Bin derdim var

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Niye okuyamadınız çok enteresan, zor değil aslında konu sahibi akıcı ve düzgün yazmış, kitap gibi okudum valla:kahve:

Konuya gelecek olursak eşinizin neresinden tutsak elimizde kalıyor. Falso 1 değil ki kaç cephede savaşacaksınız. Aile olamamış, 4 kızla beraber bara gitmesi zaten başlı başına ayrılma sebebi benim için. Arkadaşlarının pervasızca yorum yapmalarına sessiz kalması. Ablasıyla telefonda arkandan dedikodunu yapması... Falan filan ayyy beynim uçtu valla. Yok olmamış kocan, çok çiğ. Sizde çok sessiz kalıp meydanı boş bırakmışsınız. İlk bara gideceğini öğrendiğinizde yıkmalıydınız ortalığı. Kendinize gelin, Bi darbeyle yönetimi elinize almanın vakti çoktan gelmiş.
Bir altin oneri daha, sagolun gozlerinize saglik
 
Kendimi tebrik ediyorum okudum hepsini. Şunu söylemek istiyorum eşin, çevren, eşinin ailesi hepsi normal. Sen çok ince detaycısın, olayları çok büyütüyorsun. Eşinin arkadaşları şehir dışından gelmiş, eve çağırıyorsun bir sal adamı. Her gece geç gelse amenna ama arkadaşları gelmiş gitsin görüşsün. Enişte olayı çok çok abartı, önce görümceye şikayet etme sonra enişte ile konuşma karşında ilk okul çocuğu yok. Bir gün hoşuna gitmeyen bir şey söylediğinde gülümseyerek öyle yapmasan dersin. Kv’den çocuğa bakarken foto istemek zaten bir üst level. Çocuklar düşe kalka büyür, birbirlerine de vururlar diğeri de 5 yaşında birbirlerine zarar vermedikleri müddetçe olmadı sadece ayırırsın. Çocuklar böyle öğrenecek kavga etmeyi de oynamayı da.
Bu şekilde devam edersen çok mutsuz olursun ve yalnız kalırsın. Bu halinle hiç kimse ile anlaşamazsın. Üzgünüm okurken seni haklı bulacak bir şey bulmak istedim ama yok. Bunları sana ailenden birileri arkadaşların söylemez onlar seni haklı bulur ama değilsin. Bu uzunca anlattığın konuya bakılırsa değilsin.
Bir kere gorumceye sikayet olsa kocani uyar canimizi sikiyor derdim ama ben yol istedim esinle konusucam ama tepki vermesinden endiseleniyorum dedim. Evet detayciyim seytan ayrintida gizlidir. Il disindan gelen arkadaslari, esime degil eglenmeye geldi ve 4 kizin gelmesi supriz oldu siz esinizi gonderirsiniz gonul rahatligiyla. Sorun da cocuk,ar degil 5 yasindaki cocugun yetiskin tarafindan olumsuz yonlendirilmesi. Adresim aktiflestiginde daha net konusma sansim olur umarim.
 
Üşenmedim okudum ama "şiddet aldatma olmadığı sürece boşanmam" kısmını en üste yazsaydınız keşke.
Şimdi ne diyelim ki? Benim gözümde şiddetten farkı yok böyle bir hayatın.

Adam ablasıyla dedikodunuzu yapmış, üstelik hakaret ve aşağılamayla. Ben olsam yüzüne bakasım gelmez bir daha.
Değişir diye bekliyorsanız boşuna bekliyorsunuz. Adamın kişiliği bu yaştan sonra değişecek değil.
Eminim öğrenciyken derse geç kaldığında korkup, arkadaşına "ben kapıyı çalayım, sen gir" diyen tiplerdendi. Adam sizi piyon gibi ortaya sürüyor. Sizin üzerinizden hem sorunları çözüyor hem kahraman oluyor.
İçiniz alıyorsa böyle bir adamı, boşanmayın ama düzelmesini de beklemeyin.

Arkadaşlarıyla ilgili kısmı okurken size hak vermedim. Siz de adamın anası gibi davranıyorsunuz. Nasıl onlar yönetmeye çalışıyorsa siz de aynısını yapıyorsunuz.
"Çağır şu arkadaşları bir göreyim", "görüştün artık gitmene gerek yok", "kalk ve eve gel" vs çok itici. Konudaki ilk örnek bu olduğu için okuduğumda "off bu konu sahibi de hiç çekilmezmiş" dedim. Diğer şeyleri okuyunca "amaan bunlar da çekilmezmiş" dedim.

