Çok sinir oldum !!!!

yeni işe başlayınca böyle düşünülmesi normal yaptığın işi abartırsın atomu parçalıyosun sanki benim derdim dediğim gibi orda milleti tatmin etmek değil malı satmak ne olursa olsun o malı satmaya çalışmak almak istemeyn adamada hiç yanaşmamak neden boşa çaba harcayıp enerjimi tüketeyimki neden herkese aynı muamele iki yüzlülük yapıcağına kafan rahat olsun ondan iyi 10 tane 1 liralık ürün satacağına 1 tane 11 liralık ürün sat 1 lira kara geç benim felsefem budur böyle konulardada kimseye acımam taviz vermem alıcaksa alır almıcağını anladığım zaman hiç uğraşmam sıkılsın gitsin diye üstüne giderim :)

Hakkımı yiyemem, işimi iyi yapıyordum ve şefler benden memnundu:ssz: Sen enerjine acıyorsun, nasıl düşündüğünü bilseler müşteriler de sana verdikleri değere acırdılar muhtemelen.

Özgüvenin nereden geliyor bilmiyorum, hatta garipsedim baya. Dediğim gibi ben bu işi öğrencilik yıllarımda yaptım, o zaman bana emir veren şeflerimi geçtim o mağazanın, koskoca marketlerin müdürlerinin sahip oldukları eğitimden daha iyi düzeyde bir eğitime sahibim çok şükür. Orada çalışan bir çok öğrenci için geçerli bu. Ama kimse kimseyi beğenmemezlik etmedi, etseydiler zaten çalışmazdılar. Ve işlerine verdikleri değerden, gösterdikleri saygıdan ötürü şu anda da başarılılar, başarılıyız. Senin bakış açına sahip olsaydık zerre ilerlemezdik.:ssz: Bu arada bilmem oradan çok mu belli oluyor ama atomun parçalanmasıyla da ilgileniyorum profesyonel anlamda. Sen müşterileri parçalamaya devam et, onlardan biri çıkıp senden önce davranana dek.:27:
 
Son düzenleme:
Hakkımı yiyemem, işimi iyi yapıyordum ve şefler benden memnundu:ssz: Sen enerjine acıyorsun, nasıl düşündüğünü bilseler müşteriler de sana verdikleri değere acırdılar muhtemelen.

Özgüvenin nereden geliyor bilmiyorum, hatta garipsedim baya. Dediğim gibi ben bu işi öğrencilik yıllarımda yaptım, o zaman bana emir veren şeflerimi geçtim o mağazanın, koskoca marketlerin müdürlerinin sahip oldukları eğitimden daha iyi düzeyde bir eğitime sahibim çok şükür. Orada çalışan bir çok öğrenci için geçerli bu. Ama kimse kimseyi beğenmemezlik etmedi, etseydiler zaten çalışmazdılar. Ve işlerine verdikleri değerden, gösterdikleri saygıdan ötürü şu anda da başarılılar, başarılıyız. Senin bakış açına sahip olsaydık zerre ilerlemezdik.:ssz: Bu arada bilmem oradan çok mu belli oluyor ama atomun parçalanmasıyla da ilgileniyorum profesyonel anlamda. Sen müşterileri parçalamaya devam et, onlardan biri çıkıp senden önce davranana dek.:27:


neden garipsedinki sen beni tanımıyosun ne iş yaptığımı nasıl yaşadığımı bilmiyosun öz güveni garipsiyosun ne yapıyım onu söyle sende yokmu özgüven gerçi sana biraz geç gelmiş anlaşılan o zaman emir aldığın müdürlerin eğitimlerini şimdi tartışıyosun burda bana eğitiminden yada ne okuduğundan bahsetmene gerek yok tartışma konusu senin ne iş yaptığın yada eğitim düzeyin değil o bakımdan inşallah en iyi yerlerde olursun ben insanların bi yerlere gelmesinden mutlu olurum her zaman kimseyle bostan pazarlığım yok yani allah yolunu açık etsin
 
canım bir tezgahtar olaraktan fazla özgüvenlisin sanki...
tezgahtar
Kahve, gazino ve mağaza gibi yerlerde tezgâhta duran, satış yapan kimse...(bak sözlük anlamı bu işte)

