Ben gerçekten hastayım.

20 yaşındayım. 1.5 senedir dünyanın en eğlenceli insanlarından biriyle beraberim. O 24 yaşında.İlişkimiz şundan 1 ay öncesine kadar uzak mesafe ilişkisiydi. Hasretlerden hasret beğendim.
Adam okulunu bıraktı, benim okula yatay geçiş yaptı. Yaşadığım şehre yerleşti.
Her şey birden oldu. Geldi, evini bulduk, başvuruyu yaptık, kayıt yaptırdık, hazırlık atlamaya girdi, geçti ve vizelere girdik. Yuvarlandık gittik.
Ama ben bir türlü yuvarlanamıyorum. Hayatı herkese zindan ediyorum.

Doktorum Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu hastalığım olduğunu söylemişti.
İnternette araştırdığım kadarıyla benimki bununla sınırlı değil. Benimki "Paranoid Kişilik Bozukluğu"

Neyi mi takıntı yapıyorum? Neye mi paranoya yapıyorum? Neye yapmıyorum ki.

Öncelikle hastalık hastasıyım. "Sen geçmişte kim bilir neler yaşamışsındır, ben senin şişenden su içmeye bile korkarım" diyerek adamı götürüp CYBH taraması yaptırdım, üç tüp kan verdi hastanelerde süründük (AIDS, hepatitler, herpes, frengi vs hepsine baktırdım). Sesini bile çıkarmadı tamam dedi.
Sonra testlerin hepsi negatif çıktı, tatmin olmadım. Bir daha yaptıralım dedim. Yeter dedi, haklıydı da.

Ben olumsuz biriyim arkadaşlar. Yemek yerken "beğendin mi" diye sormam. "Beğenmedin mi" derim. Her şeye olumsuz yaklaşıyorum. İşte bazı örnekler:
- Çok mu kötü olmuş?
- Yapamamış mıyım?
- Gelmeyecek misin?
Ya neden gelecek misin demiyorum ki? Her şeye olumsuzluk.

Erkek arkadaşımın maddi durumu baya kötü. Bir de yeni taşındı tabi, baya sıkıntı oldu. Telefonu arızalanmıştı yeni alamadı. Bende de bir iPad vardı. Onu ona verdim, ordan konuşuyoruz.
Sürekli olarak:
- Sen bu ipadde neler çeviriyorsun
- Kesin birileriyle görüşüyorsun. Bıktım artık senden.

ipadde hiçbir şey yakalamadım bu arada. Şüpheleneceğim bir şey yok.
Sonra internette "erkekler tuvaletine girip hamile kalan kız" yazıları okudum. Regl olana kadar korkudan geberdim (onun evinde tuvalete gitmiştim).
Kekik suları içtim, aspirinler içtim (herkes yazıyor böyle bir şey İMKANSIZ diye, ama ben tatmin olmuyorum.)
Gayet zamanında ve düzgün şekilde regl oldum, "üstüne görme" olayını araştırmaya başladım.
Şimdiden o gidince ne yapacağımı düşünüyorum. Ona çok alıştım.

Benim sadece ilişkim değil tüm hayatım böyle. Ders çalışırken kafayı yerim. En önemsiz yerleri bile yazarım, yazmazsam uyku uyuyamam.
İnanılmaz zor ve çözümü olmayan ailevi sorunlarım var. Anne-baba ayrı. Ailemde burda anlatamayacağım korkunç şeyler yaşadım/yaşıyorum.
İlişkimde de öyle. Çok kötü zamanlar atlattık, ayrı kaldığımız zamanlar oldu.

Sürekli aldatıldığımı, insanların arkamdan iş çevirdiğini düşünüp paranoya yapıyorum. Daha anlatmadığım neler neler var.
Şimdi burda "kızım sen salak mısın" tarzı sert yorumlar yapan arkadaşlar var ya, onlara hep kızmışımdır ben. Onları konuma bekliyorum.
Ne kadar geri zekalı şekilde hayatımı mahvettiğimi yüzüme çarpmanızı rica ediyorum.
Uzun oldu, okuyanlara teşekkürler...