Özetle ortada bir adam var, kişiliği yok ve etrafı onu yönetmek isteyen insanlarla dolu. Ailesi başarılı olmasa sizin yönetiminiz altına girerdi, şu an dert yananlar annesi babası olurdu. Siz avucunuza alamadığınız için onların yönetiminde kalmış. Sorun adamın kendisi yani. Ne yapsanız da düzeleceğini sanmıyorum.
Bir altin yorum daha, tesekkur ediyorum
 
Kayınvalide tamam diyelim kayınpeder hadi oda tamam görünce kişisi hadi yani olmazda oda tamam ama eşinizin eniştesi bilmem nesi dış kapının dış mandalının ortasında düğme :halay:ne işi ne derdi var birde ne bu samimiyet:işsiz:sizin yerinizde olsam bir cığlık bir cinnet hiç gidip gelmem onlarda gelmesin eş kişisi de ya ben ve çocuk yada git ananın yanına içim eridi sıkıldı okurken beeeh öhhh yani:KK47:siz bi cinnet geçirin sonra bakın nasıl herkez normale dönüyor :KK14:
Son care olarak denenebilir gozlerinize sozlerine saglik
 
Okuyamayalara şaşırdım bende. Gayet akıcı ve netti, okudum. Neyse,

Siz baskın birisiniz eşiniz ise yönlendirmeye çok açık biri. O yüzden bu pasifliği belki bir başkası tarafından uyum olarak adlandırılacakken sizin için eziklik anlamına geliyor ve eşinize olan saygınız yerlerde sürünüyor resmen. Ben o evde hala neden yaşıyorsun ki diyenlere de şaşırdım. Çünkü, eşiniz dört kızla bara gidiyor, aklına koymuş gidecek eyvallah. Gel çabuk! Şeklinde bir geri çağırış hiç olmamış. Sıkıntıya biraz daha üfleyip alevlendirmek olmuş. Yönlendirmeye açık birinin bu özelliğini benimsemiş ve siz de aynı yolla kısmi bir manipülasyona sebep olmuş oluyorsunuz.

Çocuk eğitimi konusunda da bu duruşunuz belli oluyor. Ya mükemmeliyetçi ya da kontrol arzusu kuvvetli biri olmalısınız. Ama beş yaş çocuğun dış müdahalelerde gördüğü yanlışlık kendisine anlatılınca doğruyla yanlışı kötüyle iyiyi ayırt edebileceği bir yaş. Görümceyi arayıp güzelce yardım istemek güzel olmuş ams çocuk beş değil de üç yaşında olsaydı ancak anlayabilirdim hem enişteyi hem görümceyi bu konudan haberdar etmenizi.

Eşiniz de ne şiş yansın ne kebap diye diye bir olmuş. Ablasını da eğliyor sizi de. Ama sizin manipülasyona kapalı tarafınız hayatınızda otorite figürünün doğru çalışıyor olmasından beslenirken belli ki eşiniz ya annesi ya da babası tarafından otorite eksikliği altında manipülasyona açık yetiştirilmesinden kaynaklanmış. Sizin tabiatınızda birisi için fazla pasif kalmış eşiniz.

Eşinizle boşanmanız için bir sebep göremedim (boşanmalısın tavsiyeleri de bir o kadar komik geldi :)) fakat sık sık eşinizle duygularınızı suçlamadan paylaşmanız empati kuvvetinin gelişmesini sağlayabilir. Dört kızla bardan döndüğü gece değil ama sallıyorum ertesi gece karşınıza alıp hislerinizi ona anlatmalıydınız. Böyle söyleyince çok pembe çok melankolik algılanıyor ama ben dilini kullanmak insan üzerinde büyüleyici bir etkiye sahip. İşe yaraması zaman alıyor ama yarıyor. :spor:
Muhtesem bir oneri daha. Tesekkur ederim
 
Hepsini okudum, kafam buraya takıldı.
Sizce bu içinde olduğunuz şey YUVA mı gerçekten?

Emin misiniz?

Siz eşinizi seviyor olabilirsiniz ama farkında mısınız bu sevgi tek taraflı? Eşiniz sizi sevse şimdi buraya bu konuları yazar mıydınız?

