boşanmada altınlar kimin????

altınlarıda şöyle karar verdim onların taktığı altınları vericem çünkü inançlı biriyim onların altınlarına ihtiyacım yok hakla öbür tarafa gitmek istemiyorum
 
ne zor işlermiş bunlar eşine boşanalım diyorsun kılı bile kıpırdamıyor olur diyor çaba yok bişey yok bu kadar değersiz olduğunu hissetmek çok zormuş annemde onun ailesiyle konuşmak istiyor ben istemiyorum aileler neyi halledebilirki
 
ne zor işlermiş bunlar eşine boşanalım diyorsun kılı bile kıpırdamıyor olur diyor çaba yok bişey yok bu kadar değersiz olduğunu hissetmek çok zormuş annemde onun ailesiyle konuşmak istiyor ben istemiyorum aileler neyi halledebilirki

boşanalım dediğinde o da kendisini istenmmeyen birisi gibi hissediyor ve bu yüzden hiçbirşey yapmıyor da olabilir ama...
 
Morgana arkadaşım kanunlara göre herhangi bir fikrim yok ama helallik mevzuunda dinen o altınlar senindir. Evlenirken kadına mehir verilir ve bu kadın boşandığında kesin kes kadınındır bu mehrin miktarı boşandıktan sonra 4-5 ay kadını geçindirecek kadardır. Senin mehrin nedir eğer önceden mehir olarak başka bir şey aldıysan bırak ama mehir olarak almadıysan o altınlar sana helal kocana haramdır. Bence eşin seni hala avucunda hissediyor biraz duygu sömürüsü yaparak kalbinin çok kırık olduğunu ama onun evden gitmesi gerektiğini felan söyle blöf yapıyorsa zaten çıkar ortaya. Ama bana sen eşini seviyormuşsun gibi geldi. Umarım hakkınızda hayırlısı olur. Aşşağıda yazdıklarımda umarım bu konuda seni aydınlatır.



Sual: Mehr nedir? Dinimizde mehrin önemi nedir?CEVAP :Mehr, erkeğin evlenirken kıza vermesi gereken altın, mal veya bir menfaattir. ıstanbulda genel olarak 11 Reşat altını mehir olarak verilir. Mehrin altın olması şart değildir. Herhangi bir mal [ev, apartman, bağ, araba, fabrika] veya bir menfaat de olabilir. Dul kadınla evlenen de mehr verir.
Mehr söylenmeden yapılan nikah da sahihtir. Fakat evlendikten sonra da erkeğin hanımına Mehri misil vermesi gerekir.

Bir kız veya kadın evlenirken, (Benim nikahım mehirsiz olsun) diyemez. Bir mehirde anlaşılır. Bu mehir kadının hakkı olduktan sonra, henüz almadan da kocasına bağışlayabilir. Bağışlaması ise çok sevaptır.

Hanım, mehrimi helal ettim dedikten sonra, haram olsun demesi ile haram olmaz, hediyesini geri isteyemez.

Düğünden önce, kıza verilen takılar, nikahta mehirden söz edilmemişse, mehr yerine geçer. Erkek, nişan için gönderdiğim şeyler mehr idi dese, kadın ise, hediye idi dese, yenilen şeyler hediye olur. Başka şeyler, mehr olur.

Mehr iki kısımdır. Mehri muaccel ve mehr-i müeccel. Her iki mehr, nikahta bildirilmedi ise, Mehr-i misil verilmesi gerekir. Kadının baba tarafından akrabasına verilen kadar verir.

Mehri muaccel: Acele verilmesi gereken mehr demektir. Bir bilezik, bir küpe, bir buzdolabı vesaire olabilir. Nikah yapılınca, verilmesi vacip olur. Zifaftan veya halvetten önce verilir. Mehr-i muacceli geciktirmek caiz değildir. Hanım ayrılmaya sebep olan bir şey yaparsa, mesela mürted olursa, hürmet-i musahere’ye sebep olursa, mehr-i muaccel verilmez. Erkek boşarsa veya ayrılığa sebep olanı yaparsa, yarısı verilir.

