İştahsızlık çocuklukta oldukça sık olarak görülen bir problem ve pek çok anne babanın da en büyük şikayetlerinden biri. İştahsızlık çoğu aile için bir kabusa dönüşebiliyor çocuğun büyüme süreci içinde. Ayrıca araştırmalar gösteriyor ki sağlık profesyonelleri de zaman zaman yanlış yönlendirerek bu kabusu daha da içinden çıkılmaz hale getirebiliyor. Stres ve gerginlik zaten olayın orta yerinde. Zaman zaman hekimlerden, diyetisyenlerden gelen uyarılar ailelerin kendilerini iyice yetersiz hissetmelerine sebep olarak bu stresi arttırıyor. Yemek ve yemeğin etrafında dönen duygular oldukça karmaşık ve bir o kadar da yoğun. Bu karmaşayı nasıl biraz basite indirgeriz ve çocukta iştahsızlık olgusuna nasıl biraz sistematik yaklaşırız ona bakmak istiyorum. İştahsızlığı değerlendirirken kalıcı ya da uzun dönemli iştahsızlığı geçici iştahsızlıktan ayırmakta fayda var çünkü hem nedenler hem de yaklaşım şekli değişiyor.
Geçici iştahsızlığın nedenleri
1-Azalmış gereksinim
Çocuklar dönemsel olarak büyüyorlar ve büyüme dönemleri dışında gereksinimleri azalıyor. Yine büyüme hızının azalması da iştahın azalmasına neden oluyor. 0-1 yaş arası çocuklar çok hızlı büyürken 1 yaşından sonra bu hız azalıyor ve çocukların iştahı da bir miktar azalıyor.
2-Dikkat dağılması
Çocuklarla yakından ilgisi olanlar bundan ne kadar etkilendiklerini bilirler. Önce 4-9 ay arasında bir dönemde ortaya çıkar (bazen daha da önce). Annesi bebeği emzirmeye çalışırken bebek her ses gelişinde ağzını memeden çeker, emmek yerine etrafa bakmak ister. Annenin bu bebeklerin dikkatini memeye çekebilmesi oldukça büyük bir çaba ister. Hatta bazen yalnızca uykuya dalarken ve uykudan uyanmak üzereyken emzirebildikleri de olur. 12-14 ay arasında da yine böyle bir dönem yaşanır ve hayattan yeni tatlar almaya başlamış süt çocuğu önüne konulan sebze çorbasındansa ortalıktaki başka bir şeyle ilgilenmeyi yeğler. Zaten bu yaşta yürümek yavaş yavaş koşuya dönüşür ve bu afacanları bir noktada sabitleyerek onları beslemek oldukça zordur. Daha ileriki yaşlarda da çocukların yanlızca etrafta daha ilginç şeyler olduğu için yemekle ilgilenmedikleri dönemler yaşanır. Dikkat dağılmasına bağlı iştah azlığı da geçici bir problemdir ancak bazen çok sabır gerektirebilir. Bu konuda yapılacak en büyük yanlış çocukları televizyona bakarak yemeğe alıştırmaktır.
3-Ağızla ilgili problemler
Diş çıkarma elbette bunların en sık görülenidir ve bazen bu durumlarda ağza gıda girmesi rahatsız edici olabilir. Diş çürükleri ve ağızda aft benzeri yaralar da çocukları etkileyebilir. Dişin çıkması ya da ağızdaki problemin hallolmasıyla çoğu kez iştahsızlık çözülür.
4-Hastalıklar
Hastalıklar da sık görülen bir geçici iştahsızlık nedenidir. Bunların en çok rastlanılanları soğuk algınlıkları, boğaz enfeksiyonları, mide bağırsak enfeksiyonlarıdır.
Bazen önce iştahsızlık olur, sonra bakarsınız ki nezle grip, ateş gibi bir bulgu başlar.
Elbette ciddi hastalıklar da iştahsızlık belirtisiyle başlayabilir ancak bunlar çok nadirdir ve yakın zamanda başka belirtiler de ortaya çıkar. Ciddi ve kronik hastalıklarda iştahsızlık uzun dönemli de olabilir ancak yine bunlar çok daha nadirdir.
