Ya çok tatlısın :)
Bayılıyorum senin anlatımına.
Peki merak ettim, hiç karşı gelmez miydin?
Hani yasak da olsa kaçılır falan.
Benim annem de çok olmasa da evhamlı- 6 kız büyütmek kolay değil tabi-
belli kuralları olan bir kadındı.
Mesela hatırlıyorum pazar günü banyo günleri.
Banyo yaptıysak, dışarı çıkmak yasaktı.
O kadar temizlemeye uğraşmış bizi, bir daha kirlenemezdik.
Aklımız hep sokakta kalırdı.
Ben kardeşlerimle plan yapardim.
Sen kapı kilidini açacaksın.
Sen gizlice terliklerimizi dışarı alacaksın.
Kaçcaz diye :)
Kaçardık da, bir kaç fırça, belki terlik yerdik popoya ama olsun :)
Oyun oynaması ne tatlıysa artık olsun yani.
Misafir evinde popomuzun izi belliydi koltukta.
Annemizin bakış numaralarından ne demek istediğini anlardık, tek kelime etmesine gerek yoktu :)
Sofraya mı davet edildik, açsak bile annemiz başıyla onay vermeden oturmazdık o sofraya.
Sıkıcı mıydı? Belki.. Ama bence doğru olandı.
Ben annemi hep anladım.
İyi yapmış, o her şeyin doğrusunu yapar diye düşünürüm hep.
Konu sahibi size yorumum ise şu:
Anlattığınız kadarıyla bence doğru yapıyorsunuz.
Öğrenmeler merak ile başlar doğru ama merak etmeye hakkımızın olmadığı şeyler vardır.
Başkasının çantasının, dolabının içi gibi.. Bunları da en başından öğretmek gerekir.
Başkalarının özel alanlarına saygı duyan, sadece merak duygusuna yenilmeyip izin adabını,
gerektiğinde utanmayı bilen çocuklara ve onları yetiştiren annelere saygım sonsuz..