Çok mu maddiyatçıyım? Nedir benim derdim?

bu evden taşınalım de yetmiyo aldıgım maaş de yada birkenara birşeyler atmaya bak aldıgını iki katı fiyat diyerek birazda sen alışveri abart bakalım bunları nasıl ödücez diye odüşünsün tabi düşünücek kadar kendini sıkarsa rahata alışmışbiraz zor sıkarboşanmayı düşünüyosan eger ben çocuk istiyorum de tepkisine bak eger kesinlikle hayır derse ben anne olmak istiyorum eger anne olamıcaksam evliligi sürdürmenin bi anlamı yok de bakalım nasıl tepki vercek
 
Maddiyatçı degilsin canım sadece eşin yükü sana yüklemiş durumda..kolay kazanılmıyor para bu devirde böyle kolay harcanmaz..
kira da oturan adamın lükse neyine ?
otur konuş boşanmana gerek yok tabiki de...
kredi cekin ev alın onun borcunu öde ..yaşlanınca ev alacak parayı bulamazsın giysi gezme bi yere kadar..
 
birde soyle dusun
eger sen calismiyor olsaydin ve butun ihtiyaclarini
evin giderlerini esin karsilasaydi
ve senin dusundugun gibi dusunseydi?
evet zor ama
dedigin gibi hayat musterek ve
biraz sabret
hersey yoluna girer
 
Aslında benim arkadaşlarımdanda senin gibi olanlar varEvin reisi görevini yapanlar yani.Bazı erkekler doğuştan sorumsuzdur, bunu da her halleriyle belli ederler.Bir kadınla, güçlü bir kadınla yaşayıp, hala çocuk kalabilmek hoşlarına gider.Gurur olayı bir kenara, bu kelimenin ne manaya geldiğini bile bilmezler.Amaaaaaaaaaaaaaaaaaa,Sana şunu söylemem gerekirki, evet gerçekten dünya da kriz var.Ben kendimde ticaret yaptığım için bunu en iyi hisseden kişilerdenim.Evliliğin çok kötü bir zamana rastgelmiş.Evet adam gerçekten zor durumda olduğundan eve faydalı olamıyordur,Bunu farkında olduğundan hırçınlaşıyordur.Eğer en başta dediğim gibi bir adam olsa, yani asalak bir tip olsa,yüzüne tükürsen yarabbi şükür der.Ben kendim şuan çok zor dururmda olduğumdan aslında eşine empatik yaklaşabiliyorum.Aslında onu en iyi ssen anlarsın ama bence şu önce söylediğin şeylerde aslında eşinin kötü niyetli olmadığını gösteriyor.Biraz para gelse, elemanlara veriyor yada fatura ödüyor demişsin.En azından eve sen bişeyler getirebiliyorsun ama elemanın belki eve ekmek alcak parası yok, o daha öncelikli. Faturalar ödenmezse enerji kesilecek, onlarda olmazsa olmaz.Bence sen biraz sabret.Şu zor günler geçsin. O da kazandığında seve seve yükü omuzlayacaktır.Ama bu arada gerçekten yapman gereken şeyler var.Daha mütevazi bir eve geçmek.Mutfak masraflarını kısmak. (işten artmaz, dişten artar demişler)Gezmek için ekonomik yerleri tercih edin.Alışveriş hiç yapmayın zaten, çul çaput sizin huzurunuzdan önemli değil.Çok elzem şeyleri alırsın sadece.Veeeee işler düzelene kadar çocuk yok.Uzun oldu başını ağrıttım ama kusura bakma.
 
bır erkekten dınlıyormusum gıbı okudum konuyu...sabır versın canım kolay gelsın..hayat müşterektır...aynı durumda sende olabılırsın bu geçici bı dönem olabılır...
 
sizin maddiyatçı düşünmenizle alakası yok. eşiniz yarını düşünmeden hareket ediyor gibi geldi bana.

