bir derdim var. insansız iş istiyorum.

insansız iş söylüyorum arkeoloji paleontoloji jeoloji ve daha bilimum toprak altı ....lojileri

antropoloji ve patoloji de olur ama orda insan var ...ölü olarak

ölü olabilir :D hatta şu an morg da falan çalışmak bile daha cazip göründü.
 
Çalışan herkese Allah yardım etsin, insanları memnun etmek zordur, hele ki karşısındakininde insan olduğunu unutarak yaklaşanları memnun etmek daha zordur, çalışanlara bir güleryüzü, bir merhaba'yı, teşekkür'ü çok görenler var malesef.

Ben çalışan biri değilim, hiç çalışmadımda ama bankaya, hastaneye, fatura ödeme merkezlerine gittiğimde bir tebessümün, bir teşekkür'ün herşeye değer olduğunu gördüm zira işini yapan memura teşekkür ederim, iyi çalışmalar dediğimde dönüp yüzüme şöyle bir bakıyor ve tebessümle iyi günler dileyerek gönderiyor.

Karşılıklı hoşgörü ve saygıyla neler olmaz ki...
 
Çalışan herkese Allah yardım etsin, insanları memnun etmek zordur, hele ki karşısındakininde insan olduğunu unutarak yaklaşanları memnun etmek daha zordur, çalışanlara bir güleryüzü, bir merhaba'yı, teşekkür'ü çok görenler var malesef.

Ben çalışan biri değilim, hiç çalışmadımda ama bankaya, hastaneye, fatura ödeme merkezlerine gittiğimde bir tebessümün, bir teşekkür'ün herşeye değer olduğunu gördüm zira işini yapan memura teşekkür ederim, iyi çalışmalar dediğimde dönüp yüzüme şöyle bir bakıyor ve tebessümle iyi günler dileyerek gönderiyor.

Karşılıklı hoşgörü ve saygıyla neler olmaz ki...

bende her zaman teşekkür ederim,iyi çalışmalar derim suratına bile bakmazlar önüne döner, işini yapar..:32:
 
bunun adına Hayat mücadelesi derler.....adeta Savaşıyorsunuz...
bir zamanlar bizlerde çalıştık ama çalışanın saygı gördüğü, emeğe değer verildiği zamanlardı...şimdi artık herşey almış başını gidiyor, allah güç versin, sabır selamet versin....
 
Kepçe operatörü olalım kızlar :1: :1: :1:
Bende öğretmenim arkadaşım hiç üzmeyin kendinizi.Karşınıza heryıl bu tip insanlar çıkacak.Devlette de olsanız bu tip öğrencileriniz olacak.Hele lisede,çok daha fazlası.Siz kırmadan karşınızdakini susturmayı deneyeceksiniz.Bu sözü söyleyenin yanına gidip gözlerinin içine gülerek "Bende beklemekten sıkılıyorum ama bazı arkadaşlarınız yavaş.Mecburum beklemeye" diyeceksiniz.Baktınız değişmiyor hiç uğraşmayın.İşine gelmeyen gider.Bu arada sınıfta sivrilenleri kurs yönetimine bildireceksiniz ki o kişilerin şikayetleri kaale alınmasın.
 
ilk dersti. bide 60 yaşında insan.öğrencim de olsa büyük olduğu için çok oteriter olamam yapı olarak uysal biriyim. çok otoriter olamıyorum bi de kurum olarak da öyle sert yaklaşırsam şikayet falan olur diye çekiniyorum.


"Sen otoriter olamam" diyorsun, ama belli ki o senin üzerinde otorite kurmaya çalışıyor.
Gidişata bakılırsa başarılı da olacak.

Öncelikle şunu kendine empoze et;
sen onların öğretmenisin, onlardan daha fazla şey biliyorsun ve bunları onlara öğretmek için oradasın.
Eğer bunu benimseyebilirsen, zaten vücut diline de yansır.

Sanırım, söz konusu olan şahıs sizi toy görmüş ve aklınca ezmeye çalışıyor.
Bilemeyiz ki, yaş 60 da olsa, geçmişten gelen hangi kompleksleri sizin üzerinizde tatmin etmeye çalışıyor.
Sağlıklı bir davranış olmadığı kesin, gençlere yardımcı olmak yerine sorun çıkarmanın.

Bir arkadaşımızın da dediği gibi;
otoriter olmak zorundasın, özellikle o şahısa karşı.
Bu şu demek değil elbette;
ona sert davran, azarla...
Hattâ kenara bile çekip konuşma bence, çünkü önemsendiğini-seni korkuttuğunu hissedecek ve hepten abartacak davranışlarını.

