• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Cahil İnsanlarla Çalışmak

Yalniz aclik siniri 1.250;yoksulluk siniri 3.990 tl olark aciklandi gecen gun. Bunlar Kasim ayı verileri.
Kadin eltisigilleri, adam baldizigilleri, konu sahipleri kaynatasigilleri konusup rahatlamaya devam etsin bence.
Mutlu oluyor belki insanlar bunu yaparak?
Golf oynayamiyor, yelken sporlariyla ugrasamiyor, tracking yapamiyor. Arada hali sahaya maca gidebilir belki.
Zaten aldigi maasla g.tunu silecek pecete bulursa sukretsin.
Oturup kuyruklu yildizi mi konusacak Allasen :confused:

Sadece ve sadece dedikodu yapmamanın karşılığı golf oynamak, yelken sporlarıyla uğraşmak, tracking yapmak değildir. Anlatmak istediğim konu maddiyatla ilgili değil, bilgiye ulaşmak günümüzde bedava.

İnsanlar dertleşmesin, rahatlamasın demiyorum kaldı ki ben sırf eltisi, görümcesi ne demiş kim kime ne laf sokmuş ekseninde yaşayan insanların pek mutlu olduğunu da görmedim, genelde huzursuzlar. Dertleşmenin yanı sıra içinde kim kime ne demiş bilgileri içermeyen farklı konularla da ilgilenseler bu kadar kafaya takıp içlenmezler de belki meselelerine. Sadece kuyruklu yıldızlarla ilgilenmeleri gerekmiyor yani o gündemde olan bir konu olduğu için örnekti.
 
Israrla anlaşamadığımız nokta ben kimseyle dertleşmeyin, 7/24 kitap okuyun, kendinizi aşın demiyorum kimseye. Hayatınız sadece eltiniz/görümceniz ve onlarla yaşadığınız karşılıklı laf sokuşlardan ibaret olmamalı diyorum. Burada yok mu peki böyle insanlar? Atıyorum kocasının kendisinden ayrı gezmeye gittiğinden şikayet edip yorum olarak buna kızmamasını, başka uğraşlar ve arkadaşlar da edinmesini tavsiye eden insanlara ters tepki veren, önerilere ve eleştiriye kapalı, kendini geliştirmesi yönündeki önerileri siz çok biliyorsunuz diye geri çeviren kadın yok mu burada allah aşkına?

Kendini üstün görüp akıl veremezsin, kimsenin cahilliğini sorgulayamazsın demişsiniz ama buraya yazma amacımız zaten bu değil mi? Biri bir konu açıyor ve diğer insanlar da tavsiye/akıl/öneri veriyor? Akıllıya akıllı, güzele güzel, haksıza haksız, yanlışa yanlış yaptığını söyleyip cahile cahil diyememek neden?

Bu arada sana hakaret etmek amacıyla bir kelime kullanmadın diyorsunuz ancak sende üstünlük kompleksi seziyorum diyen sizdiniz. Ben burada bahsettiğim kriterleri sağlayan insanlara cahil dediğim için onları aşağılamış ve küçük görmüş oluyorum ama siz bana sahip olduğum aşağılık kompleksini maskelemek için kendimi üstün gören tavırlara girdiğimi söyleyerek bana hakaret etmiş olmuyorsunuz öyle mi? Ne objektif bir bakış açısı "insan gerçekten hayret ediyor".

Duka sana bir noktada katılıyorum, evet insan kendini geliştirmeli, okumalı, öğrenmeli vs.

Burada sana katılanların mesaj sayılarına bir bak lütfen... 5.000 lerin üzerinde mesaj sayıları çoğunun.. yani evet hem kendini geliştiriyor hem de burada mesaj yazmaktan keyif alıyor.. demek istediğimi anlatabildim mi? Genel anlamda verdiğin toplumsal mesaj çok önemli, evet okuyalım öğrenelim.. Ama burada eltisinin baldızının teyzesinden konu açıyor diye cahil diyemeyiz değil mi?

burada tarz tarz kadınlar var, evet gerçekten cahili de var, çook kültürlüsü de var... burada zaman harcayan herkese kendini geliştir diyebilecek durumda olduğumuzu da düşünmüyorum...

çalıştığın iş yerindeki sohbetlerden rahatsız olmanı da tabi ki çok mantıklı buluyorum... ben de hoşlanmam boşuna gürültüye sebebiyet veren konuşmalardan... bunun içinde tek önerim sevdiğin müzikler eşliğinde kulaklık kullanmandır.. yazılımcı olmanın en güzel taraflarından biri de bu kanımca :)
 
:) Başlığı özellikle seçtim, tepki alacağını tahmin ediyordum. Aslında tepkiyle bir sıkıntım yok da konuyu mağdur edebiyatına getirip "senden etkilenmiyorum, çok çirkinsin keşke ölsen!" temalı mesajlar içimdeki açıklama yapma şevkini kırıyor zira amaç tartışıp birbirini anlamak değil, ne olursa olsun daha çok laf sokmak, haklı çıkmak.

