merhaba, bence de ilişki yaşamayı bilmiyorsunuz.
örneklerle anlatayim.
birincisi eski sevgilinizmis ama zaten konu son iliskiniz degil, konu sizin iliski yasamayi bilip bilmemeniz. o yuzden ondan da ekleme yapiyorum;
mesela burada. neler neler olmuş, red flaglari gözüne gözüne sokmuşlar. hala söz nişan düşünüyormuşsun. adam ailesiyle mucadele edemeyen biriymis - ki bunu 6 senede gormediysen insan iliskilerini öyle bos bos yasiyor - neden/sonuc iliskisi kuramiyorsun demektir. bir insan 6 senede hayatindaki erkegin "ben anamin agzindan cikamam" insani olduğunu bilmek zorunda yani, nasil bilemeyebilirsin, nasil anlamazsin? bile bile yine de evlenmek istemissin. adam "ailem birlik oturalim diyor" demis, "iyy bunlarin zihniyeti böyle, vınn" dememissin ikna etmissin (kaldi ki memursun. ayni evde yasamak demek onlari ekonomik olarak ihya et, evi temizle, yemeklerini hazirla, her b.kuna karişsinlar demek).
göz göre göre gelmis hala daha evlenme planlarindasin. sonra vitesi arttirmislar "kapan, açık kiz almak günah" demisler, "bre dalyapraklar oglunuz 6 sene acik kizla gezdi ya" diyememissin. hala daha ikna çabaları bilmemne
belki adam terketmese evlenip oyle boşanacaktin. gerci konu nihayete ermemis, belki de sen ayrilmissindir ama 6 sene bu arami göre göre, zihniyetini bile bile cekmek, söylediği seylerden seni nasil bir evlilik bekledigi gayet aşikarken hala daha diretmek.
gerçekten berbat bir iliskin varken hala "seviyorum seviyorum" diye tüm sacmaliklara katlanmak
tamamen senin suçun.
kimseye kizma.
sevebilirsin ama arasira beynini de kullanmalisin. tek kalple böyle sacma seylerle muhatap olma lütfen.
bu yeni ekse gelirsek
e keske aramasinlar demek yerine "böyle seyler yuzyuze konusulur ama tabii ki bayramlasmak icin arasalar ailem cok mutlu olur. gelince ayrintilari konusurlar" deseydin, direkt aramasinlar diyene kadar. düşünüyorum da benim ailem arayalim konusalim demisken bayram günü sevgilim aileisyle konussa "yok aranmak istemiyor" dese onlar da gıcık olurdu. "yol izan bilmeyen insanlarla yola girilmez" derlerdi.
biliyor musun burada da hatalisin. seviyorum ediyorum diye doguda zorunlu hizmet bolgesi olacak kötü bir yerde ömür boyu yaşamayı kabul etmissin, o sucluyken bile kosa kosa gidip ozur dilemissin. cidden degdi mi?
bunca fedakarlik ne zaman iyi bir sey getirmis ki?
hayatın alma verme dengesini bozmussun. hep vermissin, hep vermissin. hic almayi beklememissin. sonra da bu olmus, sasirmadim.
hos adama da hak vermedim degil. nisanlilik - evlilik plani falan aileleri tanimak, sevgilinle zor ve masrafli bir surecte nasil basa cikacaksin falan bunlari gormek icin cok guzel bir zaman dilimidir.
çünkü evlilik sevgililik gibi laylaylom değil, insanin basina her sey gelir. ve bu zamanda hayatindaki insanın onlari nasıl çözeceğini görürsün.
bu adam da bakmış ki aile kendi aile yapısına uygun degil, anne baskin vs, uzaktalar deger mi degmez mi diye dusunmustur her bayram seyranda git, cocuk dogur o gelsin kalsin aylarca falan. ömürlük bir bag yani bu. sonra sana bakmistir bu sureci nasil yonetemedigine vs
e zaten g.tü kalkmiş öncesinden tonla fedakarlikla, ben daha iyisini bulurum demis birakmis.
aslinda yanlis bir evlilik yapmaktan daha iyidir.
senin hatan bak iste surada
hala seviyordum seviyordum diyorsun. ilk cumlelerde yazdigimi yazacagim salt kalbinle plan yapma, biraz beynini de kullan.
seviyorsun, harika . ama bir sorgula bu sürecimiz nasil geciyor, kavgalari tartismalari nasil yönetiyoruz, ailesi nasil insanlar, ömür boyu onlarin sehrinde o aileyle ayda 10 defa gorusebilir miyim?
sende bunlarin hicbiri yok
"ama harikaydi'
iyi de sevgiliyken harikaydi. nisan surecinde harika degil, hele evlilikte cok pisman olacagin belli
inatla inatla devam ettirme çabasındasin. ama sevgiliyken iyiydi
herkes sevgiliyken iyidir. sevgilik hele de o yogun hislerle , sorumluluk duygusu yok, aile vs isin icinde degil, en keyifli zamanlardir. kafelerde buluş, aktivite yap, ya da eve geç koynis koyniş sarilip uyu.
bu yani sevgililik. tabii ki guzel olacak:)
sukredin ki ayrıldiniz. devam etseniz berbat bir hayatiniz olacakti. ikinci çocuğunu emzirirken odada aglarken hala "ama sevgiliyken iyiydi" diyecektiniz.
benim de uzak mesafe cok guzel bir iliskim vardi. o da "sevgiliyken çok iyiydi" hatta iyilik derecesi, aramizda ulkeler olmasina ragmen yine de her ay beni gormeye gelmesiydi, giderken sonraki gelis tarihine kadar her gun birini acmam/ cozmem/ boyamak icin falan bulmacalar hazirlardi ozlerken vakit kolay gecsin diye.
sonra yanima tasindi, onda bile soyle düşünüyordum;
Eki Görüntüle 3606200
tatillerde herkes iyidir. sifir sorumluluk, is yok baska bir sey yok, ozledigin sevgilinin keyfini cikartiyorsun, yeni sehirler ulkeler goruyorsun. evet adam iyi ama ben bu adami hic moralsiz gormedim ki. hic zor zamanina tanik olmadim, nasil evleneyim sirf seviyorum diye.
bence olmasi gereken budur yani. sonra geldi zor zamanlar yasadi vizesi reddedildi, deport edilmeye ramak kaldi, is sonrasi baş agrisinin suratsızlığıni da gördüm, cebinden yok yere dunya para cikip reddedildikce olan tavrini da, bir sürü şey yasayip öyle emin oldum da bir yola girdim.
gelince ya da ailemle tanistiginda bazi konulardan kavgalar ciksa - sorunlar buyuse - tartisma kültürünün olmadigini anlasam falan "ama sevgiliyken cok iyiydik" demez, ayrilirdim.
çünkü 30 yaşına gelmis insanların "ama sevgiliyken cok iyiydi" cumlesiyle berbat ilişkileri surdurmek istemesi, nisan doneminde olan seylerin "stresten böyle, normalde ilk zamanlarimizda cok iyiydi" diye üstünü kapatmak istemesi falan cok yanlis.
üzulmeniz tabii ki normal ama hayirlisi olmuş.
dedigim gibi odada bebeginizi emzirirken üzülüp aglayacaginiza simdi aglayin. daha iyi