- 24 Ağustos 2009
- 291
- 233
Merhabalar,
Forumda okuyup okuyup duruyorum. Bende sizlerle kendi yaşadıklarımı paylaşmak istedim en sonunda.
5 yıllık evliliğim bitiyor. Boşanma davası açtım. Boşanmam için öyle çok neden var ki hangi birini anlatsam…
Karı-koca öğretmen bir çiftiz. Eşim sakin yapılı, az ama öz konuşan, beyefendi, nazik, ılımlı, şakacı biridir. Bir ortama girdiğinde çok sevilir. Kendisiyle aynı okulda çalışırken tanıştık.önce ben ondan hoşlanmıştım. Gidip ilk açılan da ben oldum. O benden hoşlanmıyordu. Ama sonradan samimiyetimiz ilerledi ve ilişkimiz başladı. Sevgili olduğumuz süre boyunca hiçbir zaman bana tutku, aşk gibi hisler beslemediğini hissediyordum. Ama beni seviyordu da.çünkü benimle evlenmek istediğini söylemişti. Ben ise ciddi anlamda ona aşıktım. 1 yıllık ilişkimizin ardından evlendik. Çok düğün dernek meraklısı biri olmadığından erkek tarafından fazla birşey beklemedim ellerinden ne geldiyse yaptılar ve sorunsuz şekilde evlilik gerçekleşti. Ancak evlendikten sonra eşimin iddia oynama huyunun olduğunu gördüm. İlk fark ettiğimde çok cuzi rakamlarla loto kuponu gibi basit şekilde oynadığını söyledi ama istemediğimi dile getirdim. Söz verdi. Ancak evliliğimiz 2. 3. Ve 4. Yılında da yani her sene benden gizli oynadığını gördüm hatta son oynayışında benden gizli kredi bile çekmişti yaklaşık 40 bin tllik. Bu arada bir daha oynamayacağına dair anne babasının üzerine büyük yeminler ediyordu. En son gizli kredi olayından sonra eşimin anne ve babasına durumu bildirmek zorunda kaldım. Bu arada niye bu kadar idare ettin affettin derseniz bu durumun dışında kavga etmeyen iki gün bile küs kalmamış bir çifttik. Oldukça uyumluyduk. Dışardan bize çok imrendiklerini söylerlerdi. Bende eşime güvenerek yuvamı dağıtmak istemedim. Bu arada 3 yıl boyunca çocuk istemedik ikimizde ancak 4. Yılımızda denedik ve iki kere düşük yaşadım. Hatta benim düşük yaptığım gün bile hastaneyken yanımda iddia oynamış meğerse. Gelelim 5. Senemize.. sömestr tatilinde yurtdışı gezisine gitmiştik. Eşimin çok soğuk davrandığını hissediyordum. Ortada birşey yok ama nedense ruh gibi bana karşı aynı zamanda. Ardından ülkemizdeki deprem olayları derken evdeki ruh halimiz iyice bozuldu. Sonra evde eşimden resmen ilgi dilenmeye başladığımı farkettim. Bu beni çok hırçınlaştırıyordu. Gecelerce niye böyleyiz diye ağladım. Yine iddia oynayıp sakladığını düşündüm. Telefonuna da bakıyordum ama birşey yoktu ortada. Ramazan ayında hep oruç tutan eşim bir iki gün anca tuttu. Sürekli hastayım diyerek oruç tutmuyordu. Elinden telefon düşmüyor. Karşıma aldım konuştum başkasından mı hoşlandın? Beni sevmiyorsan durmam sevilmediğim yerde dedim. İtiraz ediyrdu. Peki sonra ne mi oldu? Benim derslerim sabahtı eşimin öğleden sonra. Bir gün okulda rahatsızlanarak eve erken geldim. Evde eşimi bir kadınla buldum. Kendi okulundan bir kadın öğretmenle.. kadın evli ve 8 yaşında bir çocuğu var üstelik. Eşim itiraz etti yanlış anladın dedi ama site kamerasından gördüm ki kadın ben evden çıktıktan sonra sabahın köründe evime gelmiş. Aptal gibi inanmak