Soğuk algınlığı grip ya da benzeri bir sebeple oluşan iştahsızlık hastalık geçtikten bir süre sonra düzelir ve çoğu zaman da bunun sonrasında bir iştah patlaması olur.
5-Çevre ve iklim değişikliği
Çoğu zaman unuturuz ama ortam değiştirmek ve iklim değiştirmek çocukları çok etkiler bazen tüm dengelerini altüst eder. Tatile giden çocuklarda, taşınma ev değiştirme sonrası, mevsim geçişlerinde iştahsızlığa çok rastlanır ve buda elbette geçicidir. ( Ancak bazen hayret verecek kadar uzun sürebilir.)
6-Duygusal Problemler
Yine duygusal problemler de çocuklarda geçici iştah kaybına sıkça sebep olur ve nedenin ciddiyetine göre bu kalıcı da olabilir. Ailede birinin ölümü, boşanma bunun en önemli örnekleridir ancak bazen okuldaki bir sıkıntı ya da bir arkadaşı tarafından reddedilme gibi nedenleri bile olabilir. Bu tip durumlarda en iyi çözüm altta yatan nedenin bulunup çözümlenmesidir. Bazen terapi bazen anne babadan biraz daha fazla ilgi etkili olabilir.
7-İlaçlar
Kemoterapi ilaçlarının ya da dikkat dağınıklığı hiperaktivite sendromu için kullanılan amfetamin türevi ilaçların iştahı etkilediği bilinir ancak antibiyotiklerden vitaminlere soğuk algınlığı ilaçlarına kadar pek çok değişik ilaç iştahı olumsuz etkileyebilmektedir. Geçici iştahsızlıkta en önemli konu anne baba ya da çocuğa bakanların iştahsızlığın sebebini anlamaları, geçici olduğunun bilmeleri ve çok endişeye kapılmamalarıdır. Zaten bir süre sonra anne örneğin her diş çıkarırken çocuğun iştahının azalacağını kanıksamaya başlarsa endişe etmez. Bu tip iştahsızlık dönemlerini çoğu kez iştahlı bir dönem takip eder. Ayrıca çocuğun yemesi gün gün değil daha uzun dönemli (örneğin hafta) değerlendirilmelidir.
Kalıcı iştahsızlık nedenleri
1-Yapısal
İste bünye diyelim, ister yapı diyelim, ne dersek diyelim bazı çocuklar oldum olası iştahsızdır. Bebeklikte böyle başlar sonra da böyle gider. Aileye baktığınızda genellikle ya anne ya babada çocukken aynı durumun olduğunu görürsünüz. Bu çocuklar ailenin davranışından bağımsız olarak iştahsızdır ancak bazen bu durum ailede çok endişe edildiğinde ya da yiyecek savaşlarına girildiğinde daha da kötüleşir. Bu çocuklar genelde biraz zayıf tarafta' olmalarına rağmen normal büyür ve gelişirler ve çoğu kez iştahsızlığa bağlı sağlık problemi yaşanmaz. Mide kapasitesi çok da fazla olmayan bu çocukları sık sık az az beslemek en iyisidir.
2-Fazla ısrar ve yiyecek savaşları
Evet, bazı çocuklar ailenin fazla ısrarı yüzünden iştahsızdırlar. Çocuklar için çok önemli olan (bazıları için daha önemli) kontrol kavramı yemeğe odaklanır ve çocuklar yemeği reddetmeye başlarlar. Bu anne babanın dikkatini çekmek için ya da hayatında kontrol edebildiği tek alan bu olduğu için olabilir ancak bu ailelerde genellikle ısrarcı bir tutum ve zorla besleme alışkanlığı görürüz. Bazı çocuklar sofrada bir hatta iki saat kalırlar. Bazı aileler öyle bir noktaya gelirler ki çocuğun burnunu kapayarak, ya da çenesini tutarak beslenmeye çalışırlar.. Bunlar ne yazık ki yiyecek çevreninde odaklanan bir sürü olumsuz emosyona ve bazen psikolojik probleme sebep olur. Aileler çok endişelidir ve ailenin stresi de çocuğun yemek yemesini çok olumsuz etkiler. Bu aileler sağlık profesyonellerinin özellikle dikkat etmesi ve sevgi sıcaklık ve anlayışla yaklaşması gereken ailelerdir.