Neden bu ısrar? Neden eşinize verdiğiniz değerin yarısını da KENDİNİZE vermeyi denemiyorsunuz?

Aldatma ya da şiddet olmadan boşanmam demişsimiz ama bu yaşadıklarınız da PSİKOLOJİK ŞİDDET. Sizce?
Bu evliligi yuva haline getirme cabasi bendeki de
 
Yalnız ben konunun içeriğinden çok konuyu anlatış uslubunuzu sevdim ve ona odaklandım. Çok akıcı ve güzel bir kaleminiz var, bir çırpıda okuyup bitirdim. Çocuğunuzla ilgilenme tarzınız, eşinize karşı yaklaşım ve ilişkinizi düzeltmeye yönelik yaptığınız davranış hesaplamalariniz çok hosuma gitti. Yalnizca o bes yasindaki velede kizip cocugunuzdan sinir çıkarmanıza üzüldüm. Aile ağzına bakıp çekirdek ailesiyle sıkıntıya giren pek çok tanıdığım var cevremde, eşiniz de bunlardan biri anladığım kadarıyla ama sanırım çalışmıyorsunuz şu an. Siz de biraz ailenizin yanına gidip kendinizi ve çocuğunuzu ozletseniz? Nasıl olur?
Bir altin yorum daha, tesekkur ediyorum
 
kv görümde enişte olayları tamamen fıs. bu insanlara müdahale edemezsiniz, şikayet de edemezsiniz. sizin asıl derdiniz eşiniz.

anlaşamadığınız insanlarla bu kadar iç içe olmanın manası yok bence. nasıl oluyor da size baskı kuruyorlar anlamadım. kapınızı ve telefonunuzu kapattıktan sonra size ne diyebilirler ki?
Es baskisi basliyorr, duvar orsem ne care :/
 
Kendimi gördüm sizde, dolaylı da olsa, kendimi gördüm.

Eşim aynı sizin eşiniz gibiydi.
Annesini babasını kıracak, bir hayır diyecek diye aklı çıkıyordu.
Benim ardımda durmaz, anne babasının ağzına bakar, onlarsız bir hayat asla düşünemez gibiydi.
Anacığım sağolsun "sabret, bak geçicek bu günler, iyi ve vicdanlı bir eşin var" dedi hep.
Ancak ben de sizin gibi baskın bir karakterim, insanın biraz iradesi olması gerekli diye düşünürüm.
Hayatta bir dik duruşu, bu benim karakterim demeli, gerektiğinde "benim kararım seni ilgilendirmez" diyebilmeli, kim olursa olsun.

Biraz keskin ifade etmiş oldum kendimi ama, gerçekten de böyle karekterli, adam gibi adam olsun istedim.
Ben de eşimi tanıyarak severek evlendim ve hep ailesine olan bağına ve saygısına saygı duydum.
Ancak bağımlılık halinde olduğunun ben de farkında değildim, sanrıım o ince çizgiyi görmeyi ben de atlamıştım.
Evliliğimizin ilk yılında ben de çok bunaltıldım. Malesef ki herkes üstüme geldi.
Kayınvalidem 4 kardeş, diğer 3 tanesi de kayınvalidelik yapma davranışları göstermek istediler, kendi gelinleri olmasına rağmen (1 tanesi hariç).
Ama benim iyi bir eltim var, onun avantajını çok yaşadım, o olmasaydı belki bu kadar çabuk evliliğimi oturtamazdım diye düşünüyorum.

O beni uyardı sürekli, bunu diyecekler, bunu yapacaklar, böyle davranacaklar, bak sana bu konu böyle dönecek şeklinde.
Gözümü açtı biraz diyebilirim.
Nitekim, 5 sene içerisinde kah kavgalı, kah küs ilerledik ve en azından eşimin ailesi benim ne kapasitede olduğumu ve karakterimi biraz anladılar.
Boşanma raddesine de geldik, avukat arkadaşım var, onunla iletişime geçtim hemen.
Eşimi evden uzaklaştırdım.
O zaman aklı başına geldi.
Beni ve çocuklarını kaybetmeyi göze alamadı.
Artık anne babasına hayır diyebiliyor, yanlış yorumlar yaptıklarında "nasıl konuşuyorsunuz" diye lafını esirgemiyor.