Mağrurlanma Duka, senden büyük kimler var bilemezsin ok? asaletlerinden susuyorlar. :63:
Ben canım istediğinde istediğim gibi duruma uygun konuşurum, asil değilim, kafam raad :KK76:

Bir de benim cahil tanımım da kendime göre; bir iş icin bir araya gelmis kisilerden is tanimlandiktan sonra ve görev dağılımı yapıldıktan sonra, o iş haricindeki bir konuyu gündeme getiren bir insan cahildir, düğün mü olacak? Görümce kendi giyeceği şey yüzünden huzur mu bozuyor? Cahil. Görümcenin hangi üniversiteyi bitirdiğinin, hayatında ne acılar çektiğinin bir değeri yok, müstakbel kocanın kızkardeşi o an ötesi değil, dert edilir mi edilir? Gelin tarafından mesela. Ay o da abisinin düğünü için özenmiş zırvalamaları sinir bozar daha fazla ama olmuş bitmiş bir olay artık, değiştiremeyeceksin. İntikam almak istiyorsan alınır ama gidip onun da bir gününü mahvederek değil, kendi zamanında yaptığın bir şeyi düşünürsün öyle devam edersin hayatına mesela, yoksa eşle ikisinin arasındaki kardeşlik gerçeğini değiştiremeyeceksin, ben de zamanında ona düğün tarihimizi sormadım oysa abimin düğünü olsa gelin benle paylaşsa mutlu olurdum ama paylaşmadım. Onu mutlu etmedim meğerse asıl intikamı kendine göre o almış deyip devam edeceksin, ben öyle öyle rahat ediyorum tüm intikamlarım (kendime göre) alınmış olarak. Üniversite mezunu olmasının kadın olmasının falan ne alakası var veya aramızı bozmaya çalışacak diye neden düşman belleyeyim kendime? Hiç de 3. kişilerin değiştiremediğin davranışlarından dolayı ikili ilişki iyiye gitmiyor. O olay anındaki tam odak noktasındaki kişiler olarak en çok gelinle damat biliyordu neyin ne olduğunu. Diğerleri ne olurlarsa olsunlar ortamı bozuyorlarsa cahildi o an, bu kadar basit. Damat kızkardeşine bu bahsi kapatalım istersen, bu gün bizim günümüz diyememiş mi? O zaman böyle insanla evlenmek için bu ne cesaret derim, her türlü.

Yok aslında çok ilgiliymiş de, bir dediğini iki etmezmiş de falan filan, ikiniz için en önemli günde doğumundan beri tanıdığı kardeşine tek cümle bile olsa bir laf edememiş, krizi çözememiş daha neyine övüyorsun? Gelin söyleyince kötü olur evet, çünkü kötü olmamak için ağabeyinin söylemesi gerekir, ağabeyinin söylemesini unutur çünkü. Gelin aklına giriyor bunun lafı döner mi sonrasında. O da olur, evlenen iki kişi görümce yüzünden huzursuz oldukça hak verir mi zamanla kardeşine? Verir, ne varsa ailede var, beni bir tek onlar anlıyor der mi? der. Ben o gergin zamanlarda düğünün iyi geçmesi için uğraşan (bana göre hiç sorun çıkartmamak demek) iki taraftan herkese tek tek ufak tefek hediye gönderdim, olmasaydınız bu kadar güzel olmazdı çok teşekkür ederim dedim, sonra yine hayatıma devam ettim, süper iyi insan mıyım? Hiç de sanmıyorum. Umrumda değiller ki günlük hayatımda, neden gelmiyorsunuz sitemlerine her zaman verecek değişik cevabım var yeter. Yanyanayken de surat asmıyorum kimse hakkımda olumsuz diyecek bir şey bulamıyor, iyi gelin olmak kendinden fedakarlıkla oluyor ama içine atmakla veya her işlerine koşmakla olmuyor, damadı kötülemediğin zaman da oluyor ailesine karşı. Gelin iki yüzlü falan denebilir mi benim için denebilir. Evet, her insanla samimi olamıyorum ama olamadıklarıma bunu her koşulda belli etmeye hakkım yok, çünkü bu sefer başka ilişkileri bozarım, kafam çok raad.

İlk olumsuz cümlelerini dert edip, neden böyle söylediler? diye dert etseydim mesela, illa o eşyanın o marka alınması şart mı? diye sıradan bir laf, acaba ucuza? mı kaçmak istiyorlar diye dert olurdu içime, onun yerine marka mühim değil, sağlam olsun istiyorum her sene eşya mı değiştireceğiz? para zor kazanılıyor biliyorsunuz çok çalışıyor nişanlım dedim, haklısın eşya bir kere alınır dediler. Susup kabulleneceğime kendi istediğimizi almış olduk, düğünden sonra bir de başkasının karar verdiği eşyayla oturacak değilim. Ama bunu sesli dile getirmenin bana bir faydası yok, gelin şimdiden mal/marka derdine falan düşmüş de denemez. Söylediğim net bir şey, doğru da. "siz neden karışıyorsunuz? para bizim değil mi? Ben de çalışıyorum, nişanlım da çalışıyor istediğimiz markayı alırız!!" diye yine doğru bir yargı olduğu halde atarlansam, hiç de sanmıyorum ki olayı toparlayabileyim sonradan.
 
