Seni anladım... Senin kişiliğin bu diye düşünüyorum. Uysal, naif bi insansın. Burda da gerçek hayatında da böylesin muhtemelen.
Ben naif bi insan değilim, duygusal hiç değilim. Mantığım ve gerçeklik ön plandadır her zaman. Düşündüğümü de lafı evirip çevirmeden direkt söylerim. Mesela yukarıda yazmış bir arkadaş "bence boşanmayı düşünebilirsin" tarzında söylenebilir diye. Ben öyle söylemem, söyleyemem. Çünkü düşündüğümü tam karşılamaz onu yazarsam. Ben durumun vahametine göre "acilen boşanmalısın, bu yaşadığının adı evlilik değil, bu adamı daha ne kadar çekeceksin, kaç kez aldatılmayı kabul edebilirsin" gibi şeyler yazarım. Benim yazmamla boşanmayacak o insan sonuçta. Ama benim burda düşündüğümü yazmam, yansıtmam gerekir diye düşünüyorum. Gerçek hayatta da böyleyim, en yakınlarıma da böyleyim. Aman üzmeyeyim, kararını etkilemeyeyim demem. O kararı etkilemem gerekiyorsa sonuna kadar giderim.
Biraz aşağıda bir konu var, 20 yaşında iki yıllık evli bir kızcağız kocasından dert yanmış. Konuya cevap yazmadım çünkü ne yazarsam yazayım işe yaramayacağını biliyorum. O kız o adamı ömür boyu çekecek ki yaşadıkları benim için kabul edilebilir şeyler değil. Biraz ışık görsem yazardım bişeyler. Ama dün o konuyu açıp arkasından eşimle çocuğumla gidebileceğim kahvaltı mekanı önerebilir misiniz diye konu açınca anlıyorum ki ne desen boş.
Ben seni anladım, umarım sen de beni ya da benim gibileri anlamışsındır.