Cok mutsuzum kötü anne

Vurmuyoruz valla bibi , bagiriyorum ki ilk cocuguma bagirmazdim bile , milayla bas edemedigim icin bagiriyorum ama vurmam
Annenin nasil cileden ciktigini da anlayabiliyorum ama vurmak baska bir sey , ben burada surekli yaziyorum yaş arasi kucuk cocuklar yapmayin diye , olmaz yani daha 2.5 yasindaki bebek ne anlasin baska bebekten , bebekler buyumeden dogurmayin , yazik bu ilk cocuklara gercekten , olan onlara oluyor
Milana yaş aralığı olsa da çocuklar kardeşini kıskanıyor, komşum 9 sene ara verdikten sonra 2. çocuğunu doğurmuştu, çok iyi hatırlıyorum büyük kızı sinir krizi geçiriyordu.
Kardeşler arası kıskançlık kaçınılmaz bir durum maalesef ama o kıskançlık dönemini iyi yönetebilmek gerekiyor, anne için çok bunaltıcı bir süreç ama durmaksızın yanlış davranışların üzerine gidip çocukla konuşmak lazım, büyük çocukla baş başa geçirilecek zamanlar yaratmak da mühim.

Şiddete vurgu yapılmış, evin büyüğüydüm, daha ne olduğunu anlamadan 1-2 yaş arayla 2 kardeşim oldu, annemden az sopa yemedim, en çok da bağırmaları kızdırırdı beni, ben de az yaramaz çocuk değildim, düz duvara tırmanırdım, belki annem 3 çocukla çok bunalıyordu ama ben seçmedim doğmayı, ben seçmedim 3 çocuklu anne olmayı, herkes unuttuk demiş de yok o öyle olmuyor, kimse unutmuyor aslında ve çocuk sahibi olmaya karar verildiğinde annem gibi olmayacağım diyor herkes, sebebi unuttuk dedikleri dayakları unutmamaları, unutmuyorsunuz çünkü kardeşiniz küçük diye size büyüksün denip 30 yaş olgunluğu bekliyorlar, çocuk olmadan abla, abi yapıyorlar ve sorumluluk yüklüyorlar, sen abla/abisin, o daha küçük diyorlar, ben de küçüğüm oysa.

Evin büyük çocukları kardeşlerini seviyor, ben bir kardeşimi kaybettim, diğeri içinse dünya bir yana o bir yana ama anne babalar çocuklar arasında dengeyi kuramadığından büyük çocuk dikkat çekmek, ben de küçüğüm demek için kardeşine yapıyor yapacağını, aynı annelerin kendileri gibi erişkinlere gücü yetmediği için çocuklarına vurmaları gibi.

Ben çok mu minnoş anneydim, kızıma bağırdığım zamanlar oldu ama vurmak başka bir şey, sırf onun çocuk olduğunu unutmamak, çocukluğunda çocuk gibi yaşamasına imkan tanımak için de kardeşi olmadı, kendi de kardeş istemezdi zaten çünkü çevresinde kardeşi olan arkadaşlarının isteklerinin hep kardeşinin ihtiyaçları sonrasına ötelendiğini gördüğünden belki de yalnızca beni sevin kardeş olmaz derdi.

Çocuk büyütmek zor, kimseden Sultan Süleyman sabrı da bekleyemeyiz ama çocuklar için sabrı sonuna kadar kullanmak gerekiyor, kızım çok sevgili arkadaşlarımdan bir tanesinden öyle bir küfür öğrenmişti ki sürekli alışveriş yaptığım market sahibine o küfürü söyleyince yerin dibine girmiştim, özür üstüne özür dilemiştim, çocuk onu isim gibi algıladı, bebeğine o küfürü isim olarak koydu, kızıp vurabilirdim, ağzına 2 tane patlatsam belki anında o sözü söylemeyi bırakırdı ama sabırla o kelimenin kötü olduğunu anlatıp durdum, birine söylerse o söylediği kişinin çok üzüleceğini anlattım, birkaç haftamı aldı ama söylemekten vazgeçirdim, 1 çocuk ya da 5 çocuk fark etmiyor, her birine sabırla tane tane herşeyi anlatmak ve öğretmek gerekiyor.
 
O zaman büyüdüklerinde de sorunlar olmuyor mu ? Epey bir süreye kadar iletişim yaşını yakalayamadiklarindan catismalar çok oluyor, bu daha yorucu geliyor bana
Tercih kişiden kişiye,şartlara,
ilk çocuğun mizacına,annenin mizacına,sahip olunan sosyal desteğe,babanın sürece katkısına ve verdiği desteğe göre değişir elbette.
İletişim sorunları,çocukların arasındaki yaş farkından ziyade,ebeveynlerin iki çocuk arasında dengeyi kuramayışından ve
yanlış yaklaşımlarından kaynaklanıyor.
6-7 yaş üstü ara da farklı sorunlara yol açıyor
o da ayrı bir konu.