NOT: Aklıma gelen diğer korkunç paranoyalarım:
-Dilimde yara çıkması üzerine kendime dil-ağız kanseri teşhisi koymam
-Çene kemiğimde hafif bir sızı var ve buna bir teşhis koyamıyorum çok sıkıntıdayım.
-Geceleri uyurken(annemle aynı odada uyuyoruz) halının üstünde terlik, kablo falan varsa hepsini kenara itmeden uyuyamıyorum gece annem takılıp düşer diye çok korkuyorum.

Bunlarin hicbiri senin sucun degil . Sadece kucuk yasta ailevi olarak belki de cok agir yasamaman gereken olaylar yasadin bunlarda senin pskolojine boyle yansidi bu sekilde tepki verdi . Bence zamanla asarsin bu durumu sadece yasin cok kucuk bazi seyleri buyutmek icin cok kucuk bi yastasin . insan kendinin doktorudur , dermanini baskasinda (doktor) arama bazi seyler kendi elinde heleki olay psikolojikse .


Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Zaten antidepresan kullanıyorum. Ama onu hep yarıda bırakıyorum biraz iyi hissedince. Üç gün önce yeniden başladım normalde hemen etki ederdi ama etmiyor..

antidepresanı dr danışmadan birden bırakırsan ne olur biliyormusun başladığındanda kötü bir noktaya gelirsin dr da düzeltemez seni...
 
Cnm eger ist daysan haydarpasa numunedeki pskiyatrisler muthis o kadar doktora gitmistim senin dedigin gibi ilac yazip gonderiyorlardi.numunedeki dr lar aynen ozele gidiyormyssun gibi davraniyorlar ortamlarida cok guzel ferah.
ben yarim saat sohbet etmisim dr la cok iyiydi
 
aslına bakarsanız bu yaşadığınız paranoyaları hemen hemen herkes yaşıyor ve yaşadığınız birçok şeyi bende yaşıyorum bazı zamanlarda (sürekli değil)
o yüzden bana korkunç birşey gibi gelmiyor dedikleriniz.psikologa gittim herşeyi yaptım ama bir faydasını göremedim.artık boşveriyorum.:1: kafama takmıyorum.
 
İyi hoş diyorsunuz da, ben bunu çok araştırdım.
Benim o tedavilere yetecek param hiçbir şekilde yok.
Allah rızası için benle konuşacak bir psikolog bulmam da imkansız. :)

Canım alkah şifanı verır inş ...ama umutsuz vaka değilsin bnce ,senin şu anlattıklarını biçok insan yaşıyır bnce
Bende mesela ,kapıya yakın yatamam ,kapılar açıksa uyuyamam ...:26:eşim polis ,her işe gittiğinde ,paranoyak gibi ,sanki son evdençıkışıymış gibi uğurlarım ,aniden çağırsalar karakoldan falan ,o gelene kadar ,bütün seneryoları kurar kendimi en kotusune hazırlarım :53:bazen hatta abartıp sevdiklerımın öldüğü seneryolara dayamayıp ağlarım
Misal 2 buçuk yıldır çocuk olmadı ,bunun üstüne kurduğum seneryoları duysan ağlarsın ...çocuğum olmuyormuş ,eşim depresyona girer ,eşimi n ailesi bizim olanı kısır koydun der,yaşlanmışım ben yalnız ölüyorum ,ya eşim bbnden once ölürse ........
Sınava girerim ,sınavda soruların zır olma ihtimalini düşünürüm ...offffffof ,yalnız değilsin ben de delirmek üzereymişim gibi hissediyorum bazen ..allahtan herzaman olmuyor ,
 
hayatının içine eden arkadaşlar var evet bir derdim var bölümünde okuyoruz bazen ama seninki senin elinde olmayan şeyler takıntı saplantı hastalığı tekbaşına bile bir insanı canından bezdirmeye yeterken paranoid kişilk bozukluğudaa eklenmiş allaha şükürler olsun yinede beterin beteri var..
genellikle genetik etkenlerden olabiliyor yani travmalardan daha çok genetik etkenler söz konusu..beyin mutluluk hormonunu yeteri kadar salgılayamıyor serotonin..
buna mineral ve demir eksikliği eklenince şiddetli bir depresyon içinde buluyorsunuz kendinizi..
dr gidin verdiği ilacı saati saatine alın ve onun söylediği süre kadar asla kesmeyin danışmadan..
 