Zaman verin diyeceğim.
Ancak kendinizden ödün vermeden zaman verin.
Ben buyum, işine gelirse diyebilin.
Esnemeyin, dik duruşunuzu görsün bilsin, herkes ama.
Sadece eşiniz değil.
Zaten bu şekilde ya toparlarsınız herşey düzelir, ya da kopar gidersiniz.
Birşeyler iyi olsun diye ödün verir ve o şekilde devam ederseniz, asla huzurunuzu yakalayamazsınız.
Siz ödün verdikçe ödün gerekecek, nasılsa evliliği devam ettirecek, katlanmak zorunda mantığı oluşacak.
Buna izin vermeyin.

İnsanlar bir şeylere katlanmak için evlilik yapmazlar, yapmamalılar.
Birlikte hayatı yaşamak için evlenilir, iyi gününü kötü gününü paylaştığı kadar, sorunlarını paylaşıp, eşler birbirinin ardında dim dik durmalılar.

Ben eşime en güzel örneği şu şekilde vermiştim de aklına dank etmişti, isterseniz siz de deneyin bakalım, işlerse tabii ki. Ben de çok işe yaradı.
Bir gün çocuğum düştü, bir başka gün hastalandı, bir başka gün daha farklı sorunlar yaşadık ve üst üste geldi bunlar.
Ve eşime dedim ki:
"Bak oğlumuza, düştü canı yandı, yanında biz vardık. Hastalandı, ilgilendik, hastaneye götürdük, ilaçlarını verdik, düzelmesi için elimizden geleni yaptık, başka sorunları oluyor, onlar için de canla başla koşuyoruz. Şimdi bu çocuğu tek başına sokağa sal, ne halin varsa gör de bakalım kim sahip çıkacak? Kim senin kadar düşünecek, hastalığını, yarasını, derdini, kim sahiplenecek bir anne baba kadar, bir düşünsene?
Bende böyleyim işte, senin ailen benim için dış dünya, sen beni sahiplenmez, bana kol kanat germez, bana destek olmazsan, ben nasıl mücade edebilirim ki bu dış dünya ile? Bana istedikleri gibi davranırlar, bana istediklerini söylerler, yaramı görmezler, hastalığımı bilmezler, hep iyi sanırlar, ama benim içimi bilen de sensin, yaramı bilen de... Eğer sen beni korumazsan, kimse bana sahip çıkmaz, kimse de beni korumaz.
İşte o zaman sana ihtiyacım yok demektir, hayatımda da bir anlamın yok demektir. Beni korumadıktan sonra, senin kocalığını ne yapayım ben?" demiştim.

Zamanla idrak etti, tarttı, ölçtü, biçti...
Netice olarak, 2 çocuk annesiyim, en az benim kadar çabalayan bir eşim var.
Dünyalara değişmem eşimi... Gerçekten çok emek sarf ettik birlikte.
Çok kırıldık, döküldük, üzüldük bu güne gelebilmek için.
Ancak ben çok çabaladım, çabalamayı bırakacağımı anladığı noktada, eşim çabasını gösterdi.
Ve artık yolumuza tek tek değil, birlikte devam ediyoruz.

Tavsiyem, çok abartıya kaçmayın, ancak eşinizin anlamasını bir şekilde sağlayın.
Zaman verin, hemen beklentiye girmeyin.
Zamanla oturacak birşeyler.
Eşinizi seviyorsunuz, boşanmak istemiyorsunuz ve elbetteki herşeyden önce evladınızı düşünüyorsunuz.
Zaten boşanmak en kolayı, mücadele etmek zor olan.
Şiddet yok, aldatma yok...
Ama bunların olmayışı da huzurlu ve mutlu bir evlilik sahibi olduğunuz anlamına gelmiyor, ama huzuru bulun.
Bulamıyorsanız bütün çabalarınıza rağmen, o zaman yalnız yolunuza devam edin diyebilirim.
Çünkü değişim göstermeyecekse, bu şekilde kendinizi hırpalayarak bu hayatı da yaşamayın derim.