Ben her halükarda,iki çocuk arasında,
24 ay ve altında kalan süreyi riskli ve herkes için yıpratıcı buluyorum.
Sabırlı ve rahat bir insan değilseniz,
düzenli sosyal desteğiniz yoksa bu süre
36 ayın altına inmesin diyorum.
'Ben altından kalkarım,bilakis arası açılırsa zorlanırım' diyene de elbette tercih sizindir derim.
 
Tercih kişiden kişiye,şartlara,
ilk çocuğun mizacına,annenin mizacına,sahip olunan sosyal desteğe,babanın sürece katkısına ve verdiği desteğe göre değişir elbette.
İletişim sorunları,çocukların arasındaki yaş farkından ziyade,ebeveynlerin iki çocuk arasında dengeyi kuramayışından ve
yanlış yaklaşımlarından kaynaklanıyor.

Ben her halükarda,iki çocuk arasında,
24 ay ve altında kalan süreyi riskli ve herkes için yıpratıcı buluyorum.
Sabırlı ve rahat bir insan değilseniz,
düzenli sosyal desteğiniz yoksa bu süre
36 ayın altına inmesin diyorum.
'Ben altından kalkarım,bilakis arası açılırsa zorlanırım' diyene de elbette tercih sizindir derim.
Benim kızlarımın arasında 5 yaş var.
Ben hiç zorlanmadım.
Ben zorlanmadığım için 5 yaş fark nasıl diye sorana tavsiye ediyorum.
Sizce 5 yaş pedagojik bakımdan nasıl ?
 
Milana yaş aralığı olsa da çocuklar kardeşini kıskanıyor, komşum 9 sene ara verdikten sonra 2. çocuğunu doğurmuştu, çok iyi hatırlıyorum büyük kızı sinir krizi geçiriyordu.
Kardeşler arası kıskançlık kaçınılmaz bir durum maalesef ama o kıskançlık dönemini iyi yönetebilmek gerekiyor, anne için çok bunaltıcı bir süreç ama durmaksızın yanlış davranışların üzerine gidip çocukla konuşmak lazım, büyük çocukla baş başa geçirilecek zamanlar yaratmak da mühim.

Şiddete vurgu yapılmış, evin büyüğüydüm, daha ne olduğunu anlamadan 1-2 yaş arayla 2 kardeşim oldu, annemden az sopa yemedim, en çok da bağırmaları kızdırırdı beni, ben de az yaramaz çocuk değildim, düz duvara tırmanırdım, belki annem 3 çocukla çok bunalıyordu ama ben seçmedim doğmayı, ben seçmedim 3 çocuklu anne olmayı, herkes unuttuk demiş de yok o öyle olmuyor, kimse unutmuyor aslında ve çocuk sahibi olmaya karar verildiğinde annem gibi olmayacağım diyor herkes, sebebi unuttuk dedikleri dayakları unutmamaları, unutmuyorsunuz çünkü kardeşiniz küçük diye size büyüksün denip 30 yaş olgunluğu bekliyorlar, çocuk olmadan abla, abi yapıyorlar ve sorumluluk yüklüyorlar, sen abla/abisin, o daha küçük diyorlar, ben de küçüğüm oysa.

Evin büyük çocukları kardeşlerini seviyor, ben bir kardeşimi kaybettim, diğeri içinse dünya bir yana o bir yana ama anne babalar çocuklar arasında dengeyi kuramadığından büyük çocuk dikkat çekmek, ben de küçüğüm demek için kardeşine yapıyor yapacağını, aynı annelerin kendileri gibi erişkinlere gücü yetmediği için çocuklarına vurmaları gibi.

Ben çok mu minnoş anneydim, kızıma bağırdığım zamanlar oldu ama vurmak başka bir şey, sırf onun çocuk olduğunu unutmamak, çocukluğunda çocuk gibi yaşamasına imkan tanımak için de kardeşi olmadı, kendi de kardeş istemezdi zaten çünkü çevresinde kardeşi olan arkadaşlarının isteklerinin hep kardeşinin ihtiyaçları sonrasına ötelendiğini gördüğünden belki de yalnızca beni sevin kardeş olmaz derdi.