20 yaşındayım. 1.5 senedir dünyanın en eğlenceli insanlarından biriyle beraberim. O 24 yaşında.İlişkimiz şundan 1 ay öncesine kadar uzak mesafe ilişkisiydi. Hasretlerden hasret beğendim.
Adam okulunu bıraktı, benim okula yatay geçiş yaptı. Yaşadığım şehre yerleşti.
Her şey birden oldu. Geldi, evini bulduk, başvuruyu yaptık, kayıt yaptırdık, hazırlık atlamaya girdi, geçti ve vizelere girdik. Yuvarlandık gittik.
Ama ben bir türlü yuvarlanamıyorum. Hayatı herkese zindan ediyorum.

Doktorum Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu hastalığım olduğunu söylemişti.
İnternette araştırdığım kadarıyla benimki bununla sınırlı değil. Benimki "Paranoid Kişilik Bozukluğu"

Neyi mi takıntı yapıyorum? Neye mi paranoya yapıyorum? Neye yapmıyorum ki.

Öncelikle hastalık hastasıyım. "Sen geçmişte kim bilir neler yaşamışsındır, ben senin şişenden su içmeye bile korkarım" diyerek adamı götürüp CYBH taraması yaptırdım, üç tüp kan verdi hastanelerde süründük (AIDS, hepatitler, herpes, frengi vs hepsine baktırdım). Sesini bile çıkarmadı tamam dedi.
Sonra testlerin hepsi negatif çıktı, tatmin olmadım. Bir daha yaptıralım dedim. Yeter dedi, haklıydı da.

Ben olumsuz biriyim arkadaşlar. Yemek yerken "beğendin mi" diye sormam. "Beğenmedin mi" derim. Her şeye olumsuz yaklaşıyorum. İşte bazı örnekler:
- Çok mu kötü olmuş?
- Yapamamış mıyım?
- Gelmeyecek misin?
Ya neden gelecek misin demiyorum ki? Her şeye olumsuzluk.

Erkek arkadaşımın maddi durumu baya kötü. Bir de yeni taşındı tabi, baya sıkıntı oldu. Telefonu arızalanmıştı yeni alamadı. Bende de bir iPad vardı. Onu ona verdim, ordan konuşuyoruz.
Sürekli olarak:
- Sen bu ipadde neler çeviriyorsun
- Kesin birileriyle görüşüyorsun. Bıktım artık senden.

ipadde hiçbir şey yakalamadım bu arada. Şüpheleneceğim bir şey yok.
Sonra internette "erkekler tuvaletine girip hamile kalan kız" yazıları okudum. Regl olana kadar korkudan geberdim (onun evinde tuvalete gitmiştim).
Kekik suları içtim, aspirinler içtim (herkes yazıyor böyle bir şey İMKANSIZ diye, ama ben tatmin olmuyorum.)
Gayet zamanında ve düzgün şekilde regl oldum, "üstüne görme" olayını araştırmaya başladım.
Şimdiden o gidince ne yapacağımı düşünüyorum. Ona çok alıştım.

Benim sadece ilişkim değil tüm hayatım böyle. Ders çalışırken kafayı yerim. En önemsiz yerleri bile yazarım, yazmazsam uyku uyuyamam.
İnanılmaz zor ve çözümü olmayan ailevi sorunlarım var. Anne-baba ayrı. Ailemde burda anlatamayacağım korkunç şeyler yaşadım/yaşıyorum.
İlişkimde de öyle. Çok kötü zamanlar atlattık, ayrı kaldığımız zamanlar oldu.

Sürekli aldatıldığımı, insanların arkamdan iş çevirdiğini düşünüp paranoya yapıyorum. Daha anlatmadığım neler neler var.
Şimdi burda "kızım sen salak mısın" tarzı sert yorumlar yapan arkadaşlar var ya, onlara hep kızmışımdır ben. Onları konuma bekliyorum.
Ne kadar geri zekalı şekilde hayatımı mahvettiğimi yüzüme çarpmanızı rica ediyorum.
Uzun oldu, okuyanlara teşekkürler...