istedim ona hala. Eşimi çok seviyordum konduradım. Gözümle görsem bile konduramadım. Severek birinden vazgeçmek zorunda kalmak çok acıymış. Canımı çok yaktı. Körmüşüm görememişim. Kimse inanamadı. Kendi ailem, arkadaşlarımız dahil herkes şok içinde… boşanma davası açtım. Boşanıyorum. Kolay değil ama forumda sizlerin boşanma hikayelerini okudukça şanslı sayıyorum kendimi. Biz kadınlara yuvayı dişi kuş yapar mantığı ile sürekli karşı tarafı affetme görevi yükleniyor ister istemez. Aslında ilk günden itibaren eşime ben gitmişim ben adım atmışım. Beni kaybetme korkusu olmamış. Onu seven ve ona düşkün bir eş… hatalarını sürekli affeden bir eş… hatta benim kendi ailem yakın zamanda bize ev bile alacaklardı. Yani benimle evliliği boyunca maddi manevi desteklendi. Elbette benimde hatalarım olmuştur. Fevriydim. Kolay sinirlenirdim. Ama küs kalamayacak kadar da ılımlıydım. Ama aldatılmayı haketmedim. Hani forumda soruluyor ya eşimin kumarını affetsem mi? Affetmeyin kumar affedilecek birşey değilmiş. Kumar bir bağımlılık ve bedel ödenmeden bırakılmıyor. Ve affettikçe eşinizin size olan saygısı azalıyor ve işin sonu aldatmaya kadar gidebiliyormuş… benim imtihanım buymuş diyorum. Ama dedim ya forumdaki çoğu kişiye göre şanslı görüyorum. Gencim, çalışıyorum, çoluk çocukta yok. Yeniden kurabilirim hayatımı. Sizlerin hikayelerini de okudukça tüm derdi olan kadınlarımıza dua ediyorum. Özellikle anne olanlara… allah iyilerle karşılaştırsın hepinizi. Kendimde dahil olmak üzere sizlerin de her geçen gün daha iyi ve daha güçlü hissetmeniz dileğiyle…
Forumda okuyup okuyup duruyorum. Bende sizlerle kendi yaşadıklarımı paylaşmak istedim en sonunda.
5 yıllık evliliğim bitiyor. Boşanma davası açtım. Boşanmam için öyle çok neden var ki hangi birini anlatsam…
Karı-koca öğretmen bir çiftiz. Eşim sakin yapılı, az ama öz konuşan, beyefendi, nazik, ılımlı, şakacı biridir. Bir ortama girdiğinde çok sevilir. Kendisiyle aynı okulda çalışırken tanıştık.önce ben ondan hoşlanmıştım. Gidip ilk açılan da ben oldum. O benden hoşlanmıyordu. Ama sonradan samimiyetimiz ilerledi ve ilişkimiz başladı. Sevgili olduğumuz süre boyunca hiçbir zaman bana tutku, aşk gibi hisler beslemediğini hissediyordum. Ama beni seviyordu da.çünkü benimle evlenmek istediğini söylemişti. Ben ise ciddi anlamda ona aşıktım. 1 yıllık ilişkimizin ardından evlendik. Çok düğün dernek meraklısı biri olmadığından erkek tarafından fazla birşey beklemedim ellerinden ne geldiyse yaptılar ve sorunsuz şekilde evlilik gerçekleşti. Ancak evlendikten sonra eşimin iddia oynama huyunun olduğunu gördüm. İlk fark ettiğimde çok cuzi rakamlarla loto kuponu gibi basit şekilde oynadığını söyledi ama istemediğimi dile getirdim. Söz verdi. Ancak evliliğimiz 2. 