Cadılar Evi II

Aslında konsantre olmana gerek yok. Burda önemli olan verilen tekniklerle beyin dalgalarını yavaşlatabilmen. Muhtemelen yattığın zaman kendi içinde birçok konuyu düşünüyor,muhakeme ediyor ve buna engel olamıyorsundur (fiziksel bir rahatsızlık yoksa). Gün boyu beyin beta dalgaları (11–25 Hertz) de çalışır (algılama öğrenme,dikkat gerektiren durumlarda daha yoğun dalgalar yayar). Uykuya geçerken bu dalgaların düşüyor olması gerekir. Ama yatağa yattığın zaman düşünmeye devam ediyorsa bi insan malesef bu dalgalar düşemiyor. Zihin boşaltmanın pek çok tekniği var. Şimdi ben öğrendiğim uzmanınkileri buraya yazamam etik olmaz sanırım :( ama internette bu konuda pek çok teknik yer alıyordur..ben de yayınlanmış bir teknik bulup yazmaya çalışırım

teşekkür ederim. aynen dediğin gibi uykuya dalamıyorum düşünmekten. zihnimi boşaltamıyorum. uyanıkken de öyle, mesela şu an tek birşeyle ilgilenemiyorum, birden fazla şeyle ilgileniyorum dolayısıyla dikkatim dağılıyor, bu nedenle unutkanlık da yaşıyorum.
 
teşekkür ederim. aynen dediğin gibi uykuya dalamıyorum düşünmekten. zihnimi boşaltamıyorum. uyanıkken de öyle, mesela şu an tek birşeyle ilgilenemiyorum, birden fazla şeyle ilgileniyorum dolayısıyla dikkatim dağılıyor, bu nedenle unutkanlık da yaşıyorum.

Ben de çok uyku sorunu yaşıyorum,bazen kafama bişey takılıyo,bazen de o içsel konuşmalar mani oluyo uykuya.ve ben napıyorum bliyo musunuz bazen kendi kendime çimden masal anlatıyorum,hatta en sevdiğim de kırmızı başlıklı kız :D çocuk gibi onu anlatıyorum içsesimle kendime.İŞe yarıyo!!!!
 
evet bildiğimiz ruh çağırmadan farklı birşey bu.kehanet yöntemi olarak ölüleri kullanmak gibi açıklanabilir kısaca.kara büyüye girer

hehe geldim detaylı bir yazı koyacağım birazdan

amaç itiraz etmek değil ama ruh çağırmada da aynı şey olmuyo mu VikingPrincess?ölen kişinin ruhu çağırılıyo ve ondan bazı sorulara yanıt vermesi isteniyo
 