NOT: Aklıma gelen diğer korkunç paranoyalarım:
-Dilimde yara çıkması üzerine kendime dil-ağız kanseri teşhisi koymam
-Çene kemiğimde hafif bir sızı var ve buna bir teşhis koyamıyorum çok sıkıntıdayım.
-Geceleri uyurken(annemle aynı odada uyuyoruz) halının üstünde terlik, kablo falan varsa hepsini kenara itmeden uyuyamıyorum gece annem takılıp düşer diye çok korkuyorum.


Hatırladığım kadarıyla o dünyanın en eğlenceli sevgilisi sizi aldatmıştı, ipadden bir şeyler karışltırdığını düşünmeniz normal.

Anneniz düşmesin diye kabloları vs toplamanız onu kaybetme korkunuzdan ileri geliyor.

Muhtemelen sizin için önemli insanları hastalıklardan kaybettiniz ve bundan etkilenerek kendinize hasta muamelesi yapıyorsunuz.

Peki hiç yardım aldınız mı?
 
20 yaşındayım. 1.5 senedir dünyanın en eğlenceli insanlarından biriyle beraberim. O 24 yaşında.İlişkimiz şundan 1 ay öncesine kadar uzak mesafe ilişkisiydi. Hasretlerden hasret beğendim.
Adam okulunu bıraktı, benim okula yatay geçiş yaptı. Yaşadığım şehre yerleşti.
Her şey birden oldu. Geldi, evini bulduk, başvuruyu yaptık, kayıt yaptırdık, hazırlık atlamaya girdi, geçti ve vizelere girdik. Yuvarlandık gittik.
Ama ben bir türlü yuvarlanamıyorum. Hayatı herkese zindan ediyorum.

Doktorum Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu hastalığım olduğunu söylemişti.
İnternette araştırdığım kadarıyla benimki bununla sınırlı değil. Benimki "Paranoid Kişilik Bozukluğu"

Neyi mi takıntı yapıyorum? Neye mi paranoya yapıyorum? Neye yapmıyorum ki.

Öncelikle hastalık hastasıyım. "Sen geçmişte kim bilir neler yaşamışsındır, ben senin şişenden su içmeye bile korkarım" diyerek adamı götürüp CYBH taraması yaptırdım, üç tüp kan verdi hastanelerde süründük (AIDS, hepatitler, herpes, frengi vs hepsine baktırdım). Sesini bile çıkarmadı tamam dedi.
Sonra testlerin hepsi negatif çıktı, tatmin olmadım. Bir daha yaptıralım dedim. Yeter dedi, haklıydı da.

Ben olumsuz biriyim arkadaşlar. Yemek yerken "beğendin mi" diye sormam. "Beğenmedin mi" derim. Her şeye olumsuz yaklaşıyorum. İşte bazı örnekler:
- Çok mu kötü olmuş?
- Yapamamış mıyım?
- Gelmeyecek misin?
Ya neden gelecek misin demiyorum ki? Her şeye olumsuzluk.

Erkek arkadaşımın maddi durumu baya kötü. Bir de yeni taşındı tabi, baya sıkıntı oldu. Telefonu arızalanmıştı yeni alamadı. Bende de bir iPad vardı. Onu ona verdim, ordan konuşuyoruz.
Sürekli olarak:
- Sen bu ipadde neler çeviriyorsun
- Kesin birileriyle görüşüyorsun. Bıktım artık senden.

ipadde hiçbir şey yakalamadım bu arada. Şüpheleneceğim bir şey yok.
Sonra internette "erkekler tuvaletine girip hamile kalan kız" yazıları okudum. Regl olana kadar korkudan geberdim (onun evinde tuvalete gitmiştim).
Kekik suları içtim, aspirinler içtim (herkes yazıyor böyle bir şey İMKANSIZ diye, ama ben tatmin olmuyorum.)
Gayet zamanında ve düzgün şekilde regl oldum, "üstüne görme" olayını araştırmaya başladım.
Şimdiden o gidince ne yapacağımı düşünüyorum. Ona çok alıştım.

