Beslenmede Doğru Bilinen Yanlışlar

E

EU3

Ziyaretçi
Halk arasında beslenme konusunda rivayetler dolaşır durur. Balık ve yoğurdu birlikte yemek insanı zehirler, diyet yaparken mutlaka light ürünler tüketilmelidir, aç karnına limon suyu içmek yağları eritir... gibi. Peki bunların ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış hiç düşündünüz mü?
Etik Diyet Danışmanlık'tan Uzman Diyetisyen M. Turgay Köse, beslenme konusunda doğru bilinen yanlışlarla ilgili bilgiler verdi. Her gün çeşitli yayın organlarında beslenme konusunda birtakım haberlerle karşılaştığımızı fakat bunların bir kısmının bilimsel olmasına karşın, bazılarının doğruluktan tamamen uzak olduğunu vurgulayan Köse, "Ancak maalesef asılsız haberlerin daha çok prim yapması doğru bilinen birtakım yanlışların ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Halbuki bilim doğruların artmasından ziyade, bazen yanlışların azalması ile ilerlemektedir" diye konuştu. Uzman Diyetisyen M. Turgay Köse'nin verdiği bilgilere göre, doğru bildiğimiz yanlışlar ise şöyle:

Kabak Çekirdeği Zayıflatır, Bağırsakları Çalıştırır...

Ay çekirdeğinin 100 gramı 560 kkal. enerji vermektedir. Somut bir örnek vermek gerekirse; enerjisi yaklaşık bir bütün somun ekmeğe tekabül etmektedir. Hem de hastalık gibidir, elimizi verir kolumuzu kaptırırız. Buna karşılık kabak çekirdeğinin zayıflatıcı etkisi olduğu, bağırsakları çalıştırdığı, ay çekirdeği kadar zararlı olmadığı düşünülür. Sanılanın aksine kabak çekirdeğinin kalorisi daha yüksektir (100 gramı 610 kkal.). Hiçbir zaman için bağırsakları çalıştırıcı, kabızlığı önleyici bir etkisi yoktur. Öte yandan her iki çekirdek türü de doymuş, yani kötü yağ içerdiği için kalp - damar sağlığı açısından zararlıdır. Kilo aldırıcı etkileri de göz ardı edilmemelidir.

Balık ve Yoğurt Beraber Yenirse Zehirlenme Yapar...

Tazeliğini yitiren balıkta “histamin” adında bir proteinin miktarı artmakta ve bu madde aynı zamanda yoğurtta da bulunmaktadır. Aynı öğünde her ikisi de tüketilirse vücuttaki histamin miktarı artmaktadır. Bu durum özellikle alerjik durumu olan bireylerde bazı olumsuz tepkimelere yol açabilmektedir. Besin zehirlenmesi açısından olayı incelersek; balık bayat ise yanında yoğurt yenilse de yenilmese de zaten zehirlenmeye yol açar. O nedenle besinleri taze olarak tüketmeye dikkat etmeli, tazeliğinden şüphe edilen besinleri imha etmeliyiz.

Light / Diyet Ürünler Zayıflama Diyetlerinde Serbestçe Tüketilebilir...

Bir ürünün üzerindeki “light” veya “diyet” ibaresi o besinin gün içerisinde serbestçe tüketilebileceği, enerjisinin olmadığı anlamına gelmemektedir. Sonuçta lezzet veren birtakım öğeler (yağ, şeker, un, tuz...) mevcuttur. Unutmayınız ki bunlardan herhangi birinde yapılan bir azaltma diğerindeki artış ile kapatılmakta ve lezzet bu şekilde korunmaktadır. O nedenle besinler satın alınırken etiketleri iyi bir şekilde okunmalı ve yorumlanmalıdır. Uygun olan ürün de serbestçe tüketilmemeli, eşdeğeri olan başka bir besinin yerine tercih edilmelidir. Aksi taktirde farkında olunmadan yüksek oranda enerji alımına, dolayısıyla kilo kazanımına yol açabilir.

Aç Kalmak Zayıflatır..

