- Konu Sahibi MelegimveAskim
- #1.341
2010 yılının şubat ayında evlendim.27 yaşındaydım hemen çocuk sahibi olmak istedim fakat ters giden bişeyler vardı.eşimin tedavi olması gerekti. eşimin babasının vefatı,eşimin ameliyatı,babamın kalp krizi geçirmesi derken 1 yıl çok çabuk geçti. 2011 yılındaydık artık bir doktora gidip tedaviye başlamalydık.problemin eşimden kaynaklı olduğu düşünülerek il aşılamamı oldum.ve ilk deneme pozitif hemde ikiz nasıl bir mutluluk...aradan 1 hafta geçmeden boş gebelik olduğu anlaşıldı kürtaj oldum.o kadar üzüldüm ki Allahım bundan büyük acımı olur diye ağladım ağladım ağladım.kendi isteğiyle kürtaj olanlara o kadar kızdımki...1 hafta sonra içimde parça kalması nedeniyle tekrar kürtaj oldum kendimi toparlamam 3-4 ayımı aldı.iyi tarafı hamile kalabiliyodum en azından bu bi talihsizlikti aynı acıyı Allah bikez daha yaşatmaz diye düşünmüştüm oysa ...yıl 2012 olmuştu ve biz tekrar aşılamaya kara verdik .bu kez bir tüp bebek merkezinde aşılama oldum umutluyduk çünkü rahim yumurtalıklar gayet iyi diyodu doktor.fakat sonuç negatif .o tahlil yaptırdığımız günü hiç unutmuyorum eşimin tahlil sonuçlarını görünce yüzünün halini ...halbuki daha yaşanacak çok zor gnler vardı...iki ay sonra tekrar aşılmaya karar verdik bu kez sonuç kimyasal gebelikti... bir sonraki ay kendiliğime gebe kaldım ama sonuç yine aynı bthcg değerleri katlamıyor,evet bu işte bir terslik vardı bizim problemimiz sadece spermlerle ilgili değildi ...tahlillerimi yaptırmak için üniverste hastanesine başvurdum.güya bütün tahlillerim yapıldı.rahim filmi,hormon testleri,genetik testler,pıhtılaşma... sebep yok.doktorların açıklaması sağlıksız gebelik vücut kendi atıyor o yüzden...siz böyle bişeye sakın inanmayın.bu tahliller 3 ayımı aldı.bizden sonra evlenenlerin çocukları oldu deyip eşimle tüp bebek kararı aldık iyi bir merkez araştırdık ankarada. tamda ramazan bayramına denk geldi bayramı ilk kez ailemden uzakta geçirdim.hiç tanımadığım eşimin arkadaşının evinde ama olsun bi bebeğimiz olsunda bunların ne önemi vardı ki.iğne tedavisiyle 15 yumurta toplandı 11 döllendi ikisini transfer ettirdik gerisinide bebeklerimize kardeş olsun diye dondurduk.biz öyle düşündük en azından .transferden 3 gün sonra memlekete döndük .sanki dondurulmuş olarak bıraktığım embriyolar bile benim bebeğimdi.10 gün sonra kötü haberi aldık.tutmamıştı oysa doktor yüzde 60 şans vermişti.yumurtaların gelişiminin çok iyi olduğunu emriyoların 9 hücreli olduklarını söylemişti.düşüklerimin üzerinde hiç durmamıştı bile sağlıksızdı onlar... tekrar denemem gerekti ,aynı sözler tekrar... tam bir yıkımdı maddi manevi.her şey çok zordu bizim için anladım aradan üç ay geçmeden dondurulmuşlarla tedaviye başladım.bu kez olmalı diyodum kendi kendime kızımız olacak adınıda güneş koyucam.tek başıma ankarada 1 hafta kaldım .sonuç yine neğatif.doktorlara göre bu gayet normal sebepsizde bu tür şeyler yaşanıyo isterseniz histereskopi yapalım. artık emindim kendimden kesin bişey vardı bende bir sorun . 1 ay geçmeden histereskopi için tek başıa yine ankaradaydım eşim bu kez benle gelmek istemedi yol boyunca ağladım sonuç problem yok.ağlıyorum keşke problem olsaydı bir neden olsaydı diye ...1 ay gemeden üniverste hastanesine gittim yine tahlillerim mi eksikti ne vardı bende doktor yine aşılama önerdi.başarısız bir aşılama daha bu çok acıtmadı canımı... bu arada bulunduğumuz ilde yapılamayan faktörlerle ilgili bir testim eksikti doktor ne kadar bu sebep olamicanı söylesede en kısa zamanda çevre illerde yaptıracaktım.bu arda bir doktora daha gittim tahlillerime bile bakılmadan muayene edilmeden doktor tarafından taşıyıcı anne düşünmemiz önerildi.hayatımın en kötü haberlerinden biriydi ...umut ne garip bişeydi.ertesi gün bi karar verdim evet çocuğum olmayabilirdi ama kendimi toparlamalıyım.eşimin desteği nide unutmamak lazım.bu arada bir sitede tekrarlayan düşüklerle ilgili aspirinin iyi geldiğini okumuştum. aradan 1 ay geçmeden tesadüfi olarak gittim doktorda bthcg:8 di çıkışta öylesine bebe aspirini aldım ve o gün içmeye başladım üç gün sonraki değerim 140 tı .değerlerim artmıştı.iki gün sonra360 evet değerler artıyodu tekrarlayan düşüklerim olduğu içn düşük doz iğne başladılar .bana iyi gelmişti iğne ve apirin.bulmuştuk sonunda çaresiz sandığımız derdimizin çaresini.her hafta korkuyla kalp çarpıntısıyla gittim kontrole her şey o kadar iyiydiki bebeğimin gelişimi kilosu 28 hafta bitimiyle derin bir oh çekip dosada yaşar dedim .35.hafta kontrolümüzde tansiyonum yüksek çıktı ama bebeğimin kilosu 2900 olmuş .doktor artık korkmamam gerektiğini söylemişti.i ki gün sonra kalp durması nedeniyle bebeğimi kaybettim.. neden: pıhtılaşma , sebep olamaz denilen yapılmayan tahlildi neden ....hangisi daha zordu gebe kalma süreci mi yoksa bebeğimi kaybetmek mi...umut hayatımın neresinde olmalıydı,olmalımıydı...Allah bizi bir gün görücek miydi.şimdi diyorum sabır nasıl bişi ben bilmiyorum şuan sabrediyosam önceki yaşadığım duygunun adı neydi...öldüm deyip yaşayanlardanım . sonuç:Allah taşıyamıcan yük vermez sözüne inanmıyorum.öyle bi taşıyosunki kendin bile şaşıyosun.bundan büyük dert mi olur sözüde tamamen yanılgı ..
mrb hame hikayeni yeni okudum gerçekten çok üzüldüm Allahtan rahmet ve sabır diliyorum sezeryanla doğumda yazıştık ama hikayeni bilmiodum gerçekten zorlu süreçten geçmişsin benimde 2 ay önce 28 haftalık kızım kanatlandı kalbi durmuş ve sebeb bulunamadı doktorum pıhtılaşma testi yaptırmaya gerek yok dedi aspirin içsen yeterli olur dedi siz aspirin kullandığınız halde pıhtılaşmamı oldu ? rabbim inşallah bi daha yaşatmaz ve en kısa zamanda çocuğunuzu kucağınıza alırsınız...