Sınıfa dimdik gir;
topuklu ayakkabı giy mutlaka, yere sağlam basa basa yürü.
Çıkardığın her topuk sesiyle kafasına şunu sokacaksın,
"Burada öğretmen benim, neyi nasıl öğreteceğime ben karar veriririm, herkes işine baksın".

Son olarak;
işinden vazgeçmeyi düşünme,
emin ol her yerde bir can sıkan çıkacak karşına.
 
ilk dersti. bide 60 yaşında insan.öğrencim de olsa büyük olduğu için çok oteriter olamam yapı olarak uysal biriyim. çok otoriter olamıyorum bi de kurum olarak da öyle sert yaklaşırsam şikayet falan olur diye çekiniyorum.

"Sen otoriter olamam" diyorsun, ama belli ki o senin üzerinde otorite kurmaya çalışıyor.
Gidişata bakılırsa başarılı da olacak.

Öncelikle şunu kendine empoze et;
sen onların öğretmenisin, onlardan daha fazla şey biliyorsun ve bunları onlara öğretmek için oradasın.
Eğer bunu benimseyebilirsen, zaten vücut diline de yansır.

Sanırım, söz konusu olan şahıs sizi toy görmüş ve aklınca ezmeye çalışıyor.
Bilemeyiz ki, yaş 60 da olsa, geçmişten gelen hangi kompleksleri sizin üzerinizde tatmin etmeye çalışıyor.
Sağlıklı bir davranış olmadığı kesin, gençlere yardımcı olmak yerine sorun çıkarmanın.

Bir arkadaşımızın da dediği gibi;
otoriter olmak zorundasın, özellikle o şahısa karşı.
Bu şu demek değil elbette;
ona sert davran, azarla...
Hattâ kenara bile çekip konuşma bence, çünkü önemsendiğini-seni korkuttuğunu hissedecek ve hepten abartacak davranışlarını.

Sınıfa dimdik gir;
topuklu ayakkabı giy mutlaka, yere sağlam basa basa yürü.
Çıkardığın her topuk sesiyle kafasına şunu sokacaksın,
"Burada öğretmen benim, neyi nasıl öğreteceğime ben karar veriririm, herkes işine baksın".

Son olarak;
işinden vazgeçmeyi düşünme,
emin ol her yerde bir can sıkan çıkacak karşına.
 
Her meslegin bir dezavantaji vardir. Bazen bende isyan etmiyorum desem yalan olur ama sonra hemen kendimi toparliyorum.
Meslegim olmadan bu hayat bana cok SIKICI gelebilir. Nasil gececek b u koskoca ömür mesleksiz???
Biz insanlar bazen iyi taraflarini unutup, ama bir ufak sey yüzünden kendimize hayati zindan edebiliyoruz. Itiraf ediyorum, bende kendimi bu konuda egitiyorum daha herseye olumlu bakmaya.....
Yorumlari okudumda, ne mutlu iste, ögretmenimiz var, doktorumuz var, dishekimimiz, bankacimiz var.....peki bizler olmazsak bu devran nasil dönecek?
Güclü olmamiz lazim, bizi öldürmeyen dert güclendirir!!! Hadi bakalim!!!:27:
Bende aynisini düsünmüstüm, insansiz ne yapabilirim diye, aklima saatci olmak gelmisti, hani su isvicrede su pahali saatleri yapan ustalar gibi, cok titizlik isteyen bir is ve kimse etrafinda yok.....
Ama yok ya, belki bir gün ondanda bikabilirim, keske birisi olsada iki laflasak diye....Neyse ben kaciyorum, hastalarim beni bekler....:52:
 
Son düzenleme:
İnsansız iş ben de istiyorum.Önüme yüzlerce dosya konsun.
Hiç şikayetsiz yaparım.Ama iş insanlara laf anlatmaya gelince zorlandığımız
oluyor gerçekten.Bir ara sağlık kurulunda çalışıyordum.Vatandaş geliyor:
-Özürlü maaşı alacağım rapor istiyorum.
-Tamam dilekçe,5 resim,kimlik vs.
-Resim 3 tane var olmaz mı ya da kimliğim yanımda değil olur değil mi?
-Olmaz kabul edemiyoruz maalesef
-Bir kereliğine kabul etseniz olmaz mı,kendi tanıdığınız olsa nasıl hemen kabul ederdiniz
hiç problem çıkarmazdınız,yapacaksın işimi benim vergilerimle maaş alıyorsun vs.

Yine gelir vatandaş:
-Çok ağır özürlüyüm devlet maaş veriyormuş rapor alacağım.(Bunu söyleyen şahıs turp gibi karşınızda duruyordur.)Yine de
bir yanlış anlaşılma olmasın diye sorarız:
-Hasta kim?
-Benim.
-Neyiniz var?
-Çok başım ağrıyor,bazen gözüm kararıyor,bir de tansiyonum var ilaç kullanıyorum.