Mağrurlanma Duka, senden büyük kimler var bilemezsin ok? asaletlerinden susuyorlar. :63:
Ben canım istediğinde istediğim gibi duruma uygun konuşurum, asil değilim, kafam raad :KK76:

“Sen ne söylersen söyle, söylediğin,karşındakinin anladığı kadardır.” Mevlana :)
 
“Sen ne söylersen söyle, söylediğin, karşındakinin anladığı kadardır.” Mevlana :)

Aynen öyle, hayattaki isteklerimizin sorun çıkmadan yerine gelebilmesi için karşındakinin "anlayabileceği" şekilde söylemenin faydasını hiç yabana atmamak lazım. Bir başkasına haklısın lafını dedirtmek zor, hele mücadele ile daha da zor. Ne söylersen söyle kısmına ekleme yapılabilir o yüzden, mutlaka karşılık veremediği ve teslim olduğu bir söyleme şekli var, öteki türlü zaten birarada yaşayamayız, herkese gel deyip sonrasında kaos yaşamak istemiyorsak.
 
Mağrurlanma Duka, senden büyük kimler var bilemezsin ok? asaletlerinden susuyorlar. :63:
Ben canım istediğinde istediğim gibi duruma uygun konuşurum, asil değilim, kafam raad :KK76:

Bir de benim cahil tanımım da kendime göre; bir iş icin bir araya gelmis kisilerden is tanimlandiktan sonra ve görev dağılımı yapıldıktan sonra, o iş haricindeki bir konuyu gündeme getiren bir insan cahildir, düğün mü olacak? Görümce kendi giyeceği şey yüzünden huzur mu bozuyor? Cahil. Görümcenin hangi üniversiteyi bitirdiğinin, hayatında ne acılar çektiğinin bir değeri yok, müstakbel kocanın kızkardeşi o an ötesi değil, dert edilir mi edilir? Gelin tarafından mesela. Ay o da abisinin düğünü için özenmiş zırvalamaları sinir bozar daha fazla ama olmuş bitmiş bir olay artık, değiştiremeyeceksin. İntikam almak istiyorsan alınır ama gidip onun da bir gününü mahvederek değil, kendi zamanında yaptığın bir şeyi düşünürsün öyle devam edersin hayatına mesela, yoksa eşle ikisinin arasındaki kardeşlik gerçeğini değiştiremeyeceksin, ben de zamanında ona düğün tarihimizi sormadım oysa abimin düğünü olsa gelin benle paylaşsa mutlu olurdum ama paylaşmadım. Onu mutlu etmedim meğerse asıl intikamı kendine göre o almış deyip devam edeceksin, ben öyle öyle rahat ediyorum tüm intikamlarım (kendime göre) alınmış olarak. Üniversite mezunu olmasının kadın olmasının falan ne alakası var veya aramızı bozmaya çalışacak diye neden düşman belleyeyim kendime? Hiç de 3. kişilerin değiştiremediğin davranışlarından dolayı ikili ilişki iyiye gitmiyor. O olay anındaki tam odak noktasındaki kişiler olarak en çok gelinle damat biliyordu neyin ne olduğunu. Diğerleri ne olurlarsa olsunlar ortamı bozuyorlarsa cahildi o an, bu kadar basit. Damat kızkardeşine bu bahsi kapatalım istersen, bu gün bizim günümüz diyememiş mi? O zaman böyle insanla evlenmek için bu ne cesaret derim, her türlü.

Yok aslında çok ilgiliymiş de, bir dediğini iki etmezmiş de falan filan, ikiniz için en önemli günde doğumundan beri tanıdığı kardeşine tek cümle bile olsa bir laf edememiş, krizi çözememiş daha neyine övüyorsun? Gelin söyleyince kötü olur evet, çünkü kötü olmamak için ağabeyinin söylemesi gerekir, ağabeyinin söylemesini unutur çünkü. Gelin aklına giriyor bunun lafı döner mi sonrasında. O da olur, evlenen iki kişi görümce yüzünden huzursuz oldukça hak verir mi zamanla kardeşine? Verir, ne varsa ailede var, beni bir tek onlar anlıyor der mi? der. Ben o gergin zamanlarda düğünün iyi geçmesi için uğraşan (bana göre hiç sorun çıkartmamak demek) iki taraftan herkese tek tek ufak tefek hediye gönderdim, olmasaydınız bu kadar güzel olmazdı çok teşekkür ederim dedim, sonra yine hayatıma devam ettim, süper iyi insan mıyım? Hiç de sanmıyorum. Umrumda değiller ki günlük hayatımda, neden gelmiyorsunuz sitemlerine her zaman verecek değişik cevabım var yeter. Yanyanayken de surat asmıyorum kimse hakkımda olumsuz diyecek bir şey bulamıyor, iyi gelin olmak kendinden fedakarlıkla oluyor ama içine atmakla veya her işlerine koşmakla olmuyor, damadı kötülemediğin zaman da oluyor ailesine karşı. Gelin iki yüzlü falan denebilir mi benim için denebilir. Evet, her insanla samimi olamıyorum ama olamadıklarıma bunu her koşulda belli etmeye hakkım yok, çünkü bu sefer başka ilişkileri bozarım, kafam çok raad.