Zayıflamak uğruna aç kalmak, öğün atlamak sanılanın aksine genelde kilo alımı ile sonuçlanmaktadır. Çünkü yeterince beslenemeyen metabolizma, durumu “kıtlık” olarak algılamakta ve tüketilen her besini savunma mekanizması olarak (yarın bir gün tekrar aç kalırsam enerji olarak kullanırım mantığı ile) vücutta yağ şekline depo etmektedir. Tıpkı bizlerin sular kesildiğinde depo ettiğimiz suyu kullanıp, suların geri gelmesi ile birlikte depoyu tekrar doldurmamız ve fazladan yedekleme yapmamız gibi. Önerilen; dengeli bir beslenme programına eşlik edecek egzersiz ile fazla kilolardan kurtulmaya çalışmaktır.

Zeytinyağı Mucize Bir Yağdır...

Zeytinyağı önerdiğimiz yağlardan biridir. Omega - 9 adı verilen yağ asitlerini içermektedir. Ancak ekmeğinizi zeytinyağına bandırarak, salatalarınıza gönlünüzce zeytinyağı gezdirerek bolca tüketmeyiniz. Sonuçta katı da olsa sıvı da olsa 1 gram yağ 9 kkal. enerji vermektedir. Dolayısıyla fazlası kilo aldırmakta ve oluşan şişmanlığa bağlı olarak birtakım sağlık problemleri de ortaya çıkmaktadır. O nedenle katı yağlar kötü olarak tanımlanıyorken, zeytinyağı da kötünün iyisi olarak görülmeli, aşırı kullanımdan kaçınılmamalıdır.


Karbonhidratlarla Proteinleri Karıştırmamak Gerekir...

Pratikte ve teorikte bu durum pek mümkün değildir. Örnek olarak bir süt kutusunun üzerindeki etiket bilgilerine bakacak olursanız içerisinde hem karbonhidrat hem de protein olduğunu göreceksiniz. Aynı şey yoğurt için de geçerlidir. Hatta karbonhidrat diye bildiğimiz pirinç ve makarna paketlerinin üzerindeki etiket bilgisini incelediğimizde protein de içerdiklerine tanık oluruz. Demek ki ayırma diyeti temelinde yanlış. Bu durumda bizim hiç süt ve yoğurt tüketmememiz gerekir. Peki ya kemik sağlığımız? Dolayısıyla bu durum kişiyi yetersiz ve dengesiz beslenmeye sürüklemektedir.

Aç Karına Limon veya Greyfurt Suyu İçmek Yağları Eritir...

Maalesef herhangi bir yiyecek veya içeceğin tüketilmesi ile vücuttaki depo edilen yağlardan kurtulmak mümkün değildir. Keşke kilo vermek bu kadar kolay olabilse, ancak beslenme tedavisi ve egzersiz programı birlikte sürdürülmeden fazla kilolardan ve depo edilen yağlardan kurtulmak pek mümkün olmamaktadır. Dilerseniz deneyebilirsiniz, bir paket katı margarin üzerine limon veya greyfurt suyunu dökün ve bekleyin. Yağda hiçbir değişmenin olmadığını göreceksiniz. Özellikle mide rahatsızlığı olan bireylerin aç karına bu içecekleri içmesi zararlı olabilir. Çözümü bilimde aramak gerekmektedir.

Diyette Yağı Kesmek Depo Edilen Yağların Yanmasını Sağlar...

Zayıflamaya yönelik diyet uygulasak da vücudumuzun belirli oranlarda yağa ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacın diyetle karşılanmadığı durumlarda vücut savunma mekanizması olarak karbonhidrat ve proteinlerden yağ sentezler ve bu yağ, oldukça yüksek oranlarda kolesterol içerir. Halbuki yağda eriyen vitaminlerin kullanılması vücuda alınan yağlara bağlıdır. Hatta bazı yağ asitleri vücut tarafından üretilemediği için besinler yolu ile alınmak durumundadır. Ayrıca yağlar mideyi yaklaşık 3 saatte terk ettiği için uzun süre tokluk hissi verirler.

Bol Bol Soda İçmek Zayıflatır...

Soda, sindirimi bir miktar kolaylaştırdığı için özellikle yemeklerden sonra tercih edilen bir içecektir. Hazmı kolaylaştıran bu içeceğin yağ yakıcı bir fonksiyonu bulunmamaktadır. Zayıflatıcı etkisi bulunmayan soda, aşırı miktarlarda içildiği taktirde iştah açıcı bir etki göstermektedir.

Ekmek, Pilav ve Makarnayı Kesmek Zayıflatır...