seni oraya dikmelerinin amacı bu,satış yapman...aldığın asgari ücrete sinirlenip kendinin daha iyi yerlere layık görüp bu hayal kırıklığının sinirini gelen müşteriden çıkarman değil...
hangi meslek grubu hizmet edebileceği kişiyi müşteriyi seçiyor,hiçbiri.senin öyle bir hakkın yok olamaz...beni tatmin etmek zorundasın evet.
bi de kusura bakma ama 160 tl yi küçümsemek için onun 30 katı fazla maaş almak lazımdır,onun sadece 4 katı fazla maaş alan birine göre biraz uçmuş bi cümle o.
güzel giyinmiş,her yerinden markalar akan bir kadına kölesi olup "aman efendim yaman efendim" diyip yutkunarak peşinde kuyruk olacağına, orta halli veya altı gibi görünen insanlara karşı da güler yüzlü olsan mesleğini kötüye kullanmamış olursun.
tezgahtarlık kötüye kullanması zor bi meslek ama sen onu bile beceriyosun bravo...


allah aşkına size nasıl insanlar denk geldi kesin yaşları küçüktür o yüzden benim yazdıklarım düşündüklerim garip geliyor size hemen sen kimsin tezgahtarsın bilmem nesin sözlük anlamları flan yazıyosunuz değil tezgahtar sokak satıcısıda olsam kimseyi ne ezerim nede 3 kuruşluk bişey satıcam diye kendimi ezdirirm çalışırım ekmeğim nerden olsa çıkar sadece ben az alışveriş yapan insanlarla uğraşmak istemezdim demek istediğim o ayrıca siz benim ne kadar kazandığımı nerden biliyosunuzki doru tezgahtar olunca asgari ücret pardon ama ben asgari ücretin üstünde para kazanıyorum ayrıca tek iş yapmıyorum sadece tezgahtar değilim senin kazandığınından üstünde kazanıyorumdur emin ol böyle dedim şimdi hemen espiriyle karışık bişeyler söylersin aklından bile geçirme :)
 
neden garipsedinki sen beni tanımıyosun ne iş yaptığımı nasıl yaşadığımı bilmiyosun öz güveni garipsiyosun ne yapıyım onu söyle sende yokmu özgüven gerçi sana biraz geç gelmiş anlaşılan o zaman emir aldığın müdürlerin eğitimlerini şimdi tartışıyosun burda bana eğitiminden yada ne okuduğundan bahsetmene gerek yok tartışma konusu senin ne iş yaptığın yada eğitim düzeyin değil o bakımdan inşallah en iyi yerlerde olursun ben insanların bi yerlere gelmesinden mutlu olurum her zaman kimseyle bostan pazarlığım yok yani allah yolunu açık etsin

Seni bizzat tanımama gerek yok, ne iş yaptığını, ne kadar başarılı olduğunu bilmeme de, tezgahtarlıkla ilgili sahip olduğun kompleks istediklerine erişemediğin izlenimini veriyor fazlasıyla.

Özgüven demekle hata ettim açıkçası, benim kastettiğim "kibir"di. Özgüvenim her zaman vardı, dozunda tabii. Ha bu arada eğitimimden bu şekilde bahsettiğim yegane konudur, ki dediğim gibi türünün tek örneği ben değilim, yaptığım işi yapan bir çok öğrenci vardı aynı durumda.

Allah senin de yolunu açık etsin, ama insanlarla birebir iletişimde olacağın hizmet sektöründe değil,çünkü savunduğun tutumu kimseye sergilemeye hakkın yok.
 
