Cezaevinde ESKI TIP IŞKENCE GERI GELDI; ASKI, ELEKTRIK!..

ema1

Hayat, sen plan yaparken başına gelenlerdlr
Pro Üye
10 Ağustos 2009
26.021
18.162
AVUKAT YOLERI ANLATTI: ESKI TIP
IŞKENCE GERI GELDI; ASKI, ELEKTRIK!..
 TR724 /  14 Eylül 2016 www.tr724.com/avukat-yoleri-anlatti-eski-
15 Temmuz darbe girişiminin
ardından ilan edilen OHAL’le birlikte
gözaltı ve tutuklama sonrası
işkence iddialarına her gün bir
yenisi ekleniyor. İnsan Hakları
Derneği (İHD) üyesi avukat Gülseren
Yoleri, ziyaret ettikleri kişilere atıf
yaparak, “Eski tip işkence başladı.
Askı, elektrik gibi eski işkence
aletlerini sanki saklamışlar, şimdi
ortaya çıkardılar’ dediler.” diye
konuştu.
İHD Cezaevi Komisyonu üyesi Sevim
Halman’ın açıklamaları ise insan
onurunu ayaklar altına alan türden:
“FETÖ operasyonundan alınanlara
çok kötü işkence yapılıyor.
Hücrelerde inleme sesleri
duyuyoruz. Onlara, su ve sigara
verdik, buz attık. İşkenceye tepki
gösterdiğimiz için hakkımızda
soruşturma açıldı’ diyor. Sincan’dan
Silivri 9. No’luya sürülen kadın
mahpuslar ‘bizim sesimizi duyun’
diye mektuplar gönderiyorlar.
Getirilirken çıplak aramaya maruz
kaldılar, karşı çıktıları için darp
edildiler. Resmiye Vatansever ve
Deniz Tepeli, ‘Kameralar
banyomuza bakan şekilde
konumlanmış. Biz cama perde
asıyoruz ama erkek gardiyanlar
gelip perdeyi çıkarıyor. Dilekçelere
yanıt alamadık’ diyorlar. Tacize
karşı destek istiyorlar.”
‘Silivri dahil pek çok cezaevinde
mahpuslar nöbetleşe uyuyor’
Cumhuriyet gazetesinden Hilal
Köse’ye konuşan Gülseren Yoleri’nin
anlattıkları şöyle: “30 gün gözaltı
ve avukat yardımı alamamak,
gizlilik kararı zaten başlı başına
işkence. Hukuk ve adalet herkese
lazım. Kuralsızlık hızla yaygınlaşır.
Gözaltında şiddet, gün gelir herkesi
hedef alır. En son ziyaret ettiğim
Silivri Cezaevi’ni anlatayım. 31
Ağustos’ta gitmiştik. Hak gaspları,
hemen, darbe girişiminin ardından
başlamıştı. TV kanallarında,
gazetelerde sınırlamalar hemen
yapılmıştı. İlk günler günlük
gazeteler hiç verilmemişti. Evrensel
ve Birgün şu an hala içeri alınmıyor.
Sohbet ve tedavi hakkında
engellemeler var. Mahpuslara ‘OHAL
var hastaneye götüremeyiz’
deniliyor. Kapasitenin üstünde
doluluk var. Silivri dahil pek çok
cezaevinde mahpusların nöbetleşe
uyuduklarını biliyoruz.
‘Pencereden sırayla nefes alıyorlar’
“Silivri’de hücre cezası verilen
yerler, koğuş haline getirilmiş.
Havalandırması olmayan,
tuvaletteki lavaboda bulaşıklarınızı
yıkamak zorunda olduğunuz,
küçücük mekanlar buralar.
Mahpuslar, nefes alabilmek için
sırayla cama yapıştıklarını
anlattılar. Uzun süre burada
kalanlarda sağlık problemleri
başlamış. Açlık grevi yapmayı
düşünüyorlar. Cezaevlerinde kaos
yaşanıyor aslında. Açık görüşlerin
ne zaman yapılacağı belli değil.
Silivri’de cama, ‘gelmeden önce
arayın’ diye yazı yazmışlar. Görüş
günlerini keyfi olarak
değiştiriyorlar. Uzak yerlerden
gelenler, görüşemeden geri
dönüyor. Disiplin cezaları arttı.
Koğuşlara giriş ve çıkışlarda çıplak
arama dayatması var. Karşı
çıkıldığında şiddet devreye giriyor.
‘Konuşma, sadece gör…’ Askı,
elektrik gibi eski işkence aletlerini
sanki saklamışlar
“İHD’ye başvuran bir kadın
öğretmenin anlattıklarını
aktarayım. Suç duyurusu dilekçesini
hazırladık. Şöyle diyordu: FETÖ’yle
bir bağımız yok. Sadece
muhafazakar bir aileyiz. Eşim
meslekten atıldı. Gözaltında
dördüncü gün gördüm. Yüzünde
darp izleri vardı. ‘Ne oldu’ diye
sorunca, polis müdahale etti.
‘Herhangi bir şey sorarsan, seni de
alırız. Konuşma, sadece gör’ dedi.
Eşimi de ‘bir şey söylersen 30 sene
yatarsın, ya da bize ayrıntılı bilgi
vereceksin’ diye tehdit ettiler. Eşim
de ‘beni nezarete atmayın, 30 sene
yatmaya razıyım’ dedi. Çok
korkmuştu. Ben de orada gayri
resmi olarak sorguya çekildim.
Tehdit edildim. İki hafta önce 18
kişilik heyet olarak Şırnak ve
Nusaybin’e gittik. Gözaltı
merkezlerinde işkencenin olduğunu
aktardılar. ‘Eski tip işkence başladı.
Askı, elektrik gibi eski işkence
aletlerini sanki saklamışlar, şimdi
ortaya çıkardılar’ dediler. Aslında
bölgede sokağa çıkmak da evde
kalmak da işkence. Yıkıntıların
ortasındalar. Sabaha kadar silah
seslerinin, iş makinelerinin sesini
duyuyorsunuz. Sokakları zırhlı
araçlar kuşatıyor.”
‘Kameralar kadın mahpusların
banyosuna bakıyor, perde asıyoruz
kaldırıyorlar’
İHD Cezaevi Komisyonu üyesi,
ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü
Ali Gülmez’in teyzesi Sevim
Halman’ın açıklamaları ise şöyle:
“Siyasi mahpusların, aklınıza gelen
her türlü hak ihlalini ‘hak ettiklerini’
savunan bir anlayış var. Tecrit, tek
tip insan olma dayatması, görüş
yasakları yıllardır sürüyor. ‘Uslu
çocuk ol’ mantığına karşı, siyasi
mahpuslar, canları pahasına
direniyor. Bugün değişen hi
 
X