- 2 Ağustos 2017
- 60
- 45
- 8
- 45
- Konu Sahibi derindenizmavisi41
- #1
Ağlayamıyorum, sanki biraz ağlasam, bu sıkıntıları atacakmışım gibi geliyor.Yok olmuyor, tek damla yaş gelmiyor gözümden. Bu bir hastalık mıdır? bilmiyorum.
Yıllarını verdiğin birinden, evinden,düzeninden ayrılmak zormuş.
Boşanmak, çok zormuş arkadaşlar
Karşındaki kişinin, davranışları ve psikolojik baskılarıyla, uzun süre düşünüp, çocuğun varken, böyle bir karara varıp, aylar geçtikçe, onu, amacına ulaştırdığını anlamak, akıllıca davranamadığını anlayıp, kendinle çelişip, kendine kızmak, zormuş.
Bu muymuş benim yıllarımı harcadığım adam ? demek, acı vericiymiş.
O hala, birlikte aldığınız evde, deli dolu istediği hayatı çılgınca yaşarken, sizin o eve girememeniz, karşıdan bakmanız zormuş. Onu kovmak lazımmış, gurur yapıp terk etmemek gerekiyormuş. Geç anladım. ( Yıllarını o eşyalar ve ev taksitlerini ödemekle geçirmiş, kendisine beş kuruş ayırmamış, biri olarak )
Her şeyi geçtim, yavrumun boynunun bükülmesine dayanamıyorum.
Eski evini, oradaki arkadaşlarını çok özlüyor.
Oradaki arkadaşlarıyla görüştürünce de, çocuklar - niye gittiniz? annen baban neden ayrılıyor? diye sorular soruyorlar. Yavrumun, gözleri doluyor hiç kıyamıyorum
Artık görüştürmüyorum.
15 günde zar zor arayan bir baba, geçirdikleri sadece birkaç saat.. Bu mu babalık?
Üzerimizdeki, bu sıkıntıları atmak için, hafta sonları geziyoruz. Tatile gittik, hobilerimiz var, sürekli sosyaliz, yeni arkadaşlar edindi/edindim, ama geçmedi bu boşluk, geçmiyor.
Kin ve nefret doluyum. Çok kızgınım çok, hem kendime hem ona.
Geçecek mi arkadaşlar bu günler? Bitecek mi? Neden, yeni bir düzen kurmuşken,aylardır, alışamıyoruz, mutlu olamıyoruz?
Kendimi çok bitkin ve mutsuz hissediyorum.
Yıllarını verdiğin birinden, evinden,düzeninden ayrılmak zormuş.
Boşanmak, çok zormuş arkadaşlar

Karşındaki kişinin, davranışları ve psikolojik baskılarıyla, uzun süre düşünüp, çocuğun varken, böyle bir karara varıp, aylar geçtikçe, onu, amacına ulaştırdığını anlamak, akıllıca davranamadığını anlayıp, kendinle çelişip, kendine kızmak, zormuş.
Bu muymuş benim yıllarımı harcadığım adam ? demek, acı vericiymiş.
O hala, birlikte aldığınız evde, deli dolu istediği hayatı çılgınca yaşarken, sizin o eve girememeniz, karşıdan bakmanız zormuş. Onu kovmak lazımmış, gurur yapıp terk etmemek gerekiyormuş. Geç anladım. ( Yıllarını o eşyalar ve ev taksitlerini ödemekle geçirmiş, kendisine beş kuruş ayırmamış, biri olarak )
Her şeyi geçtim, yavrumun boynunun bükülmesine dayanamıyorum.
Eski evini, oradaki arkadaşlarını çok özlüyor.
Oradaki arkadaşlarıyla görüştürünce de, çocuklar - niye gittiniz? annen baban neden ayrılıyor? diye sorular soruyorlar. Yavrumun, gözleri doluyor hiç kıyamıyorum

15 günde zar zor arayan bir baba, geçirdikleri sadece birkaç saat.. Bu mu babalık?
Üzerimizdeki, bu sıkıntıları atmak için, hafta sonları geziyoruz. Tatile gittik, hobilerimiz var, sürekli sosyaliz, yeni arkadaşlar edindi/edindim, ama geçmedi bu boşluk, geçmiyor.
Kin ve nefret doluyum. Çok kızgınım çok, hem kendime hem ona.
Geçecek mi arkadaşlar bu günler? Bitecek mi? Neden, yeni bir düzen kurmuşken,aylardır, alışamıyoruz, mutlu olamıyoruz?
Kendimi çok bitkin ve mutsuz hissediyorum.