Hakkınızda hayırlısı olsun inşallah.
Umarım herşey yoluna girer ve siz de huzurunuzu bulur, hayatınızı düzene sokarsınız.
Altin bir yorum, aklimdasiniz cok tesekkur ederim
 
ben okudum da sinirlerim bozuldu. herkesi hoş etmeye çalışıp senin hoşnutluğunu umursamayan bir eş var burada. erkek arkadaşımla benim ilişkim de böyle gibi şuan ilerisinde daha beter olur mu diye düşünmeye başladım. aile ve arkadaşlarını çok sever biriyle arası kötü olur diye hiç bir dediklerine hayır diyemez istemese de yapar. kavga ederiz niye yapıyorsun ya da yapmak zorundayız diye diye sorduğumda mantıklı bi önermesi de yoktur sadece niye yapmayayım ki niye gitmeyeyim ki ay işte arkadaşım vs vs. anlayamadığım kafalar.

kolay etki altına girebilengibi geldi bana arkadaşları dalga geçti belki ondan çıkardı yüzüğü rahatsız olacağını bile bile bir şey demesinler diye arkadaşlarının yanında durmayı seçiyor falan. cidden zor iş. siz ipleri elinize almalısınız boşanmayı düşünmüyorsanız. o konuşamıyorsa ablasına sizin yanınzda durarak siz konuşun çocuğunuz büyüyünce rezil bi sokak serserisi olacak bu gidişle diye. azıcık kafası çalışıyorsa ciddiye alır bu önerileri. arkadaşlarının yanöına gidecekse siz de gidin yoksa göndermeyin. ya da siz de plan yapın arkadaşlarınızla yeni arkadaşlar edinin onlarla çıkın. yaşadığınızı yaşatın bazı insanlar empati körü oluyor o yüzden yaptıklarının etkilerini anlamıyorlar. yaşatmanız lazım belki daha fazlasını ama daha azını değil kesinlikle
Altin bir oneri daha, tesekkur ediyorum
 
Okuyamadığınız konuya girip okuyamadım diye yorum yazmak nedir ya? Okumadıysan yorum da yazma. Kadın yazmış zaten uzun diye. Konu sahibi, bence eşinizle evliliğiniz ve ilerisi için ciddi bir konuşma yapmalısınız. Sizi ailesi olarak görmüyor. Herkesin önüne atıyor resmen. Şu an aklınızda yoksa bile ileride ya boşanmayla sonuçlanacak bu evlilik ya da siz durumu böyle kabullenip sinir hastası olacaksınız.
Cok ciddi konusmalarim oldu ama sallanmiyorum sanki
 
Benim anladığım eş kişisi; kafasına huni koy, "Çok yakıştı böyle, gez," de çıkıp gezecek birisi.

Arkadaşları ile dışarı çıkmasında bekar olsalarda problem yok ama arkadaşların karakteri buna müsait değil.

Demek, neden evlendin bununla, dedi ha?

Diyemedin mi, "Sana kuma olmak için cicim," diye. Hadi eş kişisi sustu da sen niye sustun arkadaşım?

Bara gidilir de, nedir yanında kız arkadaşlar hariç bir de üzerine bonus verir gibi +2 dişi getirmek?

Hadi bunlar oldu. Nerede biliyorsun. Neden süslenip, püslenip, çocuğu kayınvalideye bırakıp sende o mekana gitmedin? Takılmak için değil, bayağı bayağı hayırdır demek için. Hanım kızıyor, demişse gerçekten iyi demiş. Öyle arkadaşlara geçer bir şişe viski söyler, kafalarına huni takar gezdirirdim o kafayla.

Kv konusunda ne desem bilemedim.

Abla konusunda, görümceciğine niye, "Abla böyle böyle demişsin, sana hiç yakıştıramadım ama seninle konuşayım diye kardeşcağızın tavsiyede bulundu," der çekirdeği alır elime ablası ile birbirlerini yemesini izlerdim huni tak desen takacak eş kişisinin.

Arkadaşım bu adam pasifte sen niye hiç savunmuyorsun kendini?
Bana soyledi arkadasi baskasini bulamadin mi anlaminda ama o da hos degil. Cocugumu birakacak kimse yoktu o gun, ablasina da bunlari soylesem vay sen telefon mu kurcaliyosunla uste cikarlardi onlara bisey olmaz ki
 
Canim kadinlar, okuyan ve icten cevaplayan herkese bin tesekkur cok guzel ve yapici oneriler kaptim. Bir iki gereksiz yorum disinda muhtesem bir sayiyla iyi kalpli kadinlar onde.
 
Habersiz, birden fazla hesabı olanlar süresiz banlaniyor diye biliyorum..

Birazdan bu hesabınız da gider.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X