- 12 Temmuz 2006
- 799
- 11
Cep telefonu insanları
* İkilemliler: Cep telefonsuz olamazlar ama olmak konusunda da ciddi tereddütleri vardır. Cep telefonunu nerelerinde taşırlarsa oralarının kanser olacağına inanırlar. Cep telefonundan can düşmanı gibi bahsederler ama kullanmadan da edemezler. Cep telefonuyla herkesi arayıp cep telefonuyla konuşmanın zararlarından bahsederler.
* Bakalaklar: Bu türler, hipnotize olmuş gibi çalsın ya da çalmasın devamlı ellerindeki cep telefonuna bakarlar. Yaklaşık 10 saat bakabilenlerine rastlanmıştır. Telefonu konuşmak için kullanmazlar, sadece bakarlar. Cep telefonlarını kazara evde unutmuşlarsa omuz üstünden yanındakinin cep telefonuna bakarlar. Muhtemelen ellerindeki teknolojiye duydukları saygıdan ya da şaşkınlıktan böyle davranırlar.
* Mesajcılar: Bunlar sadece telefonun mesaj kısmını kullanırlar. Onlar için cep telefonu sadece mesaj atıp almaktan ibarettir. Hatta içlerinde "Ne yani şimdi bunla konuşulabiliyor mu? Hadi canım" diye tepki verenler bile çıkabilir.
* Mecburenciler: Bu türler aslında cep telefonundan nefret ediyor olmakla beraber, çağın gerisinde kalmamak ve elalem "Ay duydun mu cep telefonu yokmuş" diye dalga geçmesin diye ceplenmiş kişilerdir. Aletin sadece çalınca 'yes' tuşuna bas, konuşma bitince de 'no'ya bas fonksiyonunu bilirler, onu da yanlış yaparlar. Aradığınızda meşgule düşürdüklerinde bir daha ararsınız ve şöyle bir yanıtla karşılaşırsınız: "Kusura bakma ya, yes yerine no'ya basmışım..."
* Teknomanyaklar: Bunlar için hayatta tek bir doğru vardır; "En son modeli bende olsun." Hayatları yeni çıkan cep telefonu almakla geçer. Bu uğurda evi barkı satıp karısını boşayanlar bile vardır. Bunlara cep telefonu fetişisti bile denebilir. SIM kartlarını yeni aldıkları cep telefonuna ilk yerleştirdikleri an aldıkları haz en baba orgazma beş basar. Cep telefonuyla konuşurken keyifle sigara içen birini görürseniz bilin ki o teknomanyak bir cep telefonu hastasıdır.
* Kapatamayanlar: Bu türler telefonlarını kapatamazlar. Uçağa binerler, otobüse binerler, konsere giderler, "Lütfen kapatın, mutlaka kapatın" uyarılarına rağmen sessize alırlar ama yine de kapatmazlar. Arada ceplerinden çıkarıp açık olup olmadığını kontrol ederler. Uyarılar şiddetlenirse uçaktan inmeye bile kalkarlar.
* Pervasızlar: Bu türler, en iğrenç olanıdır. Sinemada telefonlarını sessize almadığı gibi çaldığı zaman da etrafın öflemelerine püflemelerine bakmadan bağıra bağıra konuşurlar. Yetmiyormuş gibi film boyunca da perdede cereyan edenlerle ilgilenmeyip telefonlarıyla meşgul eder, telefonlarının parlak ışığıyla sinemadaki diğer insanların da dikkatlerini dağıtırlar. Aynı filme tekrar gelip telefonla konuşurken bir de çaktırmadan lafın arasına izlediği filmin sonunu da sıkıştıranları ise tam dayaklıktır.
* İkilemliler: Cep telefonsuz olamazlar ama olmak konusunda da ciddi tereddütleri vardır. Cep telefonunu nerelerinde taşırlarsa oralarının kanser olacağına inanırlar. Cep telefonundan can düşmanı gibi bahsederler ama kullanmadan da edemezler. Cep telefonuyla herkesi arayıp cep telefonuyla konuşmanın zararlarından bahsederler.
* Bakalaklar: Bu türler, hipnotize olmuş gibi çalsın ya da çalmasın devamlı ellerindeki cep telefonuna bakarlar. Yaklaşık 10 saat bakabilenlerine rastlanmıştır. Telefonu konuşmak için kullanmazlar, sadece bakarlar. Cep telefonlarını kazara evde unutmuşlarsa omuz üstünden yanındakinin cep telefonuna bakarlar. Muhtemelen ellerindeki teknolojiye duydukları saygıdan ya da şaşkınlıktan böyle davranırlar.
* Mesajcılar: Bunlar sadece telefonun mesaj kısmını kullanırlar. Onlar için cep telefonu sadece mesaj atıp almaktan ibarettir. Hatta içlerinde "Ne yani şimdi bunla konuşulabiliyor mu? Hadi canım" diye tepki verenler bile çıkabilir.
* Mecburenciler: Bu türler aslında cep telefonundan nefret ediyor olmakla beraber, çağın gerisinde kalmamak ve elalem "Ay duydun mu cep telefonu yokmuş" diye dalga geçmesin diye ceplenmiş kişilerdir. Aletin sadece çalınca 'yes' tuşuna bas, konuşma bitince de 'no'ya bas fonksiyonunu bilirler, onu da yanlış yaparlar. Aradığınızda meşgule düşürdüklerinde bir daha ararsınız ve şöyle bir yanıtla karşılaşırsınız: "Kusura bakma ya, yes yerine no'ya basmışım..."
* Teknomanyaklar: Bunlar için hayatta tek bir doğru vardır; "En son modeli bende olsun." Hayatları yeni çıkan cep telefonu almakla geçer. Bu uğurda evi barkı satıp karısını boşayanlar bile vardır. Bunlara cep telefonu fetişisti bile denebilir. SIM kartlarını yeni aldıkları cep telefonuna ilk yerleştirdikleri an aldıkları haz en baba orgazma beş basar. Cep telefonuyla konuşurken keyifle sigara içen birini görürseniz bilin ki o teknomanyak bir cep telefonu hastasıdır.
* Kapatamayanlar: Bu türler telefonlarını kapatamazlar. Uçağa binerler, otobüse binerler, konsere giderler, "Lütfen kapatın, mutlaka kapatın" uyarılarına rağmen sessize alırlar ama yine de kapatmazlar. Arada ceplerinden çıkarıp açık olup olmadığını kontrol ederler. Uyarılar şiddetlenirse uçaktan inmeye bile kalkarlar.
* Pervasızlar: Bu türler, en iğrenç olanıdır. Sinemada telefonlarını sessize almadığı gibi çaldığı zaman da etrafın öflemelerine püflemelerine bakmadan bağıra bağıra konuşurlar. Yetmiyormuş gibi film boyunca da perdede cereyan edenlerle ilgilenmeyip telefonlarıyla meşgul eder, telefonlarının parlak ışığıyla sinemadaki diğer insanların da dikkatlerini dağıtırlar. Aynı filme tekrar gelip telefonla konuşurken bir de çaktırmadan lafın arasına izlediği filmin sonunu da sıkıştıranları ise tam dayaklıktır.
ffende: 