Bizi en çok yoran konuşma, şahıs evrak işini halletmiştir.Bitmiş evrak memura teslim
edilir:
-Evraklarınız tamam,yan tarafta toplantı salonu var.Hastanızı saat 2'de oraya getirmeniz
gerekiyor.
-Nerede toplantı salonu.
-Yan tarafta,iki kapı sonrası.
-Bulamazsak ne olacak.
-Bulursunuz üzerinde yazıyor toplantı salonu diye,ikide geldiğinizde bize tekrar sorarsınız
biz sizi yönlendiririz.
-Kaçta gelecektik.
-Saat ikide.
-Hastayı getirmiyorduk demi?
-Hayır hastayı getirmeniz gerekiyor.
-Saat kaçtaydı?
-İkide.
-Nereye getirecektik.
-Yan tarafta toplantı salonu var.Oraya getiriyorsunuz.

İnanın abartısız anlatıyorum bu konuşmaları.Üstelik ben burada kısa bile kestim.
Daha bile uzayıp gittiği oluyordu bu konuşmaların.Ama insan alışıyor,hatta bir
kerede anlayıp giden oluyor o zaman bize tuhaf geliyor.Acaba anladımı ki diye.
Bu arada bütün koridor boyunca levhalarla nasıl başvurulacağı,ne evrak gerektiği,
toplantının kaçta nerde olacağı gibi ayrıntılar yazıyor.
 
halk eğitim değil de benzer. ücretsiz kurslar veren bi yer. kursiyer memnuniyeti de önemli çalıştığım yerde. zor yani. en iyisi devlet :)

mesele birazda "ücretsiz kurs" da zaten. insanlar ya ciddiye almıyorlar ya da zaten para vermiyoruz diyip kendilerince ciddiyetsizlikler yapıyorlar. para verseler bu kadarını yapamazlar. zaten huzuru bozuyorsa gereken yapılır. diğer kişiler tepki gösterir o insanda susmak zorunda kalır. her meslek zor malesef.
 
bunun adına Hayat mücadelesi derler.....adeta Savaşıyorsunuz...
bir zamanlar bizlerde çalıştık ama çalışanın saygı gördüğü, emeğe değer verildiği zamanlardı...şimdi artık herşey almış başını gidiyor, allah güç versin, sabır selamet versin....

evet ya. herşeyin içi boşalıyor. ben ilkokulda öğretmenimin poşetini taşıdım diye mutluluktan haavaya uçmuştum. şimdi çocuklarda devlet de özel de daha bir zor sanki. hakikaten savaşıyoruz sanki ya... :(
 
Kepçe operatörü olalım kızlar :1: :1: :1:
Bende öğretmenim arkadaşım hiç üzmeyin kendinizi.Karşınıza heryıl bu tip insanlar çıkacak.Devlette de olsanız bu tip öğrencileriniz olacak.Hele lisede,çok daha fazlası.Siz kırmadan karşınızdakini susturmayı deneyeceksiniz.Bu sözü söyleyenin yanına gidip gözlerinin içine gülerek "Bende beklemekten sıkılıyorum ama bazı arkadaşlarınız yavaş.Mecburum beklemeye" diyeceksiniz.Baktınız değişmiyor hiç uğraşmayın.İşine gelmeyen gider.Bu arada sınıfta sivrilenleri kurs yönetimine bildireceksiniz ki o kişilerin şikayetleri kaale alınmasın.

devlette de epey bir süre ücretli öğretmenlik yaptım. orası da zor gerçekten. aslında demek istediğim şuydu belki kadrolu olsam daha dik olabilirim. çok sivrilemiyorum işimden olurum diye. yoksa patır patır cevap verip ukalalık yapanları susturabilirim ama sonra gider şikayet eder. şikayet oldu mu haklıya haksıza bakmazlar. o kadar emek veriyorum. insanların bütün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum. bi iki art niyetli insan için bunları ziyan etmek istemiyorum. malum övmeye gelince kimse övmez de şikayete gelince çok kişi olur.
 
İnsansız iş ben de istiyorum.Önüme yüzlerce dosya konsun.
Hiç şikayetsiz yaparım.Ama iş insanlara laf anlatmaya gelince zorlandığımız
oluyor gerçekten.Bir ara sağlık kurulunda çalışıyordum.Vatandaş geliyor:
-Özürlü maaşı alacağım rapor istiyorum.
-Tamam dilekçe,5 resim,kimlik vs.
-Resim 3 tane var olmaz mı ya da kimliğim yanımda değil olur değil mi?
-Olmaz kabul edemiyoruz maalesef
-Bir kereliğine kabul etseniz olmaz mı,kendi tanıdığınız olsa nasıl hemen kabul ederdiniz
hiç problem çıkarmazdınız,yapacaksın işimi benim vergilerimle maaş alıyorsun vs.