İlk olumsuz cümlelerini dert edip, neden böyle söylediler? diye dert etseydim mesela, illa o eşyanın o marka alınması şart mı? diye sıradan bir laf, acaba ucuza? mı kaçmak istiyorlar diye dert olurdu içime, onun yerine marka mühim değil, sağlam olsun istiyorum her sene eşya mı değiştireceğiz? para zor kazanılıyor biliyorsunuz çok çalışıyor nişanlım dedim, haklısın eşya bir kere alınır dediler. Susup kabulleneceğime kendi istediğimizi almış olduk, düğünden sonra bir de başkasının karar verdiği eşyayla oturacak değilim. Ama bunu sesli dile getirmenin bana bir faydası yok, gelin şimdiden mal/marka derdine falan düşmüş de denemez. Söylediğim net bir şey, doğru da. "siz neden karışıyorsunuz? para bizim değil mi? Ben de çalışıyorum, nişanlım da çalışıyor istediğimiz markayı alırız!!" diye yine doğru bir yargı olduğu halde atarlansam, hiç de sanmıyorum ki olayı toparlayabileyim sonradan.

Evet ben maalesef iki uzay filmi izleyip kendini entel sanan - ki sayı burada önemli üç tane izlemiş olamam mutlaka iki olacak-, insanlara üstten üstten bakan ama aslında hiçbir numarası olmayan, cehaletin faydalarını görüp anlayamamış biri olmama rağmen mağrurlanıp, övünüp duruyorum, ah bu dunning kruger muzdaribi ben ah!:KK42:

Ama duuur sen de az değilsin bu ne politiklik böyle! Kendini çok akıllı sanıp insanları küçümsüyor musun? Cahil nasıl dersin sen kimsin? Cahil mazallah kimseye denmez. Çok büyük yanlışlardasın derhal düzel. Ayrıca sana o marka almak şart mı diye soran kayınvalidene açacaktın ağzını yumacaktın gözünü ki dersini alsın, seni kolay lokma sanmasın. Kocana da surat yapacaktın ve trip atacaktın ki değerini bilsin. Sonra bu sorun için bir batch çalıştırıp çevrendeki herkese güncel bilgileri günlük frekansta update edecektin ki konuşacak konu olsun. En büyük ve en önemli sensin, diğer herkes senin gönlünü hoş tutmak için var ahh hiç mi ders almıyorsun burada okuduklarından? Neden egonu törpüleyip işleri akılcılıkla hallediyorsun? Lütfen silkelen ve kendine gel. Cahil de sensin ayrıca söylemiş miydim burada neler var kendini bir şey sanma.
 
Merhaba,

Öncelikle fake falan değilim, arada bakıyordum foruma ve bugün üye oldum. Trollemek gibi bir amacım da yok.

Derdim başlıkta da belirttiğim üzere cahil insanlarla çalışıyor olmak. Cahilden kastım okumamış olmak değil zira ne okumamış insanlar var edindikleri tecrübelerle benim diyen okumuşlara taş çıkartan. Cahilden kastım ufku dar, kendini geliştirmek ve yeni şeyler öğrenmek adına hiçbir çabası olmayan, olmadığı gibi olana da mani olmaya çalışan, okumayan, araştırmayan, inandıkları doğrulara körü körüne bağlı olan insanlar.

Özel bir şirkette IT departmanında çalışıyorum. Bilişim ve yazılım bilgi birikimi olmadan müdahale etmesi zor alanlar olduğu için neyse ki işime fazla karışan olmuyor. Ancak sosyal ortamdan son derece rahatsızım. Konuşulan konular inanılmaz sığ ve boş. Ben de hergün belgesel izleyip şarap içtiğimden değil ancak bilimsel gelişmeler, teknoloji, ekonomi, tarih gibi konular genel olarak iş çevremdeki insanların hayatında çok az yer tutuyor. Bütün gün çocuk, kayınvalide, kayınpeder, görümce, elti, kıskanç ve çekemeyen fesat insanlar muhabbetleri duymaktan fenalık geldi. Hani başlıklara bakınca durum burada da çok farklı değil de :) En azından arada görüyorum kendime yakın bulduğum tipleri.

Daha geçen günlerde 10 yıllık yolculuğun ardından uzay aracının sondası kuyruklu yıldıza iniş yaptı ve aldığı örnekleri analiz ederek verileri yolladı. Bu muazzam gelişme bizim şirkette "aman sen de nelerle uğraşıyorsun buna mı heyecanlandın" şeklinde ses buluyor.

İş değiştirmek bir çözüm yolu ancak sosyal ortam haricinde yaptığım işi seviyorum, maaşım da iyi.

