- 7 Haziran 2010
- 1.405
- 2.738
- 733
- Konu Sahibi Keyfinbilir
- #1
Yeni yılın ilk günü biraz anlatmak istedim.
Annem uzun zaman önce intihar etti.
Aramızda hiç gerçek bir ilişki olmadı. Tek özlemini çektiğim keşke farklı birinin çocuğu olsaydım, yani kendi anneme dair bir özlem değil de anneliğe karşı bir özlemim oldu. Öldüğünde bile daha çok neden bu kadar sevgisizdin ve böyle yıkık dökük olmama sebep verdin diye ağlamıştım. Babamla da ayrıydı ve ayda yılda bir görüştüğümüz bir ilişkimiz vardı. Haliyke kimsem zaten yoktu. Fiili olarak da kalmadı.
Parasal anlamda hiç zorluk çekmedim. Ama hep yalnızdım. tekbaşınalığım yüzünden arkadaşlarımı, sevgililerimi hep ailem saydım. Elimden geleni yapmaya çalıştım. Çok dostluk da kurdum, tek mutlu olabildiğim zamanlar da sanırım dostlarımla olduğum zamanlardı. Ama elimde bir şey kalmadı. Bizim toplum çok içine dönük aile içinden değilsen öyle derin bağlar kurmuyorlar seninle. Daha doğrusu kurmuyorlarmış onu anladım. Hiç para, kariyer vs. sevdalısı da olmadım belki hayatımı doldururdu bunlar.
Uzun süredir bir ilişkim var ama o kadar donuklaşmışım o kadar inançsızlaşmışım ki hiç bir şeye hevesim kalmamış. Evlenmek, çocuk bunlar bana çok uzak. Sevgilim benim bu kadar hayattan sıkılmış olduğumun farkında değil çünkü güçsüz görünmekten nefret ediyorum. Tabi ki benimle ilgili hayalleri var onun da ama ben günden güne yaşamla bağımı kopartıyorum.
Her türlü uzman desteğini de aldım. Ama bu yalnızlık hissi benim midemi bulandırıyor. Belki de kendimle mutlu olmalıyım ama yapamıyorum. Peki ben neye tutunmalıyım? Bağsız, köksüz mutlu olunabilir mi?
Annem uzun zaman önce intihar etti.
Aramızda hiç gerçek bir ilişki olmadı. Tek özlemini çektiğim keşke farklı birinin çocuğu olsaydım, yani kendi anneme dair bir özlem değil de anneliğe karşı bir özlemim oldu. Öldüğünde bile daha çok neden bu kadar sevgisizdin ve böyle yıkık dökük olmama sebep verdin diye ağlamıştım. Babamla da ayrıydı ve ayda yılda bir görüştüğümüz bir ilişkimiz vardı. Haliyke kimsem zaten yoktu. Fiili olarak da kalmadı.
Parasal anlamda hiç zorluk çekmedim. Ama hep yalnızdım. tekbaşınalığım yüzünden arkadaşlarımı, sevgililerimi hep ailem saydım. Elimden geleni yapmaya çalıştım. Çok dostluk da kurdum, tek mutlu olabildiğim zamanlar da sanırım dostlarımla olduğum zamanlardı. Ama elimde bir şey kalmadı. Bizim toplum çok içine dönük aile içinden değilsen öyle derin bağlar kurmuyorlar seninle. Daha doğrusu kurmuyorlarmış onu anladım. Hiç para, kariyer vs. sevdalısı da olmadım belki hayatımı doldururdu bunlar.
Uzun süredir bir ilişkim var ama o kadar donuklaşmışım o kadar inançsızlaşmışım ki hiç bir şeye hevesim kalmamış. Evlenmek, çocuk bunlar bana çok uzak. Sevgilim benim bu kadar hayattan sıkılmış olduğumun farkında değil çünkü güçsüz görünmekten nefret ediyorum. Tabi ki benimle ilgili hayalleri var onun da ama ben günden güne yaşamla bağımı kopartıyorum.
Her türlü uzman desteğini de aldım. Ama bu yalnızlık hissi benim midemi bulandırıyor. Belki de kendimle mutlu olmalıyım ama yapamıyorum. Peki ben neye tutunmalıyım? Bağsız, köksüz mutlu olunabilir mi?