Zayıflama ile kilo vermek arasında önemli bir fark vardır. Önemli olan nereden kilo verildiğidir. Eğer ki kas ve su kaybı sağlayan bir yöntem uyguluyorsanız onun adı tedavi değildir. Şişmanlık vücuttaki yağ oranının fazlalığı olduğuna göre; şişmanlıktan kurtulmak, zayıflamak için de vücutta depo edilen yağlardan kurutulmak gerekmektedir. Ekmek, pilav ve makarna gibi tahıl ürünleri kimyasal yapılarında bulunan hidroksil (OH) molekülü sayesinde su tutucu bir özelliğe sahiptirler. Eğer ki diyette bu besinlerin tüketimini en aza indirirseniz vücudunuz da su tutamayacağı için kısa sürede birkaç kilo ağırlık yani su kaybedeceksiniz. Tabi vücudunuzdaki %20’lik bir su kaybı sağlığınızı tehlikeye atacağı için savunma mekanizması olarak daha fazla su kaybetmemeye, kilo verememeye başlayacaksınız. Sonrasında ise kaybedilen su vücudunuza geri geldiğinde eski ağırlığınıza geri döneceksiniz. Hatta uyguladığınız bu yanlış diyet sonrası daha bile fazlasına.

Kepekli Ürünlerin Kalorisi Düşüktür...

Hemen hemen hiçbir ürünün kepekli alternatifi, normal çeşidinden daha düşük enerji içermemektedir. Hatta bazı kepekli ürünlerin enerjisi normallerine göre daha bile fazladır. Bir ürünün kepekli olması onun lif yani posa içerdiğinin bir kanıtıdır. Şeker, kolesterol ve tansiyon seviyelerini dengelediği, doygunluk ve tokluk hissi verdiği, dışkılama sayısını ve miktarını artırdığı için kepekli ürünler daha sağlıklıdır.

Çay, Kahve, Kola Suyun Yerini Tutar...

İçilen çay, kahve, kola gibi içecekler diüretik oldukları için asla suyu yerini tutmamakta, vücuttan su atımını artırmaktadır. En iyi çözücü, saf, katkısız ve doğal olan içecek su olduğu için günlük su tüketimine önem vermek gerekmektedir.

Gıda Katkı Maddeleri Kansere Yol Açar...

Yapılan bilimsel çalışmalar tüm kanser nedenlerinin % 1’inden daha azının gıda katkı maddelerinden kaynaklı olabileceğini göstermektedir. Hatta bazı katkı maddeleri sanılanın aksine kanserojen maddelerin oluşumunu ya da etkisini engelleyici niteliktedir. Genelde koruyucu amaçlı kullanılan gıda katkı maddeleri besinin raf ömrünü artırıcı, lezzet verici niteliktedir. Unutulmamalıdır ki, hiçbir gıda katkı maddesi toksik değildir. Toksik olan dozudur.
 
Yiyip içtiklerinizin sağlığınızı nasıl etkilediğini, ömrünüzü uzatıp uzatmadığını ya da sizi yavaş yavaş ödürüp öldürmediğini merak ediyorsunuz. Yiyeceklerin eksi ve artılarına dair en son blimsel veriler burada..

Kahve (+)
Sabahları bir fincan kahve içiyorsanız kendinizi suçlu hisstemniz için bir neden yok. Gerçekte kahve çok çok sağlıklı bir içecek gibi görünüyor. Yapılan yeni araştırmalara göre kahvenin yararları arasında diabet riskini önleme, kalp krizi, safrakesesi taşı, Parkinson, böbrek taşları ve sirozu önlemesi sıralanıyor. Bununla birlikte siyah kahve özellikle kadınlarda, kemiklerinizin incelmesine neden olabilir. Bunu önlemenin yolu ise kahvenize biraz süt eklemek..

Çikolata (+)
Siyah çikolata yüzde 70 kakao içerir ve sağlıklıdır. Beyaz ya da sütlü çikalatadan daha az şeker içerir ve sağlığınızı koruyan yeşilçaydakine benzer polyphenols ve flavonoid antioxidantlar içerir. Her gün yenilen ufak parça siyah çikalatanın kan pıhtılaşmasını önleyerek kalp krizi riskini azalttığını ya da tansiyonu düzenlediği belirtiliyor. Ayrıca, herkesin de bildiği gibi çikolata iyi hissetmenizi sağlar ve enerji verir. Bununla birlikte çikolata yüksek kalori içerir ve doymuş yağ da içerir. Bu nedenle günde 50 gr'dan fazla yememeye özen gösterin.