Siz neler düşünüyorsunuz var mıdır buna benzer insanlık için küçük ancak kendi için büyük derdi olan?
şu anda çalışmıyorum ama hep derim ki işyerleri arkadaş bulmak için iyi yerler değildir,,,, bence ilişkileri sığ ve yüzeysel tutmak daha iyi,,,
kendinize göre eminim ki bir arkadaş çevreniz vardır zaten,,,
buradan ayrılsanız başka yere gitseniz de durum çok farklı olmayacak onu da belirteyim,,,
öğlen araları çok canınız sıkılıyorsa kendinize göre şeyler yapın,,,
kitap okuyun yürüş yapın ,,, insanlar yeni bir dil bile öğreniyor öğlen tatilinde,,,
 
şu anda çalışmıyorum ama hep derim ki işyerleri arkadaş bulmak için iyi yerler değildir,,,, bence ilişkileri sığ ve yüzeysel tutmak daha iyi,,,
kendinize göre eminim ki bir arkadaş çevreniz vardır zaten,,,
buradan ayrılsanız başka yere gitseniz de durum çok farklı olmayacak onu da belirteyim,,,
öğlen araları çok canınız sıkılıyorsa kendinize göre şeyler yapın,,,
kitap okuyun yürüş yapın ,,, insanlar yeni bir dil bile öğreniyor öğlen tatilinde,,,

Teşekkür ederim tavsiyeleriniz için. Tek olmaktan yana büyük bir sıkıntım da yok aslında genel olduğunu düşündüğüm için açtım bu konuyu, benzer sorunlar yaşayanlar da geldi yorumlarını yazdı sağ olsunlar.

Konuda bahsi geçen insanlarla ortak proje yürütüyoruz haliyle sıkı bir iş ilişkisi içindeyiz. Bazen öğle aralarında yemeğe birlikte çıkmak durumunda kalıyoruz ve sayelerinde birlikte çalışmadığım sadece uzaktan gördüğüm, ismini bildiğim insanların o gece kimde kaldığından tutun ne renk iç çamaşırı giydiğine kadar her şeylerini öğreniyorum :) Bazen dedikodu öyle hararetli oluyor ki kasıtlı sabote edip alakasız global kirlilikten, küresel ısınmadan falan bahsediyorum ve kimse ilgilenmediği için konu dağılmış oluyor :)
 
Ayy.. Bu konudan benim kadar çeken var mıdır acep..?
Sizinki bir nebze iyiymiş.. Bizim servisler karışıktı mavi&beyaz yaka..
Yanlış anlaşılmasın, hor görmüyorum asla ama bir keresinde serviste şöyle bir konuşma geçmişti erkekler arasında..
Panathinaikos & Fenerbahçe maçı için basketbolcular Yunanistan'a gitmiş..
Elemanı ekip başına " iyi işte, kendi yurtlarına dönmüşler"
ekip başı " ne alaka oğlum?"
eleman "E fener & rum patriği yok mu? "
Bütün servis öylece kaldı..!!
sonra başka biri " oğlum salak mısın? o zaman bütün gsliler fransız ermeni mi?"
Allahım nasıl bir yerdeyim dedim kendime..!!! Ama bunlardan kaçılmıyor.. Hemen her yer aynı.!
 
Ayy.. Bu konudan benim kadar çeken var mıdır acep..?
Sizinki bir nebze iyiymiş.. Bizim servisler karışıktı mavi&beyaz yaka..
Yanlış anlaşılmasın, hor görmüyorum asla ama bir keresinde serviste şöyle bir konuşma geçmişti erkekler arasında..
Panathinaikos & Fenerbahçe maçı için basketbolcular Yunanistan'a gitmiş..
Elemanı ekip başına " iyi işte, kendi yurtlarına dönmüşler"
ekip başı " ne alaka oğlum?"
eleman "E fener & rum patriği yok mu? "
Bütün servis öylece kaldı..!!
sonra başka biri " oğlum salak mısın? o zaman bütün gsliler fransız ermeni mi?"
Allahım nasıl bir yerdeyim dedim kendime..!!! Ama bunlardan kaçılmıyor.. Hemen her yer aynı.!

Şimdi mavi yaka beyaz yaka karıştı demişsiniz ya, hazır olun sen emekçi işçileri küçümsüyor musun mesajlarına. Burada sizi rahatsız edenin fanatizmle karışmış ırkçılık olduğunu önemsemeyecekler.

Geçmiş olsun.
 
Evet ben maalesef iki uzay filmi izleyip kendini entel sanan - ki sayı burada önemli üç tane izlemiş olamam mutlaka iki olacak-, insanlara üstten üstten bakan ama aslında hiçbir numarası olmayan, cehaletin faydalarını görüp anlayamamış biri olmama rağmen mağrurlanıp, övünüp duruyorum, ah bu dunning kruger muzdaribi ben ah!:KK42:

Ama duuur sen de az değilsin bu ne politiklik böyle! Kendini çok akıllı sanıp insanları küçümsüyor musun? Cahil nasıl dersin sen kimsin? Cahil mazallah kimseye denmez. Çok büyük yanlışlardasın derhal düzel. Ayrıca sana o marka almak şart mı diye soran kayınvalidene açacaktın ağzını yumacaktın gözünü ki dersini alsın, seni kolay lokma sanmasın. Kocana da surat yapacaktın ve trip atacaktın ki değerini bilsin. Sonra bu sorun için bir batch çalıştırıp çevrendeki herkese güncel bilgileri günlük frekansta update edecektin ki konuşacak konu olsun. En büyük ve en önemli sensin, diğer herkes senin gönlünü hoş tutmak için var ahh hiç mi ders almıyorsun burada okuduklarından? Neden egonu törpüleyip işleri akılcılıkla hallediyorsun? Lütfen silkelen ve kendine gel. Cahil de sensin ayrıca söylemiş miydim burada neler var kendini bir şey sanma.