--ALINTI--
NECROMANCY
Necromancy esas olarak bir kehanet yöntemidir. Ölüleri
çağırarak veya gerçek anlamda kaldırarak yapılır. Bütün kehanet
sistemleri içinde en tehlikeli olanıdır. Basit Nectomancy bir
Quija tahtası ile yapılır. Quija tahtası denilen aygıt üzerinde
bütün harflerin, 0 ile 9 arasındaki sayıların ve birar tane de
büyük “Evet” ve “Hayır” yazısı olan bir tahta parçası ile
genellikle üçen şeklinde olan ve altında da rahat ilerlemesi için
bilyeler bulunan küçük bir tahtadan oluşur.
Yazılı Tahta masanın ortasına koyulur. Üzerine bırakılan üçgen
şeklindeki bilyeli tahtanın üzerine de herkes bir parmağını
koyar. Bu tahtanın kayarak gittiği harf ve sayılar kaydedilerek
ruhlardan mesaj almaya çalışılır. Günümüzde bir çok kimse
tarafından yapılan kahve fincanı ile ruh çağırma işleminin
aynısıdır. Quıja tahtasının ismi “Vıya” şeklinde telaffuz edilir
çünkü onun ismi, üzerindeki “Evet, Hayır” yazılarından gelir.
Quija, Fransızca Evet ve Almanca Evet sözlerinin
telaffuzlarından oluşan bir isimdir (Vıy - Ya). Günümüzde
basit bir olay, sadece bilinçaltı tezahürler ve ciddiyetsiz bir ruh
çağırma yöntemi olarak kabul edilen bu yöntem Ortaçağ
Avrupasında dehşet verici bir deney olarak kabul edilirdi. Bu
basit Necronamcy uygulamasının haricindeki Karışık
Necromancy türleri ise mukaddesata hörmetsizliğin ve küfrün
dehşetli ritüellerini ihtiva eder.
Günümüzde, bir medyumun transa girip, ölünden yakınlarına
mesajlar nakletmesi şeklindeki, masum spiritüel seanslar haline
gelmiştir. Necromancy'nin bu yönteminde kontak kurulduğu
iddia edilen ruhun gerçekten istenen kişi olduğuna dair hiç bir
akılcı delil yoktur. Daha dehşetli seramoniler şüphesiz ki,
Necromancer'ın emri ile bedenin gerçekten mezarından
kalkmasıdır. İnanışa göre madde zincirinden kurtulan bir ruh
geleceği önceden görebilir. Tevrat'a göre Endor büyücüsü,
Kral Saul'a cevap vermesi için peygamber Samuel'’in
ruhunu çağırmıştır.
Necromancy ritüelleri için Necromancer ve yardımcıları uzun
süre hazırlanırlar. Hazırlık süresince oruç tutup, meditasyon
yaparak vakit geçirirler. Çevrelerinde de ölüm ve çürüme ile ilgili
bir atmosfer oluştururlar. Cesetlerden soyulmuş kefenler
giyerler. Bellerine kurukafalar asarlar. Işıktan uzak dururlar. Tuz
ve benzeri, koruyucu manyetizmaya sahip olan herşeyden
kaçınırlar. Eski Yunan ölüm tanrıçası Hecate'in kutsal hayvanı
köpek olduğu için köpek eti yerler.
Asıl merasim günün ilk saatlerinde mezarın yanında yapılır.
Tabut açılır ve Necromancer ölünün yanına yatar. Bundan sonra
da Necromancer gerekli çağrı ve hitabeleri okuyarak bir
demonlar ve spirit'ler kalabalığını davet eder. Bu demonların
içinde başlıca Hecate, tercih edilendir. Bu işlemler için en uygun
ve uğurlu zamanın, dolunayın, ayın onüçüne tesadüf ettiği
zamanlar olduğu kabul edilir. Ruha benedine girmesi ve
neromancer'in sorularına cevap vermesi emredilir. Merasim
bitirilip, istenilenler elde edilince ruha mükafaat olarak, bir daha
aynı şekilde çağırılmaması için cesedi yakılır. Necromancy
ritüellerinin başka bir şekli de Nercomancer'ın cesetle cinsel
birleşmede bulunmasıdır. Bu işlemin de, spermler vasıtasıyla
ruha hayat vereceğine inanılır.
Necromancy merasimleri hakkındaki belgelerin içindeki en
önemli rapor Lucan isimli bir Witch'in Pompey için yaptığı
Necromancy'dir. Raporda Lucan, nasıl yaşayıp, cesetlerin
arasında yattığını anlatır. Merasim için yeni ölmüş bir askerin
cesedi seçilir. Askerin boğazı ve akciğerleri hala bozulmamış
durumdaydı. Lucan, Kuduz köpek salyası, cesetlerle beslenen
bir sırtlanın salyası, yılan derisi, çeşitli bitkiler ve âdet kanından
oluşan bir iksir kaynatır ve askerin açık yaralarına döker.
Bundan sonra bazı tanrı ve tanrıçalara seslenir. Ölünün
rehberliğini yapması için Hermes'i, Hecate'i, Prosperine'i ve
ölülerin ruhlarını Stix nehrinden geçiren kayıkçı Charon'u davet
eder.
Bir başka Necromancy raporu da XIX. Yüzyılın ünlü Okültisti
Eliphas Levi adıyla tanınan, Eliphas Louis Zahed
hakkındadır. Levi, Tyana'lı Apollonius'u kaldırmaya
teşebbüs etmiştir.
Tevrat ayetlerindeki Endor büyücüsü Necromancy'nin bilinen en
eski kaydıdır ve Necromancy bilinen en seki kehanet yöntemidir.
Günümüzde de, Klasik Necromancy'nin hala pratik edildiğine
dair bazı delilller vardır. İngiliz basınında sık sık, tahrip edilmiş
mezarlarla ilgili haberlere rastlanır. Ayrıca Londra'nın Highgate
mezarlığında çeşitli sebeplerden dolayı resmi olarak açılan
mezarların bazılarında ölülerin rahatsız edilmiş olduklarına dair
açık deliller görülmüştür. Necromancy'nin ana tehlikesi ruhun,
kendisini çağıran Necromancer'a saldırmasıdır. Bundan başka
ruh, merasimin yapıldığı yere sık sık uğrayarak sonunda bir
mezarlık hayaleti halini de alabilir.

