Bir insanın, eğer varlıklı bir ailesi yoksa öğrenciyken lüks içinde yaşaması, hiç zorluk çekmemesi benim hoşuma giden bir durum değil. Öğrencilikte zorluk çekmek insana çok fazla şey katıyor, insan paranın kıymetini anlıyor. Para kıymetini bilmek için ille de kendin çalışıp kazanmak zorunda değilsin sadece kısıtlı bir paran olsun, yeter. 4 sene boyunca kyk'da kaldım, sinirlerim o kadar yıprandı, o kadar zor, sıkıntılı günler geçirdim, insanlardan nefret ettim, uykusuz kaldım, dersime çalışamadım falan yani o kadar çok rahatsız oldum ki aslında... Ama hayat çok zordu. Ben öğrenim kredisi ile okudum, mezun oldum ama onun ödenecek borcu var tabi. Neyse aylık elime geçen para maksimum 600 olmuştur o da 2016 itibariyle. Devlet yurdundaydım, yurt ücreti düşüktü zaten, yemekler kötü de olsa aç kalmaktan iyiydi. Ben 4 sene boyunca elimdeki parayı o kadar güzel idare ettim ki, hiçbir şeyden geri kalmadım başka şehirleri gezmek gibi şeyler haricinde. Ona da hevesli değildim zaten. Dışarıda da yedim, sık sık evime de gidip geldim (yol parası) istediğim birşey olunca onu da aldım... O kadar iyi idare ettim ki son sene birikim yapmaya başladım, damlaya damlaya 2000 TL para birikmiş oldu. Ha imkanım olsaydı da tek başıma kalabileceğim bir odam olsaydı okurken, kimseyle uğraşmasaydım, yumurta kırıp karnımı onunla doyursaydım ama en azından rahat uyusaydım, ders çalışsaydım. Ancak dayalı döşeli apartta kalan arkadaşlarımın her şey dahil aylık masrafları 1250 TL idi ve bunların çoğu odasını, evini, masraflar biraz azalsın diye diğer öğrencilerle paylaşmak zorunda kalıyorlardı bir süre sonra. Eğer fazla imkan yoksa lükste hayat yok arkadaşlar. Bir süre sonra ne gerek var diyorsunuz demek ki. Lüks yaşamak için başkasını zora sokmanın bir mantığı yok. Bir öğrenciye göre lüks yaşayan arkadaşlarım da çalışıyorlardı zaten. Ben stratejik olarak çalışmadım o ayrı konu, mecbur kalsam çalışırdım ama sabretmeyi tercih ettim hep, bilerek bazı zorluklara göğüs gerebilmek adına. Hayatım boyunca zaten çalışacaktım, işte o zaman yaparım istediklerimi dedim.
Ayrıca bana doğru gelmiyor öyle evlenmiş insanın kardeşini okutmak için para harcaması falan, eğer zengin değilse, lüks içinde yaşamıyorsa yani. Kardeşin başında anne baba varsa öncelikle onların görevi, onlara düşer o çocuğu okutmak. Kyk'dan burs/kredi alsa 400, anne ve babadan da her ay 300-500 arası yardım görse zaten 700-900 arası bir para geçecek eline. Kyk yurdunda kalsa, şu an itibariyle en yüksek kyk yurdu 250 lira sanırım. çocuğun eline 750 geçiyor desek eline 500 kalır. Bu 500 ile yemeğin her gün, sabah kahvaltısı ve akşam yemeği olarak verildiğini düşünürsek çok rahat geçinir. Okullarda harç yok bişey yok, normal öğretim okusun.Abla/abi de her ay 200-250 civarı destek sağlasa 1000 TL'yi bulur işte, eline kalan 700 civarı para ile çoğu kyk öğrencisine göre çok güzel yaşar. Hadi kyk'da değil evde kaldığını düşünsek, bi defa evde tek başına kalamaz/kalmaz muhtemelen. 800 lira ev kirası olsa, yemek masrafı ve faturalar dahil 500-600 eklesek eder 1400. 3 kişi kalsalar 1400/3=466,6 TL. Çocuğun eline anne,baba ve abla/abiden dolayı bursu dahil 750-1000 geçiyor demiştik, 750 olsa 284 lira eline kalır cep harçlığı olarak. Sigara içmeyiversin, gayet güzel yeter. Zaten 750 değil de 850 desek 384 lira yapmış olur, geçinir yani. Kimseyi zora soktuğuna değmez. Kaldı ki part time çalışıp asgari ücretin yarısı kadar bişey alsa gayet rahat yaşar, aileden destek görmese de olur. Ama öyle kardeşin başında anne baba varken masraflarının evli abla/abinin üzerinde olması çok zorlar, bi de neden yani. Ortalama hesap ortada. Benim evleneceğim insan, eğer elimize ayda 10000 TL'den az para geçecekse tutup da ben 4-5 sene kardeşimi okutacağım, ona para vereceğim, bütün yükü bende olacak derse bi durup düşünürdüm.
Ve son bir not: her gün dışarıdan yerse ishal olur bence. Ev yemeği gibi var mı?