işi bozuksa, evlenirken daha mütevazı seçimler yapardınız, sıkışmadan rahatlıkla öderdiniz. bunu size söylemesi gerekirdi.
eşinizin gururunu kırmadan konuşmanız da zor, bence haksız olduğunun farkında ama keyfinden taviz vermiyor ya da işinden bir umudu var.

maddi konuları gereğinden fazla büyütmeyin, derim.
para, devamlı el değiştiriyor. yarın ne olacağı belli olmaz...
inşallah işleri açılır ve biraz rahatlarsınız.

ilk önce, kira(nakliye ücretini de hesaba katın, ev değiştirmeye değer mi?), giyim ve gıda masraflarını düşürmeye bakın.
gerekirse misafirlerinize bir dönem ara verin. çevrenize, eşinizin iş sıkıntısından bahsetmek yerine, eşya borçlarının bitmediğinden, bu yüzden sıkıştığınızdan bahsedebilirsiniz. fısıltı gazetesini baskıya vermeye gerek yok.
gezmelerinizi azaltın. biraz daha mütevazı bir yaşam sürebilirsiniz. yaşam standartlarınızı düşürmezseniz, toparlamanız zor olur.

eşinizin de sizin bu özverinizi fark etmesi gerekiyor. gelen kredi kartınızı biraz abartarak söyleyebilirsiniz. dengelemek için masrafları kısmanız gerekeceğinden bahsedebilirsiniz.

siz mantıklı düşünüyorsunuz, bunu bir şekilde eşinizin de düşünebilmesi lazım.
bekarken tanıdığınız kadarıyla değerlendirirseniz, size kendini, sorumsuz biri olarak tanıtmamışsa, birkaç ortak karar ile, bu durumu daha kolay atlatabilirsiniz...

eşinizin sıkıntıyı hissetmesi lazım. siz ille de onun isteklerine göre harcamalara yön vermeyin.
 
eşinle maddi durumu iyi diyemi evledin. çok saçma bence ikimizinde aileleriin maddi durumu iyi olduğu halde hiçbirşey yapmadılar herşeyimizi kendimiz karşıladık yeri geldi aç kaldık ama bu yüzden hiç tartışmadık bile. ailelerimiz üzdü bizi ama biz birbirimizi üzmedik. işleri kötüyse sen destek olmalısın giderlerinizi kısmalısınız. sende lüksde gelmemişsin durumunuz düzelene kadar harcamalarınıza dikkat edin biraz. ben ömrümün her döneminde kısıtlı harcamalarla bu güne geldim. her çıkışın bir inişi, her inişinde bir çıkışı vardır.
 
Sanırım eşiniz aile şirketinde çalışışıyor. Ticaretle uğraşıyor yani...
İşte böyle kendi işi olunca ne nereye gidiyor belli olmaz canım
Çekler, ödemeler alacaklar derken kendi aldığı parada uçup gidioyr.
Belli maaşı olsa bile acaba içeriyemi borçlanıyor..
İşinin ne tür bir iş olduğunu bilmediğim için bu kadarını söyleyebilirim.
 
Kusura bakma tatlımda senin eşinde biraz sosyeteymiş....:delphin:
ne demek çalışamam...
erkek dediğin taşı sıkıp suyunu çıkartacak yeri geldiğinde de yine sofrasına ekmeğini koyacak...
boşuna mı aile reisi diyoruz... bütün sorumluluğu senin üstüne yıkamaz...
 
eşine bu zamana kadar aldıklarımız gittiklerimiz geldiklerimiz yediklerimiz içtiklerimiz borçla harçlaydı epeyce bir borca girdim sırf bana yük olduğunu düşünme diye de. ve şimdi bu borçları ödeyemiyorum eve haciz gelicekmiş geçen gün tebligat geldi de azcık gözü korksun.:jeyyar:kötükedihüso.
 
