Benim sadece uzaktan bakarak yürüttüğüm şey şu: Çok kırılgansın ve içinde başka birilerinin dolduracağını sandığın bir sevgi boşluğu var. Bir adam seni sevdiğini de söylese belki ona inanmayacaksın, sevgisini test edeceksin
vs.
İçine dönmek dediğim şey şu: Benim düşünceme gore bizler mutlak sevgiden geliyoruz (Allah bize kendi ruhundan üflemiş, içimizde tanrısal şeyler var). Mutlak sevgiden geldikten sonra, kalbimiz hep mutlak sevgiyi arıyor, çünkü diğer sevgiler tatmin etmiyor. Aşk bitiyor, sevgili gidiyor.
Kendini keşfetmek, değerini keşfetmek, o tanrısallığı keşfetmek
İşte o kendilik, o değer, o tanrısallık senin içinde. Onu başka yerde aramak hep hayal kırıklığı yaratacak. Onu senden başkası sana keşfettiremeyecek. Her kadında bunları keşfetme gücü var ama cesaret göstermek senin iradene kalmış.
Carl Jung adlı ünlü psikiyatrisin gölge kuramı vardır. İnsanın başka bir insanda nefret ettiği şeyler aslında senle ilgili bişiler söyler. Çok kabaca anlattım. Mesela hep hayatina girenlerin gecmisine takiyorsan kendi gecmisinde yuzlesmek istemedigin seyler olabilir. Kendini gecmisine takiyorsun aslinda barisik degilsin.
Herkesin zayıf, kaba yönleri var ama güçlü, nazik tarafları da var. Kirilgan olabilirsin herkesin kirilgan taraflari var. Hepsini kabullenmek, dışlamamak, kendini kendin olduğun için sevmek işte demek istedigim kabaca bu.