3-Kronik hastalık
Kistik fibroz, çölyak, tiroid yetmezliği, diyabet gibi hastalıklar da uzun dönemli iştahsızlığa neden olurlar ve genellikle büyüme bozukluğu da vardır. Bu çocukların erken teşhisi önemlidir. Ancak bu çocuklar çoğu kez başka sağlık problemleri de yaşarlar.
4-Çocuk istismarı (fiziksel ya da duygusal)
İstismara uğrayan çocuklarda iştahsızlık sıkça görülür ancak pek çok başka duygusal ve fiziksel problem de buna eşlik eder.
5-Ailede depresyon ya da başka psikiyatrik hastalık
Özellikle annenin depresyonu çocuğa sevgi iletimini engelleyerek iştahsızlığa sebep olabilir.
6-Çocukta psikolojik sorunlar
Zaman zaman çocukta depresyon veya post travmatik stres bozukluğu gibi durumlar da iştahsızlığa neden olabilir. Bu yaşanan sürece göre geçici veya kalıcı olabilmektedir.
Peki ne yapmali?
Elbette kalıcı iştahsızlığa yaklaşım daha zor ve karmaşıktır. Yine önce sebebin belirlenmesi gereklidir. Uzun dönemli işhatsızlığı olan çocukların genellikle bir çocuk hekimi ya da başka bir sağlık profesyonelinin kontrolünden geçmelerinde fayda vardır. Özellikle büyüme gelişme problemi varsa altta yatan bir şeyi atlamamak için kan sayımı tiroid gibi tetkiklerin yapılması gerekebilir.
Altta yatan emosyonel, psikiyatrik bir neden varsa bunun tespit edilip çözülmesi çok önemlidir. Ancak çoğu çocukta iştahsızlık bu tip faktörler olmaksızın ilk iki saydığım nedenden dolayı görülür. Bu durumlarda da sağlık profesyonellerinin ailedeki dinamiklere duyarlı ve anlayışlı yaklaşması önemlidir.
İştahsızlık konusunda ne yapmalı? Öncelikle beklentilerimizi gerçekçi tutmalıyız. Çocuklarda iştahın günden güne değişmesinin çok normal ve sağlıklı olduğunu ve çocuğun değişik dönemlerde değişik iştah düzeyi olacağını unutmamak gerekir. Çocuğun bünyesini ve ihtiyaçlarını erken yaşta tanıyıp ona uyum sağlamak önemli. Çocuk bize değil biz çocuğa uyum sağlayarak beslenme macerasına başladığımızda devamı daha sağlıklı geliyor.
Yemek için yemeli. Yemeği şeker çikolata kazanmak için yememeli. Yemek pozitif bir deneyim olmalı. Yemek sofrası çocuğun eleştirildiği bir yer olmamalı. Mümkün olduğunca eğlenceli ve keyifli olmalı. Çocuğun yemekle ilgili kontrolü olmalı. Bu konuda görev paylaşımında fayda vardır. Örneğin ne yiyeceğine anne karar verebilir, ne kadar yiyeceğine çocuk vs. Yemek pişirilmeden önce çocuk sürece katılabilir ve ne yeneceği konusunda onun da fikri sorulabilir.(Tabii her gün köfte ve makarna yenilemez) Çocuklara ısrar edilmemeli. Yalnızca hafif uyarılabilirler (tek sefer). Yarım saat sonra sofradaki yemekler kaldırılmalı. Ve elbette abur cubur yenmesi engellenmeli.
Yiyecek savaşlarına girmemek, zaman zaman çok zor olsa da, en doğru stratejidir. Çocuk erken yaşta vücudunun gereksinimleri ve neyi ne için yemesi gerektiği konusunda da eğitilmeli. Bu anne baba için yemediğini anlamasında da faydalı olur.
İştahsızlık pek çok anne baba için büyük bir sorun ancak çözümsüz değil. Bazen bir takım çalışması ve uğraşı gerekiyor çözümü için, ama çoğu kez anne babanın (tabı anneanne, babaanne ve dedelerin de) rahatlaması, çocukta problem olmadığını bilmesi ve yiyecek kavgalarının bitmesi bu kabusu sona erdirebiliyor.
Kaynak=doktor sitesi