Son düzenleme:
allah aşkına size nasıl insanlar denk geldi kesin yaşları küçüktür o yüzden benim yazdıklarım düşündüklerim garip geliyor size hemen sen kimsin tezgahtarsın bilmem nesin sözlük anlamları flan yazıyosunuz değil tezgahtar sokak satıcısıda olsam kimseyi ne ezerim nede 3 kuruşluk bişey satıcam diye kendimi ezdirirm çalışırım ekmeğim nerden olsa çıkar sadece ben az alışveriş yapan insanlarla uğraşmak istemezdim demek istediğim o ayrıca siz benim ne kadar kazandığımı nerden biliyosunuzki doru tezgahtar olunca asgari ücret pardon ama ben asgari ücretin üstünde para kazanıyorum ayrıca tek iş yapmıyorum sadece tezgahtar değilim senin kazandığınından üstünde kazanıyorumdur emin ol böyle dedim şimdi hemen espiriyle karışık bişeyler söylersin aklından bile geçirme :)

O zaman kenara çekilir müşteriye ilişmezsin, yazdıklarını bir daha oku bakalım, sıkılıp gidinceye kadar uğraşırım diyen kim? 3 kuruşluk bez alanla bilmem kaç küsür liralık mal alan bir değil diyen kim? Maaşını aldığın yerden müşteri kaçırıyorsun, neden? Çünkü müşteri bakamaz, alır ve çıkar öyle mi? O zaman tezgahtarın işlevi yok demektir, müşteri tek başına pantolonla kazağı ayırt edip kendi bedenini bulabiliyorsa.
 

Seni bizzat tanımama gerek yok, ne iş yaptığını, ne kadar başarılı olduğunu bilmeme de, tezgahtarlıkla ilgili sahip olduğun kompleks istediklerine erişemediğin izlenimini veriyor fazlasıyla.

Özgüven demekle hata ettim açıkçası, benim kastettiğim "kibir"di. Özgüvenim her zaman vardı, dozunda tabii. Ha bu arada eğitimimden bu şekilde bahsettiğim yegane konudur, ki dediğim gibi türünün tek örneği ben değilim, yaptığım işi yapan bir çok öğrenci vardı aynı durumda.

Allah senin de yolunu açık etsin, ama insanlarla birebir iletişimde olacağın hizmet sektöründe değil,çünkü savunduğun tutumu kimseye sergilemeye hakkın yok.


malesef herkesin bir tarzı var benim tarzım bu ben halimden memnunum bana getirisi olcak insanlara hizmet ederim getirisi olmayan insanlarla uğraşmayı sevmiyorum bu kadar basit insan ayrımcılığı olarak bakarsan evet öyle ben insan ayırıyorum aslında herkes ayırıyor ama tu ka ka oluruz diye söylemeye cesaretleri yok herkes iyilik meleği
 

O zaman kenara çekilir müşteriye ilişmezsin, yazdıklarını bir daha oku bakalım, sıkılıp gidinceye kadar uğraşırım diyen kim? 3 kuruşluk bez alanla bilmem kaç küsür liralık mal alan bir değil diyen kim? Maaşını aldığın yerden müşteri kaçırıyorsun, neden? Çünkü müşteri bakamaz, alır ve çıkar öyle mi? O zaman tezgahtarın işlevi yok demektir, müşteri tek başına pantolonla kazağı ayırt edip kendi bedenini bulabiliyorsa.


evet iş yeri kar edecekse bakan müşteri değil alan müşteri her zaman makbuldur benim için bakmasın demiyorum elleyip dokunmasın bozmasın almıcaksa o kadar almıcak müşteri kaçsın zaten gerek varmı maazada fazlılığa gerçi insanlar sürü piskolojisi kalabalık oldumu daha çok geliyolar ama olsun az olsun öz olsun benim derdim kuru kalabalık değil sıkılp gitmesi için boş muhabbet yapmamki mal gösterim ilgilenirim almıcaksa zaten rahatsız olup gider alıcaksa istediği yada düşündüğü şeyi söyler bunda ne varki şimdi demek istediğim buydu orda
 
Son düzenleme:
malesef herkesin bir tarzı var benim tarzım bu ben halimden memnunum bana getirisi olcak insanlara hizmet ederim getirisi olmayan insanlarla uğraşmayı sevmiyorum bu kadar basit insan ayrımcılığı olarak bakarsan evet öyle ben insan ayırıyorum aslında herkes ayırıyor ama tu ka ka oluruz diye söylemeye cesaretleri yok herkes iyilik meleği

Sattığın ürün başına artı ücret almıyorsan, yani kazandığını arttırma çaban yoksa mağazaya giren her insan eşittir. Potansiyel görmediklerini mağazadan kaçırma gibi bir lüksün olamaz, yardım istediklerinde yardım etmeme lüksün de.