Yine gelir vatandaş:
-Çok ağır özürlüyüm devlet maaş veriyormuş rapor alacağım.(Bunu söyleyen şahıs turp gibi karşınızda duruyordur.)Yine de
bir yanlış anlaşılma olmasın diye sorarız:
-Hasta kim?
-Benim.
-Neyiniz var?
-Çok başım ağrıyor,bazen gözüm kararıyor,bir de tansiyonum var ilaç kullanıyorum.

Bizi en çok yoran konuşma, şahıs evrak işini halletmiştir.Bitmiş evrak memura teslim
edilir:
-Evraklarınız tamam,yan tarafta toplantı salonu var.Hastanızı saat 2'de oraya getirmeniz
gerekiyor.
-Nerede toplantı salonu.
-Yan tarafta,iki kapı sonrası.
-Bulamazsak ne olacak.
-Bulursunuz üzerinde yazıyor toplantı salonu diye,ikide geldiğinizde bize tekrar sorarsınız
biz sizi yönlendiririz.
-Kaçta gelecektik.
-Saat ikide.
-Hastayı getirmiyorduk demi?
-Hayır hastayı getirmeniz gerekiyor.
-Saat kaçtaydı?
-İkide.
-Nereye getirecektik.
-Yan tarafta toplantı salonu var.Oraya getiriyorsunuz.

İnanın abartısız anlatıyorum bu konuşmaları.Üstelik ben burada kısa bile kestim.
Daha bile uzayıp gittiği oluyordu bu konuşmaların.Ama insan alışıyor,hatta bir
kerede anlayıp giden oluyor o zaman bize tuhaf geliyor.Acaba anladımı ki diye.
Bu arada bütün koridor boyunca levhalarla nasıl başvurulacağı,ne evrak gerektiği,
toplantının kaçta nerde olacağı gibi ayrıntılar yazıyor.

ben de önümde dosyalar yığılsın kimseyle muhatap olmayayım istiyorum. :)
 
mesele birazda "ücretsiz kurs" da zaten. insanlar ya ciddiye almıyorlar ya da zaten para vermiyoruz diyip kendilerince ciddiyetsizlikler yapıyorlar. para verseler bu kadarını yapamazlar. zaten huzuru bozuyorsa gereken yapılır. diğer kişiler tepki gösterir o insanda susmak zorunda kalır. her meslek zor malesef.

evet bu ücretsiz kurs olayı çok ciddiyetsizleştiriyor olayı. bir geliyor bir gelmiyorlar. yarıda bırakıyorlar. 25 öğrenciyle başlıyorsun 10 uyla zar zor kursu bitiriyorsun. ya hatta bir çocuk grubum var. ne kitap alıyorlar ne kitabı fotokopi çektiriyorlar. öyle boş boş geliyorlar. bazen gerçekten çok fıttırıyorum.

gerçi ücret verenler de parasıyla değil mi diye düşünüyorlar. çok zor herşey ya. ekmek aslanın ne ağzında ne midesinde. affedersiniz ama artık dışkısında nerdeyse.
 
devlette de epey bir süre ücretli öğretmenlik yaptım. orası da zor gerçekten. aslında demek istediğim şuydu belki kadrolu olsam daha dik olabilirim. çok sivrilemiyorum işimden olurum diye. yoksa patır patır cevap verip ukalalık yapanları susturabilirim ama sonra gider şikayet eder. şikayet oldu mu haklıya haksıza bakmazlar. o kadar emek veriyorum. insanların bütün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum. bi iki art niyetli insan için bunları ziyan etmek istemiyorum. malum övmeye gelince kimse övmez de şikayete gelince çok kişi olur.

Ben devlette çalışmadım ama etüd ile başlayıp dershane ve kolejlerde çalıştım.Dershaneler en beteri az ücret devletin 2 katı mesai.Kolejler daha iyi ücret ki oda kendini ispatladıysan,yine 2 kat mesai artı 2 kat şımarık öğrenci artı 2 kat mız mız veli :1::1::1:
 
seni cok iyi anliyorum canim ben de yillarca egitimcilik yaptim .cok sabir ,tecrube, en cok da egitim teknikleri ile ilgili kaynaklari bol bol okumak faydali olcaktir.ben devlet memuruyum bizi sik sik egitici egitimlerine alirlardi orda ogrendigim basit bazi tekniklerin cok faydasini gordum.bu tur yayinlari okuyup uygulamani oneririm.
 
İnanki devlet de aynı..Ben de kamu daha rahat sanıyordum..Üstelik daha yoğun bir çalışma var..Daha yoğun çalışamada ister istemez özen azalıyor ve şikayet artıyor..sağlık sektöründe en azından.. ..
 
Back
X