İnsanın kendini bilmesi önemli. Ben cahilim, başkalarının hayatlarından sadece kesitleri duyabiliyorum, okuyabiliyorum, o hayatı yaşamadım ben, en fazla bildiğim şey kendi hayatıma dair olanlar. Egom fazlasıyla var ama başkası bu konuları okumadı veya bilmiyor diye egosu yok değil. Teorisini okuyup ertesi gün minik egonla uyanmıyorsun, iş arkadaşının da var, komşunun da, şirret bilinen hısım akrabada da var bu ego, ne yapabilirim ki? Ya mağarama dönücem, kadına giderken de kırbacımı unutmayacağım ya da önce kim olursa olsun önce hemcimsimle iyi geçinip olan çıkabilecek sorunları en aza indireceğim. Öteki türlü nasıl rahat edebilirim? Mesafe koy işi ya mezun olunca işe yarıyor, ya da başka bir yere taşındığında o da bir daha göremiyorsun diye, her zaman gördüğünle/göreceğinle nasıl olacak? Politik olmaktan daha kolay bir yol bilen bana da öğretsin, yunancada polinin çok tikanın yüz olduğunu bildiğimden yapmıyorum farklı yüz hallerimi, özünde kendim rahat olayım, fazladan hiç bir sorun çıkmasın diye yapıyorum. Başkasından kendimle ilgili duyduğum kötü bir sözü kendi içimde sindirmeden başkasına söylemiyorum, bazıları yaralıyor ama sadece beni yaralıyor, başka biri anlamayacak ki zaten? Kimin dediği aklında kalacak sadece.

Buradan çok ders alıyorum ben o bakımdan, yardımcı olup olamadığımı belki de hiç bilemeyeceğim ama bana çok yardım ediyor insanlar, hamile biri burada içinden geçenleri yazmasa, kendim reelde bir derdini dinlerken nasıl, başka bir şey düşünmeden cevap vereyim ona? Bilmiyorum hamileliği kendim, sadece empatiyle olacak bir iş de değil, iş arkadaşımın devamlı şikayetleri beni bıktırmıştı mesela, anlayamıyordum çünkü, bu kadar şikayet edeceksen neden yaptınız çocuk?? diyecek seviyeye gelmiştim. Söyleyemiyordum ama sınırlarım zorlanıyordu artık. Konuşmasın mı? Tabi ki konuşacak. Ben de sıktım dişimi sonra isim mevzusu oldu mesela, kendi seçtiği ismi kabul ettirmemiş, sülaleye, ne yapacağımı bilemiyorum dedi, ben de ismin anlamının ne kadar güzel olduğunu söyledim, açıkladım baya bir böyle böyle kabul ettirirsin dedim, açıklamamdan sonra, iyi ki sen vardın çok derdimi çektin, o kadar detaylı açıklama olunca hiç bir şey diyemediler, gerçekten çok manalı bir isim demişler. Geçmiş sinirim resetlendi orada, çocuğu getirince içimden *ismini ben de koydum len* dedim güldüm ama annesinin bunu bilmesine gerek yok :)
 
Şimdi mavi yaka beyaz yaka karıştı demişsiniz ya, hazır olun sen emekçi işçileri küçümsüyor musun mesajlarına. Burada sizi rahatsız edenin fanatizmle karışmış ırkçılık olduğunu önemsemeyecekler.

Geçmiş olsun.

Aslında karışıktı derken, önceden beyaz yaka olanlara servis sağlanmazdı.
Sonradan şikayetle karışık talep olunca, güzergaha göre dağılım oldu ve dolayısıyla da karıştı..
Zaten yemek aralarında filan her zaman sohbet ettiğimiz, şakalaştığımız insanlar..
Ama futbol sohbetine yabancı olmasam da, ilk kez böyle bir muhabbet duydum.! Çünkü departmanlar arasında genelde hep bir soğukluk olduğundan, öyle maç muhabbetleri de olmazdı. Genel-geçer konular olurdu, o da ayaküstü.!
Orada bir takımın adı ile bir inancın, hatta inancın mezhebinin kıyaslanması bana son derece tuhaf/garip/abes....? gelmişti.
Ancak yorumuma, dediğiniz gibi küçük düşürücü gözüyle bakan olmaz umarım.!
Aklı o şekilde çalışan, yazılanı yanlış okuyup, yanlış anlayan da varsa, kusura bakmasın onun da aklına şaşar, yorumunda art niyet ararım.! Zira sonuçta biz de işçi ve emekçiyiz.. en alt kademede çalışandan, CEO'ya kadar herkes patronun işçisidir.!! İsminizin önünde ne yazarsa yazsın, bu böyle.!