Çocuk büyütmek zor, kimseden Sultan Süleyman sabrı da bekleyemeyiz ama çocuklar için sabrı sonuna kadar kullanmak gerekiyor, kızım çok sevgili arkadaşlarımdan bir tanesinden öyle bir küfür öğrenmişti ki sürekli alışveriş yaptığım market sahibine o küfürü söyleyince yerin dibine girmiştim, özür üstüne özür dilemiştim, çocuk onu isim gibi algıladı, bebeğine o küfürü isim olarak koydu, kızıp vurabilirdim, ağzına 2 tane patlatsam belki anında o sözü söylemeyi bırakırdı ama sabırla o kelimenin kötü olduğunu anlatıp durdum, birine söylerse o söylediği kişinin çok üzüleceğini anlattım, birkaç haftamı aldı ama söylemekten vazgeçirdim, 1 çocuk ya da 5 çocuk fark etmiyor, her birine sabırla tane tane herşeyi anlatmak ve öğretmek gerekiyor.
Küçük dogdugunda büyük kızım altı yaşındaydı
Şuan büyük sekiz küçük iki yasında ve hala anne keşke kardeşim ölse diyo🤦🏻‍♀️

Yazınızın ekran fotosunu aldım
Darlanınca acıp acıp okuyacagım
 
Küçük dogdugunda büyük kızım altı yaşındaydı
Şuan büyük sekiz küçük iki yasında ve hala anne keşke kardeşim ölse diyo🤦🏻‍♀️

Yazınızın ekran fotosunu aldım
Darlanınca acıp acıp okuyacagım
Çocuklarda kardeş kıskançlığı oluyor, aslında sevmediklerinden değil ama onlarda küçükler ve anne babanın sevgisi azaldı hissine kapılıyorlar, bir arkadaşımın kızı gayet sapasağlamken kardeşi doğduğu gün ateşler içinde yanmış, babasına bu bebeği geri götürürseniz ateşim düşer belki demiş, ben deseniz anneannem dedemle kaldığımda çok iyiymişim, ne zamanki dedem beni evime geri götürmüş ayaklarım tutmamış yürüyememişim bir süre, annem kadıncağız can havliyle doktora götürmüş fiziksel bir şey bulunamamış, psikolojikti büyük ihtimal zira kardeşimin vefatında da psikolojik olarak çok çökmüştüm, oysa deli gibi kıskanırdım onları, bir süre sonra o kıskançlık sona eriyor, ergenlik döneminde yine bir hararetlenip o dönem de atlatılınca birbirinden kopmayan çocuklar haline geliyorlar.
 
Benim kızlarımın arasında 5 yaş var.
Ben hiç zorlanmadım.
Ben zorlanmadığım için 5 yaş fark nasıl diye sorana tavsiye ediyorum.
Sizce 5 yaş pedagojik bakımdan nasıl ?
5 yaş fark idealdir şeklinde bir
genelleme yapamam.
Mutlaka 4 yaş fark olsun diye de tavsiye veremem.
Dediğim gibi kişiye özgü kararlar bunlar.
Ben 36-66 ay ara olmasını uygun bulan gruptayım.
 
Yok sen cok haklisin , maalesef toplum olarak cocuk yetistirmeyi bilmiyoruz
Bu sadece siddet konusunda gecerli degil , psikolojik siddetin de alasini yapiyoruz , inanilmaz zarar veriyoruz , ozguvenlerini yerle bir ediyoruz ya da cok simartip topluma uyum saglayamayan cocuklar yetistiriyoruz , saygisiz , kibirli , kendini baskasindan ustun goren
Avrupada bir cocuk yetistirme kulturu var , herkes ayni sekilde davraniyor coxuguna , her anne biliyor ne yapmasi gerektigini ama bizde o kultur yok , ortada da boyle bir toplum var iste
Sözlerinize katılıyorum çok haklısınız ta ki son paragrafa kadar. Avrupada herkes mükemmel çocuk yetiştiriyorsa neden orda da suçlar işleniyor. O mükemmel yetişmiş çocuklar nasıl suç işleyebiliyor. Tamam avrupanın bizden ileride olan yönleri var ama her konuda da övcez diye bir kaide yok dimi.
 
Milana yaş aralığı olsa da çocuklar kardeşini kıskanıyor, komşum 9 sene ara verdikten sonra 2. çocuğunu doğurmuştu, çok iyi hatırlıyorum büyük kızı sinir krizi geçiriyordu.
Kardeşler arası kıskançlık kaçınılmaz bir durum maalesef ama o kıskançlık dönemini iyi yönetebilmek gerekiyor, anne için çok bunaltıcı bir süreç ama durmaksızın yanlış davranışların üzerine gidip çocukla konuşmak lazım, büyük çocukla baş başa geçirilecek zamanlar yaratmak da mühim.

