çekingenlik

hamincera

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
30 Aralık 2010
361
61
118
Ordu
çekingenlik gençler arasında yaygın bir problem mi sizce
 
Son düzenleme:
uyumadan önce olumlamalar yapmaya çalış canım, ben değerliyim, güzelim, akıllıyım vs.... konuşmak için girişimde bulunup korkunla yüzleşe yüzleşe atlatacaksın bu psikolojiyi, çok çabala lütfen. Ama çabana rağmen yenemezsen psikoloğa gidip destek almanı tavsiye ederim. fakat unutmamamız gereken şey, ne terapi ne ilaç, ilaç bizim içimizde, onu bulup ortaya çıkaramazsan bir uzmandan buna yardım etmesini isteyeblirsin
 
Ahh Bende Az Cekingen 0lsam keSke !
Benimde Tam Tersi , rahat ol cnm
Kimse Seni yemicek ,
Soyluceklerini , Kafanda Kurmadan ,
soyle ,
Kimse senden Üstün degil , bunuda bill ,
rahat , oldugun gibi , davranirsan
sorunun gecicektir . )
 
yazdıklarını birebir yaşıyorum ve seni çok iyi anlıyorum..bu durum bende sonradan oldu üni okudum çok sosyal dışa dönük bi insandım..sonra bi ara hastalık geçirdim üstünede psikolojim bozulduğu bi dönem sosyal fobi ve anksiyete(duygu durumunun bozulması aşırı endişe duyma) kapımı çaldı..hala uğraşıyorum..hatta şuan sırf bu yüzden çalışamıyorum..ama ben yavaş yavaş aşmaya başladım..nasıl yaptığımı söyliyim en önemlisi aklını meşgul edeceksin ister hobi bulursun ister kitap okursun orasını sen bilirsin, vücudunu kasma meselea ben çok yaparım yeni bi ortama girdiğimde inanılmaz kasılırım ama fark etmem bunu..şimdi biraz gerilince hemen fark ediyorum kastığımı..gecşemeye çalışıorum..birde eğer konuşkan olmaya çalış herkes konuşmayı sevmez ama ben şunu anladım ki çok konuşmayanlar genelde ortamda ya kabul görmüyor yada dışlanıyor :) saçma ama öyle..mesela şunu dersem saça olur mu bunu dersem kınanır mıyım diye düşünme söyle gitsin kınayan kınar...bi arkadaşın dediği gibi telknler çok önemli sürekli kendine olumlu yönde telkin et mesela kendinde eksik gördüğün bişey varsa o yönde telkin et..konuşkanım rahatım başarılıyım.akıllyım gencim güzelim seni üzerim şeklinde kendini asla katı bi şekilde eleştirme..birde son olarak aslında ilk başta yazmam gereken şey dua..esmaül hüsna oku bol bol hergün yatöadan bir kere oku..geçmiş olsun acil şifalar :)
 
"Hatalı Alanlarınız" kitabı baya bi gaza getirebilir, bakış açını değiştirebilir, kendini sevdirebilir, özgüvenini yükseltebilir velhasılıkelam okumanı tavsiye ederim
 
"Hatalı Alanlarınız" kitabı baya bi gaza getirebilir, bakış açını değiştirebilir, kendini sevdirebilir, özgüvenini yükseltebilir velhasılıkelam okumanı tavsiye ederim

aa inanmıyorum bana da bu kitabı tavsiye etmişlerdi :) ben 30 uma gelince insanlara susmamaya başladım da erken erken :))
 
yaşın kaç bilmiyorum ama yaşadıkça insanlarla iç içe oldukça açılacağına inanıyorum. ben de çok çekingendim mesleğe ilk başladığımda ama şu anda o halimden eser yok. kendine güven herşey yoluna girer Allahın izniyle :122:
 
aynı sorun ne yazık ki bende de var 18 yaşındayım sınava girmem gerekiyor ama sırf bu yüzden çalışamıyorum dikkatim dağılıyor aslında bire bir de onuşkanım espri yaparım pek kızarmam ama toplum önünde çok kasılıyorum hocalar benim için neden bu kadar pasif sessiz sakinsin falan diyorlar anlayacağınız kötü bir durum ve artık kendimi yetersiz hissetmeye başladım hakkımı savunamıyorum bence biri başlayınca hepsi geliyor ardından bu durumu tamamen atlatabilen var mı varsa bizi rahatlatsın lütfen internette bu konuyla ilgili sosyal fobi asla geçmez sadece bastırılır karakterdir bu gibi yazılar gördüm :18:
 