Asitli içecekler (-)
Asitli içecekler hakkında çok iyi haberler yok. Diyet ve normal asitli içeceklerin her ikisinde de yüksek oranda fruktoz şurup bulunuyor. Bu pankreasın normalden fazla çalışmasına dolayısıyla insülin seviyesinin yükselmesine ve kilo almaya neden oluyor. Geçen yıl yapılan araştırmalarda yüksek fruktoz şurubu ile tatlandırılan içeceklerin diyabet riskini artırabildiği tespit edildi. Ayrıca, koladaki kafein ve fosforik asitin de sık içildiği takdirde kemiklerin zayıflamasına neden olabiliyor.

Yulaf (+/-)
Yulaf çoğu insan olarak sağlık bir yiyecek olarak bilinir. Ancak kahvaltılarda yemeden önce tekrar düşünmenizi gerektirecek şeyler var. Boston Çocuk Hastanesi'nde (Boston Children’s Hospital) kontrollü olarak yapılan araştırmalarda sadece yulafla beslenen çocukların günün diğer zamanlarında sebzeli omlet ve kahvaltıda meyve yiyenler iştahının ve kalori tüketiminin arttığı gözlendi. çalışmalar yulafın kan şekerini yükseltici etkide bulunduğunu da gösteriyor ve sabahları kahvaltıda protein içeren besinlerin alınması gerektiğini de belirtiyorlar.

Pizza (+/-)
Pizza kesinlikle sağlıklı bir yiyecek değil ancak sağlıklı besinlerle hazırlandığı kuşkusuz. Domates sosu likopen bakımından zengindir, kanser riskini azaltır, kolesterolü ve kan basıncını azaltır. Pizzaya sebzelerin eklenmesi yararlarını artırır ancak pepperoni, sucuk, sosis ve diğer doymuş yağ içeren yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Peynir bakımından zengin olanları tercih edebilirsiniz. Pizza hakkında en önemli husus bel çevrenizin kilo almasına neden olabilir yani dilim dilim sipariş etmeniz de yarar var.

Yumurta (+)
Yumurtalar hakkında son dönemde sarısının kolesterol kaynağı olması nedeniyle pek olumlu haberler çıkmıyor. Ama yapılan araştırmalarda yumurta yiyen kişilerde kardiyovasküler hastalık riskinin yüksekliğine dair bir veri elde edilemedi. Örnek olarak 150 bin kadın ve erkek üzerinde yapılan 8 yıllık araştırmada yumurta yiyenler ve yemeyenler arasında kalp hastalıkları riski bakımından fark gözlenemedi. Günde bir yumurta yiyen kadınların koroner kalp hastalıkları risklerinin düştüğü vurgulandı. Yumurtalar ayrıca büyük protein kaynağı ve çoğu organik yumurta omega-3 bakımdan zengin.

Balık (+)
Haftada 2 kere balık yemek kalp krizi ve diğer kalp damar hastalıkları riskini azaltabilir. balık omega 3 yağ asidi bakımından zengindir ve diabet, Alzheimer ve romaztizmal hastalıkları önleyebilir. Sağlığınız için en iyi balıklar sardalya, ringa, somon, hamsi ve uskumruyu tercih edebilirsiniz. Kılıçbalığı, ton balığı, kiremit balığı ve köpekbalıkları gibi balıklar daha dikkatli tüketilmeli. Genel olarak konserve ton balığı iyi bir tercihtir, sushi olarak yenilen ton balığından daha az zehir içerir.

Suni tatlandırıcılar (+/-)
Zayıf kalmaya çalışan insanlar için sürpriz haber: İşter doğal ister tatlandırıcı olarak alınan şeker kilo almaya neden oluyor. Purdue Üniversitesi'nin Şubat'ta yayınladığı araştırmaya göre sakarin ile tatlandırılan yiyeceklerin de kilo aldırdığı belirlendi. Bu nedenle diyet yapan çoğu kişi tatlandırıcılı yiyecekler yerine doğal şeker içeren meyveleri yiyebilir. Tatlandırıcıların diabetiklerin şeker bakımından zengin beslenmelerini sağladığı da unutulmamalı tabi.


alintidira.s.
 