Ayrıca, Teşekkürler..: )
 
İnsanın kendini bilmesi önemli. Ben cahilim, başkalarının hayatlarından sadece kesitleri duyabiliyorum, okuyabiliyorum, o hayatı yaşamadım ben, en fazla bildiğim şey kendi hayatıma dair olanlar. Egom fazlasıyla var ama başkası bu konuları okumadı veya bilmiyor diye egosu yok değil. Teorisini okuyup ertesi gün minik egonla uyanmıyorsun, iş arkadaşının da var, komşunun da, şirret bilinen hısım akrabada da var bu ego, ne yapabilirim ki? Ya mağarama dönücem, kadına giderken de kırbacımı unutmayacağım ya da önce kim olursa olsun önce hemcimsimle iyi geçinip olan çıkabilecek sorunları en aza indireceğim. Öteki türlü nasıl rahat edebilirim? Mesafe koy işi ya mezun olunca işe yarıyor, ya da başka bir yere taşındığında o da bir daha göremiyorsun diye, her zaman gördüğünle/göreceğinle nasıl olacak? Politik olmaktan daha kolay bir yol bilen bana da öğretsin, yunancada polinin çok tikanın yüz olduğunu bildiğimden yapmıyorum farklı yüz hallerimi, özünde kendim rahat olayım, fazladan hiç bir sorun çıkmasın diye yapıyorum. Başkasından kendimle ilgili duyduğum kötü bir sözü kendi içimde sindirmeden başkasına söylemiyorum, bazıları yaralıyor ama sadece beni yaralıyor, başka biri anlamayacak ki zaten? Kimin dediği aklında kalacak sadece.

Buradan çok ders alıyorum ben o bakımdan, yardımcı olup olamadığımı belki de hiç bilemeyeceğim ama bana çok yardım ediyor insanlar, hamile biri burada içinden geçenleri yazmasa, kendim reelde bir derdini dinlerken nasıl, başka bir şey düşünmeden cevap vereyim ona? Bilmiyorum hamileliği kendim, sadece empatiyle olacak bir iş de değil, iş arkadaşımın devamlı şikayetleri beni bıktırmıştı mesela, anlayamıyordum çünkü, bu kadar şikayet edeceksen neden yaptınız çocuk?? diyecek seviyeye gelmiştim. Söyleyemiyordum ama sınırlarım zorlanıyordu artık. Konuşmasın mı? Tabi ki konuşacak. Ben de sıktım dişimi sonra isim mevzusu oldu mesela, kendi seçtiği ismi kabul ettirmemiş, sülaleye, ne yapacağımı bilemiyorum dedi, ben de ismin anlamının ne kadar güzel olduğunu söyledim, açıkladım baya bir böyle böyle kabul ettirirsin dedim, açıklamamdan sonra, iyi ki sen vardın çok derdimi çektin, o kadar detaylı açıklama olunca hiç bir şey diyemediler, gerçekten çok manalı bir isim demişler. Geçmiş sinirim resetlendi orada, çocuğu getirince içimden *ismini ben de koydum len* dedim güldüm ama annesinin bunu bilmesine gerek yok :)

Linkedin'de bir söz vardı birebir hatırlamasam da özetle iş için gereklilikleri sıralamıştı ve başarıyı %60 oranında iletişim yeteneğinin getireceğini anlatıyordu. Ben görüyorum ve arttırıyorum sadece işte değil özel hayatta da huzuru bulmak doğru iletişimi kurabilmek sayesinde başarılır.

İnsan ilişkilerinde politik davranabilmek, duygusal tepkileri frenleyerek mantığı devreye sokabilmek, empati kurabilmek bir beceridir. Doğal bir yatkınlık olabileceği gibi sonradan da kazanılabilir. Ben biraz edindiğim tecrübelerle biraz öz eleştiriyle iletişim yeteneğimi güçlendirdiğimi düşünüyorum ama elbette mükemmel değil hala çabuk sinirlenip düşünmeden tepki verebiliyorum ya da olayları kişiselleştirip gereksiz alınganlıkar gösterebiliyorum ama en azından ağzımdan zehir zemberek sözler çıkmadan sinirimin geçmesini bekleyebiliyorum artık. Karşı tarafın yanlış anlama ihtimalini göz önünde bulundurarak sıkıntımı sakince açıklayabiliyorum. Eleştiriye de açığım. Bunun çok faydasını gördüm üzerinde çalıştıkça daha çok göreceğime de inanıyorum. Sen de anladığım kadarıyla bu konuda iyisin belki genetik yatkınlığını tecrübelerinle birleştirip değerlendirme yapmışsın ve güzel bir sonuca ulaşmışsın.