Ha yok ben yüzde ile çalışıyorum dersen beğenmediklerine ilişmezsin, insanlar rahat rahat bakar gerekirse yardım rica ederler. Sen insanları keselerine göre ayırıp, niyetleri kesin olmayanlar ürün bakmasın diyorsun, bunu demek bir tezgahtarın hakkı olamaz. Zaten buraya yazanlar tezgahtarların bunaltcı davranışlarından muzdarip, "aman ne olur eteğinümizden ayrılmasalar keşke" diyen yok.Her şeyin bir dozu var.
 
Müşteriyle iletişim ve ilgide farklı tarzlar yoktur.. Tekdir bunun kuralı.

Müşteri seçme lüksümüz yoktur, alıyor yada almıyor diye iki kısımdan oluşmaz, ve getirisi götürüsü hesabı çabucak yapılmaz.

İnsanlar almaz ama bakarlar sonra birdaha gelirler alırlar...
 
evet iş yeri kar edecekse bakan müşteri değil alan müşteri her zaman makbuldur benim için bakmasın demiyorum elleyip dokunmasın bozmasın almıcaksa o kadar almıcak müşteri kaçsın zaten gerek varmı maazada fazlılığa gerçi insanlar sürü piskolojisi kalabalık oldumu daha çok geliyolar ama olsun az olsun öz olsun benim derdim kuru kalabalık değil sıkılp gitmesi için boş muhabbet yapmamki mal gösterim ilgilenirim almıcaksa zaten rahatsız olup gider alıcaksa istediği yada düşündüğü şeyi söyler bunda ne varki şimdi demek istediğim buydu orda

Hİçbiryere gelemezsin sen böyle. sattığın mal bulunmaz hint kumaşı değilse, aynı malı satan 10 mağaza vardır kafadan. Müşteri senin mağazanı tercih edecekse ürünün için değil aldığı hizmet, mağazanda hissettiği rahatlık için tercih edecek. Sende hizmet olarak müşteri istediğinde bilgilendirme yapacaksın, müşterinin ardından rafları düzenleyeceksin. İş tanımın bu çünkü. Ayrıca sürekli 700tllik mal alan müşteri gelmiyorsa çalıştığın yere, bu da kendine kalburüstü kesime hizmet veren bir yerde iş bulamadığın anlamına gelir. Çalıştığın yerde 2 liralık ürün varsa firman iki liralık ürün alan insanları da müşteri profili içinde görüyor, sana onlara da hizmet vermen için para ödüyor demektir.
 
Sattığın ürün başına artı ücret almıyorsan, yani kazandığını arttırma çaban yoksa mağazaya giren her insan eşittir. Potansiyel görmediklerini mağazadan kaçırma gibi bir lüksün olamaz, yardım istediklerinde yardım etmeme lüksün de.

Ha yok ben yüzde ile çalışıyorum dersen beğenmediklerine ilişmezsin, insanlar rahat rahat bakar gerekirse yardım rica ederler. Sen insanları keselerine göre ayırıp, niyetleri kesin olmayanlar ürün bakmasın diyorsun, bunu demek bir tezgahtarın hakkı olamaz. Zaten buraya yazanlar tezgahtarların bunaltcı davranışlarından muzdarip, "aman ne olur eteğinümizden ayrılmasalar keşke" diyen yok.Her şeyin bir dozu var.


