Arkadaşa çok ama çok katılıyorum. 2.5 sene önce kimyasal gebelik geçirdim. Yurt dışında yaşıyoruz. Dil bilmiyoruz. Türkiye’ye gittikçe doktora gidebiliyoruz. Onda da çoğu zaman eşim gelemiyor. En son 6 ay kadar önce gitmiştim. Prolaktin değerim yüksek çıkmıştı. Her ay negatif sonuç görüyordum. 3 senede yüzlerce test yapmışımdır. Kimyasal gebelikten sonra daha çok istemeye başladım ama asla olmuyordu. Çaresiz kalmak, doktora gidememek de o kadar kötü ki. Eylül ayında Türkiye’ye gidince doktora gidecektik. Çünkü ben artık tedavisiz asssssla bebeğimiz olmayacağını düşünüyordum. Eşim hiç muayene olmamıştı. O da görünecekti. Son adet tarihim 30 marttı. Prolaktin yüksekliğinden dolayı adetim hep gecikiyordu. Yine öyle bi gecikme vardı. Artık test de yapmak istemiyordum. Tek çizgi görmekten bıkmıştım. Bi de annemler evimize gelmişti. Onlar da burada olunca çok ilgilenemedim. Bi de zaten değilimdir diye boşverdim. Ama artık adet olmak için masaj yapacaktım. Bitki çayı falan içecektim. Yine de ne olur ne olmaz diye annemlerin gittiği gün test yaptım. Ve anında iki tane kıpkırmızı çizgi belirdi. Hiç ama hiiiç beklemediğim anda geldi. İmkansız dediğim anda Allah mümkün olabildiğini gösterdi çok şükür. Bebeğimizi, kalp atışını gördük. Yarın da kalp atışını duyacağız inşallah.
Benim aklımda şey var hep. Annemlerin burada olduğu 1.5 aylık dönemde hiç bebek düşünmedim. Ovulasyon günlerini takip etmedim. Belki de o stressiz dönemin faydası olmuştur. Şimdi diyorum kendime hep. Keşke bu kadar üzmeseydim kendimi. Bu kadar strese sokmasaydım. Size de önerebileceğim tek şey stressiz bir kafa gerçekten. Biliyorum. Dünyanın belki de en zor şeyi düşünmemek ama işe yaradığına emin olun. Ben de sizin için dua edeceğim. Allahım en güzel en hayırlı şekilde kucağınızı doldursun inşallah