Benim sadece ilişkim değil tüm hayatım böyle. Ders çalışırken kafayı yerim. En önemsiz yerleri bile yazarım, yazmazsam uyku uyuyamam.
İnanılmaz zor ve çözümü olmayan ailevi sorunlarım var. Anne-baba ayrı. Ailemde burda anlatamayacağım korkunç şeyler yaşadım/yaşıyorum.
İlişkimde de öyle. Çok kötü zamanlar atlattık, ayrı kaldığımız zamanlar oldu.

Sürekli aldatıldığımı, insanların arkamdan iş çevirdiğini düşünüp paranoya yapıyorum. Daha anlatmadığım neler neler var.
Şimdi burda "kızım sen salak mısın" tarzı sert yorumlar yapan arkadaşlar var ya, onlara hep kızmışımdır ben. Onları konuma bekliyorum.
Ne kadar geri zekalı şekilde hayatımı mahvettiğimi yüzüme çarpmanızı rica ediyorum.
Uzun oldu, okuyanlara teşekkürler...

NOT: Aklıma gelen diğer korkunç paranoyalarım:
-Dilimde yara çıkması üzerine kendime dil-ağız kanseri teşhisi koymam
-Çene kemiğimde hafif bir sızı var ve buna bir teşhis koyamıyorum çok sıkıntıdayım.
-Geceleri uyurken(annemle aynı odada uyuyoruz) halının üstünde terlik, kablo falan varsa hepsini kenara itmeden uyuyamıyorum gece annem takılıp düşer diye çok korkuyorum.

Canım psikolojik rahatsızlık yaşıyosun ve psikolojik rahatsızlıklar başta sana ve çevrene olmak üzere hemn hemen yakın ilişkide olduğun herkese hayatı zindan eder..neden tedavi olmak varken buna katlanıyosun ve daha da kötüleşmeyi bekliyosun?

Yaptığın davranışların çoğu kompülsiyon yani içindeki kötü duyguları hissetmemek için kendini bu tarz obsesyonlarla oyalama biçimi..asla ama asla psikoterapi almadan düzelemezsin..

Dipnot:psikoterapi almak demek 5 kere gidip ee tedavi bende işe yaramadı diyip bırakmak demek değildir psikoterapi 1/2 sene düzenli almalısın..ilaçlardan uzak dur ilaçlar ancak psikoterapi süresince sana yardımcı olabilir asla iyileştirmez sadece bastırır ve bırsktığında daha kötü şekilde başa dönersin..
 
Kabullenmen çok güzel canım. Neden kötü yorum yapılsın ki? Peki tedavisi yokmuymuş yani geçme şansı nedir
 
Benim de bu tarz takintilarim var mesela konusurken heceleri 4 ve 4un katlari olacak sekilde ayarlamaya calisiyorum, bulundugum ortamdaki renkleri sayiyorum kac farkli renk oldugunu bulmaya calisiyorum yada ayni rengin kac farkli tonunun kullanildigini. Bir de yeni buldugum var aklima kotu bir sey geldigi zaman onu imgelemezsem gerceklesecegini dusunuyorum mesela karsidan karsiya gecerken ya araba carparsa diyorum sonra arabanin carpma anini hayal etmezsem gozumde canlandirmazsam araba bana carpacak saniyorum. Mukemmeliyetciyim detaylara takiliyorum hicbir sey yapamiyorum. Insanlari kendi deger yargilarima gore degistirmeye calisiyorum degismezlerse tamamen hayatimdan cikariyorum o kisileri. Mesela bir arkadasim kendini savunamayan bir tipti onu cookk cookkk sevmeme ragmen bu ozelligini degistiremedigi icin onunla gorusmuyorum ya ben de onun gibi olursam diye. Gucsuz olmaktan cok korkuyorum disardan bakinca ezik gibi gorunsem de sonuna kadar hakkimi savunuyorum ve cok cok sivri dilliyim. Cok fazla dusunuyorum hatta bazen diyorum ki duzeni degistirecek kisi benim bunun yollarini bulmam lazim kendimi kahraman falan saniyorum :D duygularim dusuncelerim cook cabuk degisiyor kafayi yedim ben heralde diyorum bazen. Arkadasim yok denecek kadar az su an fazlaca sosyal biri olmama ragmen herkesi sildim cikardim hayatimdan ne kadar yalniz olursam o kadar guclu olurum saniyorum insanlari basit ve amacsiz goruyorum ve zaten arkadasa ihtiyac duymuyorum icimde o kadar cok 'ben' var ki. Sıkılmıyorum hic. Oturup kendimi dinliyorum kafamin icinde bir suru ses. Hangisi gercek benim merak ediyorum. Surekli dusunmek istiyorum yemeyim icmeyim ama bir seyler dusuneyim diyorum. Ders de calismiyorum. Seneye sinava girecegim cok korkuyorum acaba stresim arttikca mi boyle oluyorum :/
Sizin bu takintilariniz ne zaman basladi ve giderek artiyor mu yoksa hep ayni mi kaldi simdiye kadar?
 