Önce kıza takılan takılardan hangisinin mehri muaccel olduğu bilinmeli. Nikah kıyılırken o zaman (malum olan) denilir. Bilinmiyorsa, malum olan demek yanlış olur. En uygunu ise, mehri müeccel gibi muaccel de tespit edilip, şu kadar mehri muaccel ve şu kadar mehri müeccel ile denmelidir. Taraflar, mehri muacceli tespit ettikleri halde söylemek istemezlerse o zaman, (aralarında malum olan mehri muaccel ile) ifadesi kullanılır. ıleride boşanma vaki olunca takılan takıların hangisi emanet, hangisi hediye, hangisi mehri muaccel olduğu bilinmeli, herhangi bir uyuşmazlığa sebep olmamalı.

Mehr-i müeccel: Hemen verilmeyip daha sonra verilmesi gereken mehr demektir. Halvet olmuşsa veya ikisinden biri ölmüşse, mehri müeccelin verilmesi vacip olur. Hanımının istediği zamanda verilir. Eğer istemedi ise, ikisinden biri ölünce, verilmesi vaciptir. Hanım ölünce, kocası, hanımının vârislerine verir. Kocası ölünce, mirasından hanımına verilir. Mehrin başlık parası ile ilgisi yoktur. Başlık parası almak haramdır.

Boşanma halinde, zifaf veya halvet olmuşsa, müeccel mehrin tamamı, olmamışsa yarısı verilir. Bir âyeti kerime meali:
(El dokunmadan boşadığınız kadınlara, mehrin yarısını verin!) [Bekara 237]

Nikah kıyılırken mehr söylenip de, ne kadarı muaccel olduğu bildirilmedi ise, âdete ve hanımının emsaline göre, söylenilenin bir miktarı muaccel olur. Nikah kıyılırken, mehr-i müeccelin belli bir tarihte ödenmesini şart etmek caizdir. Boşanma halinde, mehrin ödeme tarihi beklenir. Ödeme tarihi belli değilse, boşarken hemen ödenir. (Fetvayı Hindiyye)

ıslamiyette mehr parası, evlenmek için değildir. Evliliğin düzenli, mutlu olarak devam etmesi, kadının hak ve hürriyetlerinin korunması, din cahili huysuz erkeğin elinde oyuncak olmaması içindir. Mehr parasını vermek ve çocukların nafaka paralarını her ay ödemek korkusundan, erkek, hanımını boşayamaz. Bu korkunun olmadığı yerlerde, mahkemeler boşanma davaları ile dolup taşar. Bunun için, evlenecek kızın, ıslamın güzel ahlakını ve kadına verdiği kıymeti bilen ve bunlara önem veren erkekten az miktarda, böyle olmayandan ise, fazla miktarda mehr istemesi efdaldir.

Mehr parası, kadın için bir sigorta sayılır. Erkeğin zor ödeyeceği veya hiç veremeyeceği bir mehr ile evlenen kadını, erkek boşayamaz. Boşarsa, maddi hayatı felce uğrar. Mehr vermek korkusu, erkeğin iyi geçinmesine de sebep olur. Şayet erkek, mehr parasını verir de, hanımından ayrılırsa, hanımın kimsesi de yoksa, bu mehr parası ile geçinme imkanı bulabilir. ımkanı olan erkeğin, saliha kız veya kadına çok mehr vermesi iyi olur. Habeş imparatoru Necaşi, Ümmi Habibe validemiz ile Peygamber efendimizin nikahlarını kıyınca, mehr olarak yaklaşık 2 kilo altın vermişti. (Nesai)

Mehr biçilmeden yapılan nikah da sahihtir. Ama daha sonra mehr-i misil vermek gerekir. Mehrin çoğunun bir sınırı yoktur. Fakat en azı, 5 gram altındır.

Boşadığı kadına mehrini ödememek kul hakkıdır. Ödemezse, ahirette azabı çok şiddetlidir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Kadınlara mehrlerini gönül rızası ile verin; kendi arzuları ile mehrin bir kısmını size hediye ederlerse, onu da afiyetle yersiniz.) [Nisa 4]

Hadisi şeriflerde de buyuruldu ki:
(Mehr vermemek niyeti ile evlenen, kıyamette hırsızlarla haşrolur.) [R.Nasıhin]
(Hanımını bırakıp mehrini vermemek haramdır.) [Hakim]

(Mehr olarak, bir yüzük olsa da verin!) [Müslim]
(Mehr parası hayırlı maldır.) [Deylemi]

(En iyi mehr kolay ödenendir. Mehirde kolaylık gösterin. Çok mehr istemek düşmanlığa sebeptir.) [Abdürrezzak]

