- 1 Aralık 2011
- 3.510
- 5.062
- 36
Kızlar merhaba. Boş bir kağıtla dertlesecektim ama karşılığı olmayan satirlar yazmaktansa buraya yazmak istedim. Belki içimi ferahlatacak 1-2 şey okurum.
Biz eşimle çok uzun yıllar flört ettik. İlk bir yılımız mükemmel ötesiyken (beni bir gün goremese ertesi gün gözünde yaslarla sarilarak çok özledimmmmm diye ağlayacak kadar mükemmel) babasının iş batırması ile birlikte allak bullak olduk. Evlerine gelen icralar,borclarda imzası bulunan annesine çıkan tutuklama kararları vs derken bambaşka bir insan oldu. Normalde asla kavga etmezdik ve sadece tartissak bile "nolur bak seninle kötü olmaya dayanamıyorum uzatmayalım" diyen adam gitti yerine tabiri caizse ota b.ka kavga çıkaran,aşırı kıskanç biri geldi. Çok zorlandım ama özünün bu olmadığını bildiğimden,zor zamanı olduğundan,ona kiyamadigimdan ve çok aşık olduğumdan hep sabrettim. Bu süreçte parasızlıktan bulusamadigimiz çok oluyordu çok ozluyordum ama kendini daha kötü hissetmesin diye sesimi çıkarmıyordum. Gel zaman git zaman durumlar büyük ölçüde toparlanmaya başladı. Borçlar hafifledi ve asla eskisi gibi olmasa da bizde büyük ölçüde duzeldik. Kıskançlığı ortadan kalktı,kavgalar azaldı ve sonunda senelerdir hayaliyle yanıp tutustugum şey gerçek oldu ve evlendik. İlk 2 yıl ailelerden uzakta başka şehirde yaşıyorduk. Ufak tefek tartışmalar dışında iyiydik. Hamileligimle beraber memlekete döndük. Onunla bir cocugumuzun olacak olması ayağımı yerden kesen bir mutluluktu ta ki şu son bir kaç aya kadar. Eşim içimde ne varsa gün be gün öldüren bir adama dönüşmeye başladı çocuktan sonra. Daha öncede konu açtım hatirlayanlar çıkacak. Gördüğüm oğluna en düşkün ama karısına karşı en anlayışsız baba oldu. Evin temizliğine takıyor,dolapta doğru düzgün yemek olmamasına takıyor,çoğu şeye yetisemeyisime takıyor. En son bugün koridorda oğlanın oyuncak arabasını görüp arabaya "yine her yer her yerde" diyerek tekme attiginda o tekmeyi kafama yemisim gibi ağlamaya başladım. Gece mesaisine gideceği için yatmaya gidiyordu gormedi ağladığımı. Zaten gorseydi de umrunda olmazdı eminim. Ve bende bitti... Şu an çalışmıyorum ücretsiz izindeyim işe ne zaman döneceğim belli değil,bunu şirket belirleyecek. İşe dönüş için eğitim almam gerekiyor sınıf açılmasını bekleyeceğim. İşe dönüp sorunsuz bir şekilde hayatımı idare edebilecegimden emin olana kadar iyi kötü devam edeceğim ama eşimin başına sonradan saksı falan düşüp normal bir adam haline gelmediği sürece boşanmak şimdilik biraz uzağa koyduğum bir hedef olacak ne yazık ki. Gelin görün ki çok fena canım yanıyor. Avazım çıktığı kadar bağıra bağıra ağlamak istiyorum. Bu bir kabus olsa uyansam ve çok özledimmm diye ağlayan o adamla buluşmaya gidecek olsam diyorum. Hala köpek gibi seviyorum. Hala işten geldiğinde kapı caldiginda göreceğim için kalbimin ritmi değişiyor. Onca yıl her Allah'ın gunu dua ettiğim hayat bu değildi. Canıma can katıldı bir oğlum oldu ama aşık olduğum adamı kaybettim ben. Özetle çok canım yaniyor kızlar çok...
Biz eşimle çok uzun yıllar flört ettik. İlk bir yılımız mükemmel ötesiyken (beni bir gün goremese ertesi gün gözünde yaslarla sarilarak çok özledimmmmm diye ağlayacak kadar mükemmel) babasının iş batırması ile birlikte allak bullak olduk. Evlerine gelen icralar,borclarda imzası bulunan annesine çıkan tutuklama kararları vs derken bambaşka bir insan oldu. Normalde asla kavga etmezdik ve sadece tartissak bile "nolur bak seninle kötü olmaya dayanamıyorum uzatmayalım" diyen adam gitti yerine tabiri caizse ota b.ka kavga çıkaran,aşırı kıskanç biri geldi. Çok zorlandım ama özünün bu olmadığını bildiğimden,zor zamanı olduğundan,ona kiyamadigimdan ve çok aşık olduğumdan hep sabrettim. Bu süreçte parasızlıktan bulusamadigimiz çok oluyordu çok ozluyordum ama kendini daha kötü hissetmesin diye sesimi çıkarmıyordum. Gel zaman git zaman durumlar büyük ölçüde toparlanmaya başladı. Borçlar hafifledi ve asla eskisi gibi olmasa da bizde büyük ölçüde duzeldik. Kıskançlığı ortadan kalktı,kavgalar azaldı ve sonunda senelerdir hayaliyle yanıp tutustugum şey gerçek oldu ve evlendik. İlk 2 yıl ailelerden uzakta başka şehirde yaşıyorduk. Ufak tefek tartışmalar dışında iyiydik. Hamileligimle beraber memlekete döndük. Onunla bir cocugumuzun olacak olması ayağımı yerden kesen bir mutluluktu ta ki şu son bir kaç aya kadar. Eşim içimde ne varsa gün be gün öldüren bir adama dönüşmeye başladı çocuktan sonra. Daha öncede konu açtım hatirlayanlar çıkacak. Gördüğüm oğluna en düşkün ama karısına karşı en anlayışsız baba oldu. Evin temizliğine takıyor,dolapta doğru düzgün yemek olmamasına takıyor,çoğu şeye yetisemeyisime takıyor. En son bugün koridorda oğlanın oyuncak arabasını görüp arabaya "yine her yer her yerde" diyerek tekme attiginda o tekmeyi kafama yemisim gibi ağlamaya başladım. Gece mesaisine gideceği için yatmaya gidiyordu gormedi ağladığımı. Zaten gorseydi de umrunda olmazdı eminim. Ve bende bitti... Şu an çalışmıyorum ücretsiz izindeyim işe ne zaman döneceğim belli değil,bunu şirket belirleyecek. İşe dönüş için eğitim almam gerekiyor sınıf açılmasını bekleyeceğim. İşe dönüp sorunsuz bir şekilde hayatımı idare edebilecegimden emin olana kadar iyi kötü devam edeceğim ama eşimin başına sonradan saksı falan düşüp normal bir adam haline gelmediği sürece boşanmak şimdilik biraz uzağa koyduğum bir hedef olacak ne yazık ki. Gelin görün ki çok fena canım yanıyor. Avazım çıktığı kadar bağıra bağıra ağlamak istiyorum. Bu bir kabus olsa uyansam ve çok özledimmm diye ağlayan o adamla buluşmaya gidecek olsam diyorum. Hala köpek gibi seviyorum. Hala işten geldiğinde kapı caldiginda göreceğim için kalbimin ritmi değişiyor. Onca yıl her Allah'ın gunu dua ettiğim hayat bu değildi. Canıma can katıldı bir oğlum oldu ama aşık olduğum adamı kaybettim ben. Özetle çok canım yaniyor kızlar çok...