Büyü sohbetleri adlı kitaptan alıntıdır...

--ALINTI--
 
--ALINTI--
NECROMANCY
Necromancy esas olarak bir kehanet yöntemidir. Ölüleri
çağırarak veya gerçek anlamda kaldırarak yapılır. Bütün kehanet
sistemleri içinde en tehlikeli olanıdır. Basit Nectomancy bir
Quija tahtası ile yapılır. Quija tahtası denilen aygıt üzerinde
bütün harflerin, 0 ile 9 arasındaki sayıların ve birar tane de
büyük “Evet” ve “Hayır” yazısı olan bir tahta parçası ile
genellikle üçen şeklinde olan ve altında da rahat ilerlemesi için
bilyeler bulunan küçük bir tahtadan oluşur.
Yazılı Tahta masanın ortasına koyulur. Üzerine bırakılan üçgen
şeklindeki bilyeli tahtanın üzerine de herkes bir parmağını
koyar. Bu tahtanın kayarak gittiği harf ve sayılar kaydedilerek
ruhlardan mesaj almaya çalışılır. Günümüzde bir çok kimse
tarafından yapılan kahve fincanı ile ruh çağırma işleminin
aynısıdır. Quıja tahtasının ismi “Vıya” şeklinde telaffuz edilir
çünkü onun ismi, üzerindeki “Evet, Hayır” yazılarından gelir.
Quija, Fransızca Evet ve Almanca Evet sözlerinin
telaffuzlarından oluşan bir isimdir (Vıy - Ya). Günümüzde
basit bir olay, sadece bilinçaltı tezahürler ve ciddiyetsiz bir ruh
çağırma yöntemi olarak kabul edilen bu yöntem Ortaçağ
Avrupasında dehşet verici bir deney olarak kabul edilirdi. Bu
basit Necronamcy uygulamasının haricindeki Karışık
Necromancy türleri ise mukaddesata hörmetsizliğin ve küfrün
dehşetli ritüellerini ihtiva eder.
Günümüzde, bir medyumun transa girip, ölünden yakınlarına
mesajlar nakletmesi şeklindeki, masum spiritüel seanslar haline
gelmiştir. Necromancy'nin bu yönteminde kontak kurulduğu
iddia edilen ruhun gerçekten istenen kişi olduğuna dair hiç bir
akılcı delil yoktur. Daha dehşetli seramoniler şüphesiz ki,
Necromancer'ın emri ile bedenin gerçekten mezarından
kalkmasıdır. İnanışa göre madde zincirinden kurtulan bir ruh
geleceği önceden görebilir. Tevrat'a göre Endor büyücüsü,
Kral Saul'a cevap vermesi için peygamber Samuel'’in
ruhunu çağırmıştır.
Necromancy ritüelleri için Necromancer ve yardımcıları uzun
süre hazırlanırlar. Hazırlık süresince oruç tutup, meditasyon
yaparak vakit geçirirler. Çevrelerinde de ölüm ve çürüme ile ilgili
bir atmosfer oluştururlar. Cesetlerden soyulmuş kefenler
giyerler. Bellerine kurukafalar asarlar. Işıktan uzak dururlar. Tuz
ve benzeri, koruyucu manyetizmaya sahip olan herşeyden