Canım psikolojik rahatsızlık yaşıyosun ve psikolojik rahatsızlıklar başta sana ve çevrene olmak üzere hemn hemen yakın ilişkide olduğun herkese hayatı zindan eder..neden tedavi olmak varken buna katlanıyosun ve daha da kötüleşmeyi bekliyosun?

Yaptığın davranışların çoğu kompülsiyon yani içindeki kötü duyguları hissetmemek için kendini bu tarz obsesyonlarla oyalama biçimi..asla ama asla psikoterapi almadan düzelemezsin..

Dipnot:psikoterapi almak demek 5 kere gidip ee tedavi bende işe yaramadı diyip bırakmak demek değildir psikoterapi 1/2 sene düzenli almalısın..ilaçlardan uzak dur ilaçlar ancak psikoterapi süresince sana yardımcı olabilir asla iyileştirmez sadece bastırır ve bırsktığında daha kötü şekilde başa dönersin..

obsesif kompulsif+pranoid kişilik bozukluğu sadece terapi ile düzelmezki..hem psikolg hem psikiyatri olabilir..serotonin salgılanmazsa terapi ne işe yararki..ilaç tedavisi görürken terapi alsa farkındalık yaratabilir tabii..tekrarlar neden yaptığı bunun la nasıl başa çıkacağı konusunda..
 
obsesif kompulsif+pranoid kişilik bozukluğu sadece terapi ile düzelmezki..hem psikolg hem psikiyatri olabilir..serotonin salgılanmazsa terapi ne işe yararki..ilaç tedavisi görürken terapi alsa farkındalık yaratabilir tabii..tekrarlar neden yaptığı bunun la nasıl başa çıkacağı konusunda..

Düzelir ..yakın tanıdığım biri düzeldi :)

Seratonin artıp azalması zaten kişinin kendini nasıl hissettiğiyle alakalı..terapiden sonra zaten kendini iyi hissetmeye başlıcak seratonin normal salgılanıcak..ayrıca sporda seratonini artırır mesela :) bazı yieceklerde artırır..

Psikiyatrlar işleri bu olduğu ve para kazandıkları için herkese ilacı dayıyolar ama hepside biliyo ilacın sadece anlık (her hastalık için söylemiyorum) bir çözüm olduğunu..ilaç ancak terapi süresince duygularıyla başetmekte zorlanırsa yatıştırması için kullanılmalı asıl tedavi terapidir(bunu bana türkiyenin en iyi psikiyatrlarından biri olan kendi doktorum söyledi kendisi terapi yapmadığı halde )

Ama tabi bir sizofren,bipolar,psikoz vs için durum cok farklı
 
Düzelir ..yakın tanıdığım biri düzeldi :)

Seratonin artıp azalması zaten kişinin kendini nasıl hissettiğiyle alakalı..terapiden sonra zaten kendini iyi hissetmeye başlıcak seratonin normal salgılanıcak..ayrıca sporda seratonini artırır mesela :) bazı yieceklerde artırır..