Doğu Washington Üniversitesi’nden Fizyolog Wendy Repovich, doğru zannedilen bazı beslenme önerilerinin doğru olmadığını söyleyen Repovich’e göre:

YUMURTA KOLESTEROLÜ ARTIRIR: Sarısında bulunan kolesterol miktarının diğer gıdalardan fazla olması nedeniyle kolesterolü yükselttiği söyleniyor. Oysa yumurta, sağlık riski yaratacak oranda kolesterol içermiyor. Kalp-damar rahatsızlığı bulunanlarda yumurtadan uzak durulması tavsiye edilebilir, ancak günde bir ya da iki yumurta yemenin kolesterol düzeyinde farklılık yarattığını gösteren herhangi bir araştırma yok.

KARBONHİDRAT ŞİŞMANLATMAZ: Şişmanlattığı gerekçesiyle diyetlerden çıkarılan karbonhidratlar, ortalama ölçülerde alındığında doğrudan kilo artışına neden olmaz.

ÇOK SU YARARLI DEĞİL: Günlük kaybettikleri su miktarını yerine koymak için insanlara günde 8 bardak su içmeleri gerektiği söyleniyor. Ancak buna hiç gerek yok. Çünkü insanlar su ihtiyacının çoğunu aldıkları diğer gıdalardan karşılıyor. Aşırı su, vücutta sodyum dengesizliğine bile neden olabilir.
 
Kalorili yiyeceklerden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışırız. Hele zayıflamak istiyorsak, hayatımız kalori hesaplarıyla geçer. Ancak bu konuda hala doğru sandığımız yanlışların tuzağına düşüyoruz.

Etrafımız asılsız söylentilerle dolu ve bu söylentileri dikkate almamanın bir tek yolu var: İşin doğrusunu öğrenmek...

"Karbonhidrattan alınan kaloriler, yağdan alınan kadar önemli değildir."

Bir kalori, bir kaloridir; ister yağdan alın, ister karbonhidrattan. Spor yaptığımızda, vücudumuz yağdan ve karbonhidrattan aldığımız kalorileri eşit miktarda yakar.

"Daha az kalori almak kilo vermenin en hızlı yoludur."

Hızlı olabilir ama aldığınız kalori miktarını çok azaltmanın kalıcı ve olumsuz sonuçları da vardır. Kalori alımını yüzde 25 kısarsanız, yeme miktarınızı kontrol etmeniz zorlaşır, çünkü çok acıkırsınız. Ayrıca vücudunuz kendini korumaya alarak kalorileri normalden yavaş yakar.

"Hiç yağ almazsanız, kalori hesabı yapmanıza gerek kalmaz, zaten kilo verirsiniz."

Eğer sebze, meyve, yağsız süt ve tahıl gibi doğal yağsız besinler alıyorsanız bu doğru ama yağısız kurabiye ya da kek gibi yapay ürünler karbonhidrat yönünden zengindir ve bol kalorilidir. Bu tip besinleri çok miktarda tükettiyseniz, bu kalorileri almış olursunuz.

"Egzersiz yaparsanız, daha fazla kaloriye yer açmış olursunuz."


Bir buçuk kilometre yürürseniz 100 kalori yakarsınız ve bu pek fazla sayılmaz. Eğer "Egzersiz yaptım, artık ne istersem yiyebilirim" diye düşünürseniz, hiçbir ilerleme kaydedemeyeceğiniz, yani bir gram bile veremeyeceğiniz kesin. Unutmayın tek başına spor, ya da tek başına diyet hiçbir işe yaramaz.

"Zeytinyağı diğer yağlardan daha az kalorilidir."

Zeytinyağı kalp sağlığını koruduğu için her zaman iyi bir seçimdir, fakat tıpkı diğer yağlar gibi, bir kaşık zeytinyağında da 125 kalori vardır.

"Gece alınan kaloriler gündüz alınanlara göre yağa daha hızlı dönüşür."

Eğer geç saatte kalori alırsanız ve bu kalorileri gece yakamazsanız, ertesi gün yakarsınız. Tabii ki gece geç saatte yemek yemek kilo vermenizi sağlayacaktır, ancak verdiğiniz miktarı gün boyu az tutmuşsanız... Yani bunun saatle ilgisi yok.
 
X