ne guzel bir konu olmuş bu
eskiden o kumanda gibi zenginlik fakirlik gostergesi sayılsa da cocuklar guzel yetisiyordu yine de.
ailemiz tembih etmedigi halde utanırdık her seyi uluorta yemeye. ..
birine degisik cikolata mı gelmiş hemen sokakta ortaya koyar paylasırdık alamancı işiymis bu diye.
fakat simdi o kadar suyunu cıkardılar ki... karnı ac gezer ama marka takıntısı olur.
hatırlıyorum da annem her kosulu ogrenelim yadırgamayalım diye pazardan alısveris yapmayı ogretirdi, onemli olan yakıstırmaktır diye ogut verirdi surekli, en sevdigim kıyafetlerim de beraber pazarı gezerek aldıklarımızdı :)
simdiki aileler bile yarışlarını gizlemiyorken hatta cocuklarını yarıstırmaktan zevk alıyorken, cocuklar ne yapsın?
bir de gunlerdir dolaşan su vidyo aklıma geldi... gercekten "anlayamıyorum"
http://www.youtube.com/watch?v=O6M-Gf0pIis
anlayamazsınız
beni en çok çeken motorun yaptığı dalga
iki göz çantası olan, herşeyi marketten alan , apartmanda oturan. bizim evimiz müstakildi ve kocamandı. herşeyimizi annem elde yapardı . o zaman kıymetini bilmezdik ama ne kadar değerliymiş meğer. hep marketten alınan şeylere heves ederdim.
ablamda evin bütün odalarının ışıklarının yanmasını zenginlik sanarmış. bu yüzden tüm ışıkları açık tutarmış
Hepsi bir yana , akülü arabam olsa ve mahallede dolaşsam hayali , çocukluğumun en büyük ve en uzun metrajlı gerçekleşmeyen hayalidir
"köpürtmesi"
vah ki ne vah...
bu cocuk ilerde nasıl doyuma ulasacak onu da anlamıyorum iyi mi
bu arada yemek yiyen bebek falan naaptın, aşmışsın sen, kaç vallahi terlikle kovalarım
(ben de heves ediyordum da annemin o maas gununu bekle bekle hic gelmezdi, oysa maaşın ne demek oldugun bile bilmiyordum)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?