ihanet öyle mi? ihanet, ben nişanlık provasında deli gibi onu arıyordum. telefonu kapalıydı. ulaşamadım. sonra öğrendim ki ben onu ararken babamla babası nişanın iptal olduğunu konuşuyormuş. ben elimde giyilmemiş nişanlığımla kaldım. o telefonu açtığında babam salonu iptal ettiriyordu. başkasıyla yatmadı ama bana da sahip çıkamadı. her acı yaşayana en acı. keşke aldatsaydı beni, keşke nefret edebilseydim ondan, keşke adinin şerefsizin biri olsaydı. keşke bana hala aşık olmasaydı. keşke babasına karşı çıkacak kadar cesur olsaydı. keşke... uzar gider.
dedim ya, ben bu aralar bazı şeylerin muhasebesini yapıyorum. kendimi suçladığım yerler var. sana da o yüzden yazdım. ben hep beni aldatmasından korktum, ayrı şehirlerde okuduk, iş için il dışına gidiyordu sık sık, askerliğini asteğmen olarak yaptı, yani aldatması için bütün şartlar mevcuttu. ama yapmadı. sevince yapamıyorsun. ama bazen adamı o kadar boğmuşum ki... "kesip vereyim sana da yastığının altında sakla, seni başka türlü inandıramayacağım" demişti bi kere mesela. bi kere de "yapma artık çok canım yanıyor" dedi.
kimsenin sevgisini yargılamak benim asla haddim değil, sana bunu söyleyip canını yakmak da istemiyorum. sadece bunun hayatını ele geçirmesine izin verme işte. o öyleymiş. bu kadar. seninle ilgili değil.