Karı koca arasında olan meşru halvet, yabancı kadın ile olan haram halvet gibi değildir. Yanlarında hissen veya şeran yahut tabiaten cinsi münasebete mani bir sebep bulunursa, meşru halvet olmaz. ıkisinden birinin hasta olması, ihramlı olması, farz namazda, Ramazan orucunda olması, kadının hayız veya nifas halinde olması, yanlarında akıllı [7 yaşında] bir çocuk bulunması bu halvete mani olur. Fakat akıl baliğ olmayan bir çocuk, haram olan halvete mani olamaz. (Mezahibi erbea)

Bir kız ile bir erkek nikahlanıp, sonra boşanırlarsa, böyle meşru bir halvet de olmamışsa, mehrin yarısını verir. Halvet olmuşsa mehrin tamamını verir.

Zifafa girmeyen ve halvet de olmayan kız, bir kere boşanınca, bain [kesin boşanmış] olur. Erkeğin buna hemen yarım mehir vermesi lazım olur ve iddet beklemez. Boşandığı gün bile, başkası ile evlenebilir.
 
mehirim 10 tane beşibiyerde diye söylemiştim yani yaklaşık 300 g altına denk geliyor altınlarımızın 3 te 2 si bizim taraftan takıldı yani onun tarafının altınlarının 300 g mını ben alıcam sanırım herşeyi hallettik bide altın derdine düştük altınlardan bende istiyorum dedi altınların hepsi şuan bende gidip tarttırıcam nelerle adaletlisi böyle olur herhalde
 
dini boyutunu bilemem
ama resmi olarak
türk medeni kanununa göre
takılan tüm altınlar
kadına aittir
mahkeme hepsini sana verir.

hatta şöyle bir şey gördüm şimdi:
"Kadının altınlarının ailenin gereksinimleri için harcanmış olması durumu bile erkeği altınların aynen veya bedelini ödeme yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilememek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının erkek tarafınca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur."
 
Son düzenleme:
altinlar kadinindir,o da bunu cok iyi biliyor altinlarini koparmaya calisiyor.simdiden neden verecekmissin..mahkeme karar versin bunlara..soke soke al birakma..
konunu biraz hatirliyorum kesinlikle bosanmak istemiyordun siddete ragmen..hayirlisi olsun..
 
mehirim 10 tane beşibiyerde diye söylemiştim yani yaklaşık 300 g altına denk geliyor altınlarımızın 3 te 2 si bizim taraftan takıldı yani onun tarafının altınlarının 300 g mını ben alıcam sanırım herşeyi hallettik bide altın derdine düştük altınlardan bende istiyorum dedi altınların hepsi şuan bende gidip tarttırıcam nelerle adaletlisi böyle olur herhalde

Canım şimdi o altınlar ortak olduğu için şunu yap toplam altınların içinden 300 gr. nı al ve geriye kalanını eşit paylaş. Yani 300 gr. zaten senin geriye kalanı ancak ortaktır. Hani atıyorum 900 gr. altın varsa 300 gr.nı kendine en baştan ayır geriye kalan altını ikiye böl. O zaman herkes hakkını almış olur.
 
Arkadaş ayrılmak değil evliliğini kurtarmaktan yana, bu onun vereceği karar, dah önceki yazılarımda a zaten neden boşanmak istemiyorsun diye sordum.

ben arkadasin belli bir fikre sahip oldugunu goremedim...
bi ayrilacagim diyo sonra ayrilmak istemiyorum diyo....
sonra geliyo ayrilcaz ama hala ayni evdeyiz ama arkadas gibiyiz kari koca degiliz diyo...
bence once ne istedigine karar vermeli arkadas ve sonra o karari hayata gecirmeli...
ama benim fikrimce bu asla barismak olmamali ki zaten kocasinin barismak gibi bir dusuncesi yok, varsa yoksa ailesi...
hatirlamayanlar onceki konulari bir daha okusun, konu sahibinin gordugu siddeti, yasadigi baskiyi... bu evliligin zaten coktan bitmis oldugunu anlasin ve arkadasa dogru yol gostersin lutfen. ayrilma diyerek camurun icine daha cok saplanmasina yardimci olmak mantiksiz ama tabii yine de herkesin kendi fikri...
 
Back
X