Aynen öyle canım.
Malesef ki bende de var bu çekingenlik.
Sırf bu durum yüzünden de kendini tam anlamıyla ifade edemiyorsun.
Daha bugün bir arkadaşım çok uysalsın dedi.Halbuki tam tersiyim.
Sadece kendimi ifademediğime öyle sanıyorlar.
Yardımcı olcak birileri yok mudur acaba? :s
 
bnede de çok vardı ama yaşım ilerledikçe daha iyi oldum
evlendikten sonra bayabi düzeldim mesala..
şimdide konuşken biri sayılmam ama artık çekingende değilm..
dr. gitmeyi çok düşünmüştüm zamanında..sizde düşünn faydaıs olur mutlaka..
çok gıcık bi durum..
kendini ifade edememek
 
ben 26 yaşındayım 1 oğlum var ve öğretmenim.allaha şükür herşey yolunda ama bir tek benim psikolojim pek iyi değil galiba.çok alıngan biriyimdir.ama çocukluğumu düşündüğümde neden böyle olduğunu anlayabiliyorum ben 2.5 yaşındayken babam öldü ve biz 6 çocuk 1 de annem ortada kaldık beni bildim bileli insanlara acındırıldım
çocukluğumdan ilk hatırladığım şey yine bir teyzeye acındırıldığımdı.bu yetim bunun babası öldü falan filan.bunlar benim kişiliğimde derin izler bırakmış.şimdi en ufak bişeyde küçük düşme kaygısı yaşıyorum. okulda çok konuşmam diğer öğretmen arkadaşlarla konuşamam aslında.çok telkin ettim kendimi sen iyisin başarılısın güzelsin. ama sanki ondan değil debaşka bişeyden kaynaklanıyor benim yüz kızarmam.kalbim güm güm atmaya başlıyor sonra kıpkırmızı oluyorum.engel olamıyorum .
 
Son düzenleme:

bunu bende yaşadım..benimde 7 yaşındayken öldü..hep acırlardı ah yazık yetim kaldınız babanız yok diye..hala derler inan nefret ederdim söyleyenlerden..bizede çok yapıldı bu acındırma..o an ölmek isterdim..şimdi çok dikkat ederim bi çocuğun annesi babası yoksa hatırlatmamaya çalışırm..aynı durumu bende yaşıyorum kalbim heran küt küt atıyor sonra panik oluyorum..benimki depresyon sonunda oluştu 1 yıldır var..üniv de o kadar sosyal bi insandım ki şimdi sosyalfobiliyim malesef..ama artık kaçmaktan yoruldum üstüne gidiyorum korkularımın sanırım tek çaresi bu..ve yararınıda görüyorum..benim gibi olanlara acil şifalar diliyorum yaşamayan bilmez çok zor
 
bendede vardı aynı sorun 16,17 yaşlarımdayken, konuşurken yüzüm kızarırdı biran önce söyleyeceğim şey bitsin diye sıralardım cümleleri ard arda üniversitede attım biraz üzerimden bunu şimdi rahat olabiliyorum ama sadece toplu konuşmalarda herkes beni dinliyorken yine heyecanlanıyorum. sınıfta sunum yaparken felaket bi durumdaydım mesela herkes saskın bukadar heyecanlandıgım için bense nekadar komik bi duruma düştüğümü farkettikçe heyecanlanmaya devam ediyorum falan berbat bigündü oysaki yapmamız gereken şu herkes biz gibi sonuçta kimse bizden üstün deilki karşılarında heyecanlanıyoruz sanırım bu düşünceyi iyice benimsedigimizde hallolcak bu sorun
 
Başka önerilerinizi bekliyorum arkadaşlar bebek emziriyorum yani doktora gitsemde ilaç kullanamam
 
Başka önerilerinizi bekliyorum arkadaşlar bebek emziriyorum yani doktora gitsemde ilaç kullanamam

bende de vardı. öğretmenliğe başlayınca geçti. çünkü hep öğrencilerle konuşup ders anlattığım için.

size önerim kitap okyup anladıklarınızı karşınızdakine anlatın. ama anlatacağınız kişi çok samimi olduğunuz biri olmasın. eşiniz anneniz gibi... arkadaşlarınız olabilir mesela..

ilk önce anladığınızı bir arkadaşınıza, aynı şeyi başka bir arkadaşınıza,sonra aynı şeyi 3 kişi birlikte otururken 2 arkadaşınıza birden anlatın. kişi sayısını çoğaltın. anlattığınız su gibi bilidiğiniz bişey olsun. ki aynı şeyi anlatacağınızdan dolayı zaten artık çok iyi bilmiş olursunuz.
böyle böyle yenersiniz inşallah
 
ben de öğretmenim 28 yaşındayım. benim babam çok sinirliydi, kızardı hep bu yüzden sanırım suçlulukla büyüdüm.beyaz tenliyim ben de çok kızarıyorum bu dönem dönem oluyor ben de kızarıyorum diye düşünürsem bir şey olmuş kızarmışsam, yada insanlar kızardığımı görüp dik dik bakmışsa ve bunu söylemişse, devam ediyorum bu duruma malesef.. artık biri kızardın dediğinde söylemeyin hoşlanmıyorum diyorum, çünkü herkes kızarır beyaz tenlilerde daha belli olur.arkadaşlar da söylemiyo ve ben de utangaçlığımı unutuyorum. ya takmıyomuş gibi görünüp kendine güleceksin insanlar üstüne gelmeyecek ya da hoşlanmadığını söyleyeceksin..kimse kızardın demiyo ben de kızarmıyorum bu aralar.geçer canım unutma kimse senden daha değerli bilgili değil.insanlara pısırık kişileri sevmiyo sesini duymuyo bile, biraz çirkef olmak lazım hem değerli oluyorsun, hem üzülmüyorsun.
 
