Bu da benim sağlıklı beslenme maceram...

Selamlar arkadaşlar!

Burada zayıflama macerasını paylaşan çoğu hanımdan biraz daha farklı bir durumum var.
Ben fazla kilosu olmamasına rağmen, sağlık sorunları ve estetik kaygılar yüzünden aralık ayından itibaren sağlıklı bir yaşam tarzını uygulamaya karar verdim. Aralık ayı beslenme açısından pek sağlıklı geçmedi ama haftada 6 gün pilatesimi yaptım. Ocak ayı itibariyle de beslenme tarzımı tamamen sağlıklı yiyeceklerle yeniden düzenledim.

Ve 23 ocak itibariyle, bu akıma ciddi anlamda kendimi kaptırmış durumdayım :)

EDS Sendromu hastası olduğum için cildim, kas yapım oldum olası çok zayıftı, dışarıdan bakıldığında normal görünen ama yeri geldiğinde kendini bile taşımaya hali olmayan, durmadan tembellikle suçlanan bir insandım. Ailevi sorunlar, insanların yorgunluğumu, ağrılarımı anlamaması derken anoreksik dönemler geçirdim, 43 kiloya kadar düştüm.

Ama 28 yıllık hayatımda ilk defa sıkılaşmaya ve güçlenmeye başladım. Boyum 1.62 kilom 50, gayet sağlıklı olmam gerekirken yeri geldiğinde bir su şişesini bile açamayacak kadar güçsüz olurdum.

Bu bünyeme rağmen, önce ebru şallı sonra blogilates videolarıyla kendi başıma evimde pilatese başadım. Özellikle blogilates videolarını bilenler bilir feci zorlayıcı, hele ki benim gibi EDS sendromlu biri için. Ama yılmadım, ilk dönemler 3-5 tane yapabildiğim egzersizleri artık video boyunca bırakmadan yapabiliyorum. Dün fark ettimki selülitlerim azalmış, löpcük gibi olan cildim sıkılaşmaya başlamış... İstediğim güçlü ve güzel fiziğe sahip olma yolunda ilerlediğimi artık hissedebiliyorum.

İğrenç yemem bunu dediğim besinlerle yapılan güzel tarifler buldum, artık bunları seve seve yiyorum hatta tarifleri modifiye edip daha lezzetli hallere getirip blogumda paylaşıyorum, birilerine faydam dokunsun diye.

Deli gibi uğraşıyorum anlayacağınız,

uzun oldu ama bunları hem kendime hem de kilolu olup kendinden umudu kesmeye meyilli arkadaşlara motivasyon olması için yazıyorum. Ben görünmeyen engellilik denen EDS sendromuyla bu kadar bağlandıysam sağlıklı hayata siz de bağlanmalısınız.

Ben istesem de genetik yapım yüzünden hiçbir zaman 100% sağlıklı ve güçlü olamayacağım ama siz ki çoğunuzun sağlık sorunlarını yaratan tek neden fazla kilolarınız, lütfen bedeninizin ve sağlığınızın kıymetini bilin.

Umarım birilerine motivasyon olabilir bu yazım. Her şeyin başı sağlık kızlar, kendinizi sevin, pes etmeyin, kaslarınız yansa da, yorulsanız da egzersizinizi bırakmayın, temiz beslenin...

Sanırım hepimizin ihtiyacı olan bu: temiz beslenme ve fit vücut. Diyet dediğimiz şey bir süreç değil bir hayat tarzı olmalı. Ben de bunu 27 yaşında öğrendim yani yaklaşık iki yıldır :) görüşünüz ve hayata bakınışınız çok hoşuma gitti özellikle de zayıf bir bedene sahip olmanıza rağmen karakterinizin zayıf olmayışı. Bahsettiğiniz blogunuz ve günlük tarzınız hakkında burada yazacağız mesajlarla bizlerle paylaşımda bulunursanız mutlu olurum.

Sevgiler

missipipi .!.:

Sanırım hepimizin ihtiyacı olan bu: temiz beslenme ve fit vücut. Diyet dediğimiz şey bir süreç değil bir hayat tarzı olmalı. Ben de bunu 27 yaşında öğrendim yani yaklaşık iki yıldır :) görüşünüz ve hayata bakınışınız çok hoşuma gitti özellikle de zayıf bir bedene sahip olmanıza rağmen karakterinizin zayıf olmayışı. Bahsettiğiniz blogunuz ve günlük tarzınız hakkında burada yazacağız mesajlarla bizlerle paylaşımda bulunursanız mutlu olurum.

Sevgiler

Genişletmek için tıkla...

Güzel mesajınız için çok teşekkür ederim. Ben de 27. yaşımın son aylarında aslında fit bir vücudun ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Ailevi sorunlar, üniversite, iş, yalnız yaşamak derken hastalığımı ve aslında ne kadar dikkat etmem gerektiğini bile unutmuşum. Anoreksik dönemlerimde de kendime verdiğim hasarla, tamamen zayıf düşmüş bir bedenle kalakaldım. EDS yüzünden her egzersizi de yapamıyorum, nasıl toparlayacağım kendimi diye araştırırken bu genetik sorunu yaşayanlar için en güvenli egzersizlerin pilates, yoga tarzı sporlar olduğunu öğrendim ve başladım. Dediğim gibi kollarım, karın kaslarım hafiften sertleşti, artık yorulmadan 3-4 kg taşıyabiliyorum.

Ben bu kadar çabalarken etrafımdaki kilolu insanların durumuna üzülüyorum, benim gösterdiğim çabanın yarısıyla bile fit olabilecekken ben böyle iyiyim, kendimi böyle güzel buluyorum demeleri, her şeyi dış görünüşe indirgemeleri gerçekten çok acı. Umarım bu yazdıklarımı okuyup, genç yaştan sağlığımıza özen göstermemiz gerektiğinin farkına varabilen arkadaşlar olur :)

Blogumda sağlıklı kahvaltı tarifleri yayınlamayla başladım, şimdilik çok yeni, link verebiliyor muyuz bilmiyorum o yüzden adresini yazmadım. İzin varsa, adresini bir sonraki mesajıma eklerim :)

Bıkkınlık olmaması için haftada 1 gün biraz daha serbest besleniyorum, çikolata, fast food tarzı şeyleri yiyorum ama sadece cuma günleri, diğer günler 100% disiplin. 3 güzel sağlıklı öğün, yeterince protein ve bolca sebze. 2 litre su, açlık hissetmek yok ama tıka basa doymakta yok :) O kadar iyi hissediyorum ki

guzel bir yazi ve gercekci bir bakis acisi... sizi tebrik ediyorum... umarim bu yolda azimle devam edersiniz...

Hanımlar bu arada sağlıklı tarifler paylaştığım blogumun linkini bilgilerime ekledim, dileyen blogu takip ederek paylaştığım tarifleri deneyebilir. Mümkün mertebe tariflerin kalorilerini de hesaplayıp, belirtiyorum. Umarım faydalanabilirsiniz :)

Yazını beslenme konularinda gezinirken çok zevkle okudum insanlara ilham vermen ne guzel sey.. :) ben de beslenme konusunda takintiliyim kendim veya annemin yapmadigi hicbir yemegi yemem. Disardan raf ömru uzun olsun diye kimyasal dolu hicbir sey kullanmam zeytinyagi haric yemeklere yag koymam. yogurdu salcayi herseyi kendim yaparim. Esim cok seviyor diye cok iyi saglikli et yemekleri yapmaya basladim. A dan z ye herseyi organik alirim. Ne guzel birsey yapiyorsun tebrik ederim seni :)))