Velhasılıkelam gelişime açık insanları seviyorum :)
 
Aslında karışıktı derken, önceden beyaz yaka olanlara servis sağlanmazdı.
Sonradan şikayetle karışık talep olunca, güzergaha göre dağılım oldu ve dolayısıyla da karıştı..
Zaten yemek aralarında filan her zaman sohbet ettiğimiz, şakalaştığımız insanlar..
Ama futbol sohbetine yabancı olmasam da, ilk kez böyle bir muhabbet duydum.! Çünkü departmanlar arasında genelde hep bir soğukluk olduğundan, öyle maç muhabbetleri de olmazdı. Genel-geçer konular olurdu, o da ayaküstü.!
Orada bir takımın adı ile bir inancın, hatta inancın mezhebinin kıyaslanması bana son derece tuhaf/garip/abes....? gelmişti.
Ancak yorumuma, dediğiniz gibi küçük düşürücü gözüyle bakan olmaz umarım.!
Aklı o şekilde çalışan, yazılanı yanlış okuyup, yanlış anlayan da varsa, kusura bakmasın onun da aklına şaşar, yorumunda art niyet ararım.! Zira sonuçta biz de işçi ve emekçiyiz.. en alt kademede çalışandan, CEO'ya kadar herkes patronun işçisidir.!! İsminizin önünde ne yazarsa yazsın, bu böyle.!

Ayrıca, Teşekkürler..: )

Aynen, hepimiz işçiyiz beyazı da mavisi de yaka renginden bağımsız. Ama bunu ayırt edemeyenler, aynı sorun dahilinde bir plazalıyı eleştirene hak verirken bir ustaya laf söyleyeni insanları küçük görmekle itham edip mazlumun yanında yer aldığını düşünenler var maalesef. Mezhepçilik, ırkçılık, fanatiklik çok tehlikeli ve insanları avucunun içine kolayca alabilen kavramlar sosyal statüden bağımsız karşısında durulması gereken şeyler. Bir belediye işçisi, bir doktor, bir ev hanımı, bir milletvekili kim olursa olsun hatalıdır böyle bir tutum gösteriyorsa.
 
Duka sana bir noktada katılıyorum, evet insan kendini geliştirmeli, okumalı, öğrenmeli vs.

Burada sana katılanların mesaj sayılarına bir bak lütfen... 5.000 lerin üzerinde mesaj sayıları çoğunun.. yani evet hem kendini geliştiriyor hem de burada mesaj yazmaktan keyif alıyor.. demek istediğimi anlatabildim mi? Genel anlamda verdiğin toplumsal mesaj çok önemli, evet okuyalım öğrenelim.. Ama burada eltisinin baldızının teyzesinden konu açıyor diye cahil diyemeyiz değil mi?

burada tarz tarz kadınlar var, evet gerçekten cahili de var, çook kültürlüsü de var... burada zaman harcayan herkese kendini geliştir diyebilecek durumda olduğumuzu da düşünmüyorum...

çalıştığın iş yerindeki sohbetlerden rahatsız olmanı da tabi ki çok mantıklı buluyorum... ben de hoşlanmam boşuna gürültüye sebebiyet veren konuşmalardan... bunun içinde tek önerim sevdiğin müzikler eşliğinde kulaklık kullanmandır.. yazılımcı olmanın en güzel taraflarından biri de bu kanımca :)

Birbirmizi anlayabildiğimizi düşünüyorum sonunda ancak açık bir nokta var. Burada mesai harcayan herkes cahildir demiyorum ya da eltisinden kaynından kocasından konu açanlar ve bunlara yorum yapanlar cahildir de demiyorum insanlar dertleşebilir, bu dertler diğer insanlarla ilgili de olabilir bu çok normal. Ama öyle konular ve yorumlar görüyorum ki e artık bir insan nasıl yardımcı olabilir ki sana diyorum istemsizce.

Elbette insanların özel hayatlarını tümüyle bilemeyiz belki buraya çizdikleri profilin çok dışında yaşıyorlar, bilmiyorum. Benim eleştirim çizilen profile, buradaki kullanıcı adına, internetteki varlığa :)

Yazılım güzeldi ancak proje yöneticisiyim şu an. Kulaklığı yine takıyorum ama bir şarkıyı bitiremeden ya biri sesleniyor ya toplantı saati geliyor :) Yazdığım web servisleri özlemiyor değilim bazen :)
 
Birbirmizi anlayabildiğimizi düşünüyorum sonunda ancak açık bir nokta var. Burada mesai harcayan herkes cahildir demiyorum ya da eltisinden kaynından kocasından konu açanlar ve bunlara yorum yapanlar cahildir de demiyorum insanlar dertleşebilir, bu dertler diğer insanlarla ilgili de olabilir bu çok normal. Ama öyle konular ve yorumlar görüyorum ki e artık bir insan nasıl yardımcı olabilir ki sana diyorum istemsizce.

Elbette insanların özel hayatlarını tümüyle bilemeyiz belki buraya çizdikleri profilin çok dışında yaşıyorlar, bilmiyorum. Benim eleştirim çizilen profile, buradaki kullanıcı adına, internetteki varlığa :)

Yazılım güzeldi ancak proje yöneticisiyim şu an. Kulaklığı yine takıyorum ama bir şarkıyı bitiremeden ya biri sesleniyor ya toplantı saati geliyor :) Yazdığım web servisleri özlemiyor değilim bazen :)

İlk paragrafının tamamına katılıyorum. Ben de o bahsettiğin tarz konular veya yorumlar gördüğümde genelde yorum yapmamayı tercih ediyorum...

Proje yöneticisi olunca da yazılımdan kısmen kopuluyor gibi... Ne diyelim, daha uzun müzik aralarına inşallah :)
 
Back
X