çocuklarımızı biraz rahat bırakalım.kendimden örnek vereyim.
biz ablama küçüklüğümüzde toprakla haşır neşir olarak büyüdük.sürekli toprağın içindeydik.kendimize topraktan köfteler yapardık,ağacların yapraklarını koparıyorduk diğer taraftan topraktan iç harcı hazırlıyorduk ve yaprak sarması yapıyorduk.yani biz resmen mikropların içinde büyüdük ama maşallah hiç birşeyimiz yok.sağasağlamız.
hani bir deyim var.
sakınan göze çöp batar diye.
bu kadar korkarsanız bütün hastalıklarda,mikroplarda sizin çocuğunuzu bulur ki en yakın akrabam böyle bir kadın.kendi çocuklarının üzerine çok titrer fazlasıyla ama buna rağmen çocukları nerdeyse hergün gripler.
hiç birşeycik olmaz.siz bunları düşünmeyin yeter.
İlk çocuğun galiba. İlk zamanlar ben de böyleydim. Ama çocuklar dokunmadan,düşmeden, yerlerde sürünmeden oynayamıyor. Zaten 0 mikropsuzluk mümkün olmadığı gibi çok da faydalı değildir. Bünyesinin de güçlenmesi lazım.Selamlar sevgili kk kadınları.
Benim küçük bir yavrum var..artik yolda, parkta yürüme evresindeyiz..
Fakat ben biraz afalladim..Çünkü ara ara yere düşüyor ve elleri, bacaklari, her yer mikrop ile temas ediyor.
Baş edilmiyor..Bir iki silsem gene düşüyor
Kısacasi mikrop kapacak diye odum kopuyor.
Çocuk düşe kalka büyür, toprakla oynar..Hepsinin bilincinde olduğum icin disariya çıkıyoruz tabi.
Fakat korkuyorum işte. .
Etrafinda yada çocuğunda, dışarida oynayip mikrop kapan yavrular oldu mu?
ve;
Cocuklarini parka sokağa çıkaran anneler; cocuklarinizin hijyenini nasil sagliyorsunuz?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?