lüks zaten herkesin kullanacağı bişey değil ama ben kullanıyorum kullanmak zorundayım potansiyeli yoksa gitsin potansiyelini alıp öyle gelsin kimseyide bunaltmıyorum herkesin peşinden asla gitmem gözle takip diye bişey var almıcak adam suratından belli ediyor zaten yada benim hislerim gelişmiş diyelim kimin hakkı olur müşteri ayırmak 50 tane mağzanın sahibi gelip o mu ayırcak müşteriyi parasına göre ben ayırcak kar etmek istiyorsanız böyle
 
evet iş yeri kar edecekse bakan müşteri değil alan müşteri her zaman makbuldur benim için bakmasın demiyorum elleyip dokunmasın bozmasın almıcaksa o kadar almıcak müşteri kaçsın zaten gerek varmı maazada fazlılığa gerçi insanlar sürü piskolojisi kalabalık oldumu daha çok geliyolar ama olsun az olsun öz olsun benim derdim kuru kalabalık değil sıkılp gitmesi için boş muhabbet yapmamki mal gösterim ilgilenirim almıcaksa zaten rahatsız olup gider alıcaksa istediği yada düşündüğü şeyi söyler bunda ne varki şimdi demek istediğim buydu orda

Tekstilde ürün çeşitliliğinden haberdar mı değilsin onu anlamadım? Bir ürün yalnızca "panolon, kazak, hırka.." ya da "kırmızı, yeşil, mavi..." diye ayrılmıyor.Ben mağazaya girip de "banauzun yeşil etek, turuncu bluz, sarı gömlek, bilmem ne beden" deyip kapıp çıkanı görmedim. İnsanın aklında bir şey olsa bile onu bulana kadar çok dolaşıp çok ürün karıştırması normal. Durduk yere eşyaları açıp oraya buraya fırlatanlardan bahsetmiyorum ama bir insan sırf "yeni sezonda neler varmış, belki beğendiğim bir şey olur" deyip aklında bir şey olmadan da gezip ürün karıştırabilir. Beğendiğini alır, beğenmediyse almaz. Almaması niyetinin tezgahtara eziyet etmek olduğunu göstermez. Tezgahtar da görevi olduğu üzere dağılırsa ürünleri tekrar yerleştirir. Bunlarda kişiselleştirilecek bir şey yok.
 
Hİçbiryere gelemezsin sen böyle. sattığın mal bulunmaz hint kumaşı değilse, aynı malı satan 10 mağaza vardır kafadan. Müşteri senin mağazanı tercih edecekse ürünün için değil aldığı hizmet, mağazanda hissettiği rahatlık için tercih edecek. Sende hizmet olarak müşteri istediğinde bilgilendirme yapacaksın, müşterinin ardından rafları düzenleyeceksin. İş tanımın bu çünkü. Ayrıca sürekli 700tllik mal alan müşteri gelmiyorsa çalıştığın yere, bu da kendine kalburüstü kesime hizmet veren bir yerde iş bulamadığın anlamına gelir. Çalıştığın yerde 2 liralık ürün varsa firman iki liralık ürün alan insanları da müşteri profili içinde görüyor, sana onlara da hizmet vermen için para ödüyor demektir.

mağzada tüm markalar var istediğin fiyat aralığı var canımın istediğiyle ilgilenirim canım istemediğiyle ilgilenmem iş tanımı yapıp durmana gerek yok hepsini biliyoruz teori ayrı pratik ayrı herşey yazıldığı gibi olmuyor ben o 2 liralık malların hizmetçisi değilim malesef haa 100 tane alacaktır tamam ama 1 tane alacaksa sorsun alsın ve gitsin benim görevim bu sen dedin diye ne biyere gelirim nede biyerden giderim bu kadar kendini kasma lütfen :)
 
Müşteriyle iletişim ve ilgide farklı tarzlar yoktur.. Tekdir bunun kuralı.

Müşteri seçme lüksümüz yoktur, alıyor yada almıyor diye iki kısımdan oluşmaz, ve getirisi götürüsü hesabı çabucak yapılmaz.

İnsanlar almaz ama bakarlar sonra birdaha gelirler alırlar...

Hele de aklımda net bir şey varsa tüm mağazaları dolaşıp fiyat ve kalite araştırması yapmadan asla ilk çıkarılana atlamam. Hadi öylesine bir keç parça bir şey alayım desem neyse, beğendiğimi alırım. Ama mesela siyah pantolon alacaksam iş için şöyle bir aklımdaki uygun mağazaları tararım, sonunda da karar verir alır çıkarım. Şişe su almıyoruz ki neticede, para da b.k gibi değil affedersin, nerede 3 kuruşluk bez orada biz.
 