Psikiyatrlar işleri bu olduğu ve para kazandıkları için herkese ilacı dayıyolar ama hepside biliyo ilacın sadece anlık (her hastalık için söylemiyorum) bir çözüm olduğunu..ilaç ancak terapi süresince duygularıyla başetmekte zorlanırsa yatıştırması için kullanılmalı asıl tedavi terapidir(bunu bana türkiyenin en iyi psikiyatrlarından biri olan kendi doktorum söyledi kendisi terapi yapmadığı halde )

Ama tabi bir sizofren,bipolar,psikoz vs için durum cok farklı

obsesif kompulsifi araştırın en zor düzelen hastalıklardan..yüzde 60 düzelme şansı..
b vitamini kombinasyonu +mineral serotonin eksizkliğine iyi geliyor vücutta bunlar eksikse sadece ilaç yada terapide fayda etmez..imkan varsa bunların içinde olduğu yiyecekler tüketilebilir..
evet devlet hastanelerinde herkeze aynı ilacı dayadıklarını ve çoğu zaman işe yaramadığını biliyorum..
arkadaş bir defaya mahsus iyi bir dr a gidebilse bazen psikolog psikiyatrist oratak çalışabiliyor ..dr onun dinleyerek doğru ilacı verebilir..
 
obsesif kompulsifi araştırın en zor düzelen hastalıklardan..yüzde 60 düzelme şansı..
b vitamini kombinasyonu +mineral serotonin eksizkliğine iyi geliyor vücutta bunlar eksikse sadece ilaç yada terapide fayda etmez..imkan varsa bunların içinde olduğu yiyecekler tüketilebilir..
evet devlet hastanelerinde herkeze aynı ilacı dayadıklarını ve çoğu zaman işe yaramadığını biliyorum..
arkadaş bir defaya mahsus iyi bir dr a gidebilse bazen psikolog psikiyatrist oratak çalışabiliyor ..dr onun dinleyerek doğru ilacı verebilir..

Okb ve hemen hemen tum psikolojik hastalklar konusunda yeterince bilgim var :) benim yakın tanıdığım 3 yıllık terapiyle tamamen düzeldi neredeyse ve ilaçta kullanmadı..

Seratonin insanların sandığı gibi birden bire beynin salgılamayı kendiliğinden artırdığı ya da durduğu bir hormon değil..kişinin kendini nasıl hissettiği ve duyguları seratonin seviyesinide etkiliyor..

B vit ile seratonin cok klasiktir artık yeni nesil neuro replete,brain power gibi besin destekleriyle birlikte seratonin artımı etkisi yaratılıyo..dedigim spor,gıdalar vs..

Psikoterapi zaten hastanın ruh halini düzelteceği için herşey normale dönecektir..tabiki her okb de synı değil ileri derece okbyse ilaçta kullanması gerekebilir bunada psikoloğununda desteğiyle psikiyatrı karar vericek ..ama asıl nokta şu psikoterapi tedavi için şart ama ilaç her durumda şart değil..ha türkiyede herşeye ilacı dayıyolar ama sonucunda ömrünün sonuna kadar düzelen yok :)
 
Yani siz seratoninin ruh halini etkilediğini sölüyosunuz bende ruh halinin seratonini etkilediğini söylüyorum bu yumurtamı tavuktan cıkar tavuk mu yumurta dan gibi birşey :)

Herikiside farklı durumlar için doğru :)

Sizofrenler fazla dopamin salgılıyolar bu yüzden ve aynı zamanda buna bağlı psikoz ve paraniod belirtiler yaşıyolar dolayısıyla fazla miktarda salgılanan dopamin bir takım semptomlara yol acmıs oluyor..

Ama atıyorum bir borderline da duyguların yol açtığı dopamin eksikliğide ilaçla destek gerekiyor..

Seratoninde bu sekilde..sizin dediğinizin dogru oldugu durumlar ve hastalıklar var (genelde istisna ağır vakalar)ama benim dediğimin doğru olduğu durumlar genellikle toplumun bircogunda var ve bunlara ilacı dayamak cok mantıksız
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Yani siz seratoninin ruh halini etkilediğini sölüyosunuz bende ruh halinin seratonini etkilediğini söylüyorum bu yumurtamı tavuktan cıkar tavuk mu yumurta dan gibi birşey :)

ünüversite öğrencisi ve maddi durumunun olmadığını söyleyen bir kız..psikiyatristin verdiği ilacıda yarıda kesmiş,bunun etkilerinide kötü şekilde yaşamıştır muhtemelen..
ben terapist taraftarıyım zaten gitse gereken yönlendirmeyi yapacaktır..siz buradan okuduklarınızla terapi ilede düzelebilir diyorsunuz..ki pranoid kişilik bozukluğu teşhiside konmuş...her okb hastası aynı değil sonuçta..
 