Sevgili Earwen,

Seni gerçekten çok çok ama çok iyi anlayabiliyorum. Yaşadığın birçok şeyi ben de yaşamış bir insanım. Sana nacizane birkaç tavsiyem olacak:

1. Bugün 100 lira kazanıyorsan, harcaman da en fazla 100 lira olmalı. Asla kocandan geleceğini beklediğin parayı harcama. Ve asla ama asla borç alma.

2. Kira şu anda yüksek bir giderin ama kocanın işlerinin düzelme ihtimali de var. Bundan dolayı da birkaç ay daha aynı kirayı ödeyecek şekilde hesap yap. Ve kendine bir tarih belirle; mesela 1 ekim de. 1 Ekim de maddi durumumuz halen aynı olursa daha mütavazi bir evde oturacağım de. Bunu insanlara maddi sıkıntı olarak değilde farklı bahanelelerle öne sürebilirsin; mesela ev çok büyüktü, gelen kadınların yaptığı iş içime sinmiyordu; ondan daha küçük elimin her yere yetebileceği iki kişilik daha sevimli bir ev istedim dersin....

3. Gelen misafirlere dışarıdan hiçbirşey söyleme. Gelenlere bu yeni hobim; bunu yeni öğrendim; kendimi geliştirmeye çalışıyorum dersin.
4
. Evin alışverişini yapmadan önce oturup liste çıkar. Listede lüks ürünlerde olabilir. Evin alışverişini toplu halde en ucuz marketten yap. Ama alışveriş yaparken marka kollama. Yani x deterjan da çamaşır yıkıyor; y deterjan da. Bu durumda daha ucuz olan y yi kullan. Görüp te soran olursa; bir arkadaşım tavsiye etti, ben de bir deneyeyim denemeden birşey çıkmaz de. Gıda maddelerini de aynı şekilde al. Çok fazla dondurulmuş gıda alma. Onun yerine bu dondurulmuş gıdaları yakın fiyata dışarıda yiyebilirsiniz.

5.Dışarı çıktığınızda; orijinal ama ucuz yerlere eşini götürmeye çalış. Mesela restoran vardır, 100 tl ye çıkarsınız; restoran vardır 30Tl ye çıkarsınız. Üstelik 30 TL lik yerde daha iyi hizmet görürsünüz... Eşine sıkıldım oralardan, bak burası küçük ama daha sevimli değil mi dersin...

6. Kıyafet alırken lüks yerlerden ancak hemen her şeyle kombine edebileceğin bir yada iki parça al. Diğer parçaları daha mütavazi yerlerden al.

7. İnsanlara ya da eşine, ailene ve de kendine paramız olmadığı için böyle olmak zorundayız demek yada böyle düşünmek yerine; yeni şeyler deniyorum de.

8. Eşinin durumu belki düzelir, belki düzelmez ama daha yolun başındayken ufak ufak zevklerini pahalı şeylerden daha ucuz ama daha sevimli şeylere kaydırmaya bak. Eşinin durumu ileride düzelse bile; eşinden para alıp birikim yaparsın. Bu hayatın ne getireceği hiç belli olmaz...

Ben şu anda eski kuaförümün dörtte birine saç yapan bir yere gidiyorum. Saçım hala çok beğeniliyor, üstelik burada seçkin insan muamelesi görüyorum.

Market alışverişimi ayda bir kere yapıyorum. Ama çok ucuz bir yere liste ile gidip, aynı ürünlerin farklı markalarını alıyorum. Eve gelince hepsini kaplarına yerleştirip paketlerini çöpe atıyorum. Kimse farkı anlamadı. Günlük sebze meyveyi de normal ama daha az alıyorum... Zaten çürüyordu diyorum...

Önceden pastaneden pasta börek falan söylerdim, misafirden önce; artık kendim deniyorum; insanlar da kendini geliştiriyorsun diyorlar...

Hayat bu, hepimiz insanız; herşey başımıza gelebilir...
 
Back
X