kaçınırlar. Eski Yunan ölüm tanrıçası Hecate'in kutsal hayvanı
köpek olduğu için köpek eti yerler.
Asıl merasim günün ilk saatlerinde mezarın yanında yapılır.
Tabut açılır ve Necromancer ölünün yanına yatar. Bundan sonra
da Necromancer gerekli çağrı ve hitabeleri okuyarak bir
demonlar ve spirit'ler kalabalığını davet eder. Bu demonların
içinde başlıca Hecate, tercih edilendir. Bu işlemler için en uygun
ve uğurlu zamanın, dolunayın, ayın onüçüne tesadüf ettiği
zamanlar olduğu kabul edilir. Ruha benedine girmesi ve
neromancer'in sorularına cevap vermesi emredilir. Merasim
bitirilip, istenilenler elde edilince ruha mükafaat olarak, bir daha
aynı şekilde çağırılmaması için cesedi yakılır. Necromancy
ritüellerinin başka bir şekli de Nercomancer'ın cesetle cinsel
birleşmede bulunmasıdır. Bu işlemin de, spermler vasıtasıyla
ruha hayat vereceğine inanılır.
Necromancy merasimleri hakkındaki belgelerin içindeki en
önemli rapor Lucan isimli bir Witch'in Pompey için yaptığı
Necromancy'dir. Raporda Lucan, nasıl yaşayıp, cesetlerin
arasında yattığını anlatır. Merasim için yeni ölmüş bir askerin
cesedi seçilir. Askerin boğazı ve akciğerleri hala bozulmamış
durumdaydı. Lucan, Kuduz köpek salyası, cesetlerle beslenen
bir sırtlanın salyası, yılan derisi, çeşitli bitkiler ve âdet kanından
oluşan bir iksir kaynatır ve askerin açık yaralarına döker.
Bundan sonra bazı tanrı ve tanrıçalara seslenir. Ölünün
rehberliğini yapması için Hermes'i, Hecate'i, Prosperine'i ve
ölülerin ruhlarını Stix nehrinden geçiren kayıkçı Charon'u davet
eder.
Bir başka Necromancy raporu da XIX. Yüzyılın ünlü Okültisti
Eliphas Levi adıyla tanınan, Eliphas Louis Zahed
hakkındadır. Levi, Tyana'lı Apollonius'u kaldırmaya
teşebbüs etmiştir.
Tevrat ayetlerindeki Endor büyücüsü Necromancy'nin bilinen en
eski kaydıdır ve Necromancy bilinen en seki kehanet yöntemidir.
Günümüzde de, Klasik Necromancy'nin hala pratik edildiğine
dair bazı delilller vardır. İngiliz basınında sık sık, tahrip edilmiş
mezarlarla ilgili haberlere rastlanır. Ayrıca Londra'nın Highgate
mezarlığında çeşitli sebeplerden dolayı resmi olarak açılan
mezarların bazılarında ölülerin rahatsız edilmiş olduklarına dair
açık deliller görülmüştür. Necromancy'nin ana tehlikesi ruhun,
kendisini çağıran Necromancer'a saldırmasıdır. Bundan başka
ruh, merasimin yapıldığı yere sık sık uğrayarak sonunda bir
mezarlık hayaleti halini de alabilir.