Şiddete vurgu yapılmış, evin büyüğüydüm, daha ne olduğunu anlamadan 1-2 yaş arayla 2 kardeşim oldu, annemden az sopa yemedim, en çok da bağırmaları kızdırırdı beni, ben de az yaramaz çocuk değildim, düz duvara tırmanırdım, belki annem 3 çocukla çok bunalıyordu ama ben seçmedim doğmayı, ben seçmedim 3 çocuklu anne olmayı, herkes unuttuk demiş de yok o öyle olmuyor, kimse unutmuyor aslında ve çocuk sahibi olmaya karar verildiğinde annem gibi olmayacağım diyor herkes, sebebi unuttuk dedikleri dayakları unutmamaları, unutmuyorsunuz çünkü kardeşiniz küçük diye size büyüksün denip 30 yaş olgunluğu bekliyorlar, çocuk olmadan abla, abi yapıyorlar ve sorumluluk yüklüyorlar, sen abla/abisin, o daha küçük diyorlar, ben de küçüğüm oysa.

Evin büyük çocukları kardeşlerini seviyor, ben bir kardeşimi kaybettim, diğeri içinse dünya bir yana o bir yana ama anne babalar çocuklar arasında dengeyi kuramadığından büyük çocuk dikkat çekmek, ben de küçüğüm demek için kardeşine yapıyor yapacağını, aynı annelerin kendileri gibi erişkinlere gücü yetmediği için çocuklarına vurmaları gibi.

Ben çok mu minnoş anneydim, kızıma bağırdığım zamanlar oldu ama vurmak başka bir şey, sırf onun çocuk olduğunu unutmamak, çocukluğunda çocuk gibi yaşamasına imkan tanımak için de kardeşi olmadı, kendi de kardeş istemezdi zaten çünkü çevresinde kardeşi olan arkadaşlarının isteklerinin hep kardeşinin ihtiyaçları sonrasına ötelendiğini gördüğünden belki de yalnızca beni sevin kardeş olmaz derdi.

Çocuk büyütmek zor, kimseden Sultan Süleyman sabrı da bekleyemeyiz ama çocuklar için sabrı sonuna kadar kullanmak gerekiyor, kızım çok sevgili arkadaşlarımdan bir tanesinden öyle bir küfür öğrenmişti ki sürekli alışveriş yaptığım market sahibine o küfürü söyleyince yerin dibine girmiştim, özür üstüne özür dilemiştim, çocuk onu isim gibi algıladı, bebeğine o küfürü isim olarak koydu, kızıp vurabilirdim, ağzına 2 tane patlatsam belki anında o sözü söylemeyi bırakırdı ama sabırla o kelimenin kötü olduğunu anlatıp durdum, birine söylerse o söylediği kişinin çok üzüleceğini anlattım, birkaç haftamı aldı ama söylemekten vazgeçirdim, 1 çocuk ya da 5 çocuk fark etmiyor, her birine sabırla tane tane herşeyi anlatmak ve öğretmek gerekiyor.

Canim haklisin ama buyuk kardes kiskancliginin onune gecmek cok kolay eger cocuk buyukse , 2.5 yasindaki cocukla 5 yasindaki cocugun algisi cok farkli , anne baba bu donemi iyi idare ederse cok sorun yasanmiyor , ama buyuk olan zaten bebekken o cocuga bebekligini yasama hakki verilmiyor , valla ben cok uzuluyorum bebekken bir anda abla abi konumuna sokulan cocuklara
 
Canim haklisin ama buyuk kardes kiskancliginin onune gecmek cok kolay eger cocuk buyukse , 2.5 yasindaki cocukla 5 yasindaki cocugun algisi cok farkli , anne baba bu donemi iyi idare ederse cok sorun yasanmiyor , ama buyuk olan zaten bebekken o cocuga bebekligini yasama hakki verilmiyor , valla ben cok uzuluyorum bebekken bir anda abla abi konumuna sokulan cocuklara
Benim ortancayla aramda 16 ay var :) en küçükle 3,5 yaş. Kardeşler arası dengeyi sağlamakta güçlük çekeceğini düşünenler, eşinden aile bireylerinden yardım alamayacağına inananlar ve en önemlisi sabırlı olamayacağını düşünenler peş peşe çocuk düşünmemeli.
Çocuklar arası yaş aralığı belki senin çocuklarında fark ediyordur ama her çocuğun mizacı aynı olmuyor Milana, çevremde 2-3 çocuklu çok tanıdık var, ben hangisine baksam kıyamet kopuyordu, kimi yeniden bezlenmeye başladı, kimi annesini emmek istedi, kimi kardeşinin yatağında uyuma krizine giriyordu, hele bir komşumun oğlu kardeşini merdivenlerden atmaya çalışırken yakalandı, kadının çığlığına hepimiz koşmuştuk, bacak kadar çocuk saniyeler içinde kardeşini kaptığı gibi merdivenlere gitmiş.
 
