Boşandıktan sonra ilkkez kendimi bu kadar yakın hissetmiştim birine. 9yaş büyük olmam, mesafeler, okulunun devam ediyor olması (üniversiteye geç girmiş, 3 yılı var okulun bitmesine) bunların hiçbirini düşünmeden mutluluğu seçtim.
Aylar önce bir erkek arkadaşım beni bir yere davet etti, olabilir dedim. Bunu sevgilime söyledim,rahatsız oldu. 1 ay sonra bu adam bana tekrar msj attı, "aklımda unutmadım" diye. Bunu sevgilime söylemedim ve o adama geçiştiren bir msj attım. Sonradan ortaya çıktı. "Sevgilim var yaz"dedi. Dedim "adam bana ilanı aşk etmemiş ki sevgilim var diyim". Aylarca beynimi yedi, neden sevgilim var demedim diye.
Sonra eski bir sevgilim bana whatspp'tan msj attı ve onu tersledim. Sevgilime söylemedim sorun çıkmasın diye. Artık her şeyimi sorgular olmuştu. Telefonumu karıştırmasına göz yumdum. "Kimle konuştun, neden online oldun. Kardeşin mi aradı? Ne dedi kardeşin" gibi sorularla geçti her günüm. Yeter ki güvensin istedim. Yine sürekli sorarken böyle, söyledim aylar önceki eski sevgili msjını. Gördü sandım sürekli sorunca. Ve güveni tamamen bitti artık. "senle evlenmeyi istemiyorum, içimdeki her şeyi öldürdün. melek değilmişsin sen, yanlış tanımışım. ben sana aşkla bakarken sen bana yalan söylüyormuşsun"dedi.
Günde 4 saat en az telefonlaşırdık. Evden çalışıyorum ve işim sıkışıyordu onunla konuşacam diye. 2saatte bir zaten o arıyor ve yarım saat konuşuyoruz. yine de arıyordum işte bekliyor diye. iş toplantısına gidiyordum, gidene kadar da telefondaydım. 4 saat sürdü görüşme. bitince hemen aradım onu. ve "hiç mi wc'ye gitmedin de aramadın" diye bunlara bile takılıyordu artık çünkü ben onu aramaya aramaya tek bir telefona muhtaç bırakmışım. bu arama konusunda hep sorun yaşadık.
Benimle telefonda konuşmayı çok istediği bir akşam, arkadaşımla çıkmayı tercih ettim diye kızdı bana. "onu kırmamak için beni kırdın"dedi. demek ki sen beni kırabiliyorsun insanlara karşı dedi. Aslında isteğim orada, biraz arkadaşımla vakit geçirmekti. Çünkü sürekli telefona bağlı kalmaktan çok sıkılmıştım.
Bir keresinde de, saçımı doğal rengi kestaneye mi boyatsam dedim. Mutlu olurum dedi. Kuaför de "son bir koyu kızıl yapalım, sevmezsen yine kestane yaparız"dedi, öyle yaptık. bu olaydan sonra kendine gelemedi. "bana değer vermiyorsun. o saçı görmek istemiyorum. yıkılırım dediğim halde bile bile yaptın" dedi. O yanıma gelmeden kestane yaptım saçımı, telafi etmek için.
Bu olayların hepsi bizi sona getirdi. "güvenim bitti. seninle evlenmek istemiyorum artık. ben gittikçe senden soğuyorum. artık saatlerce aramaman bile beni acıtmıyor" demeye başladı. Arkadaşına bile demiş, ayrılıcam güvenmiyorum diye. yine devam ettim belki düzeltebiliriz. en sonunda, "o 2 adama ve kıramadım çıktım dediğin arkadaşına mesaj atıp kıracaksın onları. bilicem ki ben senin için onlardan önemliyim". Sanki aylarca adamlar aşk mesajı attı bana. yapmadım. ayrılmak istedi."yanına geleceğim haftaya biliyorsun. böyle telefonda bitmesin"dedim. "hayır. bir şey değişmez. sen beni bu hayatta en çok üzen insan oldun"dedi. sonra beni günlerce aradı, "sen haklıydın, gel konuşalım" dedi. içimdekileri o kadar yıktı ki, gidesim gelmedi. aylarca kendimi suçladım tüm bu olanlar yüzünden. ama gücüm bitti. ben bir kere bile ona diyemedim onu yıkacak bir şey. ama o yıktı geçti. Benim de hatalarım oldu biliyorum. Ama kötü niyetim olmadı. Ailemden uzakta yaşamayı, yaş yüzünden gelebilecek eleştirileri, okulunun devam ediyor olmasını... Yeter ki mutlu olayım diye göze aldım hepsini. Belki de kendini eksik hissetti okul ve yaş yüzünden.