Merhaba.Ev 2002 den sonra alındığı için edinilmiş mala girer, sizinde belirtiğiniz gibi kişisel mal değildir.AMA...... bu evin nasıl edinildiği önemlidir.Yani eğer teyzenizin eşi bu evi , 2002 den önce aldığı bir malı (ev, araba vs,,,,) SATARAK ALDIYSA BU EVDE TEYZENİZİN YARI HAKKI OLAMAZ.Ancak 2002 den önce satmış olduğu malın fiyatı, evin fiyatından düşürülür ,kalan miktar ikiye bölünür, hesaplanan miktarın yarısı teyzenize ait olur.Yeni kanun edinilmiş mallara katılma rejiminde en çok yanlış bilinen şey , 2002 den sonra edinilen malların yarıya bölüneceğidir.Bu tamammen yanlış anlamadan kaynaklanmaktadır.Dediğim gibi 2002 den sonra edinilen her malın , nasıl edinildiği önemlidir.Yani edinilmiş mal , kişisel mal satılarak üzerine para konularak veya konulmayarak elde edildiyse, gerekli hesaplamalar yapılır.Edinilem malın miktarından kişisel mal çıkarılır, kalan miktar yarı yarıya paylaşılır.Olay budur.Yani hiçbir mal hesaplama yapılmadan, karşıdaki eşe yarı hak doğmaz.YİNE ÇOK ÖNEMLİ BİR NOKTAYI hatırlatmak istiyorum.Mal kimin adına ise o mal sahibinde kalır.Yani kişinin mülkiyet hakkı yoktur, parasal hakkı vardır.Bu hesaplama o kadar detaylıdır ki bazen eş hiçbir şey alamamaktadır.Edinilen her malın nasıl edinildiği ispatlanmalıdır.Teyzenizini bu eve katkısı varsa belge hazırlayın derim.
Örneğin, ev eniştenizin adına ise evin tapusu yine onda kalacaktır.Ama yukarıda izah ettiğim hesaplamalar yapıldıktan sonra, teyzenizin ev üzerinden parasal alacak hakkı doğacaktır.
Yani kişi hiçbirzaman tapunun yarısını üzerine alamaz.Mal kimin üzerinde ise yine o kişide kalır.Hak sahibi eş para olarak hakkını alır.
Bu arada evin aile konutu olduğuna dair şerh koydurmanızı öneririm.Aile konutu ile ilgili kanun çok koruyucudur.Enişteniz asla evi satamaz.Satsa alan kişide suçlu olur.Tapuya oğlu şerh koyduramaz.Çünkü aile konutu sadece eşler arasındaki hukuki işlemdir.
Bu arada avukat değilim yabancı dil öğretmeniyim.Ama medeni kanun 2002 de yenilendiğinde çok araştırdım, işi bilen hukuçulardan yardım aldım çok fazla bilgi edindim.Gördümkü ne yazık ki her avukat medeni kanunu tam olarak kavrayamamış.Açıkçası bazı şeylerde kendimizi korumak adına iyi bir hukuk uzmanı kadar bilgi sahibi olmak gerekir.Sevgiler....