Çolugu çocugu olmayan burada yazmasın yada arkadaşsız kuzensiz büyümeyen yalnız yetisen çocuklar. Küfür dediysek düz gitmio heralde 3 yasındaki çocuk:)) çok biliyonuz herşeyi çok bilmişler Allah sanada versin de gör. Ögretmenler psikologlar bile kendi çocuguna çare bulamıo çaresiz kalıyor bazen sen bul an çaresini. Vurmayı şiddeti kimden öğreniyor çocuk kıskanç kardeşinden sonra başka çocuklara uyguluyor böyle gidiyor işte bizimkide kuzeninden öğrendi napcaz ablamla mı görüşmücem çocuklar dövüsüyor diye o da abisinden gördü:) abiside asla anne babasından görmedi ikiside yuöusak sınıf ögretmeni. Hadi gelde çöz bakalım bayan çok bilmiş.
Bu nasıl bir uslup sevgili üye
 
Benim ortancayla aramda 16 ay var :) en küçükle 3,5 yaş. Kardeşler arası dengeyi sağlamakta güçlük çekeceğini düşünenler, eşinden aile bireylerinden yardım alamayacağına inananlar ve en önemlisi sabırlı olamayacağını düşünenler peş peşe çocuk düşünmemeli.
Çocuklar arası yaş aralığı belki senin çocuklarında fark ediyordur ama her çocuğun mizacı aynı olmuyor Milana, çevremde 2-3 çocuklu çok tanıdık var, ben hangisine baksam kıyamet kopuyordu, kimi yeniden bezlenmeye başladı, kimi annesini emmek istedi, kimi kardeşinin yatağında uyuma krizine giriyordu, hele bir komşumun oğlu kardeşini merdivenlerden atmaya çalışırken yakalandı, kadının çığlığına hepimiz koşmuştuk, bacak kadar çocuk saniyeler içinde kardeşini kaptığı gibi merdivenlere gitmiş.
Dogru tum dediklerin o yuzden ebeveyne cok is dusuyor dedim
İkinciye hamile kaldigim andan itibaren cok emek ve mesai harcadim oglumu kardesine hazirlamak icin ve becerdim , cok ugrastim ve oglum kardesini kiskanmadi , emin ol bu kadar ugrasmasam bu anlattiklarini oglum da yapardi
 
Arkadaşlar burda kendini kötü hisseden, pişman olan bir anne var. Tamam ona yüklenmeyelim, teselli edelim (ki zaten kendisi gayet aklı başında bir insan yaptığının yanlış olduğunu biliyor, vicdan azabı çekiyor.)

Ama konu sahibini teselli edelim derken de olayı abartanlar var. Şiddet şiddettir. Burda eşim bana el kaldırdı, kolumu sıktı, beni ittirdi vs. diye konu açan kadınlara nasıl tepkiler verildiğini biliyoruz. Peki konu çocuk olunca niye şiddet normalleştirilmeye çalışılıyor. Çünkü onlar bizim!, bize karşı gelemezler, bize muhtaçlar, güçleri yetmez değil mi?

Burda kimse mükemmel annelik taslamıyor, herkes kendince hatalarını, pişmanlıklarını da yazmış. Birbirimize "mükemmel anneler", "zaten onlar hiç çocuklarına vurmamışlardır" diye etiket yapıştıracağımıza kendimize ders çıkaralım. Ben hiç bağırmadan, vurmadan, tabiri caizse çocuğun ruhuna dokunarak yetiştirebilen annelere gıpta ediyorum ve elimden geldiği kadar böyle bir anne olmaya çalışıyorum. Sabırlı bir insanım ama sabrımın taştığı da çok oluyor. Daha anne olmadan önce kendime söz vermiştim asla çocuğuma vurmayacağım diye. Evladım 3 yaşını biraz geçti şu ana kadar sözümü tutabildim inşallah bundan sonra da başarılı olurum.

Çocuklarımız bize emanet onları sadece beslemekle, barındırmakla, okutmakla yükümlü değiliz onları iyi yetiştirip hayata hazırlamamız lazım. Bundan 15-20 yıl sonra toplumu inşa edecek olanlar bizim yetiştirdiğimiz çocuklarımız olacak.
 
Back
X