Hanımlar merhaba;
Kimseye anlatamıyorum ama size yazmak beni rahatlacak sanırım.
Önceki konumda bir zafer öyküsünden bahsetmiş olsam da bu kez bir mağlubiyetle çıktım karşınıza.Evet.. ALDATILDIM.
12.12.12 de yapılacak nikahımız ertelendi, iş değişikliği v.b nedenler yüzünden.Hafta sonu kuşkularımın üzerine gittim ve yediği haltları bir bir öğrendim. Ağladım,üzüldüm ama çabuk toparlandım sanki.Sabah yine birşey olmamış gibi maskemi taktım ve ofisimdeyim.
Herşeye çözüm buluyorum, belli etmiyorum ama ruhumdaki yara çok derin sanırım bu kez.O kadar sarsıldım ki.Yarım kalan planlar,hayaler,hedefler öyle incitti ki.Yine de şükrediyorum geç olmadan,adım atmadan kurtulabildiğime.Ona göre elimde delil yok ama en büyük delil benim kuşkularım ve üzerine gitmelerim.Pişman mıyım? Hayır.Yaşandı bitti.Bundan sonra yaşar mıyım?Sanırım.
Nİce gitmez diyenlerin,bitmez diyenlerin ardından tekrar tekrar dirilmedim mi??
Sözlerimle kendimi teselli etsem de oluk oluk kanıyor içim.Klasik haketmedim tepkilerim,o dolmayan koşa boşluk,nefret herşey o kadar karıştı ki....
Bu girdaptan nasıl kurtulabilirim bilmiyorum. Bumerang gibi dönüp,dolaşıp aynı son beni buluyor.Güçlü kadın imajımı çizdirmeye niyetim yok,burnum yere düşse karşısında eğilip almam.Ama evime gittiğimde o kocaman boşluk var ya o beni mahvediyor.Uykularımın bölünmesinden,rüyalar görmekten,aynı saatte yapılan aktivitelerde elimin telefona gidişinden,ardından bir hışımla telefonu elimden bırakmaktan nefret ediyorum.Bunları C.tesi günü yaşadım,herşey o kadar taze ki.Sebep sadece 1 gece başına buyruk yaşaması ve beni kuşku içinde bırakması.Kendimi tanıyorum aynı kuşku hep olacak.En güzeli onu bensiz bırakmak.Yanılıyor muyum???
Kimseye anlatamıyorum ama size yazmak beni rahatlacak sanırım.
Önceki konumda bir zafer öyküsünden bahsetmiş olsam da bu kez bir mağlubiyetle çıktım karşınıza.Evet.. ALDATILDIM.
12.12.12 de yapılacak nikahımız ertelendi, iş değişikliği v.b nedenler yüzünden.Hafta sonu kuşkularımın üzerine gittim ve yediği haltları bir bir öğrendim. Ağladım,üzüldüm ama çabuk toparlandım sanki.Sabah yine birşey olmamış gibi maskemi taktım ve ofisimdeyim.
Herşeye çözüm buluyorum, belli etmiyorum ama ruhumdaki yara çok derin sanırım bu kez.O kadar sarsıldım ki.Yarım kalan planlar,hayaler,hedefler öyle incitti ki.Yine de şükrediyorum geç olmadan,adım atmadan kurtulabildiğime.Ona göre elimde delil yok ama en büyük delil benim kuşkularım ve üzerine gitmelerim.Pişman mıyım? Hayır.Yaşandı bitti.Bundan sonra yaşar mıyım?Sanırım.
Nİce gitmez diyenlerin,bitmez diyenlerin ardından tekrar tekrar dirilmedim mi??
Sözlerimle kendimi teselli etsem de oluk oluk kanıyor içim.Klasik haketmedim tepkilerim,o dolmayan koşa boşluk,nefret herşey o kadar karıştı ki....
Bu girdaptan nasıl kurtulabilirim bilmiyorum. Bumerang gibi dönüp,dolaşıp aynı son beni buluyor.Güçlü kadın imajımı çizdirmeye niyetim yok,burnum yere düşse karşısında eğilip almam.Ama evime gittiğimde o kocaman boşluk var ya o beni mahvediyor.Uykularımın bölünmesinden,rüyalar görmekten,aynı saatte yapılan aktivitelerde elimin telefona gidişinden,ardından bir hışımla telefonu elimden bırakmaktan nefret ediyorum.Bunları C.tesi günü yaşadım,herşey o kadar taze ki.Sebep sadece 1 gece başına buyruk yaşaması ve beni kuşku içinde bırakması.Kendimi tanıyorum aynı kuşku hep olacak.En güzeli onu bensiz bırakmak.Yanılıyor muyum???