 
Son düzenleme:
psikoloğa gitmek çok yararlı olacaktır. çünkü çekingenlik aslında bir tür ön yargı gibi bir düşünce...olumlu düşünmeyi, kendine güvenmeyi öğrenmek önemli olan...işe önce bununla ilgili kitaplar okuyarak başlayabilirsiniz. eğer yetersiz gelirse, o zaman bir psikologtan yardım alırsınız. çekingenlik kalıcı birşey değil, çözümü var, umutsuz değil.
 
Fizyolojik Belirtiler
(Bedeninizde ortaya çıkan değişiklikler)

Yüz kızarması
Terleme
Ağız kuruması
Kalp çarpıntısı
Nefes kesilmesi
Nefes darlığı
Titreme


Zihinsel Belirtiler
(Sosyal ortamlarda nasıl olmanız gerektiği ve kendiniz ile ilgili düşünceleriniz)

Güçsüzüm.
Yetersizim.
Çirkinim.
Beğenilmiyorum.
Sevilmeye layık değilim.
Mükemmel olmalıyım.
Asla hata yapmamalıyım.
Kaygılı olduğumu belli etmemeliyim.
Çok rahat davranmalıyım.
Kusursuz görünmeliyim.
Kimseyi gücendirmemeliyim.
Herkesin beğenisini kazanmalıyım.


Davranışsal Belirtiler
(Kaçınma yöntemleriniz)

Korkulan ortama girmeme
Korkulan ortamı terk etme
Göz temasından kaçınma
İlgisiz şeyler düşünme
Hayallere dalma
Konuyu değiştirme


Bu problemi aktif olarak siz çözeceksiniz.

Bu problem siz isterseniz, inanırsanız ve çaba gösterirseniz çözülür. Siz çözümün yalnızca nesnesi değil, aynı zamanda öznesi olacaksınız.

Topluluk önünde konuşmaktan korktuğunuzu varsayalım. İşe topluluk önünde konuştuğunuzu hayal ederek başlayacaksınız. Sessiz, sakin, rahat bir yere oturun veya uzanın. Dikkatinizin dağılmaması için gözlerinizi kapatabilirsiniz. Konuşma yapmayı planladığınız mekanı ve orada bulunan insanları kafanızda canlandırın. Tüm duyu organlarınızı kullanarak ortamı yaşamaya çalışın. Konuşmaya başladıktan sonra kaygılarınızın dağılıp gittiğini hayal edin. Bedeniniz rahatlayıncaya kadar bunu tekrarlayın. Kendinizi bu konuşmayı başarmış olarak görün. Felaket senaryoları yazmayın. Beyin kendisine ne söylenirse onu yapar; neye odaklanırsa ona ulaşmaya çalışır. Topluluk önünde konuşmaya kalkıştığınız zaman kalp atışlarınızın şiddetlendiğini,yüzünüzün kıpkırmızı olduğunu, sesinizin soluğunuzun kesildiğini ve söyleyeceğiniz herşeyi unuttuğunuzu hayal eder ve öyle olacağına inanırsanız sonuçları üretirken elinde ne malzeme varsa onu kullanan beyniniz, bedeninizin ilgili bölümlerine komutlar göndererek kurguladığınız bu felaket senaryosunun gerçekleşebilmesi için elinden geleni yapar ve sizi yalancı çıkarmamayı başarır. Onun için beyninize başarı mesajları aşılayın, başarısızlık değil.


Kaçınmak yerine korkuların üzerine gitme işlemi yüzleşme, teşhir, maruz bırakma veya eylem olarak isimlendirilebilir. Eylem bir sınır genişletme operasyonudur. Korkularınızın üzerine giderek kendinize daha geniş bir hareket alanı oluşturabilirsiniz. Eylem sayesinde yapmaktan çekindiğiniz işleri yapabilmenin aslında o kadar da zor olmadığını yaşayarak görebilirsiniz. Bu sizde güven oluşturur ve böylece daha ileri adımlar atabilmek için yaslanabileceğiniz ikna edici referanslarınız olur.


Korkularınızı kabullenin, korktuğunuz için kendinizi suçlamayın ama aynı zamanda cesur olun. Cesaret korkusuzluk değil, korkuya rağmen korkulan şeyin üzerine gidebilme gücüdür. Eylemleriniz korkularınızın üzerinde olsun ki korkuyu dize getirebilesiniz. Siz kaçtıkça korku çığ gibi büyüyerek sizi kovalamaya devam edecektir. Öyleyse kaçmayı bırakın. Umudunuzu kuşanın, kalkın ve yürüyün! Korkunuzun üzerine gidip korkunuzla yüzleşecek, bol bol hata yapacak ama yine de vazgeçmeyecek, yılmayacak, pes etmeyecek ve işte o zaman "yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer" kazanacaksınız...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…