Ben geçen ay bi işe başladım. İşyerindeki durumlardan dolayı maaşımın yarısını arefe günü aldım, yarısı pazartesiye kaldı. Onu da kredi borcunun ödenmesi icin anneme verdim. Nasılsa paramın yarısı duruyor eksiklerimi bayramdan sonra alırım dedim kendi kendime. Bu cümleyi kahvaltıda söylememle annemin ani çıkısı bir oldu. Halaları kim onun, daha ilk maastan böyle yaptı türevi laflar çınladı kulağımda. Halbuki ilk maaş değil midir hevesle beklenen iple cekilen, ben 1ay boyunca usenmeden hesap yapmistim maasimla şunu şunu yapicam, alicam diyerek. Ama şimdi paramin tamamını vermeyeceğim için hayırsız evlat olmakla suçlanıyorum. Diğer ay icinden harçlık alip kalanini vericem dediğim halde hem de. Ben aileme masraf çıkmasin kendim kazanayim diye düsünürken beni düşünen pek kimse yokmuş, genç kız bi ihtiyacı olur diyen de.
Acıtasyon olarak algılamayın ama öyle el bebek gül bebek de büyümedim, çocukluğuma dair hatirlamak istemedigim cok ic burkan detay var. Yani ben henüz olmayan çocuğumun bile böylesi sıkıntılar cekmesini istemezken benim ailem bu durumun farkında değil mi anlayamıyorum
Elbet aileye destek olunur aksini iddia etmedim hicbir zaman. Ama benim iradem dışında gelişen yüklü borçların tüm yaşam hevesimi kırmasını istemiyorum ki. Evet üzülüyorum annem icin, varolan maddi manevi tüm problemler icin. Ama bu durum anne babaların belli bi olgunluğa eriştikten ve kendi ihtiyaçlarını karşılayabildikten sonra çocuk sahibi olmaları gerektiği fikrimi değistiremiyor. Kısmetiyle gelir denen o bebekler aslında dertleriyle dünyaya geliyor ve ömür boyu yakınacağı bir çocukluk döneminden geçiyorlar. Ve bu gerçekten çok acı.