Yani siz seratoninin ruh halini etkilediğini sölüyosunuz bende ruh halinin seratonini etkilediğini söylüyorum bu yumurtamı tavuktan cıkar tavuk mu yumurta dan gibi birşey :)

Herikiside farklı durumlar için doğru :)

Sizofrenler fazla dopamin salgılıyolar bu yüzden ve aynı zamanda buna bağlı psikoz ve paraniod belirtiler yaşıyolar dolayısıyla fazla miktarda salgılanan dopamin bir takım semptomlara yol acmıs oluyor..

Ama atıyorum bir borderline da duyguların yol açtığı dopamin eksikliğide ilaçla destek gerekiyor..

Seratoninde bu sekilde..sizin dediğinizin dogru oldugu durumlar ve hastalıklar var (genelde istisna ağır vakalar)ama benim dediğimin doğru olduğu durumlar genellikle toplumun bircogunda var ve bunlara ilacı dayamak cok mantıksız

tamamıyla ilaçsızda terapi ile düzelebileceğine dr karar verbilir sonuçta..
 
ünüversite öğrencisi ve maddi durumunun olmadığını söyleyen bir kız..psikiyatristin verdiği ilacıda yarıda kesmiş,bunun etkilerinide kötü şekilde yaşamıştır muhtemelen..
ben terapist taraftarıyım zaten gitse gereken yönlendirmeyi yapacaktır..siz buradan okuduklarınızla terapi ilede düzelebilir diyorsunuz..ki pranoid kişilik bozukluğu teşhiside konmuş...her okb hastası aynı değil sonuçta..

Evet bende sizinle aynı fikirdeyim ama tabiki derecesini psikoterapisti tayin edip bir psikiyatr a yönlendirebilir o zaman kullanması gerekiyodur zaten..ama ben hep önce psikolog a gitme taraftarıyım :) gerci kızcağız durumum yok diyor terapide her hafta düzenli ve cok masraflı ..zaten insanların ilk iş psikiyatr a koşmasındaki sebep birkaç sefer gitmelerinin yeterli olması

Almanyada psikoterapileri sağlık sigortaları ödüyor türkiyede bu olabilseydi keşke..gerçekten zor durumda olup tedavi olamayan cok insan var :(
 
Evet bende sizinle aynı fikirdeyim ama tabiki derecesini psikoterapisti tayin edip bir psikiyatr a yönlendirebilir o zaman kullanması gerekiyodur zaten..ama ben hep önce psikolog a gitme taraftarıyım :) gerci kızcağız durumum yok diyor terapide her hafta düzenli ve cok masraflı ..zaten insanların ilk iş psikiyatr a koşmasındaki sebep birkaç sefer gitmelerinin yeterli olması

Almanyada psikoterapileri sağlık sigortaları ödüyor türkiyede bu olabilseydi keşke..gerçekten zor durumda olup tedavi olamayan cok insan var :(

ülkemizde herkeze ilaç dayama olayının altında tedavi olabilecek imkan olmaması yatıyor zaten..devlet hastanesi..30 kişi var diyelim sırada..dr a belirli bir ilaç önerilmiş diyelim..
dr ne yapsın okadar insanın uzun uzun derdini dinleyemez kısıtlı sürede..sistem olayı olmuş ..kendi gözümle gördüm:)sıradaki herkeze c....20 ilacı yada 10mg olanı
 
Canim zaten sen kendini okadar güzel ablatmissinki bh bile harika bişey. Aslında kendi doktorun sensin hersey sende bitiyor çok akıllı bi bayansin bence hersey sende bitiyor kendine guven ve inan bu hastaligi bitek kendin cozersin kimse değil. Sen kendini bilen bi insansın yeterki istee tamam mı canımmm
 
Back
X