Büyü sohbetleri adlı kitaptan alıntıdır...

--ALINTI--

burda da demiş ya sıradan ruh çağırma yönteminin aynısıdır diye,hatırlıyorum çocukken yapmaya çalıştığımızı arkadaşlarla,snra da korkardık,hatta tandıığım yapan insanlar da var,göya yapmışlar ve ruh da gelmiş,bişeyler sormuşlar,kehanette bulunmuş ama ben inanamıyorum buna da napiym,ölü nasıl gelsin :S
 
çocukken ruh çağırırdık ona benzer bi şey
çok tehlikeliymiş
şimdi korktm

evet,çocukken çok yapardık,ne akla hzmetse :) cahil cesareti işte,ruh gelse yüreğimize inecek haberimiz yok.bi de gruptan 1-2 tip mutlaka kandırmaya çalışırdı,kendi eliyle fincanı farkettirmeden hareket etmeye kalkardı :) içimizde uyanık olanlar da hemen anlardı.bize zararı dokunmasının yanında herşeyden önemlisi ölüyü rahatsız etmek çok yanlış tabi.yapan ve gerçekten ruh geldi diyen var mı?
 
evet,çocukken çok yapardık,ne akla hzmetse :) cahil cesareti işte,ruh gelse yüreğimize inecek haberimiz yok.bi de gruptan 1-2 tip mutlaka kandırmaya çalışırdı,kendi eliyle fincanı farkettirmeden hareket etmeye kalkardı :) içimizde uyanık olanlar da hemen anlardı.bize zararı dokunmasının yanında herşeyden önemlisi ölüyü rahatsız etmek çok yanlış tabi.yapan ve gerçekten ruh geldi diyen var mı?

o fincan yöntemiyle gerçekten bir ruh geleceğine inanmıyorum ben şahsen.gelen olsa olsa 3 harfli olur.ben de daha önce denedim hem tek başıma hem başkalarıyla.yalnız bizim niyetimiz en baştan ruh çağırmak değil 3 harfli çağırmaktı zaten geldi de.
 
Son düzenleme:
Hiç böyle olaylara şahit olmadığım için diğer insan dışı varlıkların var olduğuna ben tam olarak inanamıyorum ama kesin yoktur da diyemiyorum. O tahta olayını okumuştum ben bir yerde, sadece ruh değil başka varlıklar da çağrılabiliyormuş öyle, öncesinde çember açılıyormuş falan ama musallat olma riski varmış...
 
evet,çocukken çok yapardık,ne akla hzmetse :) cahil cesareti işte,ruh gelse yüreğimize inecek haberimiz yok.bi de gruptan 1-2 tip mutlaka kandırmaya çalışırdı,kendi eliyle fincanı farkettirmeden hareket etmeye kalkardı :) içimizde uyanık olanlar da hemen anlardı.bize zararı dokunmasının yanında herşeyden önemlisi ölüyü rahatsız etmek çok yanlış tabi.yapan ve gerçekten ruh geldi diyen var mı?

evet ya sen hareket ettirdin kavgası olurdu bide o sıra fincan hareket edince mutlu olurduk ama ii ki gelmemiş ya gelse kesin kötü şeyler olurdu

bi arada tutturmustum barıs akarsu nun ruhunu çağırıcam diye ii ki yapmamısım kara büyü oldugunu bilmiyordum
 
o fincan yöntemiyle gerçekten bir ruh geleceğine inanmıyorum ben şahsen.gelen olsa olsa 3 harfli olur.ben de daha önce denedim hem tek başıma hem başkalarıyla.yalnız bizim niyetimiz en baştan ruh çağırmak değil 3 harfli çağırmaktı zaten geldi de.

ayyyyy,demeeee,naptınız?noldu?soru mu sordunuz?nasıl emin oldun geldiğinden?tek başına nasıl denedin,nasıl bir cesaret
 
Back
X