Son düzenleme:
lüks zaten herkesin kullanacağı bişey değil ama ben kullanıyorum kullanmak zorundayım potansiyeli yoksa gitsin potansiyelini alıp öyle gelsin kimseyide bunaltmıyorum herkesin peşinden asla gitmem gözle takip diye bişey var almıcak adam suratından belli ediyor zaten yada benim hislerim gelişmiş diyelim kimin hakkı olur müşteri ayırmak 50 tane mağzanın sahibi gelip o mu ayırcak müşteriyi parasına göre ben ayırcak kar etmek istiyorsanız böyle

Bu konuda birkaç bir şey söylemeden duramadım yine...
Alışverişi sevmem hatta zulüm gelir.
Ama bir mağazaya girdiğimde yanıma gelip ilgilenen, baktığım şeyler az biraz zevkimi anlayıp emek harcayan bir satış temsilcisi görünce ihtiyacım olmasa bile mutlaka bir şey alıyorum.
Benim için çok kötü bir huy ama çok beğenmesem de o aldığımı, çevremde beğenerek giyecek arkadaşlarıma hediye ediyorum.
Hatta küpe almak için mağazaya girip mont, şal vb şeyler aldığımı bilirim bu sebepten ötürü.
Kesinlikle alacağım bir şey olduğunda mağaza görevlisi benimle ilgilenmiyor, sizin söyleminizle 'parasız' olarak görüp afra tafra içerisindeyde asla almam.
Giderim başka şubeye, oradan temin ederim.
Emeksiz de kimseye para kazandırmam!
Ürünü satan kendisi değil, temsilcisidir.
Milyar dolarlar harcanan 'reklamcılık' sektörü bunun için var.
Sizin mantığınıza göre zaten kusura bakmayın ama size de ihtiyaç kalmıyor, parası çok olan evine de ister, beğendiğini özel de getirdir.
Siz ne iş yapacaksınız o zaman?
Bence yaptığınız şeyi çok iyi kavrayamamışsınız, ya da hayalinizde başka bir şey vardı hıncını alıyorsunuz.
 

Tekstilde ürün çeşitliliğinden haberdar mı değilsin onu anlamadım? Bir ürün yalnızca "panolon, kazak, hırka.." ya da "kırmızı, yeşil, mavi..." diye ayrılmıyor.Ben mağazaya girip de "banauzun yeşil etek, turuncu bluz, sarı gömlek, bilmem ne beden" deyip kapıp çıkanı görmedim. İnsanın aklında bir şey olsa bile onu bulana kadar çok dolaşıp çok ürün karıştırması normal. Durduk yere eşyaları açıp oraya buraya fırlatanlardan bahsetmiyorum ama bir insan sırf "yeni sezonda neler varmış, belki beğendiğim bir şey olur" deyip aklında bir şey olmadan da gezip ürün karıştırabilir. Beğendiğini alır, beğenmediyse almaz. Almaması niyetinin tezgahtara eziyet etmek olduğunu göstermez. Tezgahtar da görevi olduğu üzere dağılırsa ürünleri tekrar yerleştirir. Bunlarda kişiselleştirilecek bir şey yok.

kişiseltiren yok ki zaten dediğin gibi o insan gıcıklık olsun diye dağıtsa bile ortalığı insanlara saldırmıyorum saldırmıyoruz mecbur toplancak zaten ben derdimi anlatamıyorum yada siz beni anlamak istemiyosunuz ben aa yeni sezonda ne varmış diye gelen bi müşteriyle ilgilenmem sorar yeni sezon ürünleriniz nerde ben yardımcı olurum beğendiği varsa alır yoksa almaz satacağım ürüne görede insana tavır takınırım benşnmle aynı maaşı alan insana bir gömleğe 200 tl ver diyemessin adam yüzüne bakmaz başka bişeye yönlendirirsin almıcaksada peşinden koşmassın 1000 tl lik müşteri gelir onda hareket alanın daha geniş olduğuu için daha rahat davranırsın 30 sayfada ne kadar yazı yazdıysam ana fikri bu
 
Back
X