerindendir. Şüphesiz ki bunda düşünen toplumlar için ibretler vardır.” Rum Suresi 21. Ayet Peygamberi (s.a.v) dermiydi Nikâh (evlenme) benim sünnetimdendir. Sünnetimi terkeden benden değildir. Düşündü çok düşündü.
Karar verdi öğrenecekti. Çevresini düşündü sorabileceği kimse yoktu.En iyi öğrenebileceği kaynakların kitap olduğuna karar verdi. Kur'an' ı ve sünneti baz alan yazarları araştırdı önce sonra yavaş yavaş bu kitapları aldı okudu adeta içti. Bunlarda yetmiyordu daha çok şey öğrenmek istiyordu. İnternetten kitaplarını okuduğu yazarların makalelerini, görüntülü ve sesli programlarını bulup bulup okuyor ve izliyordu bu öğrendikleri günlük hayatına da faydalar katar nitelikteydi.
Ve sonraları Rabbine aklına geldikçe şükrediyordu. Ya bundan 2-3 sene önce evlenseydi. Aman Allahım düşünmek bile istemiyordu. Ama zihninde şunlar canlanıyordu: Evlendikten 1 kaç sene sonra kucağında çocuğuyla şiddetli geçimsizlikten!!! boşanmış bir Narin, yada her gün hak davası güdülen çevreden duyduklarını uygulayan hır gür dolu seneler boyu devam eden istenilmeyen bir şekilde devam eden ve her fırsatta her yerde hatta eşine bile bıktım artık senden serzenişleriyle seslenilen bir evlilik huzur için çaba sarf edilmeyen bir evlilik...Sadece ortak noktalarının başları üstündeki çatı olan evlilik...
Narin şükür üstüne şükür etti. Ellerini kaldırdı semaya Rabbim dedi sanki buyur kulum nidasını duyar gibiydi hıçkırıklara boğuldu. Allahım ben Senin emrettiğin gibi bir eş olacağım ve bana Senin emrettiğin gibi bir eş ver.
Kalbime karşılık bir kalp ver Allahım huzur bulayım. Yuvamızda ne benim ne eşimin sözü geçsin Senin sözün geçsin Rabbim ve etti etti istedi Mevlasından yüreğinden geçenleri her aklına geldikçe günlerce belkide senelerce artık bekliyordu huzurla Rabbinin karşısına çıkaracağı huzur kaynağını...
Hakaik