• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Defter

fabric

fabric
Kayıtlı Üye
23 Ağustos 2016
5.861
3.700
93
Beğendiğim yazıları ve şiirleri yazacağım buraya, sizler de yazabilirsiniz arkadaşlar :KK51:
 
Alıntıdır ;
Bir gece bir kadın, cam kenarına oturmuş kuracak hayal arıyor yazık,
Bir eskilere gidiyor bir yenilere geliyor.
Çaya şeker atmadığı, defterlere şarkı yazmadığı geldi aklına yazık,
Canı yanmış epeyce 'tecrübedir' diyor avunuyor.
Tüm avuntuları kendi başına yazık.
Biraz yağmur yağsaydı toprak kokardı şimdi mis gibi.
Bir kahve yapsaydı bari kokusu yeterdi, -kadının avuntusudur kahve- yapmadı oturdu öyle yazık.
Her büyük sözden korkuyor kocaman lafları restleri yok o buna 'kontrollü olmak' diyor böyle böyle bir yanı tutsak kalmış yazık.
Eli bol sevgiden yana, balık bilmese halik bilecek diye attıkça atıyor cam önü toprağa bakan denizlere bunu ibadet sanıyor yazık
Yapıp edemediklerini gidip göremediklerini nasip sanıyor bir hayrı var da o göremiyor sanıyor yukarıya havale ediyor kucağına yağmur olup düşse belki.. o da düşmedi yazık.
Bu gece cam kenarında oturan bir kadına üzüldüm. gür sesle üzülebilen insanlara değil bir ona, tek ona yazık
 
"Toprağı nasıl kavrarsa ayrıkotları
ve nasıl çölleştirirse usul usul
öylece sarmış seni yanlışlar
çürütmüş yüreğindeki öfkenin
dayanıksız tohumlarını
çorak bir toprağa döndürmüş içini

Zehirli sütleğenler sürülmüş ökselere
sinsi bekleyişler gibi yapışkan
iğrenç gülücükler serpiştirilmiş
belli ki sen
konacaksın acemi sekişlerle
yalnızlığın bu hayın ökselerine

Ve şimdi uysal bir kedi gibi sokuluyorsun
gergefini sessizce işleyen gecenin koynuna
Usulca okşuyorsun yalnızlığını
usulca ve sessizce yaşamak diyorsun buna
oysa hayat
açılmamış bir yumak gibi duruyor ellerinde

Ah yalnız kuş
belli ki sen hiç bilemeyeceksin uçmayı."
Ahmet Telli
 
Kalabalığa karışmak için hiçbir özellik gerekmez. Ama yalnız ve dik durmak için, gerçekten çok şey gerekir.

Charles Bukowski
 
yazın bittiği her yerde söylenir
söylenmeyen şeyler kalır geriye

ve sonra hiç bir şey olmamış gibi
ağır, usul bir hazırlık başlar
uykuya benzer yeni bir mevsime

orda burda,ev içlerinde,kır kahvelerinde,deniz kenarlarında
incelen yazın akşam esintilerinde
zaman usulca sıyrılır aramızdan
ta içimizde duyarız gelecek günlerin geçmişini
başka ne gelir elimizden
büyük bir uzaklığa gülümseyerek
geçiştiririz
ıskaladığımız şeyleri

yatıştırıcı rüzgarlar
dışavurur içimizdeki lodosu, poyrazı, günbatımlarını
saklar bizi
gözlerimizdeki hüzne 'dinginlik' adını verir
'seni iyi gördüm' diyenler
biz de iyi hissederiz kendimizi
elimizden başka ne gelir ki?

köşe başları, akşamüstleri,kokular
tozar gider zamanın boşluğunda
karışır anların kuytu belleğine
belki sonraları bir gün
hatırlanır aynı kederle
yazın bittiği her yerde söylenir
söyleyenler inanır bir şeylerin sahiden bittiğine
yaz biter
eskir geceler,serin,hüzünlü
yeni mevsime hazırlık: ömrün teyel yerleri
bir yanı telaş,bir yanı ürperten yaz sonu ikindileri
çıkarır sizi dalgın derinliğinizden
yaşadığınızı duyarsınız teninizde
bir zamanlar okumuş olduğunuz kitapları özlersiniz
sıcak odaları, beyaz, temiz yastıkları
ahşap panjurları
yaz bitti
bitmeyen şeyler kaldı geride

yaz bitti
yaz bitti
yüksek sesle söylüyorum bunu kendime
her yerde söylendiği gibi
yaz bitti
yaz bitti
hiç bir şey hiç bir şey
hiç bir şey
yalnızca üşüyorum şimdi

Murathan Mungan
 
“Mor devedikeni, kâğıt orkidelerin yanında ne yapsın? Hele etrafta ıhlamur ağaçları varken... O'nun ağzının tadı yok. Çünkü düşünüyor. Suç ağzında değil, aslında; hayatın bir çürüğü var. Ona dolgu yapılmalı. Ama sonuç fark etmez. Çürük, yine de çürüktür. Ve hiç iyiye gitmez.”
 

“Önce kelime vardı” diye başlıyor Yohanna’ya göre İncil. Kelimelerden önce de yalnızlık vardı ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık. Kelimenin bittiği yerden başladı. Kelimeler yalnızlığı unutturdu ve yalnızlık kelimeyle birlikte yaşadı insanın içinde. Kelimeler, yalnızlılığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu. Yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu.”


Oğuz ATAY - Tutunamayanlar
 
"Siz, diz çökmüş olduğunuz için onlar gözünüze büyük görünüyorlar, ayağa kalkın!"
 
Hayatın amacı, kendine varmaktır. Oysa herkese yaklaşır, her yere varır, bir tek kendinden uzak kalır insan; her yeri, her şeyi keşfeder ama kendinde kıpırtısız duran okyanuslardan haberi bile olmaz.

Mevlana
 
Bir kavgadan kaçınmak için bir mil yürü ama başlamış olan kavgadan bir santim geri adım atma.
 
Sana hata yapanı sil gitsin.Affetmen sadece onu şımartacaktır.Bozuk mayadan peynir tutmaz azizim.

Yusuf Özer
 
Başar'a göre kalabalık ne kadar yıpratıcıysa yalnızlık o kadar iyileştiriciydi. Bu yüzden yalnız kalmaktan korkmaz, aksine hiçbir zaman yalnız kalamamaktan korkardı. ona göre tek bir ölçüsü vardı yalnızlığın; 'yalnız kalmak istiyorum' dediğinde 'neden?' diye soran insan sayısının azlığı. 'insan insan kaybederek yalnızlaşmaz umutlarını kaybederek yalnızlaşır. yaşadıklarını unutarak, anılarını yitirerek yalnızlaşır' derdi.
 
Yalnız kalmamak için sevmediği adamlarla-kadınlarla evlenenlerin hepsi 'yapayalnız' ölmüştür bu hayatta.
 
Yüreğinin götürdüğü yerde; kırılırsın.
Aklının götürdüğü yerde; yanılırsın.
Aklın yüreğine uymaz; daralırsın.
Ne akıl kalır, ne yürek dağılırsın.
O yüzden, artık uyumlu olmayı bırakıyorum; canı isteyen, bana uysun.
Maksim Gorki
 
''Her insanın içinde kavga eden iki köpek vardır. Biri iyi, diğeri kötü. Kim kazanır biliyor musun? En çok beslediğin.''
 
Back
X