3. Ve 4. Yılında da yani her sene benden gizli oynadığını gördüm hatta son oynayışında benden gizli kredi bile çekmişti yaklaşık 40 bin tllik. Bu arada bir daha oynamayacağına dair anne babasının üzerine büyük yeminler ediyordu. En son gizli kredi olayından sonra eşimin anne ve babasına durumu bildirmek zorunda kaldım. Bu arada niye bu kadar idare ettin affettin derseniz bu durumun dışında kavga etmeyen iki gün bile küs kalmamış bir çifttik. Oldukça uyumluyduk. Dışardan bize çok imrendiklerini söylerlerdi. Bende eşime güvenerek yuvamı dağıtmak istemedim. Bu arada 3 yıl boyunca çocuk istemedik ikimizde ancak 4. Yılımızda denedik ve iki kere düşük yaşadım. Hatta benim düşük yaptığım gün bile hastaneyken yanımda iddia oynamış meğerse. Gelelim 5. Senemize.. sömestr tatilinde yurtdışı gezisine gitmiştik. Eşimin çok soğuk davrandığını hissediyordum. Ortada birşey yok ama nedense ruh gibi bana karşı aynı zamanda. Ardından ülkemizdeki deprem olayları derken evdeki ruh halimiz iyice bozuldu. Sonra evde eşimden resmen ilgi dilenmeye başladığımı farkettim. Bu beni çok hırçınlaştırıyordu. Gecelerce niye böyleyiz diye ağladım. Yine iddia oynayıp sakladığını düşündüm. Telefonuna da bakıyordum ama birşey yoktu ortada. Ramazan ayında hep oruç tutan eşim bir iki gün anca tuttu. Sürekli hastayım diyerek oruç tutmuyordu. Elinden telefon düşmüyor. Karşıma aldım konuştum başkasından mı hoşlandın? Beni sevmiyorsan durmam sevilmediğim yerde dedim. İtiraz ediyrdu. Peki sonra ne mi oldu? Benim derslerim sabahtı eşimin öğleden sonra. Bir gün okulda rahatsızlanarak eve erken geldim. Evde eşimi bir kadınla buldum. Kendi okulundan bir kadın öğretmenle.. kadın evli ve 8 yaşında bir çocuğu var üstelik. Eşim itiraz etti yanlış anladın dedi ama site kamerasından gördüm ki kadın ben evden çıktıktan sonra sabahın köründe evime gelmiş. Aptal gibi inanmak istedim ona hala. Eşimi çok seviyordum konduradım. Gözümle görsem bile konduramadım. Severek birinden vazgeçmek zorunda kalmak çok acıymış. Canımı çok yaktı. Körmüşüm görememişim. Kimse inanamadı. Kendi ailem, arkadaşlarımız dahil herkes şok içinde… boşanma davası açtım. Boşanıyorum. Kolay değil ama forumda sizlerin boşanma hikayelerini okudukça şanslı sayıyorum kendimi. Biz kadınlara yuvayı dişi kuş yapar mantığı ile sürekli karşı tarafı affetme görevi yükleniyor ister istemez. Aslında ilk günden itibaren eşime ben gitmişim ben adım atmışım. Beni kaybetme korkusu olmamış. Onu seven ve ona düşkün bir eş… hatalarını sürekli affeden bir eş… hatta benim kendi ailem yakın zamanda bize ev bile alacaklardı. Yani benimle evliliği boyunca maddi manevi desteklendi. Elbette benimde hatalarım olmuştur. Fevriydim. Kolay sinirlenirdim. Ama küs kalamayacak kadar da ılımlıydım. Ama aldatılmayı haketmedim. Hani forumda soruluyor ya eşimin kumarını affetsem mi? Affetmeyin kumar affedilecek birşey değilmiş. Kumar bir bağımlılık ve bedel ödenmeden bırakılmıyor. Ve affettikçe eşinizin size olan saygısı azalıyor ve işin sonu aldatmaya kadar gidebiliyormuş… benim imtihanım buymuş diyorum. Ama dedim ya forumdaki çoğu kişiye göre şanslı görüyorum. Gencim, çalışıyorum, çoluk çocukta yok. Yeniden kurabilirim hayatımı. Sizlerin hikayelerini de okudukça tüm derdi olan kadınlarımıza dua ediyorum. Özellikle anne olanlara… allah iyilerle karşılaştırsın hepinizi. Kendimde dahil olmak üzere sizlerin de her geçen gün daha iyi ve daha güçlü hissetmeniz dileğiyle…